324
“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan yasa
yollarının tüketilmiş olması şarttır.
Bireysel başvuruda, yasa yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”
Bireysel Başvurunun Koşulları
-Bireysel başvuruda bulunacak kişinin, anayasada güvenceye alınmış olan hak ve
özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından güvenceye alınmış bir temel hak
ve özgürlüğü ihlal edilmiş olmalıdır. Dolayısıyla herhangi bir temel
hak ve özgürlük için değil
yalnızca anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle güvenceye alınan bir temel hak ve
özgürlük için bireysel başvuru yapılabilir.
-Söz konusu ihlalin, herhangi bir kişi tarafından değil kamu gücü/devlet tarafından
yapılmış olması gerekir.
-Bireysel başvuru yalnızca hak ihlaline yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem veya ihmal
nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan zarar görenlerce yapılabilir (AYMKYUHK, m.
46/1).
-Bireysel başvuru tüzel kişiler tarafından yapılamaz. Özel hukuk tüzel kişileri ise
yalnızca tüzel kişiliğe ilişkin haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek bireysel başvuruda
bulunabilirler (AYMKYUHK, m. 46/2).
-Yabancılar münhasıran Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili bireysel başvuruda
bulunamazlar (AYMKYUHK, m. 46/3). Örneğin seçme seçilme haklarının ihlal edildiği
iddiasıyla bireysel başvuru yapamazlar.
-Bireysel başvuru yapılabilmesi için hak ihlaline yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem
veya ihmal için yasada yer verilen idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmesi
gerekir (AYMKYUHK, m. 45/2). Bunun anlamı, bireysel başvuruda bulunacak kişinin, bireysel
başvurudan önce, hakkını diğer yargı organları önünde aramış olması gerekir. Diğer bir
anlatımla adli veya idari yargıda dava açmış olması, bu davayı ilk derece mahkemesi önünde
kaybettikten sonra, ilk derece mahkemesinin kararına karşı olağan yasa yollarını (itiraz veya
temyiz) da tüketmiş olması gerekir. Dolayısıyla örneğin idarenin bir eylem ve işlemiyle anayasa
tarafından güvenceye alınan bir temel hak ve özgürlüğü ihlal edilen kişi, öncelikle bu işleme
karşı idari yargıda dava açmalı, davası idare mahkemesi tarafından
reddedildikten sonra karara
karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurmalıdır. Danıştay, ilk derece mahkemesinin kararını
onarsa, artık söz konusu kişi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilir (Gözler 2010:
430-431).
Yasada yer verilen idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmesi kuralı,
mutlak ve otomatik bir biçimde uygulanan bir kural değildir. Kimi durumlarda iç hukuk
yollarının tüketilmesi kuralı aranmamaktadır. Şunlardan birinin bulunması durumunda
326
-Anayasa Mahkemesinin tespit ettiği ihlal, bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa,
dosya ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere ilgili
mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuksal yarar bulunmayan
durumlarda başvurucu lehine tazminata karar verilebilir veya genel mahkemelerde dava
açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla görevli mahkeme, Anayasa
Mahkemesinin ihlal kararında tespit edip açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak
yönde ve mümkünse dosya üzerinden karar verir (AYMKYUHK, m. 50/2).
Dostları ilə paylaş: