3.1.1.1.Anayasa
Anayasa, iki şekilde tanımlanabilir. Bunlardan ilki, maddî anlamda anayasa; ikincisi,
şeklî anlamda anayasa.1 Maddî anlamda anayasa, belli bir devletin siyasal yapısını, iktidarın
kullanılışı ve yetkileriyle ilgili kuralların tümünü ifade eder. Dolayısıyla devletin şekli (üniter
veya federal), hükümet şekli (monarşi veya cumhuriyet), devlet organlarının yetkileri, kişi hak
ve özgürlükleriyle ilgili kurallar maddî anlamda anayasanın içeriğini oluşturur (Teziç 2012:
171-172).
Şeklî veya organik açıdan anayasa, diğer hukuksal işlemlerden, örneğin yasalardan
daha farklı usullere uyularak yapılır ve değiştirilir. Bu anlamda anayasa, içeriğiyle değil,
şekliyle nitelendirilmektedir (Teziç 2012: 172). Diğer bir tanıma göre şekli anlamda anayasa
“Normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden, kanunlardan farklı veya daha zor bir usulle
konulup değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü”dür (Gözler 2015: 49). Şeklî anayasadan
söz edildiğinde aynı zamanda yazılı anayasadan söz edilmektedir.
Her ülke mutlaka maddi anlamda anayasaya sahiptir fakat şeklî anlamda anayasaya
sahip olmayabilir. Örneğin İngiltere’de maddî anlamda anayasa vardır fakat şeklî anlamda
yoktur. Çünkü adı geçen ülkede, devletin şekline, hükümetin şekline, iktidarın nasıl el
değiştirdiğine ilişkin yerleşmiş kurallar vardır. Fakat bu kurallar, anayasa adı verilen bir
metinde bir araya getirilmiş değildir.
Anayasa kavramı ise maddi ve şeklinde anayasa olmak üzere iki başlık altında
tanımlanır.
Anayasaların değiştirilmeleri dikkate alındığında anayasalar yumuşak ve sert anayasa
olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yumuşak anayasa, “normal kanunlarla aynı usullerle ve aynı organlarca değiştirilebilen
anayasa”dır. Katı anayasa, “normal kanunlardan daha farklı organlarca veya daha zor usullerle
değiştirilebilen anayasa”dır (Gözler 2017: 16).
Yazılı anayasalar, asli kurucu iktidarlar tarafından yapılır, tali kurucu iktidarlar ise
ancak asli kurucu iktidarın belirlediği usuller çerçevesinde anayasayı değiştirilebilir.
Asli kurucu iktidar, daha önceden konmuş hiçbir hukuk kuralıyla bağlı olmaksızın, bir
devleti kuran, ona hukuksal/siyasal statüsünü kazandıran, anayasayı ilk defa ya da yeniden
1
Bir hukuksal işlem veya bir hukuksal faaliyetin tanımlanması, maddi ve şekli olarak iki şekilde yapılır. Tüm hukuksal işlemler,
şekli ve maddi açından çözümlenir. Bir hukuksal işlemi maddi açıdan tanımlamak, onun içeriğini; şekli açıdan tanımlamaksa, o
işlemin yapılışını, ortaya çıkış yöntemlerini ve yapan organı dikkate almak anlamına gelir (Teziç 2012: 170).
51
yapan iktidardır (Teziç 2012: 178). Kısaca asli kurucu iktidar, anayasayı yapan ve tümüyle
değiştiren iktidardır (Gözler 2015: 103). Asli kurucu iktidarın, farklı şekillerde ve ortamlarda
ortaya çıktığı görülmektedir. Bazen yeni bir devletin kurulmasıyla (örneğin ABD’nin
kurulması), bir savaş sonucu (Birinci Dünya Savaşından sonra Avusturya-Macaristan ve
Osmanlı İmparatorluğunun dağılması sonucu çok sayıda yeni devlet ortaya çıkmıştır), bazen
bir ihtilal ya da darbe sonucu2 ortaya çıkar.
Tali kurucu iktidar, hukuksal ve sınırlı nitelikte olan ve sahibi hukuken belirlenebilen,
anayasayı, yine o anayasanın öngördüğü usuller çerçevesinde değiştirebilen iktidardır (Gözler
2015: 130). Diğer bir anlatımla, mevcut bir anayasadaki kurallara göre anayasada değişiklik
yapabilen iktidara tali kurucu iktidar denir. 1982 Anayasasına göre anayasayı değiştirme
yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğundan Türkiye Büyük Millet Meclisi, tali
kurucu iktidardır. Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi, mevcut anayasayı Anayasanın 175.
maddesinde belirtilen usullere uyarak değiştirebilir.
Adı Geçen Maddede Anayasanın Nasıl Değiştirileceği Şu Şekilde Düzenlenmiştir:
Teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla
teklif edilebilir.
Teklifin görüşülmesi, anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler genel kurulda iki
defa görüşülür.
Teklifin kabulü, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun
gizli oyuyla mümkündür.
Teklifin yeniden görüşülmesi, cumhurbaşkanı anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları,
yeniden görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri
gönderilen yasayı üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuyla aynen kabul ettiği takdirde
cumhurbaşkanı bu yasayı halkoyuna sunabilir.
Halkoyuna sunma, meclis tarafından üye tamsayısının beşte üçüyle veya üçte ikisinden
az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki yasa, cumhurbaşkanı tarafından Türkiye
Büyük Millet Meclisine iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazetede
yayımlanır.
Doğrudan veya cumhurbaşkanının geri göndermesi üzerine, meclis üye tamsayısının
üçte iki çoğunluğuyla kabul edilen anayasa değişikliğine ilişkin yasa veya gerekli görülen
maddeleri cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir.
2
Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen 27 Ekim 1980 tarih ve 2824 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanundur. Bu
kanun, 1961 Anayasasının yeni anayasa kabul edilip yürürlüğe girene kadar, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve cumhurbaşkanına
ait yetkileri Milli Güvenlik Konseyine ve devlet başkanına devretmiştir. Diğer yandan anayasanın üstünlüğüne son verilmiş, Milli
Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilecek bildiri, karar ve kanunların, 1961 Anayasası hükümlerine uymayanlarının, anayasayı
değiştirmiş olarak yürürlüğe girmiş sayılacaklarını öngörmüştür (Teziç 2012: 179).
52
Halkoyuna sunulan anayasa değişikliklerine ilişkin yasaların yürürlüğe girmesi için,
halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.
Dostları ilə paylaş: |