93
GİRİŞ
İslâm Mezhepleri Tarihi’nin belki de en önemli konusu sayılabilecek Şîa,
Ehl-i Sünnet’ten sonra en fazla taraftarı olan ve İslâm tarihindeki fırkalaşma-
lara en belirgin katkıda bulunan mezheplerden birisidir. İslâm’ın anlaşılması,
yorumlanması ve yaşanması hususunda Ehl-i Sünnet’ten farklı bir üslup
geliştiren Şîa’nın ilk olarak ortaya çıkışında dinin mi yoksa siyasetin mi daha
belirleyici olduğu tartışmalı bir konudur. Tartışma konusu olan diğer bir
nokta, Şiîliğin zuhur ettiği vaktin tespiti konusudur. Aynı zamanda Şîa’nın
meşruiyet iddialarının temelini oluşturan bu husus sadece Ehl-i Sünnet
âlimleriyle Şiî ulema arasında değil, bizzat Şîa’nn kendi içinde de tartışma
konusu olmaya devam etmektedir. Hiç şüphesiz buradaki ihtilaf, siyasî bir
hareket olarak Şiîlikle dinî bir mezhep olarak Şiîliğin tam manasıyla
birbirinden ayırdedilmemesinden kaynaklanmaktadır. Elbette Şîa bunu bir
arada değerlendirdiğinden dolayı Şiîliğin ortaya çıkışını Hz. Muhammed’in
zamanına kadar geri götürmektedir.
Şiîlikle ilgili tartışmalı konulardan bir diğeri, onun kökeni konusundaki
görüşlerdir. Şiîliğin, Arap ve İran asıllı olduğundan Yahudi-Hristiyan asıllı
olduğuna varıncaya kadar birçok görüş ortaya atılmış ve her bir görüş Şiîliğin
bu asıllarla olan irtibatını kurmaya çalışmıştır. Bu soruya verilecek cevabın
Şiîliğin kollarına göre farklılaşacağını da gözden kaçırmamak gerekir.
Şiîliğin üç ana kolunu oluşturan Zeydiyye, İsmâiliyye ve İmâmiyye’nin tarihî
süreç içerisinde almış olduğu şekil, onların kökeni ve hangi unsurlardan
etkilendikleri hakkındaki sorulara açıklık kazandıracaktır.
ŞİÎLİĞİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KÖKENİ
İsimlendirilme Meselesi
Şîa, Arapça’da “ş-y-‘a” kökünden gelen bir kelime olup taraftar, yardımcı,
Dostları ilə paylaş: