17
d) Eş‘arî’ye göre, Mezhepler Tarihi alanında yazan çoğu yazar, karşı olduğu
mezheplerin görüşlerini hatalı aktarmakta veya görüşleri özetle nakletmek
suretiyle okuyucuyu ister istemez yanıltmaktadır. Muhalifleri hakkında
yalan hikâyeler uydurarak onları kötü göstermek isteyen yazarlara bile
rastlanmaktadır. Bazen de, muhalif mezhebin en zayıf delilini bulup
çıkartarak sanki bu delilin onların tek delili olduğu izlenimi
yaratmaktadırlar (Eş‘arî, 1995, I, s. 33). Kaynak eserlerdeki
tarafgirlik-
lerin etkisinde kalmamak ve
çarpıtmalar karşısında yanılmamak için
yapılması gereken, her mezhep ve grubun kendi eserlerine müracaat
etmek ve bu eserler ile diğerleri arasında karşılaştırmalar yapmaktır.
e) İslâm tarihindeki mezhep ve grupların birçoğu, kendi görüşlerini
savunmak, dinî meşruiyet kazanmak, toplum içindeki statülerini
yükseltmek, kendilerine yöneltilen eleştirileri reddetmek gibi çeşitli
amaçlarla
gerçekdışı isnat girişimlerinde bulunmuşlardır. Bu tür sözlü
ve yazılı faaliyetlerin izlerine, söz konusu grupların bizzat kendi
kaynaklarında ya da onlardan bahseden tarih ve rivayet kitaplarında
sıklıkla rastlamaktayız.
Mezhebin kendi kavramlarını Kur’an’a isnat ederek, Kur’anî kavramları
mezhebî ve siyasî kavramlarla aynileştirmek; Hz. Peygamber’in ağzından
kendi mezhepleri lehine yahut muhalif mezhebin aleyhine hadisler uydur-
mak; geriye doğru üstad silsileleri icat ederek mezhep ile Hz. Peygamber
arasında bir köprü kurmak suretiyle kendi fikir ve amellerine meşruiyet
kazandırmak; ailesini Hz. Peygamber’in soyuna bağlayarak siyasî statü elde
etmek türünden isnat girişimleri karşısında yanılmamak gerekmektedir.
Bilindiği gibi, çeşitli mezhep ve dinî grupların neredeyse tamamı internet
üzerinde faaliyet göstermektedir. Bu faaliyet genel olarak iki amaca yöneliktir.
Bunlardan ilki, kendi mensuplarını, inançları ve savundukları görüşler
hakkında bilgi sahibi kılmak ve iç iletişimi sağlamaktır. Diğeri ise, mezhebin
veya grubun tanıtım ve propagandasını yapmak, kendilerine yönelen eleştiri-
lere cevap vermek şeklinde dışa dönük bir gayeyi hedeflemektedir. Bu neden-
lerle mezhep ve grupların web siteleri, Mezhepler Tarihi açısından önemli bir
araştırma kaynağı haline gelmiştir.
Fakat internetin bir kaynak olarak kullanımının tamamen sorunsuz olduğu
söylenemez. Özellikle siber-dünyaya aşina olmayan araştırmacılar, ciddi
hatalara düşme riskiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Web sitelerine genellikle
arama motorlarıyla erişilmesi nedeniyle, öncelikle araştırmacıların web sitele-
rinin kimlikleri hususunda çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Aynı mezhebe
mensubiyetlerini beyan eden onlarca belki de yüzlerce sitenin içinde -eğer
varsa- resmi/otorite bünyenin bulunarak çıkartılmasında büyük zorluklar
yaşanabilir. Alt grupların ya da ayrılıkçı oluşumların web siteleri, yanılma
riskini artırmaktadır. Aynı mezhebe ait görünen farklı sitelerin çelişkili içerikleri,
bilgi kirliliğine neden olmaktadır. Hatta bazen bir grup, muhalif olduğu grubun
bizzat ismini kullanarak, o isimle web sitesi açarak ve kendini bu isimle
tanıtarak internet üzerinde maksatlı ve yanıltıcı faaliyetler yürütebilmektedir.
Araştırmacı, mezheplere ve dinî gruplara ait bilgisiyle ve internet kullanım
tecrübesiyle bu türden yanılgılara düşmekten korunabilir.
Dostları ilə paylaş: