Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə44/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   283
ILH2004-MZHP

Benî Sa‘îde) bir araya geldiler ve Sa‘d b. Ubade ismi üzerinde uzlaştılar. 
Yaşı ileri olsa da Sa‘d b. Ubade bu teklifi kabul etti. Yaptığı konuşmada da 
Ensâr’ın müslüman olmadaki önceliğine, Hz. Peygamber’in ve ona gönül 
veren Mekkeli müslümanların korunması ve İslâm’ın yaşanıp yaşatılması 
konusundaki gayretine vurgu yaparak bu işin kendilerinin hakkı olduğunu 
temellendirmeye çalıştı.  
Ensâr’ın halîfe seçimine ilişkin yaptığı toplantıdan, başta Hz. Ömer olmak 
üzere diğer müslümanlar kısa sürede haberdar oldular. Hz. Ömer, Hz. Ebû 
Bekir ve Ebû Ubeyde hızlıca Ensâr’ın toplandığı yere geldiler ve sorunun 
sağlıklı ve karşılıklı anlayış çerçevesinde çözülebilmesi için Ensâr ile 
karşılıklı müzakerelere başladılar. Halîfenin Medinelilerden mi yoksa 
Mekkelilerden mi olması gerektiği konusunda çetin tartışmalar yaşandı.  
Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer, Mekkelilerin İslâm’daki yerine ve Arap 
kabile geleneğindeki reislik statüsüne vurgu yaparak, bu işin siyaseten 
Mekkelilere bırakılması gerektiğinin altını çizdiler. Yapılan karşılıklı 
görüşmeler neticesinde, Hz. Peygamber’e yakınlığı ve İslâm’daki önceliğine 
binaen Hz. Ebû Bekir’in halîfeliği konusunda uzlaşıldı. Sa‘d b. Ubade 
dışında orada bulunan tüm sahâbe Hz. Ebû Bekir’e biat etti.  
Hz. Ali ve Haşimoğulları bu sırada Hz. Peygamber’in defin işlemleriyle 
meşgul oldukları için halîfe seçimine doğrudan iştirak edemediler. Ancak Hz. 
Ebû Bekir’in halîfeliği konusunda da farklı bir yaklaşım sergilemediler. Belli 
bir müddet gecikmeyle de olsa onlar da Hz. Ebû Bekir’e halîfe olarak biat 
ettiler.  
Daha sonra mezhepleşecek olan Şiîlik, Hz. Ali’nin Hz. Peygamber’in 
sağlığında iken nass ve tayin yoluyla halîfe olarak atandığını, Hz. Ebû 
Bekir’in ise ona ait olan halîfelik hakkını gasbettiğini ileri sürmüştür. Şiîler’e 
göre Hz. Peygamber’in halefi olması gereken kişi, Ehl-i Beyt’ten olan Hz. 
Ali’ydi. Nitekim Hz. Muhammed, Ğadîr-i Hum denilen yerde ashâbını 
toplayarak, Hz. Ali’nin kendisinin vasîsi olduğunu dile getirmiş ve Hz. 
Ali’nin halîfeliğine işaret etmişti. Ancak Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer bir 
oldubittiye getirerek onun hakkını gasbetmişlerdi. Onların bu tavrı yalnızca 
Hz. Ebû Bekir ile sınırlı kalmadı; Hz. Ömer ve Hz. Osman’ı da gâsıb olarak 
değerlendirdiler.  
Hz. Ebû Bekir’in halîfe olduktan sonra üstesinden gelmesi gereken ilk işi, 
yalancı peygamberle ve Hz. Muhammed’in ölümü sonrasında zekât vermeyi 
kabul etmeyerek dinden dönen kabilelerle mücadele oldu. Özellikle ikinci 
grubun tutumu, yeni iktidarın siyasi meşruiyetinin sorgulanması olarak 
algılandı ve devletin otoritesinin tesisi amacıyla üzerlerine silahlı güçler 
sevkedilerek üstesinden gelindi. Bu bakımdan Hz. Ebû Bekir’in hem yalancı 
peygamberler hem de dinden dönenlere ilişkin yürüttüğü mücadele, özünde 
dini-politik bir zeminde gerçekleşti. Sonuçta istikrar sağlandı ve otorite 
boşluğu ortadan kaldırıldı.  İslâm toplumunun Hz. Muhammed döneminde 
atılan temelleri sağlamlaştırılarak daha ileri taşındı.  
Hz. Ebû Bekir’in halîfe olarak seçimi sırasında yaşanan belirsizlik, diğer 
halîfelerin belirlenmesi sürecinde de farklı  şekillerde kendisini gösterdi. Bu 


 
 
34
konuda en sorunsuzu Hz. Ömer’in halîfeliği oldu. Zira Hz. Ebû Bekir 
ölmeden önce halîfe olarak Hz. Ömer’i işaret etti; müslümanlar da onun bu 
yönlendirmesinden memnun bir şekilde Hz. Ömer’e biat ettiler.  
Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer dönemleri, fetihler yoluyla İslâm 
coğrafyasının sınırlarının oldukça genişlediği ve İslâm toplumunun siyasi ve 
iktisadi açıdan sağlam bir şekilde tesis edilip istikrara kavuşturulduğu bir 
tarihi devir olarak hafızalara kazındı. Hz. Ebû Bekir döneminde başlayan ve 
Suriye’nin fethiyle neticelenen fetih hareketleri, Hz. Ömer döneminde baş 
döndürücü bir şekilde sürdü ve İran, Irak, Suriye’nin tamamı ve Mısır İslâm 
topraklarına dâhil edildi. Bu fetihler sayesinde İslâm devletinin hazinesi 
doldu ve toplumsal refah arttı.  
Hz. Ebû Bekir döneminde ortaya çıkan yalancı peygamberler kimlerdi?

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin