Microsoft Word +Islam Mezhepler Tarihi Yayin Nushasi MehmetAliBuyukkara +++


İsimlendirme ve Kavramsal Çerçeve



Yüklə 1,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə86/283
tarix31.12.2021
ölçüsü1,92 Mb.
#113334
1   ...   82   83   84   85   86   87   88   89   ...   283
ILH2004-MZHP

 
İsimlendirme ve Kavramsal Çerçeve 
Sözlükte “yol, gidiş, adet” demek olan sünnet, Kur’ân’da Allah’a nispet 
edilerek “Allah’ın değişmez kanunları” anlamında  sünnetullâh  şeklinde 
kullanılır. Sünnet kavramı ile genellikle “Hz. Peygamber’in söz, tutum ve 
Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat 


 
 
68
davranışları” anlaşılmıştır. Kelam ilminde bid’atin karşıtı olarak sünnet, “Hz. 
Peygamber’in düşünce ve davranışlarına uygun bir yolu, O’nun emir ve 
yasaklarını, ilk Müslümanların Resûlüllâh’tan tevarüs ederek takip ettikleri 
anlayış ve çizgiyi” ifade eder. Sözlükte “topluluk, insan gurubu veya kitlesi” 
anlamına gelen cemaat ise, ıstılahta, “İslâm ümmetinin çoğunluğu (sevâd-ı 
â‘zâm), âlimler, bilhassa müctehid âlimler topluluğu demektir. Ehl-i Sünnet’e 
mensup olanlara Sünnî adı verilmektedir. 
Tarihsel süreç ve olaylarla ilişkili olarak sünnet ve cemaat kavramların-
dan oluşturulan Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat terkibi uzun bir zaman diliminde 
terimleşmiştir. Söz konusu ifade ilk defa Ebû’l-Leys es-Semerkandî (v. 
373/983) tarafından kullanılıncaya kadar, onun alt yapısını oluşturan Ehl-i 
Hadis, Ehl-i Eser, Ashab-ı Hadis, Ashab-ı Eser ve Sünnî gibi terimler kulla-
nılmıştır (Sarıkaya, 2005, s. 50). Bir terkip halinde “Ehlü’s-Sünne ve’l-
Cema’a” ifadesini, elimizde bulunan kaynaklardan Ebû’l-Leys 
Semerkandî’nin  Şerhu’l-Fıkhi’l-Ekber adlı eserinde görüyoruz. Tarihte ise 
kısaca “Ehl-i Sünnet” tabirinin çok daha önce Hasan el-Basrî tarafından 
kullanıldığını biliyoruz. 
Tam ismi Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat olan Ehl-i Sünnet; Hz. Peygamber’in, 
sahâbenin ve onların yolunu takip eden ilk nesillerin inanç sahasındaki görüş 
ve tercihlerini benimseyip izleyen geniş kesimlere verilen isimdir. Bu 
terkipteki ilk terim olan sünnet, Hz. Peygamber ve sahâbeyi referans 
vermekte; ikinci terim olan cemaat ise Müslümanların çoğunluğunun siyasi 
temayülüne, birlik ve beraberliğe işaret etmektedir. Sünnetin zıddı bid’at; 
cemaatın zıddı ise tefrika olarak anlaşılabilir.  
Sünnet ve Cemaat Ehli tabiri, bütün Müslümanları içine alabilecek 
genişlikte olan şemsiye bir kavramdır. Başlangıçta Müslümanlar tek bir 
topluluktan ibaretti. Çeşitli nedenlerden dolayı kopmalar oldu ve bir takım 
fırkalar meydana geldi. Sünnet ve Cemaat Ehli oluşumu bir zorunluluğun 
sonucuydu. Oluşan farklı ve bazen aşırı görüşlerin arasında, doğru bilinen 
ana yol üzerinde, sınırları ve ilkeleri belirli merkezî bir bünyeye ihtiyaç vardı. 
Eğer farklı fırkalar meydana gelmeseydi böyle bir belli bünyenin oluşmasına 
ihtiyaç duyulmayabilirdi. 
Ehl-i Sünnet’in doğuş seyrini net olarak ortaya koymak bazı zorlukları 
beraberinde taşımaktadır. Ancak şu söylenebilir ki, Hz. Peygamber’in 
vefatının ardından fitne hadiselerinin ortaya çıkmasıyla Sünnî çizgi kendini 
belli etmeye başlamıştır. Hz. Osman’ın şehit edilmesi ve sonrasında yaşanan 
siyasi olaylar kafalarda soru işaretleri oluşturmuştu. Bu olaylarda ölen ve 
öldürenin Allah katında durumu nedir? İnsan kaderine mahkûm mudur? 
Büyük günah işleyenin durumu nedir? Büyük günah sahibi hâlâ Müslümanlar 
arasında yaşamaya devam edebilir mi? Bu sorular ve sorulara verilen farklı 
cevaplar etrafında oluşmuş  fırkalar karşısında, Müslümanları bir arada 
tutacak, tefrikayı engelleyecek mutedil fikirlere ihtiyaç vardı. İlk dönemlerde 
Cemel ve Sıffin savaşları sonucunda İslâm toplumundaki siyasi ayrılıklara 
karşı, özellikle Haricî farklılaşmaya karşı olan genel dini yapı, Cemaat ya da 
Ehl-i Cemaat olarak tanımlandı. Aslında bu, aynı zamanda siyasi birliği 
sağlamaya yönelik, mevcut iktidarın yanında yer alanları, en azından 
karşısında olmayanları tanımlayan siyasal bir kavramdı. Bu yüzden, Hz. 
Hasan’ın iktidar talebini sonlandırıp hilafeti bir antlaşmayla Muaviye’ye 
devrettiği 41. hicri yıla Cemaat Yılı adı verilmişti.  


 
 
69
Her gruba olduğu gibi Ehl-i Sünnet’e de verilen çeşitli isimler bulunmak-
tadır.  Ehl-i sünnet; Hz. Peygamber’in uygulamalarına ve sözlerine sıkı 
sıkıya bağlı gruplar tarafından sahiplenilmiş bir isimdir. Topluluk taraftarları 
anlamındaki  Ehl-i cemaat; Ehl-i sünnet tarafından en çok tercih edilen 
isimlerdendir. “Yetmiş üç fırka” hadisinin bazı versiyonlarında geçen Sevâd-

Yüklə 1,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   82   83   84   85   86   87   88   89   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin