Göç Terimleri Sözlüğü 23 Diaspora (Diaspora) Diplomatik koruma (diplomatic protection) Diplomatik sığınma (asylum (diplomatic)) Din (religion) Dilekçe (petition) Diplomatik iltica (diplomatic asylum) Genel anlamda diaspora, menşe ülkesinden ayrılmış
olan ancak anavatanıyla bağları süren birey ve üyeleri
veya ağ, dernek ve toplulukları ifade eder. Bu kavram,
daha ziyade geçici yurtdışında yerleşik toplulukları,
geçici süreyle yurtdışında yerleşik göçmen işçileri, ev
sahibi ülkenin vatandaşlığına sahip yabancı çalışanları,
çift vatandaşlığı bulunan kişilier ve ikinci/üçüncü nesil
göçmenleri kapsar.
Ayrıca bkz. ‘toplu göç’, ‘nitelikli vatandaş’. “Tebaasının bir başka Devletin uluslararası hukuka
aykırı eylemlerinden zarar görmesi üzerine, normal
kanalları kullanarak tatmin edici bir sonuç elde
edememesi halinde, bir Devletin tebaasını koruma
yükümlülüğüne dair temel uluslararası hukuk ilkesi.
Kendi tebaasından bir kişinin vakasını üstlenerek ve
o kişi adına diplomatik korumaya ya da uluslararası
adli takibata başvurmakla, bir Devlet aslında kendi
haklarını - tebaasının şahsı üzerinden uluslararası
hukuk kurallarına saygı gösterilmesi hakkını, ileri
sürmektedir.” (Mavrommatis Filistin İmtiyaz Davası
(Yargı Yetkisi), P.C.I.J.1924).
Ayrıca bkz. ‘devletler hukuku (kamu)’. Devletlerin sınırları dışında, kendilerine yargı muafiyeti
sağlanan yerlerde kendisine zulmeden bir otoriteye
karşı koruma talep eden bireylere sağladıkları korunma.
Diplomatik sığınma diplomatik misyonlar ve misyon
başkanlarının özel malikanelerinde, savaş gemileri ya
da savaş uçaklarında sağlanabilir, ancak uluslararası
örgütlerin binalarında ya da konsolosluklarda
sağlanamaz. Bir bireyin mutlaka diplomatik sığınma
alma hakkı bulunmadığı gibi, Devletlerin de
diplomatik sığınma verme mecburiyetleri yoktur.
Ayrıca bkz. ‘sığınma (ülkesel)’, ‘sığınmacı’, ‘geri göndermeme (non-refulman)’, ‘sığınma hakkı’. 1951 Mülteci Sözleşmesi kapsamında bir mülteciye
statü verilmesine dayanak teşkil eden sebeplerden
biridir. Dine dayalı zulüm, dini bir topluluğa
mensubiyetin yasaklanması, gizlice veya umumi
alanlarda ibadetin veya dini eğitimin yasaklanması,dini
vecibelerini yerine getirmeleri ya da belirli bir dini
topluluğa mensup olmaları nedeniyle kişilere ciddi
ayrımcılık gözeten tedbirler uygulanması gibi çeşitli
şekillerde vuku bulabilir.
Bkz. ‘sponsorluk’. Bkz. ‘iltica (diplomatik)’.