44 Uluslararası Göç Hukuku İkame göç (replacement migration) Başka bir ülkeye giden işçilerinin yerini, ülkenin diğer
bölgelerinden gelen işçilerin doldurmasıneticesinde
oluşan iç göç boşluğu; ya da bir ülkenin düşük
doğum ve ölüm oranları sonucunda nüfus azalması
ve yaşlanmasını telafi etmek için ihtiyaç duyduğu
uluslararası göç.
İkamet (residence) İkamet izni (residence permit) İkametgâh (Domicile) İki taraflı işgücü göçü anlaşmaları (bilateral labour migration agreements) İkili (bilateral) İkincil başvuru sahibi (derivative applicant) Belirli bir süre için belirli bir yerde yaşama fiili veya
gerçeği; ikametgâhtan farklı olarak bir kimsenin yaşadığı
yer. İkamet genelde sadece belirli bir yerin sakini olarak
fiziksel var olmayı ifade ederken, ikametgâh genelde
hem fiziksel varlığın hem de söz konusu yere yerleşme
niyetinin bulunmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla,
kişiler birden fazla ikamet yerine sahip olurken tek bir
ikametgâha sahiptir.
Ayrıca bkz. ‘mutat/olağan ikamet ülkesi’, ‘ikametgâh’, ‘mutat/olağan ikamet yeri’ ve ‘ikamet izni’. Bir Devletin yetkili mercileri tarafından bir yabancıya
verilen ve belgenin geçerliliği süresince yabancının o
Devlette yaşama hakkı bulunduğunu teyit eden belge.
Ayrıca bkz. ‘vize ihlali’, ‘izin’ ve ‘ikamet’. Bir kişinin fiziksel olarak bulunduğu ve vatanı olarak
gördüğü yer; o an için başka bir yerde ikamet ediyor
olsa bile, bir kişinin dönmeyi ve kalmayı düşündüğü
gerçek, sabit, asıl ve daimi vatanı.
Ayrıca bkz. ‘mutat/olağan ikamet’, ‘ikamet’. Esasen işgücü göçü konusunda Devletlerarası
işbirliğine yönelik hukuken bağlayıcı olan taahhütler;
Devletler arasında oluşturulan resmi mekanizmalar.
Terim, aynı zamanda Devletler ve bakanlıklar,
istihdam organizasyonları gibi çeşitli diğer aktörler
tarafından yapılan, ülkeler arasında işçilerin hareketini
düzenleyen daha az resmi düzenlemeleri tasvir etmek
için de kullanılır.
Ayrıca bkz. ‘iki taraflı’, ‘işgücü göçü’, ‘antlaşma’. İki taraf ya da iki Devletin akit olduğu.
Bkz. ‘suçluların iadesi’, ‘çok taraflı antlaşma’. Bir başkasının başvurusu temelinde göçmen statüsü
alabilen kişi, genellikle eş ya da reşit olmayan çocuk.
Bkz. ‘çocuk’, ‘de facto eş’, ‘bakmakla yükümlü olunan kişiler’, ‘aile üyeleri’, ‘küçük’, ‘asıl başvuru sahibi’.