Göç Terimleri Sözlüğü 55 Kapasite oluşturma (capacity building) Karar mercii (adjudicator) Karbon dioksit sensörleri (carbon dioxide sensors) Karantina (quarantine) Karar verme/hüküm (adjudication) Karışık akınlar (mixedflows) Kapitalin ülkeye geri dönmesi (repatriation of funds) Hükümetlerin ve sivil toplumun bilgi ve becerilerini
güçlendirerek kapasitelerini oluşturmak. Kapasite
oluşturma doğrudan proje tasarımı ve bir hükümet
ortağıyla uygulama ve eğitim imkânları şeklinde
olabileceği gibi, bazen de ilgili yetkililer tarafından
diyalog geliştirmeyi hedefleyen ikili ya da çok
taraflı bir gündemin kolaylaştırılması şeklinde
olabilir. Her hâlükârda, kapasite oluşturma yönetim
uygulamalarında genel olarak kabul edilebilir
karşılaştırma noktalarının oluşturulmasını amaçlar.
Ayrıca bkz. ‘en iyi (etkili) uygulamalar’, ‘teknik işbirliği’. Göç bağlamında, bir başvuru sahibinin vize, mülteci
statüsü veya talep ettiği diğer göç statüsüne uygun
nitelikte olup olmadığı hakkında kanunen karar verme
yetkisi verilmiş olan kişi.
Ayrıca bkz. ‘mülakat’. Kapalı bir konteynerin içinde (vagon ya da kamyon
kasası gibi) karbondioksit bulunup bulunmadığını
tespit etmek için kullanılan (sabit ya da taşınabilir)
teçhizat. Bu sensörler kişilerin gizli bir şekilde sınırdan
geçirilmek üzere taşınıp taşınmadıklarını tespit etmek
için kullanılır.
Ayrıca bkz. ‘sensörler’. Sâri veya bulaşıcı bir hastalığı olan bir ülkeden gelen
kişilerin, hayvanların, ürünlerin, kara taşıtlarının,
gemilerin veya uçakların geçici olarak tecrit edilmesine
yönelik sağlık tedbirleri.
Göç bağlamı içerisinde, bir başvuru sahibinin talep
ettiği vize, mülteci statüsü ya da diğer göçmen
statülerinden birisine uygun olup olmadığına dair
alınan karar.
Yalnızca bir göçmen kategorisinden oluşan nüfus
hareketinin aksine, içinde mültecilerin, sığınmacıların,
ekonomik göçmenlerin ve diğer göçmenlerin
bulunduğu karmaşık nüfus hareketleri.
Göç bağlamında, göçmenlerin menşe ülkelerine
yaptıkları para transferleri toplamı.
Ayrıca bkz. ‘para havaleleri’. genel olarak kabul görmüş kurallar ve ilkeler uyarınca
adli takibatın yapılması.
Ayrıca bkz. ‘adil yargılama’.