Göç Terimleri Sözlüğü 57 Kentten kente giden göçmenler (urban-urban migrants) Keyfi (arbitrary) Kırsaldan kırsala giden göçmenler (rural- ruralmigrants) Kısa süreli göçmen (short-term migrant) Kentten kırsala giden göçmenler (urban- ruralmigrants) Kırsaldan kente giden göçmenler (rural-urban migrants) Kaynak ülke Genellikle istihdam amacıyla, bir kentsel alandan
başka bir kentsel alana hareket eden iç göçmenler.
Ayrıca bkz. ‘iç göç’, ‘kırsaldan kırsala giden göçmenler’, ‘kırsaldan kente giden göçmenler’, ‘kentten kente giden göçmenler’. Adaletsizlik, öngörülemezlik, gayri makullük,
kaprislilik kavramları ile ilgili olarak, makul olmayan
bir tarzda.
Bir kırsal alandan başka bir kırsal alana göç eden iç
göçmenler; tüccarların, göçebe çobanların ve tarım
işçilerinin kısa veya uzun mesafeli hareketlerini içerir.
Ayrıca bkz. ‘iç göç’, ‘kırsaldan kente giden göçmenler’, ‘kentten kırsala giden göçmenler’, ‘kentten kente giden göçmenler’. Dinlenme, tatil, arkadaş ya da akraba ziyareti, iş veya
tıbbi tedavi amaçlarıyla gerçekleşen hareketler dışında,
en az üç aylığına ama bir yıldan az olmak üzere, kendi
olağan ikamet yeri dışında başka bir ülkeye giden kişi.
Uluslararası göç istatistikleri açısından, kısa süreli
göçmenlerin olağan ikamet ülkesi, orada yaşadıkları
süre boyunca, hedef ülke olarak kabul edilir.
Ayrıca bkz. ‘uzun süreli göçmen’, ‘daimi yerleşimciler’, ‘geçici göçmen işçiler’. “Yeni bir yerleşim” amacıyla veya daha önce kırsaldan
kente göç etmiş olanların tersine göçlerinden dolayı
kentsel alanlardan kırsal alanlara göç eden iç göçmenler.
Ayrıca bkz. ‘iç göç’, ‘kırsaldan kırsala giden göçmenler’, ‘kırsaldan kente giden göçmenler’, ‘kentten kente giden göçmenler’. Kırsal alanlardan kentsel alanlara göç eden iç
göçmenler, çoğu zaman yoksulluk, tarım gelirlerinin
düşük olması, üretimin yetersiz olması, nüfus artışı,
kıtlıklar, arazilerin bölünmesi veya adaletsiz dağıtımı,
çevresel bozulmalar ve kırsal alanlardaki ekonomik
imkânların kısmen yetersiz kalması sonucunda göç
ederler.
Ayrıca bkz. ‘iç göç’, ‘kırsaldan kırsala giden göçmenler’, ‘kentten kırsala giden göçmenler’, ‘kentten kente giden göçmenler’. Bkz. ‘menşe ülke’, ‘gönderen ülke’.