Göç Terimleri Sözlüğü 95 Vatansız kişi (stateless person) Veri koruma (data protection) Veri suresi (data subjects) Vesayet/gözaltı (custody) Vazgeçilemez (inalienable) Vatansızlık (statelessness) Herhangi bir Devletin kanunlarının işleyişi
çerçevesinde vatandaş olarak sayılmayan kişi (Vatansız
Kişilerin Hukuki Statüsüne İlişkin BM Sözleşmesi,1.
Madde,1954). Buna göre, vatansız kişiler vatandaşlığın
getirdiği haklardan; Devletin sağladığı diplomatik
korumadan, ikamet edilen Devlette doğal olarak kalma
hakkından ve seyahat etmesi halinde ülkeye dönüş
hakkından mahrum olan kişilerdir.
Ayrıca bkz. ‘de facto vatansızlık’, ‘tabiiyet/uyruk’. Kişisel verilerin toplanması, saklanması, kullanılması ve
açıklanması açısından özel hayatın gizliliğini korumaya
yönelik kurumsal, teknik ve fiziksel önlemlerin
sistematik olarak uygulanması.
Ayrıca bkz. ‘veri sujesi’, ‘kişisel veri’. Belirli bir faktör veya faktörlere istinaden doğrudan
veya dolaylı olarak tespit edilebilen kişi. İsim, kimlik
numarası, somut durumlar ve fiziksel, ruhsal, kültürel,
ekonomik veya sosyal özellikler gibi faktörler söz
konusu olabilir.
Ayrıca bkz. ‘veri koruma’, ‘kişisel veri’. Bir kişinin bakım ve kontrol sorumluluğu. Mahkeme
bir küçüğün vesayetini bir akrabasına ya da başka
bir vasiye verebilir. Göç bağlamında ise, yetkililer
tarafından alıkonulan bir kişi “gözaltında” bulunur.
Ayrıca bkz. ‘idari gözetim altında tutma’, ‘gözetim altında tutma’. İnsan hakları bağlamında, bir bireyden geri alınamayan,
devir, temlik ya da terk edilemeyen hakkı ifade eder.
İç hukuku kapsamında hiçbir Devlet’in vatandaşı
olarak kabul edilmeyen bir bireyin statüsü. Yasaların
çatışması, ülke topraklarının devredilmesi, evlilik
yasaları, idari uygulamalar, ayrımcılık, doğum kaydının
olmaması, vatandaşlıktan çıkarma (Devlet’in bireyin
tabiiyetini iptal etmesi) ve vatandaşlık hakkından
feragat (bir bireyin Devlet’in korumasını reddetmesi)
gibi birçok sebepten dolayı vatansızlık ortaya çıkabilir.
Ayrıca bkz. ‘fiili (de facto) vatansızlık, ‘vatandaşlıktan çıkarılma’, ‘vatandaşlığın kaybedilmesi’, ‘feragat’.