Ortaçağ İslâm Dünyasında Teşhir Sonuç Netice itibariyle bu çalışmamızda konu edindiğimiz teşhir müeyyidesi, bir
suçun karşılığı olarak eski bir geçmişe sahip olup İslâm dünyasında Hz. Pey-
gamber döneminden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Teşhir, İslâm ceza
ve adalet anlayışında ta‘zir yani takdiri ceza makamına bırakılmış suçlar kap-
samında değerlendirilmiştir. Tanımı ve mevcut örneklerinden hareketle teş-
hirin, suçluyu küçük düşürmek ve ona acı çektirmek suretiyle cezalandırmak;
suçlunun kabahatini topluma ilan etmek ve pek çok uygulamada ibret-i âlem vurgusundan hareketle muhtemel suç ve suçluları engellemek gibi gayelerle
uygulandığı anlaşılmaktadır.
Çalışmada müracaat edilen hadiseler muvacehesinde teşhirin, bireye, ka-
muya ve devlete yönelik kimi suç unsurları için bir ceza ve yaptırım olarak
tatbik edildiği görülmektedir. Bu bağlamda Ortaçağ İslâm devletlerinde, si-
yaset ve ceza makamlarının bireye, devlete ve kamu güvenliğine yönelik ya- lancı şahitlik, hadis rivayetinde suiistimaller, iftira, Ramazan’da oruç bozma, kadın ve erkeklerin birlikte içki içmeleri, hatalı nesep bildirimi, anneye kötü muamele, na- mazın farzlarını bilmeme, emanete hıyanet etme, insan eti yeme, genel ahlaka aykırı davranışlar ile hanedan mensuplarının başkaldırıları, devlet adamlarının isyanları,
dinî-itikadî bazı oluşumlar, memurların veya emîrlerin görevi kötüye kullanmala- rı, terör suçları, kamuya yönelik organize suçlar ve hırsızlık gibi fiillerde teşhirin
uygulandığı müşahede edilmektedir. Ayrıca siyasî ve kişisel hırs ve hislerle
hasımların ya da düşmanların da alenen teşhir edilerek bertaraf edildikleri
veya halk nezdinde aşağılanıp hıyanetle damgalandıkları da rastlanan bir du-
rumdur.
Bu şekilde yargı ve siyaset alanında rağbet gören bir ceza/ukubet olan teş-
hirin, diğer ceza türlerinden farklı, bir takım kaide ve hususlara bağlı olarak
gerçekleştirildiğini de belirtmek gerekir. Buna göre teşhir, öncelikle geniş bir
halk kitlesi tarafından görülmesi için merkezî/kalabalık bir mekânda ve alenî
olarak gerçekleştirilmeliydi. Daha rahat görülmesi için de ekseriyetle bir binek
veya yüksekçe bir platformun üzerinde sergilenmekte ve bu bir tören eşliğin-
de yapılmaktaydı. İkinci olarak zanlı/mahkûma eziyet etmek ve onu aşağıla-
ma gayesi güttüğünden, bunu sağlayacak bazı uygulama ve araçlar söz konu-
suydu. Bu maksatla zanlı/mahkûm, teşhir esnasında bir görevli veya eğitilmiş
bir maymun tarafından tokatlanıp kırbaçlanmaktaydı. Kişiyi tahkir etmek ve
hor göstermek için de bazı özel aksesuarlar ve kıyafetler hazırlanmaktaydı.
Söz gelimi başlarına boncuklarla veya paçavralarla süslenmiş tartûr, kalansuva ve bornos adı verilen yün, keçe veya ipekten başlıklar takılmaktaydı. Boyun-
larına, boncuktan, deriden ve kemik dizili gerdanlıklar asılmaktaydı. Kıya-
|1186|
Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 2