Penang Malezya’da 1948 yılında dünyaya gelen Ken Yeang, Malezya yanı sıra, A. B. D. ve İngiltere’de öğrenim gördü



Yüklə 445 b.
tarix13.12.2017
ölçüsü445 b.
#34705





Penang Malezya’da 1948 yılında dünyaya gelen Ken Yeang, Malezya yanı sıra, A.B.D. ve İngiltere’de öğrenim gördü. Doktorasını Cambridge Üniversitesi’nden alan Yeang, Pennsylvania ve Harvard Üniversiteleri’nden dersler aldı. Yeang’ın yeşil tasarım konusundaki çalışmaları Cambridge Üniversitesi’ndeki doktora eğitimine dayanıyor (1971–1974)

  • Penang Malezya’da 1948 yılında dünyaya gelen Ken Yeang, Malezya yanı sıra, A.B.D. ve İngiltere’de öğrenim gördü. Doktorasını Cambridge Üniversitesi’nden alan Yeang, Pennsylvania ve Harvard Üniversiteleri’nden dersler aldı. Yeang’ın yeşil tasarım konusundaki çalışmaları Cambridge Üniversitesi’ndeki doktora eğitimine dayanıyor (1971–1974)



Gökdelenlerin, dünya nüfusunun sürekli artışı ve mekan azlığının kaçınılmaz bir son ürünü olarak gören Yeang, çevrelerine karşı oldukça yıkıcı olabilen bu ‘kule’lerin konvansiyonel çözümlerini araştırmaya girişti. Ar-Ge çalışmaları ile devam eden bu süreç, ekolojik tasarım ve planlama, bioklimatik tasarım ve yüksek yapılar alanında birçok bilimsel yayına dönüştü.

  • Gökdelenlerin, dünya nüfusunun sürekli artışı ve mekan azlığının kaçınılmaz bir son ürünü olarak gören Yeang, çevrelerine karşı oldukça yıkıcı olabilen bu ‘kule’lerin konvansiyonel çözümlerini araştırmaya girişti. Ar-Ge çalışmaları ile devam eden bu süreç, ekolojik tasarım ve planlama, bioklimatik tasarım ve yüksek yapılar alanında birçok bilimsel yayına dönüştü.

  • RIBA üyesi Yeang, 35 yıllık profesyonel deneyimi sonucunda yüzlerce tamamlamış projeye, 12’si inşa edilmiş, 3’ünün inşası süren 50 gökdelene imza attı. Singapurlu mimarlık ofisi Swan&McLaren’da sürdürdüğü uygulama yaşamını 2000 yılında T.R. Hamzah & Yeang’e taşıyan Yeang, multi-disipliner büro pratiğini 2005 yılından beri Llewlyn Davies Yeang’de sürdürüyor.

  •  



Bioklimatik gökdelenlerin (bioklimatik tasarım prensiplerine göre tasarlanmış düşük enerjili gökdelenler) mucidi olan Yeang, dikey kentleşme yaklaşımı ile yüksek yapıları yaşama geçirdi.

  • Bioklimatik gökdelenlerin (bioklimatik tasarım prensiplerine göre tasarlanmış düşük enerjili gökdelenler) mucidi olan Yeang, dikey kentleşme yaklaşımı ile yüksek yapıları yaşama geçirdi.

  • Dr. Ken Yeang, ayrıca İstanbul Küçükçekmece gölü ve çevresi için açılan kentsel tasarım yarışmasını da kazanmıştı



Hollanda Prinz Claus Ödülü

  • Hollanda Prinz Claus Ödülü

  • Cenevre Mimarlık Ödülü (Ağa Han Mimarlık Ödülü)

  • Avusturya Kraliyet Enstitüsü Uluslar arası Mimarlık Ödülü

  • UIA Auguste Perret Ödülü





  • Plaza Atrium, Kuala Lumpur, 1981 

  • Menara Boustead, Kuala Lumpur, 1986

  • Menara Mesiniaga building in Subang Jaya Selangor,

  • Malaysia, 1992 

  • MBF Tower, Penang, 1993 

  • Tokyo-Nara Tower, Tokyo, Japan, 1994 

  • Penggiran Apartment Towers No. 1, Kuala Lumpur, 1996 

  • UMNO Tower, Penang, 1998 

  • New National Library of Singapore, Singapore 

  • Mesiniaga Penang, Penang, 2003 

  • Jumptown Tower, Portland, Oregon



Ekolojik tasarım, tasarım sistemimizin doğal çevre ile bütünleştiği tasarım yaklaşımıdır. Yapıyı tekil olarak değil, bağlamıyla, bulunduğu kent ve arazi ile birlikte ele alır ve tasarlar. Yapının bulunduğu alanın özellikleri, ekoloji bağlamında ele alınır ve bu özellikler fiziki, sistemli ve sürekli olarak bütünleştirilir.

  • Ekolojik tasarım, tasarım sistemimizin doğal çevre ile bütünleştiği tasarım yaklaşımıdır. Yapıyı tekil olarak değil, bağlamıyla, bulunduğu kent ve arazi ile birlikte ele alır ve tasarlar. Yapının bulunduğu alanın özellikleri, ekoloji bağlamında ele alınır ve bu özellikler fiziki, sistemli ve sürekli olarak bütünleştirilir.



Fiziki bütünleşme, mekanın topoğrafyası, su kaynakları, bitki örtüsü ve üzerinde yaşayan değişik türdeki canlıların özellikleri ile bütünleşmesi anlamına gelir. Sistemli bütünleşme, doğada ve insan yapımı çevredeki su, enerji tüketimi, atık yönetimi ve benzeri süreçlerle bütünleşme anlamını taşır. İnsan ve doğa, bütünleşmeli, bir potada erimeli, atık ve kirlilik oluşmamalıdır. Sürekli bütünleşme ise, dünya kaynakları tüketimimizin oranını, malzemesini ve ikmal oranını bütünleştirmektir.

  • Fiziki bütünleşme, mekanın topoğrafyası, su kaynakları, bitki örtüsü ve üzerinde yaşayan değişik türdeki canlıların özellikleri ile bütünleşmesi anlamına gelir. Sistemli bütünleşme, doğada ve insan yapımı çevredeki su, enerji tüketimi, atık yönetimi ve benzeri süreçlerle bütünleşme anlamını taşır. İnsan ve doğa, bütünleşmeli, bir potada erimeli, atık ve kirlilik oluşmamalıdır. Sürekli bütünleşme ise, dünya kaynakları tüketimimizin oranını, malzemesini ve ikmal oranını bütünleştirmektir.































West Kowloon projesi, New York’taki Central Park veya Londra’daki Hyde Park gibi, dünyanın en büyük kentlerinde gördüğümüz kamusal büyük ölçekli parklardan birini Hong Kong’ta yaratmak üzere son fırsatlardan birini değerlendiriyor.

  • West Kowloon projesi, New York’taki Central Park veya Londra’daki Hyde Park gibi, dünyanın en büyük kentlerinde gördüğümüz kamusal büyük ölçekli parklardan birini Hong Kong’ta yaratmak üzere son fırsatlardan birini değerlendiriyor.

  • Arazinin %94’ünden çoğunu peyzaja ayırarak Hong Kong’daki en büyük kamusal park unvanını taşıyacak proje, deniz kıyısını dinamik ve yeşil bir ortamla çerçeveliyor. Kowloon’un anahtar niteliğindeki önemli yeşil mekanlarıyla parkı ilişkilendiren ve bunu bir ‘ekolojik koridor’ yardımıyla yapan proje, bir gerdanlık gibi deniz kıyısı aktivitelerini, ticari, konaklama, kültürel veya rekreasyon amaçlı kamusal mekanları bir araya getirerek geliştirmeye açıyor.





Perakende, eğlence sektörleri ile kültürel ve diğer fasilitelerin üzerinde, altında veya arasında konumlandığı bu ‘ekolojik koridor’, daha ziyade bir tür ‘yeşil ceket’ olarak tasarlanmış. Bu ceketin içinde bulunan ‘eko-hücre’ler, doğal hava ve aydınlatma dışında yayaları da parkın alt kotundan deniz kotuna taşımak üzere düşünülmüş.

  • Perakende, eğlence sektörleri ile kültürel ve diğer fasilitelerin üzerinde, altında veya arasında konumlandığı bu ‘ekolojik koridor’, daha ziyade bir tür ‘yeşil ceket’ olarak tasarlanmış. Bu ceketin içinde bulunan ‘eko-hücre’ler, doğal hava ve aydınlatma dışında yayaları da parkın alt kotundan deniz kotuna taşımak üzere düşünülmüş.

  • Hong Kong’un yoğun dokusu içinde, sürdürülebilir kentsel bir eko-sistemi bir park olarak yaratmanın yollarını arayan bir ekolojik tasarım çözümü olan Kowloon, aynı zamanda kamunun kültürel ve rekreasyonel programlarına da karşılık geliyor.





Yenileme Kurumu ve Ulusal Singapur üniversitesi tarafından desteklenen Editt Tower projesi, ‘sıfır kültür’ olarak sınıflandırılan bir bölgeyi rehabilite edecek. Tamamen kentsel, organik gelişimden uzak bu bölgenin doğal eko-sistemi tamamen yok edilmiş. Proje ise, yeşil alan insan kullanım alanı oranını 1:2’ye çıkarmayı hedefliyor.

  • Yenileme Kurumu ve Ulusal Singapur üniversitesi tarafından desteklenen Editt Tower projesi, ‘sıfır kültür’ olarak sınıflandırılan bir bölgeyi rehabilite edecek. Tamamen kentsel, organik gelişimden uzak bu bölgenin doğal eko-sistemi tamamen yok edilmiş. Proje ise, yeşil alan insan kullanım alanı oranını 1:2’ye çıkarmayı hedefliyor.

  • Tasarımın doğal elemanlarına dair en önemli noktalarından birini, yapı projesiyle entegre olarak seçilen bitki türlerinin dış etkilerden ve diğer canlılardan zarar görmemesi oluşturuyor. Oluşturulan organik mekanlar, sokaktan bir rampa ile yapının çatısına kadar yükselirken, 26 katlı gökdelenin ara döşemelerini peyzaja ait yüzeye başarıyla entegre ediyor. Düşey yüzeyin yatay mekana uzanımı, sokak kotundaki mağazaların ve yaya yollarının altıncı kata kadar bu rampa sistemiyle aktarılmasıyla sağlanıyor.





Bir gökdelenin olası yaşamsal döngüsünün de göz ardı edilmediği projede, binanın alternatif kullanımlara rahatlıkla adapte olması ve kullanılan malzemelerin yeniden kullanıma uyum sağlaması için gereken önlemler alınmış. Editt Tower projesinde kullanılan teknikler, hareketli mesnetler, değiştirilebilir döşemeler ve mekanik olarak mesnetlenmiş konstrüksiyon şeklinde sıralanabilir.

  • Bir gökdelenin olası yaşamsal döngüsünün de göz ardı edilmediği projede, binanın alternatif kullanımlara rahatlıkla adapte olması ve kullanılan malzemelerin yeniden kullanıma uyum sağlaması için gereken önlemler alınmış. Editt Tower projesinde kullanılan teknikler, hareketli mesnetler, değiştirilebilir döşemeler ve mekanik olarak mesnetlenmiş konstrüksiyon şeklinde sıralanabilir.





Yeni bir tren yolunun iki parçaya ayırdığı bir arazide konumlanan Elephant & The Castle, dört mimarlık bürosunun üzerinde ortak çalıştığı bir proje. Aralarında Foster+Partners’ın da bulunduğu konsorsiyumda yer alan TR Hamzah & Yeang, ticari ve rekreasyon amaçlı bir alanın üzerinde yer alacak üç eko-kule tasarladılar.

  • Yeni bir tren yolunun iki parçaya ayırdığı bir arazide konumlanan Elephant & The Castle, dört mimarlık bürosunun üzerinde ortak çalıştığı bir proje. Aralarında Foster+Partners’ın da bulunduğu konsorsiyumda yer alan TR Hamzah & Yeang, ticari ve rekreasyon amaçlı bir alanın üzerinde yer alacak üç eko-kule tasarladılar.

  • ‘Semadaki Şehir’ olarak nitelendirilen ve şehrin genel bir coğrafi bölgesini model olarak alan tasarım, kentin bölgeleme, sosyal temel strüktür gibi sistemlerini bir gökdelenin iç mekanizmalarına dönüştürüyor. Kulelerin altında bulunan, ticari amaçlı ‘temel’, şehrin mikrokozmosu olarak değerlendirilirken, içinde bir kente dair hemen her şeyi barındırıyor: parklar, mağaza ve eğlence merkezleri, ortak kullanım fasiliteleri, konaklama vb.





Elephant& The Castle’ın çıkış noktası olan ‘Semadaki Şehir’ konsepti ise, alt ve üst katlarda lokal işlevlendirmeye olanak veriyor. Aynı bina içinde çeşitli konaklama tipolojilerinin sağlıklı bir dağılımı sağlanırken, düşey bölgeleme (zoning) ile konut (tek odalı, ail tipi, lüks apartman) tipleri gruplanıyor ve park, sirkülasyon gibi ortak kullanım alanları paylaşılabiliyor.

  • Elephant& The Castle’ın çıkış noktası olan ‘Semadaki Şehir’ konsepti ise, alt ve üst katlarda lokal işlevlendirmeye olanak veriyor. Aynı bina içinde çeşitli konaklama tipolojilerinin sağlıklı bir dağılımı sağlanırken, düşey bölgeleme (zoning) ile konut (tek odalı, ail tipi, lüks apartman) tipleri gruplanıyor ve park, sirkülasyon gibi ortak kullanım alanları paylaşılabiliyor.

  • Kış güneşini yakalamak için en optimum yönlenmeyi sağlayacak şekilde yerleştirilen kuleler, bu yölenme sayesinde şehrin kuzey yönündeki manzaradan da maksimum düzeyde faydalanıyorlar. Bina içi ortak yürüme ve rekreasyon alanları da doğal aydınlanıyor ve dairelerin servis mekanlarına kadar ışık süzülebiliyor. Yapının kolları ise, yazın soğuk esintilerin merkez atriumdan girebileceği, fakat kışın da yapının içine sızamayacağı şekilde tasarlanmış.





İstanbul Küçükçekmece’nin deniz kıyısında yeni bir masterplan oluşturulmasını öngören uluslararası yarışmayı kazanan Yeang’in projesi, 2 kilometrelik bir ekolojik koridor öneriyor.

  • İstanbul Küçükçekmece’nin deniz kıyısında yeni bir masterplan oluşturulmasını öngören uluslararası yarışmayı kazanan Yeang’in projesi, 2 kilometrelik bir ekolojik koridor öneriyor.

  • İstanbul’u Türkiye’nin hemen her noktasına bağlayan önemli bir ulaşım aksı olan E5’in yoğun araç trafiğinin domine ettiği Küçükçekmece’deki alan, Avrupa’yı şehre bağlarken, oldukça plansız bir yapılaşmayla karakterize oluyor. Ne var ki, kuzeyindeki Küçükçekmece Gölü, dağlar ve Marmara denizi kesişiminde konumlanan bölge, şehir için büyük bir giriş / kapı alanı olma potansiyeli taşıyor. Aynı zamanda dramatik kıyı ve kara manzaralarına sahip.







Tasarım, dağlar ile kuzeydeki plato ekolojisini ve güneydeki sahil ekolojisini bağlayan bir bio-hattın kurulumunu öneriyor. Bu önerinin, mevcut yerel eko-sistemi tekrar bütünleştirmesi ve bölgenin bio-çeşitliliğini yeniden kucaklaması bekleniyor.

  • Tasarım, dağlar ile kuzeydeki plato ekolojisini ve güneydeki sahil ekolojisini bağlayan bir bio-hattın kurulumunu öneriyor. Bu önerinin, mevcut yerel eko-sistemi tekrar bütünleştirmesi ve bölgenin bio-çeşitliliğini yeniden kucaklaması bekleniyor.

  • Tasarım önerisi, 2 kilometre uzunluğundaki sürekli bir eko-koridor ve eko-köprüler ile şehre bir tür kentsel park olarak hizmet etme gayesini taşıyor. Düşünülen bir dizi resmi ve gayri-resmi program, bir yunus gösteri merkezi, Ulusal Kültür Merkezi, Dünya Ekoloji Merkezi, su parkı, marina, yeni kanallar, oteller, konaklama ve rekreasyon işlevli yapıların yanı sıra çok sayıda kamuya açık plaj ve meydan içeriyor.







TEŞEKKÜRLER…

  • TEŞEKKÜRLER…



www.ekodesing.com

  • www.ekodesing.com

  • www.1mt2.com

  • www.wikipedia.com

  • Mimarlar Odası

  • YEANG /rethinkig the enviromental filter /Robert Powell



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin