Perspektifler ve Değerlendirmeler (Not 2: Dipnotlar yazıda kullanılan yere parantez içinde küçük puntolarla eklenmiştir.)



Yüklə 1,42 Mb.
səhifə35/98
tarix01.08.2018
ölçüsü1,42 Mb.
#64731
növüYazı
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   98

EKİM’in ideolojik çizgisi ile bundan kaynaklanan sınıf yönelimi ve ihtilalci örgüt çizgisi arasında teorik-organik bir bütünlük vardır. “Dünya görüşüyle, ideolojik-politik çizgisiyle marksist-leninist, sınıfsal temeli, yapısı ve bileşimiyle proleter, düzen karşısında politik-örgütsel konumlanışıyla ihtilalci, bir devrimci sınıf partisi yaratma perspektifidir bu.” (Komünist Bir Siyasal Sınıf Örgütü İçin)

Tasfiyeci dağılma, aynı bütünlüğü, tüm bu temel noktalarda geriye düşerek izlemiştir. EKİM’in popülizme ve reformizme karşı kazandığı temel ideolojik mevzilerin terki, zorunlu ve kaçınılmaz olarak, politik ve örgütsel sonuçlarını da ortaya koymuş, sınıf yönelimi ve ihtilalci sınıf örgütü fikrinden ve pratiğinden kopuşla sonuçlanmıştır. Tasfiyeci dağılma, EKİM ile olan tüm ideolojik-politik bağların yitirilmesi, EKİM gerçekliğine ve misyonuna tam bir yabancılaşmadır.

Geleneksel devrimci küçük-burjuva demokrasisinin büyük bir bölümüyle reformculuğa evrildiği bir aşamada onun popülist ideolojik platformuna dönüş, siyasal ve örgütsel sorunlarda da bu reformist-legalist eğilimin bir parçası haline gelmesiyle sonuçlanırdı. Olan tümüyle budur. EKİM saflarında ortaya çıkan tasfiyecilik, soldaki “ters akıntı”nın içimizde beliren küçücük bir dereciğidir. 20 Ekim 1991 erken genel seçimleriyle birlikte solda kendini ortaya koyan ne kadar tasfiyeci politik ve örgütsel açılım varsa, bugün EKİM’de tasfiyeciliğin taşıyıcısı olan öğelerde anında yankısını bulmuştur. Kimisi olduğu gibi, kimisi “kendine özgü” bir biçimde. Yeni hükümeti izleyen “yumuşama” beklentileri ve bu çerçevede “açık alanın önemi”, SP’nin seçim “başarısı” ve bu çerçevede “HEP’de birlik projesi” bunun tümüyle açık örnekleri olurlarken; legal alana güç yığma ve bu alanı, hem bir ilde tüm çalışma alanlarının “açık cephesi” olarak ve hem de tüm ülke çapında kendi içinde, hiyerarşik bir merkezi organizasyona ka(158)vuşturmak düşüncesi ise bunun nispeten örtük örnekleri olmuşlardır. Kendi içerisinde yeterince açık olan bu sonuncusunun “örtük”lüğü, onun gerçekte, solun yeni modası “açık devrimci parti”nin bir kısım işlevleri yerine düşünülmesindedir. EKİM bünyesinde olunduğu sürece, bu kadar kaba bir tasfiyeci düşünce ancak böyle inceltilmiş biçimler içinde ileri sürülebilirdi. Hatırlatalım ki, “HEP’te birlik” gibi o masum görünümlü önerinin gerisinde de aynı tasfiyeci düşünce vardır.

Karşı-devrimci basıncın, devrimci siyasal mücadeledeki zorlukların, bu basınç ve zorluklar karşısında dayanıksız küçük-burjuva öğelerdeki dağılmanın bir ürünü ve ifadesi olan tasfiyecilik; teorik sorunları küçümseme, ideolojik ayrımları karartma, politik sorunlarda liberalizm, örgüt sorunlarında legalizm demektir. İlkesiz ve omurgasız bir oportünizm demektir. Devrimci iddianın yitirilmesi, misyon duygusunun felce uğraması demektir. Tasfiyecilik, EKİM saflarında ortaya çıkan kendi küçücük örneği üzerinden, tüm bu temel ve evrensel özelliklerini yeniden kanıtlamıştır.

Tasfiyecilik iddiasız bir kimlik ve kişiliktir; içimizden çıkan tasfiyeciler bu kimliğin ve kişiliğin prototipleri olmuşlardır. Onların EKİM’e yönelttiği en temel suçlamalardan biri, “EKİM kendini amaçlaştırıyor” biçimindedir. EKİM’i “41.grup” olarak algılamanın ürünü bu beylik suçlamanın ilk sahipleri hiç de bugünün tasfiyecileri değildir. EKİM’in ideolojik-politik sınır çizgilerini net çizmesi ve bu çerçevede kendi iddiasını ve misyonunu net bir biçimde tanımlaması, bugüne kadar güçlükler karşısında yılgınlığa kapılan ve yorulan tüm öğeler tarafından, ama yalnızca onlar tarafından, EKİM’in kendini amaçlaştırması olarak nitelendi ve bize kendimize “bölünmüş sosyalist hareketin” yeni bir grubu gözüyle bakmamız önerildi. Ayrım çizgilerini silme, ideolojik omurgasızlık, liberal birlikçilik eğilimi, politik ve örgütsel sorunlarda gevşek bir oportünizm, örgütten ve sorumluluklardan kaçış, “açık alan” ve aydın çevre hayranlığı, tüm bunlar eksiksiz olarak hep bu suçlamaya ve öneriye eşlik ettiler. Fakat ilgi çekicidir; bu öğelerin tümü de ideolojik olarak yozlaştılar, devrimci kimliklerini koruyamadılar, dosdoğru düzenin içine yuvarlandılar. EKİM’in ulaştığı(159)düzeyden aşağıya düşüşün yaratacağı kaçınılmaz bir sonuçtur bu, şimdiki tasfiyeci güruhu bekleyen akibet de kesin olarak budur.

***

İdeolojik çizgimizden kopmuş, örgütümüze ve misyonumuza yabancılaşmış, bunu hizipçi bir suç ortaklığı ile birleştirmiş bu unsurlar, konferansımızca EKİM’den ihraç edilmişlerdir. Bu karar konferansımız toplantı halinde iken kendilerine bildirilmiştir. Aynı bildirimle birlikte kendilerinden ellerinde bulunan ve EKİM’e ait olan tüm maddi değerleri en kısa sürede örgütümüze teslim etmeleri istenmiştir Bu istemimizi devrimci kamuoyu önünde bir kez daha yineliyor ve tasfiyeci yol arkadaşlarını bu konuda bir yanlışa düşmemeleri konusunda önemle uyarıyoruz.

***

EKİM’de tasfiyecilik tasfiye edilmiştir. O yürüyüşünü zayıflatan ayak bağlarından kurtulmuş, son aylarda örgüt içi yaşamımızı kirleten kokuşmuş bir tortuya dönüşen unsurlardan kendini arındırmıştır. Gücünden bir şey kaybetmemiş, tersine son bir yıldır bu gücün kullanımını sınırlayan ağırlıkları silkip atmıştır.

Konferansımız bunu işin en acil fakat en kolay yanı olarak değerlendirmektedir. EKİM’de düşkünlük derecesinde bir liberal tasfiyeciliği besleyen tüm kaynakların kurutulması ile kendi asli sorumluluklarını gerçekleştirecek bir çalışma ve seferberlik, görevlerimizin asıl alanıdır. Komünistler tüm güç ve iradeleri ile bu zor alanı kucaklayacaklardır. EKİM’in ideolojik çizgisi, bu güç ve iradenin hem kaynağı hem güvencesidir.


Yüklə 1,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   98




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin