Peşaver geceleri


Şıkşıkıyye Hutbesine Yönelik Eleştiri ve Yanıtı



Yüklə 3,04 Mb.
səhifə159/185
tarix27.05.2018
ölçüsü3,04 Mb.
#51853
1   ...   155   156   157   158   159   160   161   162   ...   185

Şıkşıkıyye Hutbesine Yönelik Eleştiri ve Yanıtı


Şeyh: Evvela; bu hutbede onun iç dertlerini gösteren bir delil yoktur. Ayrıca bu hutbe Hz. Ali’ye ait değildir. Seyyid Rezi’nin kendi ifadeleri olup Hz. Ali’nin hutbelerine eklenmiştir. Hz. Ali (k.v) halifelerin hilafetinden şikayetçi değildi. Onlardan tümüyle hoşnuttu, onların yaptığına da razıydı!

Davetçi: Bu beyanınız aşırı bağnazlığınızı göstermektedir. Zira Hz. Ali (a.s)’ın hilafet konusundaki şikayetlerini önceden arz ettim. Hz. Ali (a.s)’ın yürek acısı, bu hutbeyle sınırlı değildir ki kusur bulasınız. Bu hutbeyi Seyyid Rezi’ye isnat etmeniz ise inadınızı, itidalden çıktığınızı ve bağnaz seleflerinize taklit ettiğinizi ortaya koyuyor.

Dikkatlice okumuyorsunuz, dikkatlice okuyacak olursanız bu hutbenin Hz. Ali’ye ait olduğunu anlarsınız. Büyük alimlerinizden İzzuddin Abdulhamid bin Ebi’l- Hadid, Şeyh Muhammed Abduh, Şeyh Muhammed Hızri, (Muhazarat-u Tarih’il İslâmiyye s. 127’de) bu hutbenin Hz. Ali (a.s)’a ait olduğunu itiraf ederek onu şerh etmişlerdir.

Son zamanda bazı bağnazlar, inat üzere şek ve şüphe çıkarmaya çalışmışlardır. Sünni ve Şii 40’dan fazla Nehc’ul- Belağa’yı şerh eden alimlerden hiçbirisi, böyle bir şey söylememişlerdir.

Seyyid Rezi’nin Durumuna İşaret


Ayrıca, büyük takva sahibi Seyyid Rezi böyle bir şeyi Hz. Ali (a.s)’a isnat etmekten münezzehtir. Nehc’ul- Belağa’nın hutbelerini dikkatlice okuyanlar ondaki fesahat, belâgat, lafız çekiciliği mana yüceliği, ilmi ve felsefi hazineleri anlamıştır. Sadece Seyyid Rezi değil, hiç kimse gayb alemine bağlanmadan böylesine kelimler sergileyemez.

Nitekim büyük alimlerinizden İbn-i Ebi’l- Hadid ve Şeyh Muhammed Abduh bu hutbedeki elfaz çekiciliği, mana güzelliği ve üslûp sebebiyle bu hutbenin kesin Hz. Ali’ye ait olduğunu itiraf etmiş ve bu hutbede kullanılan kelimelerin, Allah’ın kelamının altında, ama insanların kelamının üstünde olduğunu vurgulamışlardır.

Ayrıca Seyyid Rezi’nin nesir veya şiirleri, Şii ve Sünni kaynaklarda detaylıca yer almıştır. Bunları karşılaştırınca aralarında büyük bir farkın olduğu görünmektedir.

Nerede toprağın temiz alemle arkadaşlığı.

Nerede zerrenin güneşle beraberliği?

Nitekim İbn-i Ebi’l- Hadid, Musaddık bin Şebib’den, o da İbn-i Haşşab’tan şöyle rivayet etmektedir: “Sadece Seyyid Rezi değil, hiç kimse bu üslup ve güzel tarzla öylesine kelimeleri ifade edemez. Rezi’nin kelimeleri, bu hutbelerin kelimelerinden çok uzak ve farklıdır. Mukayese bile edilemez.”


Şıkşıkıyye Hutbesi, Seyyid Rezi’nin Doğumundan Önce Kitaplarda Yazılıydı


İlmi kaideler ve akli ölçülerden de öte, Şii ve Sünni tarihçiler ve hadisçilerin çoğu, Seyyid Rezi ve merhum babası Ebu Ahmed Nakıb’ut- Talibiyyin daha doğmadan önce bu hutbeyi rivayet etmişlerdir.

Nitekim İbn-i Ebi’l- Hadid Nehc’ul- Belağa Şerhi’nde şöyle diyor: “Bu hutbeyi Mutezile imamı olan yani daha Seyyid Rezi doğmadan, Abbasi Halifesi Muktedir Billah zamanında yaşayan üstadım Ebu’l- Kasım Belhi’nin kitaplarında çok gördüm.

Hakeza Ebu’l- Kasım Belhi’nin öğrencisi olan ve Seyyid Rezi’nin doğumundan önce vefat eden meşhur mütekellim Ebu Cafer bin Kubbe’nin Kitab’ul- İnsaf’’ında da gördüm.”

Hakeza İbn-i Haşşab diye bilinen Şeyh Ebi Abdillah bin Ahmed’den şöyle rivayet etmektedir: “Bu hutbeyi Seyyid Rezi’den iki yüzyıl önce yazılmış kitaplarda da gördüm. Hatta bazı edebiyatçılar bu hutbeyi, daha Seyyid Rezi’nin babası doğmadığı bir tarihte kaleme almışlardır.”

Kemaluddin Meysem bin Ali bin Meysem Behrani Nehc’ul- Belağa Şerhi’nde şöyle diyor: “Bu hutbeyi iki yerde gördüm, birincisi Seyyid Rezi’nin doğumundan 60 yıl önce, Vezir bin Fırat’ın hattıyla yazılmıştı. İkincisi Seyyid Rezi’nin doğumundan önce vefat eden Ebu’l- Kasım Ka’bi’nin öğrencisi Ebu Cafer bin Kubbe’nin Kitab’ul- İnsaf’ında gördüm.”

O halde bu deliller ışığında, bu hutbeyi reddeden bazı çağdaş alimlerinin ne kadar bağnaz ve inatçı oldukları ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca bu hutbeyle ilgili görüşleriniz, önceki gecelerde rivayet ettiğim, kendi muteber kitaplarınızda da yer alan Hz. Ali (a.s)’ın yürek acısını ifade eden diğer hutbe ve sözleri olmadığı takdirde dikkat çekebilirdi. Halbuki İbn-i Ebi’l- Hadid Nehc’ul- Belağa Şerhi c. 2, s. 561’de Hz. Ali (a.s)’ın hutbesini detaylı olarak şöyle rivayet etmektedir:

Resulullah (s.a.a), başı göğsümde olduğu halde vefat etti. Ağzının kanı elime akmıştı da onu yüzüme sürmüştüm. Melekler, O’nu yıkarken bana yardım ediyordu. Evin altı üstü feryat ediyordu. Bir grup melek iniyor, bir grup da göğe çıkıyordu. O’nu yatacağı yere koyuncaya kadar, meleklerin selam ve dua sesleri, feryat ve figanları kulağımda çınlıyordu. Ölüyken de diriyken de O’na benden daha yakın, bu işe benden daha layık kim var! Kafanızı çalıştırın, düşmanınızla savaşma niyetinizde sadık olun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah-u Teala’ya and olsun ki, ben dosdoğru hak yoldayım; onlar, ayakları kaydıran batıl yoldalar.”

Bütün bunlara rağmen Hz. Ali’nin, muhaliflerini hak kabul ettiğini, onlara darılmadığını ve razı olduğunu mu beyan ediyorsunuz? Değerli Şeyh, hak ve apaçık gerçekler bu tür sözlerle örtülemez. Lütfen Tövbe suresi 32. ayeti dikkatlice okuyun. Allah Teala buyuruyor ki:

Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler istemese de Allah kendi nurunu tamamlamaktan vazgeçmez.”

Bu takdirde, hakkın yok olmayacağını siz de tasdik edeceksiniz.

Allah’ın yaktığı bir meşaleyi,

Cahil üfürürse sakalı yanar.

Şeyh: Vakit çok geç oldu, siz de yoruldunuz, yorgunlukla konuştuğunuz malumdur. Oturumu burada sona erdirelim, diğer açıklamalarınız Allah’ın izniyle yarın akşama kalsın.


ONUNCU OTURUM


(3 Şaban 1345 Pazar akşamı)

Akşam üstü muhterem beyler Hz. Hüseyin’in mübarek doğum günü münasebetiyle büyük bir kalabalık halinde geldiler. Şerbet ve tatlı ikramından sonra sohbet etmek isteyince, Nevvab Abdulkayyum Han da geldiler. Hal hatır sorma, şerbet, tatlı ve çay ikramından sonra sohbet başladı.)



Nevvab: Kıble sahip (alicenap)! Çok özür diliyorum, oturum resmen başlamadan önce izin verirseniz bir soru sorayım.

Davetçi: Rica ediyorum, buyurun sizi dinliyoruz.

Yüklə 3,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   155   156   157   158   159   160   161   162   ...   185




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin