İmam Hüseyin’in Katili Olan İbn-i Sinan’dan
Nitekim İbn-i Ebi’l- Hadid bu rivayetleri Nehc’ul- Belağa Şerhi c. 1, s. 208’de, İbn-i Hilal-i Sekafi’nin Garat kitabından rivayet etmektedir. Bu cümleden şöyle rivayet etmektedir: “Adamın biri kalkarak şöyle dedi: “Bana başımda ve sakalımda kaç kıl olduğunu söyle.”
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu:
“Dostum Peygamber (s.a.a) başındaki her kılın dibinde sana lanet eden bir melek olduğunu ve yüzündeki her kılın dibinde de seni kandıran bir şeytan olduğunu söyledi. Evinde Peygamber (s.a.a)’in evladını öldüren bir buzağın var.”
O Enes-i Nahi adında biriydi, oğlu Sinan, o zamanlar evde oynayan bir çocuktu. H. 61 yılında Kerbela’daydı ve Hz. Hüseyin’in katili oldu. Bazılarına göre ise soru soran adam Sa’d bin Ebi Vakkas idi. Oğlu Ömer bin Sa’d ordu komutanı ve Kerbela katiliydi. Belki de her ikisi de farklı meclislerde soru sormuşlardır. Hz. Ali (a.s) bu rivayet vesilesiyle ilminin Peygamber (s.a.a)’den kaynaklandığını ve gaybı ihata ettiğini göstermek istedi.
Habib Bin Ammar’ın Bayraktarlığından Haber Vermesi
Ahmed bin Hanbel Müsned’de, İbn-i Ebi’l- Hadid Nehc’ul- Belağa Şerhi c. 1 s. 208’de şöyle rivayet etmişlerdir: “Hz. Ali (a.s) hilafeti döneminde Kufe mescidinde oturmuştu. Ashabı da etrafında duruyordu. Adamın biri; “Halid bin Uveyta, Vaad’il Kura’da dünyadan göçtü.”diye söyleyince Hz. şöyle buyurdu:
“O ölmedi ve dalalet ordusunun komutanı oluncaya kadar da ölmeyecektir. Onun bayraktarı Habib bin Ammar olacaktır.”
Orada bulunan bir genç şöyle dedi: “Ammar benim Ey Emir’ul- Mü’minin ve sizi samimi olarak gerçekten seviyorum.” Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu:
“İftira ve yalan söylemedim ve söylemeyeceğim. Adeta görüyorum ki Halid dalalet ordusunun komutanı olmuş, sen de onun bayraktarısın. Caminin bu kapısından gireceksiniz ve caminin önündeki şu perdeden tutunca yırtılacaktır.”
Hz. Ali (a.s)’ın bu sözünün üzerinden yıllar geçti. Mel’un Yezid’in hilafeti döneminde mel’un İbn-i Ziyad Kufe’nin valisi oldu. Hz. Hüseyin’le savaşmak için büyük bir ordu gönderdi.
Peygamber (s.a.a)’den Halid ve Habib bin Ammar’ın rivayetini duyanların çoğu camide otururlarken aniden askerlerin sesini duydular. Eskiden toplantı yerleri camiler olduğu için askerler gösteriş yapmak isteyince camiye girip çıkıyorlardı. Aniden Halid bin Uveyta’nın dalalet ordusunun komutanı olarak Peygamber (s.a.a)’in evladıyla savaşmak için Hz. Ali (a.s)’ın buyurduğu Bab’ul- Fil’den camiye girdiğini gördüler. Habib bin Ammar da onun bayraktarıydı. Camiye girerken kapıdaki perdeyi tutunca yırtıldı Böylece Hz. Ali (a.s)’ın sözü ve münafıklar hakkındaki ilmi apaçık tecelli etti.
Gayıplardan Haber Vermesi
Acaba bu haber bütün bu alametleriyle tecelli ettiğine göre gayptan haber verme değil midir? Genelde Hz. Ali (a.s)’ın hutbe ve sözleri olan Nehc’ül-Belağa’yı dikkatlice inceleyecek olursanız, Hz. Ali (a.s)’ın verdiği birçok gaybi haberleri görürsünüz.
Özellikle de büyük sultanların durumu, olaylar, Zenc Sahibi’nin kıyamı, Moğolların galebesi, Cengiz Han’ın saltanatı, zalim halifelerin durumu, Şiilere karşı tutumu ve benzeri birçok gaybi haberlerin var olduğunu siz de okursunuz. Özellikle de İbn-i Ebi’l- Hadid, Nehc’ul- Belağa Şerhi c. 1 s. 208-211’de, bütün bunları detaylıca anlatmaktadır.
Ayrıca Hace Kelan Belhi el-Hanefi Yenabi’ul- Mevedde 14. Bab’da Hz. Ali (a.s)’ın ilminin çokluğunu gösteren bu tür hutbe ve haberlere istinat etmektedir. Bunları okuyun ki apaçık gerçekleri keşfedesiniz. Hz. Ali (a.s) Muaviye’nin Kufe’ye galebe çalacağını ve kendisine lanet edilmesini emredeceğini haber vermiştir ve de öyle olmuştur.
Muaviye’nin Galibiyet ve Zulümlerinden Haber Vermesi
Bu cümleden şöyle buyurmuştur:
“Benden sonra geniş boğazlı ve iri göbekli birisi sizlere galip gelecektir. O bulduğunu yiyecek(216), bulmadığını isteyecek ve onu öldürecektir. Onu öldürmeyeceksiniz, o adam size bana kötü laflar etmenizi ve benden beri olduğunuzu ilan etmenizi isteyecektir. Bana sövmenize izin veriyorum; zira o sövgü benim için temizlik, sizler için ise kurtuluştur. Ama benden beri olduğunuzu ilan etmeyin. Zira ben fıtrat üzere doğdum, iman ve hicrette herkesten önde oldum.”
İbn-i Ebi’l- Hadid Nehc’ul- Belağa Şerhi c. 1 s. 356’da ve diğer büyük ve değerli alimleriniz kendi kitaplarında açıkça tasdik etmişlerdir ki bu lanetli adam Muaviye’dir. Hilafete geçince 80 yıl boyunca halkı Hz. Ali (a.s)’a lanet etmeye ve ondan beri olduklarını ilan etmeye zorladı. Hz. Ali (a.s)’a mihrap ve minberde hatta Cuma hutbelerinde lanet ediyorlardı. Ömer bin Abdülaziz’in hilafetine kadar da bu böyle devam etti. Ömer bin Abdülaziz salihane tedbirleriyle bu lanetlemeyi ortadan kaldırdı ve insanları bu çirkin amelden men etti.
Bu çirkin olayı Hz. Ali (a.s) önceden haber vermişti. O halde siz de tasdik edersiniz ki Hz. Ali (a.s) gaybı biliyor ve Allah’ın verdiği bir ilimle perde arkasından haber veriyordu.
Bu tür haberler oldukça çoktur. İnsanlar yıllar ve asırlar sonra bunun doğruluğunu açıkça görmüşlerdir.
Savaş Başlamadan Önce Zu’s- Sediyye’nin Öldürülmesinden Haber Vermesi
Hz. Ali (a.s) çok önceden Nehrevan savaşını da haber vermiş ve haricilerin ve Zu’s- Sediyye(217) ismiyle meşhur olan Tezmele’nin katlini önceden haber vermiştir. Hatta haricilerden sadece on kişinin öldürülmeyeceğini, Müslümanlardan ise sadece on kişinin öldürüleceğini haber vermiş ve şöyle buyurmuştur:
“Onlardan on kişi kurtulacak, bizden ise on kişi ölecektir.”
Nitekim İbn-i Ebi’l- Hadid, Hace Kelan Belhi ve diğerleri Hz. Ali (a.s)’ın haber verdiği şeylerin sonradan gerçekleştiğini söylemişlerdir.
Özellikle İbn-i Ebi’l-Hadid Nehc’ul- Belağa Şerhi c. 1 s. 425’de, bu haberin yorumunda şöyle diyor: “Bu haber şöhreti cihetiyle tevatüre yakın bir haberdir. Bütün alimler bunu rivayet etmiştir ve bu da Hz. Ali (a.s)’ın kerametlerinden biridir.
Acaba bunlar gayptan haber vermek ve geleceği bilmek değil midir? Dolayısıyla şüphenizin gitmesi ve velayet makamının gerçeğini anlamanız gerekir. Hz. Ali (a.s)’ın diğer halifelerden farklı olduğunu tasdik etmelisiniz. Eğer gayb ilmi olmasaydı ve tabiat ötesi bir irtibatı bulunmasaydı, asırlar sonra gerçekleşen olayları bu kadar detayıyla nasıl haber verebilirdi?
Hakeza Meysem-i Temmar’ın Ubeydullah bin Ziyad tarafından öldürüleceğini, Cuveyriye ve Reşid Hicri’nin Ziyad tarafından öldürüleceğini, Amr bin Hamak’ın Muaviye’nin taraftarlarınca öldürüleceğini, özellikle de Hz. Hüseyin’in katillerini haber vermesi, önceden de işaret etmiş olduğum gibi Hz. Hüseyin’in katilleri Enes ve Ömer bin Saad’ı bildirmesi Hz. Ali (a.s)’ın bu gayb ilminin göstergesidir.
Büyük alimlerinizden Taberi, İbn-i Ebi’l- Hadid, Muhammed bin Talha, Suyuti, Hatip Harezmi ve diğerleri bu haberleri açıkça rivayet etmişlerdir.
Dostları ilə paylaş: |