Peşaver geceleri


Yezid’in Küfr ve Mürtetliğine Dair Deliller



Yüklə 3,04 Mb.
səhifə36/185
tarix27.05.2018
ölçüsü3,04 Mb.
#51853
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   185

Yezid’in Küfr ve Mürtetliğine Dair Deliller


Davetçi: Yezid’in küfür ve mürtetliğine dair birçok delil vardır. Örneğin, o hem sözlerinde, hem de şiirlerinde içindeki küfrünü açığa vurmuştur. Özellikle şaraba ait şiirleri açık delillerdir. Mesela bir şiirinde şöyle diyor:

Üzüm şarabının doğuşu sakinin eliyledir.

Batışı ise benim ağzımdır.

Eğer şarap Muhammed’in dininde haramsa,

O halde onu İsa Mesih’in dini üzere al.

Yine bir şiirinde özetle şöyle diyor:



Dünya sadece bu dünyadır. Bu alemden başka alem yoktur.

Öyleyse bu alemin lezzet ve nimetlerinden el çekmeyelim.

Bu şiirlerin hepsi onun divanında mevcuttur. Ebu’l- Ferec bin Cevzi “Er- Redd-u Ala’l- Mutaasıb’il- Anid” adlı kitabında buna tanıklık ediyor. Onun kafir, zındık ve mülhit olduğuna dair delillerden bir diğeri, Sibt bin Cevzi’nin “Tezkire”de ve dedesi Ebu’l- Ferec’in genişçe naklettiği şiirlerdir. O şiirlerinden birinin başlangıcında (sevgilisine hitap ederek) şöyle diyor:



Aliye yanıma gel, yaklaş bana, sözünü bana söyle

Çünkü yavaş konuşmayı sevmem ben

Kıyametten söz eden O şahıs, yalan sözler söylüyor.

O, kalpleri saz ve sözden uzaklaştırıyor.

Nitekim “Dik’ul- Cin” diye tanınan ve Şia’nın büyük fakih, alim, fazıl ve ediplerinden olan İbrahim bin İshak, Abbasi halifelerinden Harun’ur- Raşid’in yanında Yezid’in bütün şiirlerini okuduğunda Harun elinde olmaksızın Yezid’e lanet edip şöyle dedi: “Zındık, yaratıcıyı ve kıyameti tamamen inkar etmiştir.”

Onun küfr ve ilhatliğine delil olan şiirlerinden bazıları neşeli vakitlerinde şarkı söylerken söyledikleri sözlerdir. Şiirlerinin birisinde şöyle diyor (arkadaşlarına hitapla):

Kalkın saza ve söze kulak verin.

Halis Şarap için ve dini hurafeleri bırakın kenara.

Saz, ezan sesini bana unutturmuştur.

Şarkıcı yaşlı kadınları, cennet ve hurilerle değiştim.

Maktel kitaplarında, hatta Sibt bin Cevzi “Tezkire” kitabının 148. sayfasında şöyle naklediyorlar:

Resulullah (s.a.a)’in Ehl-i Beyt’ini Şam’a getirdiklerinde, Yezid, kasrının Ciyrun80 yönüne bakan tarafında oturup şu küfür dolu şiirini okudu:

Âl-i Muhammed esirlerinin yükleri görülmeye başladığında, Karga seslenmeye başladı.

Dedim ki, ey karga81 seslensen de seslenmesen de ben Peygamber’den borcumu (öcümü) aldım.

O şunu demek istiyordu: “Uhud’da, Bedir’de ve Huneyn’de öldürülen amca ve akrabalarımın intikamını, Peygamber’in evlatlarını öldürmekle aldım.”

Yezid’in küfrüne delalet eden delillerden diğer biri de, Hz. Peygamber’in evladını şehit ettikten sonra, şenlikler düzenleyip Abdullah bin Zeb’ari’ye ait olan küfür şiirlerini okumasıdır. Sibt bin Cevzi, Ebu Reyhan-i Biyruni vb. gibi alimler bu şiirleri kaydetmişlerdir. Yezid bu şiirlerde, müşrik ve kafir olan ve büyük Bedir savaşında Allah ve Resulünün emriyle öldüren atalarının dirilmesini arzu ediyor. Galiba şiirin 2 ve 5. beyitleri Yezid’in kendisinindir. O bu şiiri, Müslüman, Yahudi ve Hıristiyanların yanında okunmuştur! O şiir şudur:

Keşke Bedir savaşında ölen kabilemin yaşlıları, Hazreç kabilesinin (Uhud savaşında) inmelerini görselerdi.

Görselerdi mutlu olup derlerdi ki; eline sağlık ey Yezit.

Bedir’de ölenlerimize karşı, biz de (bugün) Onların büyüklerini öldürerek eşitleştik.

Beni Haşim, saltanatla oyun oynadılar.

Ne gökten bir haber gelmiş ve ne de vahiy nazil olmuş.

Beni Ahmed (Peygamber)’in evlatlarından intikam alamasam, Ben Handef 82 ailesinden değilim.

Biz kanımızın karşılığını, Ali’nin yiğit ve kahraman oğlunu öldürmekle aldık.

Ebu’l- Ferec, Şeyh Abdullah bin Muhammed bin Amir-i Şibravi “El-İthaf bi-Hubb’il- Eşraf” adlı kitabında ve Hatib-i Harezmi “Makte’ul- Hüseyin” adlı kitabının 2. cildinde vs. alimleriniz şöyle yazıyorlar: “Mel’’un Yezit, İmam Hüseyin (a.s)’ın mübarek dudak ve dişlerine elindeki çubuk ile vururken mezkur şiirleri söylemiştir.


Ehli Sünnet Alimlerinin, Melun Yezid’e

Laneti Câiz Bilmeleri


Sizin pek çok alimleriniz, o mel’un zındığı kafir bilmişlerdir. Hatta Ahmet bin Hanbel (Hanbelilerin imamı) ve birçok büyük alimleriniz Yezid’e lanet okunmasını câiz bilmişlerdir. Özellikle Abdurrahman Ebu’l- Ferec bin Cevzi bu konuda “Er- Red-u Al’el- Mutaassıb’il Anid’il Mani an La’n-i Yezid lanehullah” adlı kitabı yazmıştır. Ebu’l- Ala el-Muarra ise bu konuda şu şiiri söylemiştir:

Zamanın, sürekli olarak tevhid ve tevhid ehlinin aleyhine şeytani planlar çizdiğini görmekteyim.

Benim şaşkınlığım gittikçe durmadan artmaktadır.

Acaba Kureyşiniz, başta Yezid olmak üzere Hz. Hüseyn’i şehit etmedi mi?

Ama Gazali gibi bir takım mutaassıp alimleriniz ise Yezid’in taraftarı olup o melunun yaptıklarını temize çıkarmak için mantıksız ve komik özürler getirmişlerdir.

Halbuki alimlerinizin çoğu, Yezid’in zalimane ve küfür dolu amellerini teferruatıyla yazmışlardır.

Nitekim Dimyeri “Hayat’ul- Heyavan” kitabında, Mesudi “Müruc’uz- Zeheb”de şöyle yazıyorlar:

“Yezid’in birçok maymunu vardı. Onlara ipekten elbiseler giydirir, boyunlarına altın gerdanlıklar takar, sonra atlara bindirirdi.

Yine boyunlarına gerdanlık takılı birçok köpeği vardı. Onları kendi eliyle yıkayıp altın kaplarda su verirdi. Onların artığını kendisi içerdi. Çok alkollü meşrubat içtiğinden daima mest ve sarhoş idi.”

Mesudi “Müruc’uz Zeheb”in 2. cildinde şöyle yazıyor:

“Yezid’in sireti (tavır ve hareketleri) Firavunluk siretiydi. Hatta Firavun yönetimde ondan daha adil idi. Onun saltanatı İslam için büyük bir utanç kaynağı oldu. Şarap içmesi, Hz. Peygamber’in oğlunu şehit etmesi, O Hazretin vasisine (Ali bin Ebi Talip) lanet okuması, Kabe’yi yakıp tahrip etmesi ve birçok kanları dökmesi, Özellikle Medine halkını katliam etmesi, sayısız fısk ve fücurları gibi birçok iğrenç amelleri onun bağışlanmayacağını göstermektedir.”



Nevvab: Kıble sahip (alicenap), Medine halkının Yezid’in emriyle katliam edilmesi konusunun ne olduğunu beyan etmenizi rica ediyorum.

Davetçi: Tarihçiler, özellikle Sibt bin Cevzi “Tezkire”nin 63. sayfasında şöyle yazıyor:

“Hicretin 62. yılında Medine halkından bir grup Şam’a gittiler. Yezid’in kötü amel ve küfriyatını görünce Medine’ye dönüp biatlerini bozup açıkça ona lanet ediyorlardı. Yezid’in Medine’deki valisi Osman bin Muhammed bin Ebi Süfyan’ı da şehirden dışarı çıkardılar. Abdullah bin Hanzele (meleklerin gusül verdiği şahıs) şöyle dedi:

“Ey insanlar! Biz eğer Şam’dan gelip Yezid’in aleyhine ayaklandıysak, bunun sebebi onun dinsiz olduğu, anneleri, kızları ve bacılarıyla cinsel ilişkide bulunduğu, şarap içtiği, namaz kılmadığı ve Peygamber’in evlatlarını öldürdüğü içindir.”


Yüklə 3,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   185




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin