Peşaver geceleri


Ebu Hureyre’nin Kimliği ve Yerilmesi



Yüklə 3,04 Mb.
səhifə51/185
tarix27.05.2018
ölçüsü3,04 Mb.
#51853
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   185

Ebu Hureyre’nin Kimliği ve Yerilmesi


Davetçi: Ebu Hureyre’nin reddedilmişliğine dair güneşten daha aydın birçok deliller vardır. Bunu büyük alimleriniz de tasdik etmişlerdir. Onun reddedilmiş (merdut) olduğuna dair delillerden birisi, Resulullah (s.a.a)’in diliyle lanetlenmiş Muaviye bin Ebi Süfyan’ın, münafıkların ve ikiyüzlülerin yanında yer almasıdır. Çünkü Sıffin’de namazları Emir’ul- Müminin Hz. Ali (a.s)’ın peşinde kıldığı halde, Muaviye’nin yağlı sofrasının başından da eksik olmuyordu. Zemahşeri “Rebi’ul- Ebrar”da, İbn-i Ebi’l- Hadid “Şerh-u Nehc’ul- Belağa”da ve daha başkaları şöyle naklediyorlar:

Ondan bu iki farklı hareketinin sebebi sorulduğu zaman şöyle diyordu: “Muaviye’nin muzeyresi90 ve yemeği daha yağlıdır, Ali’nin arkasında namaz kılmak ise efdaldır” Bu yüzden Ebu Hureyre “Şeyh’ul- Muzeyre” diye meşhur olmuştur.


Hz. Ali Kur’an ve Haktan Ayrılmaz


Halbuki (Şia alimlerinin ittifakın yanı sıra) Şeyh’ul- İslam Himvini “Feraid”in 37. babında, Harezmi “Menakıb”da, Taberani “Evset”te, Genci-yi Şafii “Kifayet’ut- Talip”te, İbn-i Kuteybe “el-imamet ve’s- Siyaset”in 1. cildinin 68. sayfasında, imam Ahmed bin Hanbel “Müsned”de, Süleyman Belhi “Yenabi’ul- Meveddet”te, Ebu Ya’la “Müsned”de, Muttaki-yi Hindi “Kenz’ul- Ummal”ın 6. cildinin 157. sayfasında, Said bin Mensur “Sünen”de, Hatib-i Bağdadi “Tarih-i Bağdadi” diye meşhur olan kitabının 14. cildinin 321. sayfasında, Hafız bin Merduye “Menakıb”da, Semani “Fezail’us- Sahabe”de, imam Fahr-i Razi “Tefsir-i Fahr-i Razi”nin 1. cildinin 111. sayfasında, Ebu’l- Kasım Hüseyin bin Muhammed (Rağib-i İsfehani) “Muhazırat’ul- Üdeba”nın 2. cildinin 113. sayfasında vs. alimleriniz Ebu Hureyre’nin kendisinden ve diğerlerinden Resul-u Ekrem (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu naklediyorlar:

Ali hak iledir ve hak da Ali’yle; Ali neredeyse hak da oradadır.”

Bu hadis, Ebu Hureyre’nin bu hadisi gördüğü halde Hz. Ali (a.s)’ı bırakıp Muaviye’nin etrafında dönmesi, onun merdut (reddedilmiş) olduğunu göstermiyor mu?

Muaviye’nin kötü amel ve zulümlerini görüp de susan ve dünyevi menfaatleri için karnını doyurmak ve makam sahibi olmak için o melunun meclisinde oturarak ona yardımcı olan merdut (reddedilmiş) değil midir?!

Hakim-i Nişaburi “Müstedrek”in 3. cildinin 124. sayfasında, imam Ahmed bin Hanbel “Müsned”de, Taberani “Evset”te, Şafii Fakihi İbn-i Meğazili “Menakıb”ta, Muttaki Hindi “Kenz’ul- Ummal”ın 6. cildinin 153. sayfasında, Şeyh’ul- İslam Himvini “Feraid”de, İbn-i Hacer-i Mekki “Savaik”in 74. ve 75. sayfalarında, Süleyman Belhi el-Hanefi “Yenabi’ul- Meveddet”te, Celalettin Süyuti “Tarih’ul- Hulefa”nın 116. sayfasında, imam Ebu Abdurrahman Nesai “Hasais’ul- Aleviyye”de ve daha başka büyük alimleriniz Ebu Hureyre’nin kendisinden Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu naklediyorlar:

Ali Kur’an’ladır ve Kuran da Ali iledir. Bunlar havuzun başında bana gelinceye kadar asla birbirlerinden ayrılmazlar. Ali bendendir, ben de Ali’denim. Kim ona sebbederse (kötü söz söylerse), şüphesiz bana sebbetmiştir ve kim bana sebbederse, şüphesiz Allah’a sebbetmiştir.”

Bununla birlikte, Muaviye (aleyh’il- haviye)’nin açıkça hatta minber ve Cuma namazlarında Hz. Ali’ye, Hz. Hasan’a ve Hz. Hüseyin’e lanet edilmesine seyirci olan, bütün minber ve meclislerde Hz. Ali (a.s)’a lanet edilmesini görüp susan, bununla da kalmayıp Muaviye ve benzeri lanetliler ile oturup kalkan ve onların yaptığına sevinen bir şahıs merdut değil de nedir?

Onlarla muaşeret etmenin yanı sıra, hadisler uydurarak onlara yardımcı olan ve halkı Hz. Ali’nin aleyhine kışkırtan ve O Hazrete lanet etmeye zorlayan bir şahıs merdut değil midir?



Şeyh: Temiz sahabenin hadis uydurarak halkı Ali (k.v)’e lanet etmeye ve kötü söz söylemeye teşvik etmesi iftiralarını kabul etmemiz makul mu? Bu çeşit iftiralar Şiilerin iftiralarından değil midir?

Davetçi: Temiz sahabelerin böyle bir şeyi yapmaları tabii ki akılcı değil. Ama eğer sahabelerden biri böyle bir şeyi yapmışsa, bu kesinlikle onun temiz olmadığını gösteriyor ve o münafık, merdut ve melundur.

Allah’a ve Peygamber’e sebbeden (kötü söz söyleyen) kesinlikle merdut, melun ve cehennemliktir. Şii alimlerinin ittifakının yanı sıra sizin büyük alimlerinizin de naklettiği açık birçok hadiste Resul-u Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor:

Kim Ali’ye sebbederse, bana ve benim Allah’ıma sebbetmiştir.”

Böylesi iftiralar Şiilerin uydurmalarıdır sözüne gelince; yanıldığınızı hemen söyleyeyim. Bizi, kendi bazı alimleriniz gibi tasavvur etmeyin. Çünkü sizin öyle alimleriniz var ki, hedeflerine ulaşmak için Şiilere iftira atıyor, yalanlar uyduruyor, gerçeklerden haberi olmayan insanları (avam halkı) yoldan çıkarıyorlar. Kıyametten ve Allah’ın mahkemesinden de korkmuyorlar.



Şeyh: Siz, eğer Resulullah (s.a.v)’in yüce sahabelerine hadis uydurma iftirasında bulunuyorsanız, doğal olarak İslam’ın iftiharları olan Ehl-i Sünnet ve Cemaatin bilgili alimlerini de kötüleyeceksiniz tabii. Aslında siz Şiilerin en büyük hüneri, büyükleri kötülemek, onlara iftira atmak ve onlara sövmektir.

Davetçi: Bu çeşit sözleri bize nispet vermekle haksızlık yapıyorsunuz. 1400 yıldır (Şii ve Sünnilerin yazdıkları) tarih kitapları, sizin söylediklerinizin aksine şahadet ediyorlar.

Şiilerin, Muhaliflerin Karşısındaki Mazlumiyeti


İslam’ın başlangıcından ve Emevilerin ortaya çıkışından bugüne kadar sürekli olarak tertemiz Ehl-i Beyt’in Masum İmamlarına ve mazlum Şialarına lanet etmek, sövmek ve iftirada bulunmak, Müslümanların siyasi oyunbazlarının (Sünni adına yani Emevi Sünnet ve Cemaatin takipçilerinin) yaptığı şeylerdir. Gerçeklerden haberi olmayanları aldatmak, tefrika çıkarmak ve Müslümanların arasına ihtilaf sokmak için, seçkin alimleriniz muteber kitaplarında mazlum Şialara yüzlerce iftira atmış ve boynuzlu yalanlar uydurmuşlardır. Şiilere Rafızi, kafir, müşrik ve gali demiş ve onlara sövüp lanet etmişlerdir; onların önderlerini de, her şeyden habersiz temiz kalpli Sünni kardeşlerin gözünden düşürmüş ve nefret ettirmişlerdir.

Şeyh: Hangi Sünni alim kitabında Şiilere iftira atıp onlar için yalan söylemiştir? Bunu ispat edemediğiniz takdirde kesinlikle mahkum olurusunuz. Bizim alimlerimiz ne yazıp söylemişlerse, gerçek söylemişlerdir. Şiiler fasit inanç ve amellerini bir kenara bıraksınlar da rahat etsinler ve onları böyle eleştirmesinler.

Yüklə 3,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   185




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin