MADDE 157. - (1) Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.
Soruşturmanın gizliliği
Madde 159- Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.
Cumhuriyet savcısı, yanlış bilgilerin yayılmasını ve suçsuzluk karinesinin ihlâlini önlemek üzere, gerekli gördüğünde soruşturmanın gizliliğine ve selâmetine zarar vermeyecek biçimde olaylar hakkında kamuoyuna açıklamada bulunabilir.
Bu evrede soruşturma işlemlerine katılanlar, gizlilik ilkesine aykırı hareket ettiklerinde, haklarında 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
AÇIKLAMA: Halka açıklık ilkesi, son soruşturmada geçerli olup, hazırlık soruşturmasına önemli ölçüde gizlilik egemendir. Bunun nedeni, bir taraftan sanığın lekelenmeme hakkı, diğer taraftan da, delillerin güvence altına alınması gereğidir. Bu konuda yeni TCK da da düzenleme yapılmıştır.
SON TAHKİKATA BAŞLAMANIN ŞARTI
MADDE 147 - (Değişik: 3206 - 21.05.1985) Son tahkikata başlanılması kamu davasının açılmasına bağlıdır.
CMK da yoktur.
Tasarıda yoktur.
AÇIKLAMA:
HUKUKU AMME DAVASINI AÇMAK VAZİFESİ
MADDE 148 - (Değişik: 3006 - 08.06.1936) Hukuku âmme davasını açmak vazifesi Cumhuriyet Müddeiumumisinindir.
(Değişik 2. fıkra: 3206 - 21.05.1985) Kanunda aksine hüküm bulunmadığı takdirde Cumhuriyet savcısı, ceza takibini gerektirecek hususlarda yeterli delil mevcut ise kamu davasını açmakla mükelleftir.
Hukuku âmme davası açmak için Adliye Vekili Cumhuriyet Müddeiumumisine emir verebilir. (...) (Madde 148 in 3. fıkrası, 21.7.2004 tarih ve 25529 sayılı R.G.'de yayımlanan, 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı Kanunun 3. maddesinin (D) bendi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
Valiler'de hukuku âmme davası açılmasını kendi vilâyetleti dahilindeki Cumhuriyet Müddeiumumilerinden istiyebilirler. Cumhuriyet Müddeiumumileri, mucib sebepler göstererek bu talebi kabul etmezse valinin müracaatı üzerine adliye Vekili yukarıki fıkrada yazılı salâhiyeti kullanmak lâzımgelip gelmiyeceğini takdir eder ve icabını yapır. (...) (Madde 148 in 4. fıkrası, 21.7.2004 tarih ve 25529 sayılı R.G.'de yayımlanan, 14.7.2004 tarih ve 5219 sayılı Kanunun 3. maddesinin (D) bendi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
İKİNCİ KISIM
Kamu Davasının Açılması
BİRİNCİ BÖLÜM
Kamu Davasının Açılması
Kamu davasını açma görevi
MADDE 170. - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
AÇIKLAMA:
YENİ BİR SUÇTAN DOLAYI TAKİBATIN TATİLİ VE YENİDEN BAŞLANABİLMESİ
MADDE 149 - (Değişik: 3006 - 08.06.1936) Maznuna takibat neticesinde verilecek cezanın maznunun diğer bir suçundan dolayı kat'ileşmiş bir hükümle mahkûm olduğu veya diğer bir suçtan dolayı göreceği cezaya bir tesiri yoksa hukuku âmme davasının ikamesinden sarfı nazar olunabilir.
(Değişik 2. fıkra: 3206 - 21.05.1985) Kamu davası evvelce açılmışsa Cumhuriyet savcısının talebi üzerine mahkeme davanın muvakkaten tatiline karar verebilir.
Tatil kararı, evvelce kat'ileşen mahkûmiyetten dolayı verilmiş ve bu ceza sakıt olup da aradan müruru zaman müddeti geçmemiş ise takibata yeniden başlanabilir.
Muamele, işlenen bir suçtan dolayı verilecek ceza nazarı itibara alınarak muvakkaten tatil edilmiş ve bu arada müruru zaman da husul bulmamış ise bu hüküm kat'ileştiği tarihten üç ay içinde tekrar takibata başlanabilir.
Muvakkaten tatil halinde takibatın tekrar açılması yeni bir karara bağlıdır.
CMK da yoktur.
AÇIKLAMA:
TAHKİKAT VE HÜKMÜN HUDUDU
MADDE 150 - Tahkikat ve hükmün, yalnız iddianamede beyan olunan suça, ve zan altına alınan şahıslara hasredilir.
Bu hudut dâhilinde olarak, mahkemeler istiklâl ile hareket etmek hak ve vazifesini haiz olup Ceza Kanununun tatbikında kendilerine arzedilen iddialar ile bağlı değildirler.
CMK da yoktur.
Tasarıda yoktur.
AÇIKLAMA:
İKİNCİ FASIL
HUKUKU AMME DAVASININ HAZIRLANMASI
SUÇLARIN İHBARI
MADDE 151 - Suçlara dair ihbarlar, şifahî veya yazılı olarak Cumhuriyet Müddeiumumiliğine, zabıta makam ve memurlarına ve sulh hâkimlerine yapılabilir.
Bu ihbarlar kanuni mercilere tebliğ edilmek üzere vali, kaymakam ve nahiye müdürlerine de yapılabilir.
Şifahî ihbarlar üzerine zabıt varakası tutulur.
(Değişik 4. fıkra: 3206 - 21.05.1985) Takibi şikâyete bağlı olan suçlarda bu şikâyet yazılı ile veya tutanağa geçirilecek beyan ile mahkemeye, Cumhuriyet savcılığına ve yukarıda gösterilen makamlara da yapılabilir.
İhbar ve şikâyet
MADDE 158. - (1) Suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir.
(2) Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikâyet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.
(3) Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye'nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikâyette bulunulabilir.
(4) Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikâyet, gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.
(5) İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir.
(6) Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun şikâyete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikâyetten vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunur.
İhbar, şikâyet ve mercii
Madde 160- Suçlara ilişkin ihbarlar, sözlü veya yazılı olarak Cumhuriyet savcılığına, kolluk makam ve memurlarına ve sulh ceza hâkimlerine yapılabilir.
Bu ihbarlar merciine tevdi edilmek üzere vali ve kaymakamlara da yapılabilir. Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbarda bulunulabilir.
Sözlü ihbarlar tutanağa bağlanır.
Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlarda, şikâyet yazı ile veya tutanağa bağlanacak beyan ile sulh ceza mahkemesine, Cumhuriyet savcılığına, kolluk makam ve memurlarına veya ikinci fıkrada gösterilen makamlara yapılabilir.
Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlarda bu şikâyet mahkemeye yazı ile veya duruşma tutanağına geçirilecek beyanla yapılabilir.
Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olan bir suçun mağdurunun, bu fiilden dolayı yaptığı ihbar şikâyet hükmündedir.
AÇIKLAMA:
ŞÜPHELİ ÖLÜMÜN İHBARI
MADDE 152 - Bir ölünün tabii sebeplerden ileri gelmediği şüphesini verecek emareler olur yahut meçhul bir şahsın ölüsü bulunursa zâbıta ve belediye memurları veya köy muhtarları keyfiyeti derhal Cumhuriyet Müddeiumumiliğine veya sulh hâkimine bildirmekle mükelleftirler.
Defin ancak Cumhuriyet Müddeiumumisi veya sulh hâkimi tarafından verilecek yazılı ruhsata bağlıdır.
Şüpheli ölümün ihbarı
MADDE 159. - (1) Bir ölümün doğal nedenlerden meydana gelmediği kuşkusunu doğuracak bir durumun varlığı veya ölünün kimliğinin belirlenememesi halinde; kolluk görevlisi, köy muhtarı ya da sağlık veya cenaze işleriyle görevli kişiler, durumu derhâl Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmekle yükümlüdürler.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren hallerde ölünün gömülmesi ancak Cumhuriyet savcısı tarafından verilecek yazılı izne bağlıdır.
Şüpheli ölümün ihbarı
Madde 161- Bir ölümün doğal nedenlerden meydana gelmediği kuşkusunu doğuracak emareler var olur veya ölünün kimliği belirlenemezse kolluk ve belediye memurları veya köy muhtarları durumu derhâl Cumhuriyet savcılığına veya sulh ceza hâkimine bildirirler.
Ölünün gömülmesi ancak Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hâkimi tarafından verilecek yazılı ruhsata bağlıdır.