1.1. TELEVİZYONUN ETKİLERİ
Televizyon günümüz yaşamının önemli bir parçasıdır. Televizyon etkileri üzerinde ilk çalışmalar, televizyon karşısında vakit harcamanın kitap okuma , oyun oynama ve aile üyeleriyle konuşma gibi aktivitelerin yerine geçmesinin boyutları hakkında sorulardan oluşmaktaydı. Televizyonun sosyalleştirme gününün ilk kanıtı, televizyon şiddeti ile izleyicilerin saldırganlığı arasındaki ilişkiydi.
Televizyonun etkileri temelde bilişsel, duygusal ve davranışsal boyutlarda ele alınır.
Bilişsel etkiler, bilginin kazanılması ile ilgilidir. Özellikle televizyon programlarındaki şiddetin çokça gösterimi , başta çocuklar olmak üzere , ergenler ve yetişkinlerde bilişsel düzeyde şiddetle ve suçla ilgili endişeleri artıracağı varsayımı aslında televizyonun bilişsel düzeydeki etkileriyle ilgilidir.
Duygusal etkiler ise, tutumların biçimlendirilmesini aynı zamanda şeyler hakkında olumlu ve olumsuz değerlendirmeleri içerir.
Televizyon içeriğine karşı dehşet ya da eğlenme gibi duygusal reaksiyonlarla ilgilidir .Örneğin televizyon programlarındaki şiddet dolu içeriğin, izleycisine korku duygusunu vermesi gibi.
Davranışsal etkiler ise, televizyon içeriğine maruz kalma ile gözlenebilir davranışlar arasındaki bağa dikkat çeker.
1.1.1TELEVİZYONUN ŞİDDET VE ETKİLERİ 1.1.2.Televizyon ve şiddet ilişkisi sorunu
Medya etki çalışmalarının belki de en çok üzerinde durduğu çalışma alanı kuşkusuz televizyon içeriği ve şiddet arasındaki var olduğu düşünülen ilişkidir. Televizyonun yaygın biçimde izlenmeye başladığından beri birçok kurum veya araştırmacıyı harekete geçiren temel odak , televizyonun zararlı içeriğidir.
Televizyon programlarının şiddet yükü içeriğinin özellikle çocuk ve genç izleyiciler üzerindeki etkilerine ilişkin ilk çalışmalar daha çok televizyondaki şiddetin içeriği ile ilgiliydi. Birçok kişiler tarafından da araştırmalar yapılmıştır ve yayınların içerikleri incelenmiştir.
Yaygın bir kitle iletişim aracı olarak televizyonda şiddet ögelerinin bulunması, özelikle gençler ve çocuklar üzerinde onları saldırganlığa yöneltecek olumsuz etkilere neden olabileceği düşüncesine yol açtı. Televizyon ve şiddet ilişkisinin önemli sorunlarından biri de nasıl tanımlanacağı sorunudur. Şiddetin birçok tanımı farklıdır. Kimisi şiddeti , saldırganlık terimiyle açıklamakta ; kimisi sadece fiziksel saldırı ile sınırlandırmakta ; kimisi ise , şiddetin geniş tanımını yapıp , şiddeti , fiziksel , sözel , psikolojik hatta ekonomik boyutlarını da dikkate alarak tanımlamaktadır.
1.1.3.Televizyon Şiddetinin Etkileri
Potter(1999: 26-42 ) , medya şiddetine maruz kalmanın etkileri hakkında önemli bulguları kısa ve uzun dönemli etkiler diye ikiye ayırıp özetler:
1.1.3.1. Kısa dönemli etkiler
1-Medyadaki şiddet tasvirlerine maruz kalmak, izleyicilerde şartlı refleksin yitimi aracılığıyla saldırganlıpa yol açabilir.
2-Medyadaki şiddete maruz kalmak ani korkuya neden olabilir
3-Medyadaki şiddete maruz kalmak , duyarsızlaşmaya yol açabilir.
1.1.3.2. Uzun dönemli etkiler ise:
-
Medya şiddetine uzun süreli maruz kalma ile kişinin yaşamındaki saldırganlık ilişkilidir
-
Medya şiddeti ile toplumdaki şiddeti artırması bağlamında toplumdaki şiddet arasında ilişki vardır.
-
Uzun süre çok fazla şiddet gösterimine maruz kalan kişiler, şiddeti daha fazla kabullenirler
2.Saldırganlık ve Saldırgan Davranış
Televizyondaki şiddetin saldırgan davranışa yol açtığına dair inanç , geniş biçimde yürütülen birçok çalışmada elde edilen kanıtlarla desteklenmiştir .Bunlardan en önemlilerinden National Institute of Mental Healt (1982) raporunda televizyondaki şiddeti izleyen çocuk ve gençlerin daha fazla saldırgan davranış sergileme eğiliminde oldukları sonucuna varmıştır
1. İLETİŞİM ARASTIRMALARINDA COCUK İZLEYİCİNİN KONUMLANDIRILMASI
Egemen iletişim araçlarının çocuklar üzerindeki herhangi bir toplumsal kurumdan çok daha fazla olduğuna ilişkin yargı gelenek bilimsel gerekse kamusal ilginin odağı olmuştur.Çocuklar üzerindeki toplumsal etkileri açısından bakıldığında iletişim araçları aracılığıyla iletişimin ardındaki etkinin kolaylıkla ifade edilebildiği görülebilmektedir.İletişim araçlarının çocukların tutum ,davranış ve toplumsal yasamla ilgili beklentilerini yapılandırabilecek eşsiz bir çeşitlilik ve oylumda toplumsal modeller sunduğu düşünülmekteydi. Çocuğun etkilenip etkilenmediği ve bunun biçimlerini ne olduğu önemli sorunlardır.
Çocuk ve televizyon ilişkisini ele alan araştırmalar;
1 – Çocukların televizyon izleme davranışlarının araştırılması
-
Günde kaç saat televizyon izlemektedir
B- Hangi programları tercih etmektedirler?
2 – Televizyonun çocukların boş zamanı üzerindeki etkileri
-
Televizyon çocukların ne kadar zamanını almakta
-
Çalışma zamanları,evde geçirdikleri zaman ,diğer iletişim araçlarını kullanma zamanları televizyondan nasıl etkilenmektedir
3 - Çocuklar televizyondan nasıl etkilendiği
-
Hangi içerikleri nasıl algılamaktadırlar?
-
Onları korkutan ve heyecanlandıran nedir?
İletişim araçlarının çocuklar üzerindeki etkisi ile ilgili teoriler yalnızca bilimsel araştırmaların konusu değildir.Bu alandaki ilgi siyasal ve kamusal bir politika oluşturma dayanağı olarak da görülmektedir. Reklamcılar çocukların dikkatini ürüne çekmek ve satın alma davranışını yönetmek için ikna metodlarını kullanmaktadır.
İletişim araştırmalarındaki farklı yaklaşımlar çerçevesinde bir kısım araştırmacılar televizyonun çocukları pasif kıldığını ve yönlendirdiğini savunarak iletilerin sınırsız etkisinden söz ederken, bir kısmı da televizyonun çocukları aktif ve zihinsel bir toplumsal surece soktuğunu ve eleştirel yeteneklarini ortaya çıkardığını savunmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |