Melike GÜNEY
‘GH rehabilitasyon merkezi değil.” dediniz. Örne-ğin, biz hem gündüz tedavi, hem de rehabilitas-yon birimiyiz; altı ay yatırıyoruz. Ben sabahleyin Mustafa’ya söz verdim çok kısa sürede konuş-mam gerektiği için. Multidisipliner, entegratif tedavi yöntemleri kullandığımızı, bütün ayrıntı-larını anlatamadım. Biz 20 yıldır Türkiye’de
Anadolu Psikiyatri Dergisi 2008; 9(ek sayı.1):69-91
86 Tartışma ve öneriler
_____________________________________________________________________________________________________
kurumsal nitelikteki ilk GH ve rehabilitasyon birimiyiz. Bizden sonra ikinci olarak Mustafa Yıldız’ın Kocaeli’de kurduğu gündüz tedavi ve rehabilitasyon birimi var. Ondan sonra Medaim Beyin söylediği diğer yerler. Zaten Gazi Üniver-sitesi bağımlılar için bu işi yıllardır yapıyor. Keşke burada Akdeniz Üniversites’inden arka-daşım olsaydı, bir de Dr. Mehtap Hanım. Onlar eğitimin öneminden çok söz etti; ‘Biz gönüllü-yüz, biz gidince ne olacak?’ dediler. Herkes de bu eğitime çok önem veriyor. Benim şöyle bir önerim var: Biz üniversiteleriz. Gerçekten Türki-ye çapında çok az, ama kurumsal nitelikteyiz. Siz kurumsal niteliktesiniz, Akdeniz keza öyle. Fakat Akdeniz finansal kaynaklarını bulmuş, binalar yapılmış, materyaller verilmiş. Başka bir şey yok. Ama eğitim gereksinmesi var onların. Bu kurumlar kişilerle ayakta kalmamalı. O kişi gidince yine ayakta kalmalı. O zaman üniversite-lerde rotasyonlar yapılmalı eğitim için. Siz söyle-diniz, ‘Biz rehabilitasyon eğitimi almadık.” diye. Gerçi bizim asistanlığımızda da yoktu. Fakat artık 20 yıllık bir birikim var. Sizin 10 yılı aldı, 10 yıllık bir klinik deneyim var; yurt dışı deneyim-leriyle de desteklenmiş, klinik araştırmalarla da desteklenmiş.
‘Ben ne yapacağım? Ne yapmak istediğimi bilmiyorum.’ diyen genç arkadaşlara çok yardım-cı olabiliriz. Bence bize rotasyona göndersinler bakanlıkla ilgili kurumlar, bazı devlet hastaneleri. Örneğin, siz Bakırköy tam teşekküllü devlet hastanesisiniz, siz de eğitim yapıyorsunuz. Siz bile gönderebilirsiniz, isterseniz daha deneyim kazanmış üniversite hastanelerine. Şimdiki halde eğitim sorunumuzu bu şekilde çözeriz. Zaten ne diyoruz sabahtan beri, ‘Efendim amaç-lar, ufak ufak amaçlara bölünüp daha büyük amaçlara ulaşılmalıdır.’ Şimdi elimizdekilerle yetinip neler yapabiliriz? Daha sonra tabii ki yurt dışında gidip eğitim yapacaklar, ‘work-shop’lar yapılacak. Daha da genişleyecek. Biz kendi modelimizi de geliştirmeliyiz. Ama yine de kendi modelimize göre bizim başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Kocaeli de bu konuda çok başa-rılı. Bu rotasyon modelini öneriyorum. Bize üç aylık, altı aylık dönemlerle sağlık bakanlığından gönderilsin, hatta diğer üniversitelerden de gönderilsin. Bizim üniversitemize periferden çok fazla rotasyoner geliyor. Bizim her üniversitede bulunmayan çok sayıda birimimiz var. Öyle peri-fer üniversiteler var ki, sadece poliklinikleri var. Onun için bu rotasyon sistemi bence şu anda iyi bir çözüm olabilir eğitim açısından.
Bora BAŞKAK
Rehabilitasyon birimi olmadığı konusundaki fikre ben de tam olarak katılamayacağım. Çünkü genel olarak APA’nın Pratik Rehberlerine baktı-ğımızda ‘GH üç amacı yerine getirmek üzere kurulur’ der:
1. Imposition servislere alternatif olarak (Evet, bu bir rehabilitasyon değildir.),
2. Polikliniğe alternatif olarak (Bu da rehabilitas-yon değildir.),
3. Dışarıda yeti yitimi yüksek derecede olan hastalara yetilerinin kazandırılması (Bu rehabili-tasyon amacı taşır.).
Evet, GH’nin rehabilitasyona yakın tarafı da var, tam karşılamayan tarafı da var.
Köksal ALPTEKİN
Farklı anlamda olabilir, ama GH’nin temel amacı rehabilitasyon değildir. Rehabilitasyon=GH uygulaması değildir.
Melike GÜNEY
Ama o programında varsa…
Köksal ALPTEKİN
Elbette geceli yatan hasta için de hastane orta-mı bir rehabilitasyon işlevi görür.
Bora BAŞKAK
Hastanelerde yatarken yapılan uğraş tedavisin-den söz ediyorsak rehabilitasyon olarak; tabii o zaman sadece dört yerde değil, birçok üniver-sitede yatanlara yönelik birçok uğraş tedavisi yapılıyor.
Ömer BÖKE
Bugün gerçekten çok verimli tartışmalar oldu. Bu bahsettiğimiz asıl hedef, burada konu ettiğimiz, sizin tedavi ettiğiniz, Antalya’da rehabilite edilen hastalar; açıkçası bizim hastalarımızın kaymak tabakası. Şu dönen kapıdaki hastalarla ilgili bir şeyleri daha hızlı harekete geçirebilir miyiz, diye aklıma geliyor. Öyle bir ağ kurup ta bu hastaların düzenli ilaç almasını sağlamak. Bunlar gerçek-ten muhteşem çalışmalar. Psikiyatri renk değişti-riyor gibi görünüyor. Ama bir de çok kısa vadede verim alabileceğimiz, bu dönen hastalara yöne-lik, sadece sağlık ocağı ağlarını çalıştırabilecek ve onlara düzenli ilaç verebilecek bir sistemi kurabilirsek ruh sağlığı sistemimiz çok rahatlaya-cak gibi görünüyor.
Köksal ALPTEKİN
Bizim İngiltere gezisinde gördüğümüz bu tür sistemler hastane dışındaki yerlerdi. Örneğin,
Anatolian Journal of Psychiatry 2008; 9(suppl.1):69-91
Tartışma ve öneriler 87
_____________________________________________________________________________________________________
gittiğimiz bütün sistemler hastane dışı yerlerdi. Gittiğimiz bir yerde gündüz orada insan yoktu, hasta yoktu. İşte çalışıyorlardı ve akşam eve gelip (ev dedikleri yer de hastaneydi, ama toplum içinde bir merkezdi) orada kalıyorlardı. Tamam, kurumsallaşmış olarak bu işi yapanlar var. Örneğin, bizde de GH uygulaması vardır yıllardır. Uğraşı malzemeleri vardır yıllardır. Soruyu şöyle çevirelim: Toplum temelli bir psiki-yatri düşünüyorsak (bu hastane dışındaki bir psikiyatridir), Türkiye’ye özgü toplum temelli bir psikiyatri ve bunun alt birimi olarak (o açıdan Medaim Bey çok güzel açıkladı) rehabilitasyon düşünüyorsak, (birçok modelleri de bildiğimize göre) Türkiye’ye uygun modeller nedir? Hangi sistemlerdir? Biz neleri hızla gerçekleştirebiliriz? Beş-on yıllık bir program geliştirirsek, hangileri-ne öncelik tanıyıp, sonra hangi aşamalar devre-ye girebilir? Belki onu tartışmak daha yararlı olabilir.
Dostları ilə paylaş: |