QarTul tauurquli leqsikonıi GÜRCÜce tüRKÇe söZLÜK İndex

partaqtivi kpartiuli aqtivic parti iç tüzüðü

partbileTi kpartiuli bileTic (i) partili kartý

parteri (i) tiyatroda ilk ve ikinci sýraya ait koltuk

partia (i) 1. parti, fýrka 2. oyun 3. set ( oyunda )

partizani (i) partizan, partili, gerilla

partizanuliomi (s) gerilla savaþý

partizanoba (i) partizanlýk, tarfgirlik

partiuloba (i) parti üyeliði

partmuSaoba kpartiuli muSobac (i) partisel çalýþma

partorgikpartiuli organizatoric (i) partili organizatör

partiuli muSaki (i) partiye çalýþan, partide görevli

partyriloba kpartiuli yrilobac (i) parti kongresi

pasivi (i) sorumlu, yükümlü

pasiuri (s) pasif, aktif olmayan

pasiuroba (i) tesirlere karþý hareketsizlik, inkýyat, pasiflik

pasporti (i) pasaport

pasuxi (i) cevap

pasuxis micema (f) cevap vermek, cevaplamak

pasuxisgebaSi micema (f)kovuþturmak,dava açmak (i) kovuþturmak dava açma

pasuxismgebeli (s) sorumlu, mesul, tabii olan, uysal

pasuxismgebloba (i) sorumluluk, mesuliyet, uysallýk, tabýý olma

pataki (i) rapor, teblýðý takrir

patara (s) küçük

pataraobidanve çocukluk devresinden itibaren, çocukluk devresinden beri

patarZali (i) gelin

patieba (i) af, affetme (f) affetmek, af dilemek

pativi (i) hürmet, saygý

pativismcemeli (i) hayran olan, aþýk, tapan, ibadet eden

pativiscema (i) saygý, hürmet (f) saygý göstermek, hürmet etmek

pativsadebi hürmete layýk, muteber, mazur görülecek olan, haklý çýkarýlacak olan

pativcemuli (s) hürmetli, saygýn, þerefli, sayýn, hatrýsayýlýr, muhterem

pativmoyvare (s) hýrslý

pativmoyvaleora (i) hýrslýlýk, hýrs

patimari (i) tutuklu, esir, mahkum

patimroba (i) hapsolma, hapsetme, tutukla(n)ma

patiosani (s) efendi, dürüst, saygý deðer

patiosnad (z) doðru, dürüstçe, namusluca, hilesizce, açýk kalplilikle

patiosneba (i) doðrululuk, namusluluk, efendililik, dürüstlük

paTiJi davetiye

patrioti (s) vatanperver, vatanýný seven kimse

patriotizmi (i) vatanperverlik, yurt sevgisi

patriotuli (s) vatanperverane

patroni (i) iye, sahip, patron, mülk sahibi

patronoba çýkmak, sahiplenmek

patruqi (i) fitil, lamba veya mum fitili

paqTi (i) anlaþma, sözleþme Tavdasxmelobis pakTi saldýrmazlýk paktý

pawawina (s) küçücük, minik, minnacýk, ufacýk

pedagogi (i) pedagog, çocuk eðitimcisi, öðretmen

pedagogika (i) pedagoji, çocuk eðitimi bilimi, eðitim bilimi

pedagogiuri (s) pedagojik

pensia (i) emeklilik

pensioneri (i) emekli

pepela (i) kelebek

perangi (i) gömlek, atlet, çamaþýr perangis amxanagi don, kilot

periodi (i) periyot, çað, devir, süre

perioduli (s) periyodik, süreli

perifraza (i) dolaylý sözlerle ifade, anlatma

perpendikularuli (s) þakuli, dikey, amudi

personali (i) personel, eleman, kadro, mahiyet

perspeqTiva (i) perspektif, üç boyutlu görünüþ, geleceðin görünüþü, görünüþ manzara

peSvi (i) avuç dolusu, bir avuç

pianino (i) piyano

piesa (i) piyes, oyun

pikireba (f) pike uçuþu yapmak, dalmak (i) pike uçuþu, dalýþ

mopikire yumbarmSeni pike uçuþu ile bombalayan

pilpili (i) biber, biber fidaný, kýrmýzý biber

pioneri (i) (ask) istihkam eri, öncü pionerTa banaki öncü kampý

pionerrazmi (i) asker, müfreze kolu, öncü müfreze kolu

pionerxelmZRvaneli (i) yol gösteren kimse, lider, öncü

piradad (z) doðrudan, özel, kiþisel, þahsi olarak

piradi (i) personele özel, bireysel, ferdi, kiþisel

piradoba (i) ferdiyet, baþkasýna benzemeyiþ, hususiyet, kiþisellik bireysellik

piramiduli (s) piramitik

piraRma sýrt üstü

pirbade (i) örtü, maske, perde, bahane

pirdapir (s) dosdoðru, direkt, karþý, karþýya, yüz yüze

pirdapiri (s) dosdoðru taraf, karþýsý

pirdapiri mniSvlobiT (z) kesinlikle, þiddetle

pirvandeli (s) ilk, asýl, baþlýca, temel

pirvelad (z) ilk olarak

pirveldawyebiTi (s) baþlangýç itibariyle, temel

pirveldawyebiTi skola ilk okul

pirveli ilk, birinci

pirvelmaisoba (i) bir mayýs þenliði

pirveloba (i) birincilik, ilk olma durumu

pirvelyofili (s) asýl, eski, kadim, ilk, evelki, iptidai, eski usül, orjinal

pirvelwyaro (i) asýl, esas, menþe, memba, kaynak, baþlangýç

pirvelxarisxovani (s) birinci kalite, birinci sýnýf, üstün

pirTa nacvalsaxeli þahýs zamiri

piri (i) 1. aðýz 2. þahýs 3. taraf 4. suret 5. kýyý

piriani (s) iman sahibi,bir dine inananlar, sözüne güvenilir, itimatedilen

pirisaxe (i) yüz

piris gadaReba (f) kopyalamak, suretini çýkarmak (i) kopyalama, suret çýkarma

piris dabana (f) yüz yýkamak (i) yüz yýkama

pirispir yüzyüze

piris Rebineba (f) kusmak istifra etmek (i) kusma, istifra

piriqiT bilakis, aksine

pirmoTne (i) ikiyüzlü, riyakar

pirmoTneoba (i) ikiyüzlülük

pirmoTneobiT (s) riyakarlýkla, riyayla

pirmSo (i) ilk doðan, ilk evlat

pirmsuqani (s) þiman suratlý

pirnaTlad (z) dürüstçe, samimi olarak

pirnaklizmna gayri þahsi fiil, þahsa ait olmayan fiil

piroba (i) þart, koþul, sözleþme, söz verme

pirobebi (i) hudutlar, süre, vade, hat, terim

pirobiT (z) þartý ile, þartlý olarak

pirobiTi (s) þarta baðlý, þartlý

pirovneba (i) þahýs, kimse, adam, fert, kiþilik, þahsiyet

pirovnuli (s) þahsa ait, özel, zati, bireysel, kiþisel

pirsabani (i) el yüz yýkanan yer, lavabo

pirsaxoci (i) havlu

pirsukan (f) birinden yüz çevirmek

piruTvneli (s) bitaraf, tarafsýz, adil

piruTvneloba (i) tarafsýzlýk, adilik

pirutyvi (i) sýðýr, mal, çiftlik hayvanlarý

pirferi (i) ikiyüzlülük, riyakarlýk, riyakar

pirferoba (f) iki yüzlü davranmak

pirqve altüst, tepetaklak, yüzü koyun

pirquSad (z) asýk suratla, somurtkanca

pirquSi (i) somurtkan, asýk suratlý

pirSavi (s) suçlu

pirSi Tqma (f) yüzüne karþý söylemek

pirwavardnili mamaa babasýna benzeyen, þeklen babasýnýn aynýsý olmak

pirwmindad (z) tamamen, bütün bütün

pirxmeli (s) zayýf, cýlýz, yaðsýz, etsiz

pitna (i) nane

pkureba (f) serpmek, saçmak, üstüne su vs. serpmek (i) serpme, serpinti

plakati (i) ilan levhasý, etiket, afiþ, yafta

plaJi (i) plajö kumsal, sahil

planeta (i) seyyare, gezegen, planet

planeri (i) kayan, akýp giden, planör, motorsuz teyyare

plastiki plastik

plastikuri (i) plastik

platina (i) platin

platonuri (i) eflatun veya felsefesine ait, platonik

platforma tren istasyonu

placdarmi (i) köprübaþý mevzii

plackarti önceden ayrýlmýþ yer

plombva (f) diþ doldurmak, kaplamak, kurþun kaplamak

plombi (i) doldurma, kaplama (diþ)

plusi (i) ilavesi ile, fazlasýyla

poba (f) balta ile kesmek, doðramak, kýymak (i) balta veya satýr darbesi

poezia (i) nazým, þiir sanatý

poema (i) þiir, manzume

poeti (i) þair, ozan

poetika (i) þiir veya þairliðe ait, þairane

poeturi (s) þiirsel

povna (f) bulmak keþfetmek (i) buluþ, bulma, keþif

pozitiuri (i) pozitif, artý, olumlu

pozicia (i) pozisyon, vaziyet, hal, durum, mevzi, mevki

poziciis SenarCuneba durumu muhafaza etmek

poziciuri, sapoziwio istikrar verilmiþ, sabitlenmiþ, siperlerle muhafaza edilmiþ

polaruli (s) kutba ait, kutbi, kutupta veya civarýnda bulunan

polamiva (i) polemik, karþý tarafý yanýltmak için söylenen söz, münakaþa

polemikuri (s) münakaþalý

poligoni (i) poligon

poligrafiuli (s) çok þekilli, çok grafikli

poliklanika (i) çeþitli hastalýklarýn tedavisine mahsus hastane, poliklinik

poliklinivuri (s) polikliniðe ait, polikliniði ilgilendiren

politbiuro politbüro

politekonomia (i) iktisat ilmi

politeqnikumi (i) politeknik

politeqnikuri (s) politekniðe ait

politika (i) politika, siyaset

politikuri (i) politik, siyasi

politkatorReli (s) siyasi suçlu, siyasi mahkum

politmuSaki politikacý, politik iþ yapan

politsammarTvelo hükümet, politik idare, reis ve vekilleri

politcodna politika bilimi

policia (i) polis

policieli (i) polis, zabýta memuru

policiuri (i) polis, polis idaresi

polki (i) (ask) alay

polkovniki (i) (ask) albay

poloneTi (i) polonya, lehistan

polonuri (i) polonya dili

polusi (i) polonyalý

pontoni (i) duba, tombaz, köprü dubasý

popularoba (i) popülerlik, halk tarafýndan tutulma, raðbet

popularuli (s) popüler, herkesçe sevilen

portreti (i) portre, resim, tasfir

portfeli (i) evrak çantasý

portmani (i) cüzdan

poxieri (s) doðurgan, bereketli, verimli

pranWva (f) kýrýþmak, yüzünü buruþturmak, yüzünü ekþitmek (i) davranýþ tavýr,

duruþ, gösteriþ

pranWia (i) yapmacýk tavýrlý kimse, numaracý, þaþýrtýcý sual veya mesele

prasa (i) pýrasa

praqtika (i) pratik, uygulama

praqtikanti (i) stajyer

praqtikosi (i) pratisyen, uygulamacý, uygulama iþçisi

praqtikuli (s) pratik olarak, uygulamaya dönük, uygulamalý

prezidenti (i) cumhurbaþkaný

prezidiumi (i) prezidyum, baþkanlýk divaný, konsey

pzidentoba (i) reistlik, riyaset, cumhurbaþkanlýðý, baþkanlýk

premia (i) ödül, mükafat, ikramiye

premiis miReba (f) ödül almak

premiera (i) bir piyesin ilk defa oynanmasý, baþoyuncu

premieri (i) baþbakan

preparati (i) hazýrlama

preparatori (s) hazýrlayan, hazýrlayýcý

presa (i) basýn, matbuat

prespapie (i) kayýtlarý yerinde tutmak için üzerine konulan taþ veya maden parçasý

prestiJi (i) prestij, saygýnlýk

pretendenti (i) yalandan yapan, numaracý

pretenzia (i) iddia, hak davasý

pretenziis gancxadeba (f) yapar gibi görünmek, gösteriþ yapmak, taklit yapmak

prepiqsi (i) önek, kelimenin baþýna ilave olunan edat

precedenti (i) emsal, numune, örnek, misal

priali (f) parýldamak, parlamak, göze çarpmak, ýþýldamak (i) parýltý, ýþýltý

privilegia (i) ruhsat, imtiyaz, müsaade

privilegiuri (s) ruhsatlý, imtiyazlý, ehliyetli

prizmuli (s) prizmatik, memþura ait, menþur þeklinde

primitiuli (s) iptidai,eski ilk, basit kaba eski usul

primitiulad (z) iptidai þekilde, pek basit olarak

primitiuloba (i) eskilik, iptidar hal

principi (i) prensip, ilke

principulad (z) prensip olarak, ilkeye göre

principuli (i) prensipli, ilkesel, ilkeli

problema (i) problem, sorun, mesele

problematuri (s) þüpheli, meçhul, proplemli

programa (i) program

progresi (i) ilerleme, ileri gidiþ, yükselme

progresuli (s) terakki eden, ileri giden, ilerlemekte olan, ilerici

produqti (i) ürün, hasýlat, mahsül

produqtiuli (s) üretime ait, üretimsel

produqtiuloba (i) verimlilik

produqcia (i) üretim

proeqti (i) proje, plan, tasarý

proeqtis Sedgana (f) proje yapmak, planlamak, tasarlamak

provizori (i) eczacý

provincia (i) vilayet, il, eyalet

provincializmi (i) taþralýlýk, dar kafalýlýk

provincieli (i) taþralý, eyaletli, dar düþünceli

provinciuli (s) eyalete ait, taþraya ait

provokacia (i) provakasyon, hareket geçirme, kýþkýrtma, tahrik

provokaciuli (s) tahrik edici, kýþkýrtýcý

provokatori (i) provakatör, kýþkýrtýcý

proza (i) nesir

prozaikosi (i) nesir yazan, yazar

prozauli (s) nesir kaidelerine uygun, sýkýcý, maddi, cansýz, airane olmayan

prokurori (i) müddeiumumi

proletari (i) proleter, iþçi sýnýfý, iþçi sýnýfýna mensup

proletariati (i) eski romada emeði ile geçinen sýnýf, iþçi sýnýfý, proloterya

prologi (i) mukaddeme, ön söz, ön söz

propaganda (i) propaganda, çoðaltma, yayma

propagandisti (i) propagandacý, yagaracý

propeleri (i) pervane ileriye yürüten þey, uçak veya vapur pervanesi

proporcia (i) tenasüp, nispet, oran, hisse

proporciulad (z) nispeten, ona göre

proporciuli (i) mütenasüp, tenasüpe ait, nisbi, oransal

proporciuloba (i) mütenasiplik, oranlýlýk, nisbilik

prospeqti (i) cadde

proJeqtori (i) projektör, ýþýldak

protesti (i) protesto, itiraz

profaqtivi (i) sendika

profbileTi (i) sendika kartý

profesia (i) uzmanlýk, meslek

profesionali (i) profesyonel, uzman

profesiuli (s) profesyonel, mesleki

profkavSiri (i) sendika (teþkil etme - uzuvlaþma)

profesori (i) profesör

profilaqtika (i) hastalýktan korunma veya korunma usulü

profilaqtikuri (s) hastalýktan koruyan, koruyucu

profmuSaki (i) sendikaya baðlý iþçi, sendikalý

procenti (i) faiz, yüzdelik, yüzde

procentiani (s) faizli, yüzdeli

procesi (i) ilerleme, gidiþ, hareket

procesia (i) alay, zuhur, ortaya çýkma

punqti (i) nokta, sivri uç, puan, paraðraf, madde, maksat

punqtualuri (s) her þeyi dakikasý dakikasýna yapan, dakik, muntazam

punqtuacia (i) noktalama

puradi (i) misafirperver, ikram seven

puradZviri(s) paraya haris, tamahkar

puri (i) ekmek (buðday)

pureuli ekin

puris mcxobeli (i) fýrýncý

pur-marili (i) misafirperverlik, ziyafet, þölen

pwkari (i) hat, çizgi, satýr

axali pwkariT dawyeba yeni bir praðraf açmak

J
Jaketi ceket

Jami (i) zaman, þimdi amuamad (z) þimdilerde, bu günlerde, bu zamanlarda

Jangbadi (i) oksijen

Jangva (i) pas, paslanma

Jangi (i) pas

Jangiani (s) paslý

Janri (i) çeþit, nevi, tür

JivJivi (f) cývýldamak (i) cývýltý

Jivil-xivili (i) ses, gürültü, patýrtý, yaygara

Jini (i) merak, saçma arzu, kapris, heves

Jiniani (s) kaprisli, meraklý, gel geç, maymun iþtahlý, tuhaf

Jinianoba (i) meraklýlýk, kaprislilik, maymun iþtahlýlýk, tuhaflýk

Jirafi (i) zürafa

Jiuri (i) jüri

Jleta (f) katliam etmek, kýrýp öldürmek, (i) katliam

Jolo (i) aðaç çileði, ahududu

Jonva (f) iyice ýslatmak, suda ýslatýp býrakmak, sýrýl sýklam etmek

Jriamuli (f) gürültü patýrtý yapmak (i) gürültü, patýrtý, þamata

JrJola (f) titremek, (i) titreme

Jruanteli (i) ufak, parça

Jurnali (i) dergi

Jurnalisti (i) gazeteci, gazete muharriri, muhabir

Jurnalistika (i) gazetecilik

JRaruni (i) patýrtý, takýrtý, gürültü (f) patýrtý yapmak iaraRis Jraruni silah sesleri

JRera (f) ses çýkartmak, seslendirmek. (i) ses çýkartma, seslendirme

r
ra (zm) ne

ragind bununla birlikte, her nasýlsa

radgan, radganac (b) çünkü, þu nedenle, þu nedenleki

radiaqtivoba (i) radyoaktivite

radiaqtiuri (s) radyoaktif

radikali (i) radikal, kökten, esasi

radikaluri (i) radikal, radikalce, radikal biçimde, esasi, ehliyetli, elveriþli

radio (i) radyo

radio Suqura radyo ýþýný

radiogadamcemi (i) radyo yayýncýsý

radiogadacema (i) radyo yayýný

radiograma (i) radyogram, telgraf

radiokavSiri (i) radyo ile iletiþimi

radiomimRebi (i) radyo alýcýsý

radiomoyvaruli (i) amatör radyocu

radiosadguri (i) radyo istasyonu

radiotelegrafi (i) telsiz-telgraf

radiotelefoni (i) telsiz-telefon

radioteqniki (i) radyoteknik

radiuwyeba (i) radyo yayýný

radioqseli (i) yayýn merkezi (radyo)

radisti (i) telsiz operatörü, telsiz kullanan kimse

radiusi (i) yarým, kutur

raza (i) kanca þeklinde þey, baþý kývrýk çoban deðneði, piskopos asasý

razmi (i) ayýrma, ayrýlma, çýkarma, müfreze, tayfa, mürettebat (ask) bölük, birlik

raTa (i) bunun için, bundan dolayý

ra Tqma unda tabii, ne demek

raiaRmaskomi (i) mýntýka, bölge, havali, icra heyeti

raime (zm) birþey

raindi (i) silahþör, þövalye (sir), ismin önüne konulan saygý ifadesi

raindoba (i) þövalyelik, silahþörlük payesi

raindulad (z) þövalyece, þövalyeye yakýþýr

rainduli (s) þövalyece, mertçe, cömertçe, alicenap

raioni (i) ilçe, kasaba, bölge, havali, ülke

raionuli (i) mýntýkaya ait, bölgesel

raketa (i) roket

raki (b) çünkü, nitekim, mademki

rakraki (f) çaðlamak, þýrýldamak (i) çaðlama, þýrýldama

rakuni (f) vurmak, çarpmak, týkýrdamak (i) vurma, çarpma, týkýrdama

ramc (b) þey, ne

ramdenad (z) kaça

ramdeni (b) kaç, ne kadar, kaç para

ramdenime (s) birkaç

ramdenimejer, ramdenjerme bir kaç kere, bir kaç kez

ramdeni wlis xarT? kaç yaþýndasýnýz?

ramdenic ne kadarda, kadar

ramdenjer kaç kere, kaç kez

ramdenjerme bir çok kereler, bir çok defa

ra Rirs wigni? kitap kaç para

rame (b) hiç bir þey

ramenairad (z) bir yolla, her nasýlsa, bir þekilde

ranairad (z) ne türde, nasýl, ne þekilde

ranairi (b) ne tür, ne, nasýl

rangi (i) derece, mertebe, tabaka

randa (i) rende

randva (f) rendelemek

raoba (i) cevher, asýl madde, cisim, hülasa, öz, kuvvet

raodenoba (i) çokluk, miktar, büyük miktar, meblað, yekün

raodenobiTi (s) kemiyete ait, çokluða baðlý olan, miktarla ilgili

ras (zm) neyi, neye

rasa (i) ýrk, soy, nesil

rasakvirvelia þaþýrtýcý, hayret verici, hayret, tabiki

rasac (b) ne, ne ki?, ...þey

rasobrivi (s) ýrka mahsus, ýrki

rasobrivi Teoria ýrksal teori

ratom (z) niçin, neden

ratomnac ara niçin deðil

ratomRac þu sebepten ötürü

rafa (i) pencere eþiði

raRac, raRaca (b) bir þey, bir parça þey

raRacnairad (z) bir yolla, her nasýlsa

raSi (i) yarýþ atý

rac (b) ki o

rac ufro hernekadar

racionaluri (s) rasyonel, akýllýca, mantýki

rawams olur olmaz, yapar yapmaz (gelir gelmez)

raxaruxi (i) abuk subuk konuþma

rbeva (f) harap etmek, yýkýlmak, iflas ettirmek

rbena (f) koþmak

rbili (s) yumuþak

rgva (f) (fide) dikmek (i) dikim

rgoli (i) daire, çember, halka

realizacia (i) realizm, gerçekleþtirme, hayata geçirme

realizmi (i) realizm, fark etme, gerçekleþtirme

realisturi (s) realistçe, gerçeðe uygun, mantýki

realuri (s) reel, gerçek, asýl, mantýki

reaqcia (i) reaksiyon, tepki, aksi tesir, karþýlýk

reaqcioneri (i) mürteci, gerici, irtica yanlýsý

reaqciuli (s) reaktif, gerici, mürteci, irtica yanlýsý

regveni (s) ahmak, kolay öðrenmez, kalýn kafalý

registracia (i) kaydetme, tescil

registraciaSi gatareba (f) kaydetmek, deftere geçirmek, tasnif etmek,

dosyaya geçirmek

reglamenti (i) nizam, tanzim, kanun, talimat, as tüzük, tasnif, kayýt

regresi (i) geri gitme, gerileme, irtica, mülteci

regresuli (s) geriye doðru giden, irticai

regularuli (s) muntazam, nizamlý, usule uygun

regulatori (i) regülatör, düzenleyici, ayarlayýcý, daðýtýcý

redaqtori (i) yayýmlayan, yazý iþleri müdürü, editör