QarTul tauurquli leqsikonıi GÜRCÜce tüRKÇe söZLÜK İndex


surnelovani (s) güzel kokulu, bahar gibi kokulu olan, aromalý suro



Yüklə 2,11 Mb.
səhifə21/28
tarix22.10.2017
ölçüsü2,11 Mb.
#10793
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   28

surnelovani (s) güzel kokulu, bahar gibi kokulu olan, aromalý

suro (i) sarmaþýk bitkisi

sursaTi, sursaT-sanovage (i) yiyecek maddeleri, erzak, levazým, yemek

sustad (z) zayýfca, eksikce, yetersizce

susti (s) zayýf, dayanýksýz

susxva (i) arý vs gibi sokmasý iðne vs acýtma, ýsýrgan, biber vs. ile yakma

susxiani (s) don ve ayaz gibi soðuk, ayazlý, kýraðýlý

susxi hafif don, hafif soðuk

suspi çorba

sufTa (s) temiz

sufTad (z) temizce, tertemiz

sufTa wera (i) güzel yazý, hattatlýk

sufiqsi (i) ek, kelimenin sonuna eklenen edat, son ek

sufra (i) sofra sasadilo sufra yemek masasý

sufruli (i) içki içme adabý, içkili sohbet

suyvela hepsi, herkes

sfero (i) küre, felek, dünya

sferuli (s) küre þeklinde, küresel

sqeli (s) kalýn, koyu (sývý) sisqe kalýnlýk, koyuluk

sqelkaniani (s) vurdumduymaz, duygusuz

sqema (i) sema, proje, tasarý, plan

sqematuri (s)tasarý þeklinde, þematik

sqesi (i) cinsiyet, seks

sqesobrivi (s) cinsiyete ait, cinsi, seksi sqsobrivi sakiTxi cinsel sorun

sqolio (i) dipnot

scena (i) sahne

scenari (i) senaryo

swavla (f) öðrenmek, mütala etmek (i) öðrenim, mütalaa

swavla-ganaTleba (i) eðitim-öðretim, tahsil

swavleba (f) öðretmek (i) öðretim

swavluli (s) bilgin, bilgili, bilim adamý

sworad (z) doðrusu, haklý olarak, dürüstce, safca, düz olarak

sworeba (f) doðrultmak, düzeltmek (i) düzeltme,doðrultma sworeba marcxvniv

(ask) soldan hizaya gir !



swored (z) doðrusu, kesin olarak, aynen, hakkýnýz var

swori (s) doðru, düzgün, haklý,dürüst

sworkuTxedi (i) dikdörtgen

sworupovari (s) taklidi yapýlamaz, taklidi olmayan,eþsiz, rakipsiz

sworuflebianoba eþitlik

sworuflebianoba haklarýn eþitliði

sworxazovani (s) doðru çizgili,düz çizgi

swrafad (z) çabucak, hýzla, süratle

swrafi (s) çabuk, süratli, hýzlý

swrafmsroleli hýzlý atýcý

sxarti (s) kýsa ve manalý, veciz, vecizeli söz söyleyen, kýsa konuþan

sxdoma (i) miting, konferans, oturum,bir kaç kiþinin bir arada oturmasý

sxeuli (i) vücut, beden, bünye, gövde

sxva (z) baþka, ayrý, deðiþik, farklý

sxvagvarad (z) baþka türlü, baþka þekilde

sxvadsxva (s) baþka baþka, muhtelif, çeþitli, farklý farklý, deðiþik, çeþitli

sxvadasxvagvari (s) muhtelif, farklý farklý, deðiþik

sxvadasxvagvaroba (i) baþkalýk, farklýlýk, deðiþiklik

sxvadasxva droisa baþka baþka zamana ait, farklý zamanlara ait

sxvadasxvamxrivi (s) çok yön, baþka baþka, deðiþik yollarla iþin içinden çýkabilirlilik

sxvadasxvanairi baþka baþka þekiller, muhtelif, çeþitli,türlü türlü, farklý

sxvadasxvanairad (z) baþka þekillerde, farklý farklý, muhtelif olarak, türlü türlü

sxvadasxvaoba (i) baþka baþkalýk, farklýlýk, muhtelif, çeþitlilik

sxvadasxva saxisa baþka yüzle, farklý þekilde, bir çok þekilde, çok yönlü

sxvadasxvaferi (s) çok renkli, renk renk, rengarenk, çeþitli

sxvaTa Soris bu münesebetle, aklýma gelmiþken, sýrasý gelmiþken

sxvanairad (z) baþkaca, baþka türlü, baþka þekilde

sxvanairi (zm) baþka þekil, baþka, diðer, öbür

sxvaoba (i) baþkalýk, deðiþiklik, farklýlýk

sxveni (i) tavan arasý, çatý arasý oda

sxvisi baþkasýnýn

sxvla (f) budamak (i) budama

sxivi (i) ýþýn, radyoaktif ýþýn, parýltý, ýþýltý

sxiviani (s) parýltýlý, ýþýltýlý, ýþýklý, ýþýk saçan

sxleta (f) kaçmak, firar etmek

sxma (f) dökmek, akýtmak, boþaltmak

sxureba (f) serpmek, su vs serpmek

sja-baasi (i) muhakeme, mantýki neticeler çýkarma, dialog, iki kiþi arasýnda

geçen konuþma, sohbet



t
tabeli (i) masa, tablo, liste, sicil

tabiki (i) baðlantý civatasý

tabula (i) tablo, masa, liste, sicil

taepi (i) mýsra, nazým, beyit, þiir kýtasý

tavtologia (i) lüzumsuz söz tekrarý, baþka sözlerle ayný þeyi tekrarlama

tavtologiuri (s) lüzumsuzca

takatuki (i) takýrdama

talaveri (i) çardak, yazlýk ev

talanti (i) allah vergisi, kabiliyet

talaxi (i) çamur, pislik, kir

talaxiani (s) çamurlu, kirli, pis

talRa (i) dalga

talRiani (s) dalgalý

tanadi (s) yakýþýklý, biçimli, endamlý

tanadoba (i) yakýþýklýlýk, biçimlilik, endamlýlýk

tangaxdili (s) soyunmuþ

tandabali (s) alçak boylu

tanvarjiSi (i) beden eðitimi, jimnastik

tanT gaxda (f) soyunmak

tanT Cacma (f) giyinmek

tani (i) vücut, endam, gövde, ten

tanisamosi (i) elbise, giysi

tanki (i) tank, depo

tanksawinaaRmdego iaraRi (i) tanksavar silahý

tanmorCili (s) normalden küçük, cýlýz, cücemsi, cüce gibi, bodurca

tansacmeli (i) elbise, esvap, giysi

tanjva (i) ýzdýrap, eziyet, ýzdýrap çekme, eziyet verme (f) ýzdýrap çek(tir)mek,eziyet vermek

tareba (f) 1. (zaman) geçirmek 2. (bir iþi) iþlemek, sürdürmek

tari (i) sap (balta), kulp

taro (i) (mýsýr) koçaný

tarosi (i) iklim, hava durumu

tarxuna (i) tarhun bileþikgillerden hekimlikte kullanýlan ýtýrlý (f) ýzdýrap çek(tir)mek,

eziyet vermekbir bitki



tartari (i) sohbet, (f) 1. (zaman) geçirmek 2. (bir iþi) iþlemek, sürdürmekhoþbeþ,

gevezelik



tafa (i) tava (i) sap (balta), kulp

taqsi (i) taksi (i) (mýsýr) koçaný

taqti (i) rit (i) iklim, hava durumum, davranýþ inceliði, uyum, zamana, mekana yada

(i) tarhun bileþikgillerden hekimlikte kullanýlan kiþiye göre davranabilme yeteneði



taqtiani (s) ritimli, uyumlu, zamana göre davranabilen

taqtika (i) taktik taqtikis ukairatesobiT gamarjveba iyi taktik kullanarak

yenmek


taqtikosi (i) taktikci

taqtikuri (s) taktikce, taktikli

taSi (i) alkýþ

taSis dakvra, taSis cema (f) alkýþlamak (i) alkýþlama

taSti (i) leðen, yalak, havza, çanak, taþ, havuz

taZari (i) tapýnak, mabet, ibadethane, kilise

taxi (i) vahþi yada ehil erkek domuz, vahþi yada ehil erkek domuz eti

taxti (i) 1.taht, hükümdarlarýn oturduðu koltuk, 2.kanepe, sedir, birkaç kiþinin oturacaðý

geniþlikte koltuk



tba (i) göl, bataklýk

tbori (i) gölet, gölcük, küçük göl, herhangi bir sývý birikintisi, kirli su birikintisi

teva (F) tutmak, kavramak, belli bir biçimde tutmak, içermek içine almak

tevadi (s) geniþ, ferah, engin, bol

tevadoba (i) kapasite, hacim, alýþ kabiliyeti

tevri (i) çalýlýk, koru, çengel

telegrama (i) telgraf

telegramis gagzana (f) telgraf göndermek

telegrafisa(s)telgrafa yada telgraf metinlerine ait bölüm, telgrafla ilgili

televizori (i) televizyon

televizia (i) televizyon yayýný

televizioni (i) televizyon

teleskopi (i) teleskop

telefoni (i) telefon

telefoniT laparaki (f) telefonla konuþmak

telefonis sadguri (i) telefon santrali

telefiniT daZaxeba (f) telefon çalmak

telefonograma (i) telefon mesajý

temperatura (i) ýsý ölçer, hararet derecesi, sýcaklýk

tendencia (i) eðilim, meyil, temayül

teni (i) nem, rutubet, havada bulunan su buharý

teniani (s) nemli, rutubetli

tenianoba (i) nem, rutubet, su buharý

terasa (i) teras, taraça, set

teritoria (i) ülke, memleket, toprak, arazi, bölge

teritoriuli (i) araziye ait, karaya ait, bölgesel

termini (i) müddet, süre, vade, hudut, hat, sýnýr, devre, dönem, (matematikte) terim

terminologia (i) terminoloji

terminologiuri (s) terminolojik

terori (i) terör, anarþi, terörizm

teroristuli aqti (i) terörist hareketi

terfi (i) taban

teqnika (i) teknik

teqnikosi (i) teknikci, teknisyen

teqnikumi (i) teknik okul

teqnikurad (z) teknikce, teknik olarak, fenni

teqnikuri (s) teknik

teqnologia (i) teknoloji

teqnologi (i) tekniker, teknisyen

teqnologiuri (i) teknoloji

teqsti (i) metin,tekst

teqstobrigi (s) metne ait, metinde bulunan, metinsel

tvini (i) beyin

tvirTva (f) yüklemek

tvirTi (i) yük

tivi (i) sal

tivtivi (f) yüzmek, batmamak, su yüzünde gitmek yada durmak, yüzdürmek

tiki, tikWora (i) deri þarabý

tikina (i) oyuncak bebek, kukla

tiktiki (f) gevezelik etmek, çocukca ve safça konuþmak, (i) gevezelik

tili (i) bit

tiliani (s) bitli

tilo kuxeSic (i) çuval bezi, çul

tipi (i) tip

tipiuri (s) tipik

tipuroba (i) tipiklik, tipik olma, tip olma hali

tirani (i) zalim, gaddar, zorba, tiran tirania zorbalýk yönetimi,zorba hükümet,

gaddarlýk, zulüm, zorbalýk



tiranuli (s) gaddarca, zalimce, acýmasýz, zalim

tire (i) tire, çizgi

tiria (i) sulu gözlü kimse, aðlamaklý, yaþlý

tirili (f) aðlamak (i) aðlama, aðlayýþ

tirifi (i) söðüt

titanuri (s) dev gibi, muazzam

titveli (s) çýplak, açýk, yalýn, sade, süssüz, çok az, kýt, silahsýz

titini (f) gevezelik etmek, saçmalamak (i) gevezelik, bos boðazlýk, boþ laf

tituli (i) baþlýk, ad, baþ sayfa, lakap, ünvan, isim

tifi (i) tifüs, lekeli humma muclis tipi tifo, kara humma

tixri (i) bölme, bölünme

tkbilad (s) þekerli, tatlý, lezzetli, hoþ, taze

tkbileuloba (i) tatlý, þekerleme

tkbili (s) tatlý, þekerli

tkbilmoubari (s) pürüzsüz konuþan, düzgün konuþan, tatlý dilli

tkboba (f) sevin(dir)mek, zevk vermek/almak, hoþnut etmek/olmak

tkena (f) aðrýmak, aðrýtmak, incitmek, canýný yakmak

tkepna (i) geminin pruvadan bir baþka gemiye çarpmasý (f) çarpmak (geminin pruvadan

bir baþka gemiye)



tkivili (i) aðrý, sýzý, acý Tavis tkivili baþ aðrýsý

tlanqad (z) kaba, kabaca, aþaðý yukarý, yaklasýk, ana hatlarýyla

tlanqi (s) pürüzlü, pütürlü, cilasýz, kaba, sert, nezaketsiz, aþaðý yukarý

tlapo (i) bataklýk, çamur

tlinkebis srola (f) tekmelemek, çifte atmak (i) tekme, topa vuruþ, çifte

tokva (f) yerinde duramamak, kýpýr kýpýr etmek

tol-amxanagi (i) arkadaþ, yaþýt

toli (s) eþ, eþit

toloba (i) yaþýtlýk, eþit olma hali

tomara (i) çuval

tomi (i) 1.kabile, boy, uruk 2.cilt pirveli tomi birinci cilt

tomobrivi (s) ýrksal, ýrkla ilgisi olan, ýrki, kabileye ait

tona (i) ton

toni (i) doðru ses perdesi, tonlama, seslem, konuþma biçimi, ses tonu

tonuri (s) tonlu, vurgulu

topografia (i) topografi

topografiuli (i) topografik

torola (i) tarla kuþu, çavuskuþu, þaka

tortmani (f) durmadan yürümek yada aralýksýz ayakta durmak

toti (i) budak, dal

trabaxa (i) övünen kimse (s) övüngen, kendini metheden

trabaxi (f) övünmek, kendini methetmek

trabaxiT (z) övünerek, övünçle, kývançla

trabaxoba (i) övünme, yüksekten atma

tragedia (i) trajedi

tragizmi (i) trajedi

tragikomedia (i) trajikomedi, güldürülü trajedi

tragikosi (i) trajedi yazarý yada aktörü

tragikul (z) trajikce, trajik olarak

tragikuli (s) trajik

tradicia (i) gelenek, töre, anane, görenek, adet, sünnet, hadis

tradiciulad (z) geleneksel olarak, ananevi olarak

tradiciuli (s) geleneksel, ananevi

tramali (i) bozkýr, step

tramvai (i) tramvay

transkrifcia (i) kopya etme, transkripsiyon (radyo,teyp) kaydetme, kayýt

translacia (i) geçirme, nakil, intikal, gönderme, taþýma

transporti (i) nakliyat, taþýma, nakil, taþýmacýlýk

translacia (i) transmisyon, aktarma, vites, (radyo, tv) yayýn

trapecia (i) trapez, jimnastik trapezi

trafareti (i) resim veya marka kalýbý, delikli kalýp þablon

trafaretuli (s) adi,eskimiþ, dile düþmüþ, basma kalýp, kaþarlanmýþ

traqtati (i) antlaþma, müahede

traqtori (i) traktör

traqtoristi (i) traktörcü, traktör sürücüsü

triali (f) dönüp durmak, dönmek

tribuna (i) kürsü, platform, tribün

tribunali (i) mahkeme

trigonometria (i) trigonometri

trigonometriuli (i) trigonometrik

trilogia (i) üçlü eser, triloji

triumfi (i) zafer alayý, zarer, baþarý, muvaffakiyet, galebe, zafer sevinci

triumfaluri (s) zafere ait, zafer kabilinden

tropikuli (i) tropikal

trotuari (i) kaldýrým

trusva (f) yanmak, ýþýk saçmak, parýldamak, tutuþmak, yakmak, kavurmak

trfiali (f) sevmek, aþýk olmak, hoþlanmak (i) sevgi, muhabbet, aþk,

trfoba (f) sevmek, aþýk olmak

tualeti (i) 1.tuvalet 2.elbise, kýyafet

tubdispanseri (i) verem dispanseri

tuberkulozi (i) tüberküloz, verem

tura (i) çakal, baþkasýnýn hesabýna alçakça iþ gören kimse

turbina (i) türbin

turfa (i) sevgili, çok hoþ, pek cazip

tusaRi (i) tutuklu kimse, esir, tutsak, mahkum

tutuci (s) sersem, þaþkýn, budala, akýlsýz, divane, gülünç, saçma, sersemlik

tuqsva (f) azarlamak, tekdir etmek, paylamak, sitem etmek

tuSi (i) hint/çin mürekkebi

tuxi (i) dudak

tyavi (i) deri, pösteki

tye (i) orman

tyemali (i) can eriði, yabani erik

tyve (i) esir

tyved wayvana (f) esir almak samxedro tyve askeri esir

tyveoba (i) esirlik, esaret

tyvia (i) kurþun, mermi, saçma

tyviisferi (s) kurþuni rengi

tyviamfrqvevi (i) makinalý tüfek, mitralyöz

tyvinakravi (s) yaralý (kurþun yarasý)

tyiani (s) ormanlýk, aðaçlýk, aðaç veya odun cinsinden oduna benzer, ahþap

tyis kaci (i) gulyabani, cin

tyis qaTami (i) dað tavuðu

tyorcna (f) atmak, fýrlatmak, (hayvan) yavrulamak, (zar) atmak (i) atýþ, fýrlatýþ

tyuilad (z) boþuna, beyhude

tyuili (i) yalan, aldatma, iftira

tyuilis Tqma (f) yalan söylemek

tyuilubralod (z) boþ, beyhude, nafile, faydasýz

tyupi (i) ikiz, çift, çifte
u
uadgilo (s) 1-yersiz, yurtsuz, 2-iþsiz, boþ, açýkta

uazro (s) amaçsýz, baþýboþ, duygusuz, anlamsýz, saçma, gülünç

uazroba (i) amaçsýzlýk, duygusuzluk, anlamsýzlýk, saçmalýk

uamaTod bunlar olmadan

uamindoba kötü hava

uamravi çok, sayýsýz

uangariSo (s) hesapsýz,ekonamik olmayan

uangaro (s) tarafsýz, menfaat düþünmeyen

uangaroba (i) tarafsýzlýk, menfaat düþüsmeme

uaresi (s) en kötü

uari (i) red, kabul etmeyiþ

uarisTqma (f) reddetmek, kabul etmemek (i) red etme, kabul etmeme, inkar

uaroba red

uaryofa (i) inkar, inkar etme (f) inkar etmek

uaryofiTi (s) negatif, olumsuz, iþe yaramayan

uasako küçük, önemsiz, ikincil konu, yaþ almamýþ

uaRresad (z) son derece, aþýrý, sýnýrsýz

uaxloesi (s) yakýn, sýký fýký, içten, en yakýn

ubadlo (s) eþsiz, emsalsiz, rakipsiz

ubadruki (s) acýnacak halde olan, merhamet uyandýran, acýklý, sefil miskin

ubani (i) mahalle, mýntýka, bölge

ubaraqo (s) verimsiz, kýsýr,bereketsiz

ubneli (s) mahalleli

ube (i) 1-göðüs, sine, kucak 2-koy, küçük körfez

ubedureba (i) belafelaket, þanssýzlýk, talihsizlik, uðursuzluk, mutsuzluk

ubeduri (s) bedbaht, mutsuz, þanssýz, talihsiz

ubileTo (s) biletsiz

ubinao (s) evsiz, barksýz

ubiwo (s) saf, safi, som, kusursuz, lekesiz

ubodiSod (z) laubalice, senli benli olarak

uboloo sonsuz

ubralo (s) basit, sade, süssüz, zararsýz, kolay

ubraloeba (i) basitlik, sadelik, kolaylýk, budalalýk, saflýk

ugamonaklisod ayrým yapmaksýzýn, istisnasýz

ugegmo (s) plansýz

ugegmoba (i) plansýzlýk

ugemovnoba (i) tatsýzlýk, lezzetsizlik

ugemuri (s) tatsýz, lezzetsiz

ugvirgvino (s) taç giymemiþ, resmi sýfatý olmayan, taçsýz

ugzooba yolsuzluk, doðru yolu bulamama, kötü yolda olma, ne yapacaðýný bilememe

ugzo-ukvlod yol-yordamsýzlýk

ugnuri aptal

ugrZnobeli (s) duygusuz, anlamsýz

ugrZnoblad (z) duygusuzca, anlamsýzca

ugrZnobloba (i) duygusuzluk, anlamsýzlýk

ugulebelyofa (f) ihmal etme, aldýrmamak, saymamak, itibar etmemek

ugulo (s) kalpsiz

uguloba (i) kalpsizlik

ugulod (z) kalpsizce

ugunebod caný sýkkýn, neþesiz

ugunuri (s) akýlsýz, mantýksýz, saçma, budalaca,anlamsýz

ugunureba (i) enayilik, akýlsýzlýk, boþ laf, anlamsýzlýk, budalalýk-mantýksýzlýk

udabno (i) çöl, sahra

udanaSaulo (s) suçsuz, günahsýz, masum

udanaSauloba (i) suçsuzluk, günahsýzlýk, masumiyet

udanaSaulod (z) suçsuzca, günahsýz olarak, masumca

udavo (s) davasýz, tartýþmasýz, sorunsuz, muhakkak, reddedilemez

udardelad (z) dertsizce, dertsiz olarak, ihmal ederek, düþüncesizce

udardeli (s) dertsiz, dikkatsiz, ihmalci, kayýtsýz, düþüncesiz

udardeloba (i) dertsizlik, ihmalkarlýk, dikkatsizlik, kayýtsýzlýk, düþüncesizlik

udedmamo (s) anasýz-babasýz, öksüz ve yetim

udedo (s) anasýz

udidesi en büyük

udidesi siswrafe en hýzlý

udisciplino (s) disiplinsiz

udreki (s) sert, haþin, hoþgörüsüz, eðilmez

udroo (s) zamansýz, yerinde ve zamanýnda olmadan, münasip olmayan

udrood (z) zamansýz olarak, münasebetsizce

udReuri (i) düþük, olgunlaþmadan kurumuþ çiçek, prematüre bebek

uebari (s) yeri doldurulamaz, yenisi tedarik edilemez

ueno (s) dilsiz, dili tutulmuþ, sessiz, suskun

uerTmaneTod birimiz olmadan

uecari (s) rastlantýya baðlý, tesadüfi, dýþtan gelen,ani,umulmadýk

uecrad (s) tesadüfen, umulmadýk biçimde, süpriz olarak, aniden

ueWvelad (s) þüphesiz, muhakkak

ueWveli (s) þüphesiz, kesin

uvado (s) vadesiz, süresiz

uvargisi (s) uygunsuz, münasebetsiz, yanlýþ, yolsuz

uvici (s) cahil, bilgisiz

uvicoma (i) cehalet, cahillik

uvneblad (z) güvenlikle, emniyetle, saðlamca

uvnebeli (s) korumalý, zarar görmemiþ, emniyetli, sað salim

uvnebloba (i) korumacýlýk, emniyet

uzangi (i) üzengi

uzarmazari (s) kocaman, hadsiz, hesapsýz, tahmin edilemeyen büyüklükte

uzbekuri (s) özbek

uzenaesi (s) en yüksek, ulu, yüce

uzenaesi sasamarTlo yüksek mahkeme

uzmad (z) boþ mide ile

uzneo (s) ahlaksýz, adi, günahkar, hayýrsýz

uzneoba (s) ahlaksýzlýk, adilik, günahkarlýk, hayýrsýzlýk

uzneod (z) ahlaksýzca, günahkarca, hayýrsýzca

uzomo (s) ölçüsüz, çok büyük, engin

uzomod (z) ölçüsüzce, engince, çok büyük olarak

uzrdelad (z) kabaca, terbiyesizce

uzrdeli (s) kaba, terbiyesiz

uzrdeloba (s) kabalýk, terbiyesizlik

uzrunvelad (z) ihmalkarlýkla, dikkat etmeden, düþüncesizce

uzrunveli (s) ihmalkar, ilgisiz, kayýtsýz, duygusuz, düþüncesiz

uzrunveloba (i) ihmalkarlýk, ilgisizlik kayýtsýzlýk, düþüncesizlik

uzrunvelyofa (s) emin, korkusuz, tehlikeden uzak, kaygýsýz, kefil, teminat

uzrunvelyofili (s) emniyetli, emin, korkusuz, tehlikeden uzak, kefilli teminatlý

uTavbolo (s) akýlsýzca ve beyhude, ahmak, aptal, gülünç

uTavboloba (z) akýlsýzlýk ve beyhudelik, ahmaklýk, aptallýk, gülüçlük

uTavbolod (s) akýlsýzca, beyhude, nasýl olursa öyle

uTavo (s) budala, akýlsýz, kafasýz, beyinsiz, ahmak, baþsýz

uTanabro (s) eþit olmayan, düzensiz, oransýz

uTanabroba (i) denksizlik, eþitsizlik, oransýzlýk

Yüklə 2,11 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin