goWi (i) burtlak, domuz yavrusu
gradacia (i) derece, ölçek, skala, gösterge
gramatika (i) gramer, dil bilimi
gramatikuli (s) gramatik, dil bilimsel
grami (i) gram
granati (i) el bombasý
grafi (i) kont (asalet ünvaný)
grafika (i) grafik sanatý
grafikuli (s) grafik olarak, grafik
gragvinva (i) gök gürültüsu, gümbürtü
grdemli (i) örs
grexa (f) bükmek, burmak
grexili (s) bükülmüþ, burulmuþ, sarýlmýþ, dolanmýþ,bükük
griali (i) çatýrtý, þangýrtý, gürültü
grigala (i) yelkovan kuþuna benzer bir çeþit deniz kuþu
grigali (i) kasýrga, hortum
grila hava, serýn
grili (i) gölge, serinlik
grova (i) yýðýn, küme, topluluk
groveba (f) toplamak, biriktirmek, kolleksiyon yapmak
groSi (i) eski ingiliz gümüþ parasý (4 gemlik)
grZedi (i) uzunluk, mesafe (coðrafi)
grZelvadiani (s) uzun vadeli
grZelTmiani (s) uzun saçlý
grZeli (s) uzun
grZelkuda grZelkudiani (s) uzun kuyruklu
grZneuli (i) sihirbaz, büyücü
grZnoba (f) duymak, hissetmek (i) duygu, duyma, his ugrZnobeli duygusuz, hissiz
grZnobiereba (i) duygusallýk, hissiyat
grZnobieri (s) duygulu, hisli
gube (i) su birikintisi, gölcük
guguli (i) guguk kuþu
guguni (i) gürültü
guda (i) þarap tulumu, hayvan derisinden yapýlmýþ tulum þeklinde þarap kabý
gudanabadi (i) alet edevat çantasý
guTani (i) kutan, saban, pulluk
guTnisdeda (i) çiftçi, köylü
guladi (s) yürekli, cesur, korkusuz, atýlgan
guladoba (i) yüreklilik, cesaret, korkusuzluk
gulaRma bir yere, bir þeye sýrtýný dönme
gulaxdili (s) dürüst, saf, samimi, açýk sözlü
gulgamgmiravi (s) yürek parçalayýcý, üzücü
gulgatexili (s) kalbi kýrýk, hayal kýrýklýðýna uðramýþ
gulgrili (s) kalbi soðuk, serin kanlý, soðuk kanlý
gulgriloba (i) kalpten soðuma, serin kanlýlýk, soðuk kanlýlýk
guldadebiT (z) samimi olarak, gayretle
guldasmiT (z) dikkatle
guldaudebeli (s) yerinde durmayan
gulTbili (s) sýcak kanlý, sýcak kalpli, samimi, candan, nazik, lutufkar
gulTmisani (i) sihirbaz, falcý, medyum
guli (i) 1.kalp, yürek 2.merkez, orta ugulo kalpsiz
guliTadi (s) kalpten, yürekten, samimiyetle
gulisamrevi (s) yürek bulandýran, iðrenç
gulis gamwyalebeli (s) zahmetli, usandýrýcý, sýkýntýlý
gulis gatexa (f) kalp kýrmak, hayal kýrýklýðýna uðratmak (i) kalp kýrma
gulis gawyaleba (f) taciz etmek, kýzdýrmak
gulisTvis, gulisaTvis ...nin hatýrý için, ...nin için
gulis manki kalbin organik hastalýðý
gulis mogeba (f) gönül almak, kandýrmak
gulis mosvla (f) sinirlenmek, kýzmak
gulispiri (i) 1.çocuk önlüðü 2.askerin kalkaný
gulisreva (f) mide bulanmak (i) bulanma, bulantý
gulistkena (f) kederlenmek, üzülmek
gulistkivili (s) yürek sancýsý, keder, üzüntü, acý
gulis fancqaliT (z) kalp atýþýyla, sabýrsýzca, heyecanla
gulisficari
gulis Sewuxeba (i) kalbin sýkýþmasý gulis wasvla (i) baygýnlýk
gulis cema,gulis Zgera (i) çarpýntý, kalp atýþýnýn sýklaþmasý
guliswyroma (i) öfke, hiddet
gulkeTili (i) iyi kalpli, centilmen, sevimli, kibar
gulkeTiloba (i) iyi kalplilik, centilmenlik, sevimlilik, kibarlýk
gulmaviwyi (s) unutkan
gulmaviwyoba (i) ununtkanlýk
gulmarTali (s) doðru kalpli, doðru
gulmkerdi (i) 1.sandýk, kutu, dolap, 2.göðüs kafesi
gulmodgine (i) gayretli, çaba
gulmokluli (s) umutsuz, bezgin
gulmosuli (s) kýzgýn, öfkeli
gulmtkivneuli (s) duyarlý, hassas, halden anlar, sevimli
ulmtkivneuloba (i) hassasiyet, duyarlýlýk, sevimlilik
gulnakluli (s) dargýn, memnuniyetsiz
gulnatkeni (s)yürekten acýlý, üzüntülü, kýrgýn, üzgün
gulubryvilo (i) saf, toy
gulubryviloba (i) saflýk, toyluk
guluxvi (s) cömert, yüce gönüllü
gulficxi (s) ihtiraslý, tutkulu, þiddetli, ateþli, çabuk kýzan
gulqva (s) vahþi, gaddar, kalpsiz, taþ kalpli
gulRia (s) açýk kalpli, açýk sözlü, samimi
gulSematkivari (s) gönülden yaralayan, merhametli, müþfik
gulSematkivroba (i) merhamet, acýma, þefkat, kalp kýrma
gulSemzaravi (s) korkunç, dehþetli
gulSemoyrili (s) istekli, arzulu (f) kendinden geçmek (i) baygýnlýk, bayýlma
gulCaxveuli (s) içine kapanýk
gulcivi (s) aldýrýþsýz, ilgisiz, tarafsýz, soðuk yaradýlýþlý
gulwiTela (i) þakrak kuþu (zoolojik)
gulwrfeli (s) samimi, iþten, candan, açýk sözlü
gulwrfeloba (i) samimiyet, içtenlik, candanlýk, açýk sözlülük
gulxeldakrefili (s) iþsiz, avare, aylak, haylaz
gumbaTi (i) kubbe
gunda (i) 1.topak, yumru, 2.kart topu
guneba (i) tabiat, mizaç, huy, keyif, hal
guria (i) hristiyan gürcistan, gurya
guruli (s) guria dili
guSagi (i) gözcü, nöbetçi, bekçi, muhafýz
guSin (z) dün guSiRam dün akþam
guSindeli dünkü
guSinwin evvelki gün, önceki gün
_
d
da (i) kýz kardeþ uprosi da abla
da ve (baðlaç olarak)
daavadeba (f) hastalanmak (i) hastalanma
daavadebul (s) hasta, rahatsýz, keyifsiz, bulantýlý, hastalanmýþ
daavadmyofeba (f) hastalanmak, hasta olmak
daarseba (f) kurmak, tesis etmek, temelini atmak
daaxloeba (f) yakýnlaþmak, yaklaþtýrmak, yaklasmak
daaxloebiT (z) yaklaþýk olarak
daaxloebuli (s) yakýnlaþmýþ olan, yakýn, bitiþik
daba (i) kasaba, ilçe
dabadeba (i) doðum, doðma, doðurma
dabadebiT (z) doðurarak, doðumla
dabali (s) alçak sidable (i) alçaklýk
dabana (f) yýkamak (i) yýkama
dabanakeba (f) kamp kurmak, konaklamak
dabanakebuli konaklamýþ, konaklanmýþ
dabandeba (f) para yatýrmak (i) yatýrým
dabareba (f) tembihlemek, emniyet etmek, tevdý etmek (i) tevdý, emniyet etme
dabaRi (i) iþlenmiþ deri
dabaRxana (i) tabakhane, deri fabrikasý
dabarva (f) topragý kazmak, kazý yapmak (i) harfiyat, kazý
daegvra (f) vergi koymak, vergilendirmek (i) vergi, vergilendirme
dabegrili (s) vergiye tabi, vergiye tabi tutulmuþ olan.
dabezReba (f) haber vermek, ihbar etmek, bilgi vermek (i) malumat, bilgi, haber, mesaj
dabereba (f) ihtiyarlamak, ihtiyarlatmak, yaþlanmak.
daberebuli (s) ihtiyarlamýþ, ihtiyarlatýlmýþ
daberva (f) esmek, üflemek
dabertyva (f) düþürmek, silkmek, silkelemek
dabeWdva (f) basmak (matbaa), tab etmek, (i) basým, baský
dabeWdili (s) basýlmýþ (matbaada), basýlý
dabejiTebiT (z) ikna ederek, kandýrarak
dabinaveba (f) yerleþmek,yerleþtirmek iskan etmek
dabla (z) aþaðý, aþaðýya, aþaðýda
dablobi (i) düz arazi, alcak ova
dabma (f) baðlamak, bað ile tutturmak
dabmuli (s) baðlanmýþ, baðlý,tutulu
dabneva (f) saçmak, daðýtmak, daðýlmak, yayýlmak, sýkýntýda olmak
dabneleba (f) karanlýk basmak (i) karanlýk basma, kararma
dabnelebuli (s) karanlýk, kararmýþ
daboloeba (f) sona ermek, son bulmak (i) sona erme, son bulma
daboloebuli (s) sona ermiþ, sona erdirilmiþ, sonuç
dabraleba (f) suçlamak, itham etmek (i) iftira, itham
dabrkoleba (f) engellemek, mani olmak (i) mani olma, engelleme
dabrmaveba (f) gözünü almak, kamaþtýrmak, (i) kamaþtýrma, kamaþmaç
dabruneba (f) avdet etmek, dönmek, iade etmek, geri vermek (i) avdet, dönme
dabrunebuli (s) dönmüþ olan, dönük
dabrZaneba (f) oturmak, yerini almak
dabudeba (f) yuva yapmak (i) yuva, yuvalanmak
daburuli (s) örtülmüþ orman, sýk orman
dagdeba (f) yere atmak (i) yere atýþ
dageba (f) sermek, yaymak, yayýlmak
dagegmva (f) planlamak (i) plan
dagva (f) süpürmek
dagvianeba (f) gecikmek, geç kalmak, geciktirmek
dagvianebuli geç kalýnmýþ olan, geç
dagbirgvineba (f) taç giymek, taç giydirmek (i) taç giyme, hükümdarlýk
dagzavna (f) göndermek (i) gönderme
dagiraveba (f) rehine koymak, malýný veya canýný tehlikeye atmak
dagleja (f) sökmek, kökünü kazýmak
daglejili (s) sökülmüþ, kökü kazýnmýþ
dagmoba (f) suçlamak, azarlamak, sorumlu tutmak (i) ayýplama, suclama, azar
dagrexa (f) burmak, bükmek, burulmak, bükülmek
dagroveba (f) toplamak, toparlamak, (i) toplama, toparlama
dagrovili (s) toplu
dagrZeleba (f) uzatmak (i) uzatma
dagubeba (f) set yapmak, baraj yapmak kapamak (i) baraj yapma, çekme
dadableba (f) alçalmak, alçaltmak (i) alçaltma, alçalma
dadablebuli (s) alçaltýlmýþ, alçalmýþ, alçak
dadastureba (f) tasdik etmek, teyit etmek, doðrulamak, (i) tasdik teyid
dadaRva (f) iþaretlemek, belirlemek
dadgenileba (i) resmi emir, irade, karar, hüküm, kararname
dadgenili (s) kurulmuþ, konumlandýrýlmýþ
dadgma (f) kurmak (sofrayý), sahneye koymak (oyunu)
dadgmuli (s) kurulmuþ, oturtulmuþ, yerleþtirilmiþ
dadgoma (f) durmak
dadeba (f) koymak
dadebiTad (z) olumlu olarak, olumlu
dadebiTi (s) olumlu
dadebuli (s) koyulmuþ, yerleþtirilmiþ, koyulu
dadevneba (f) takip etmek, izlemek, kovalamak
dadeq dur!
dadnoba (f) erimek, eritmek (i) erime
dadumeba (f) sýr saklamak (i) sessizlik, sukut, zikretmeyiþ, ketumiyet
dae (f) izin vermek, müsaade etmek, izin, müsade
dava (i) dava, münakaþa, tartýþma
davaleba (f) mecbur býrakmak, zorunlu kýlmak (i) yükümlülük, ödev, görev
davalebuli (s) minnettar, mecbur, yükümlü, mükellef
davalianeba (i) sorumluluk, mesuliyet, taahhüt, borç, yüklemek, isnat etmek
davardna (f) düþmek, dökülmek, çökmek, kapanmak (i) düþüþ, düþme, sukut, çökme
davarcxna (f) saç taramak (ý) tarama
davTari (i) not defteri, muhtýra defteri
daviwroeba (f) daralmak, daraltmak (i) daralma, daraltma
daviwroebuli (s) daralmýþ, daraltýlmýþ, dar
daviwyeba (f) unutmak (i) unutulma, unutma
daviwyebuli (s) unutulmuþ, kaybolmuþ
davla (i) hatýra, yadigar, begüzar
davleba (f) tutmak, yakalamak
dazamTreba (f) kýþlamak, kýþý geçirmek
dazareleba (f) zarar vermek, zarar görmek
dazareba (f) tembelce vakit geçirmek, tembelleþmek
dazga (i) tezgah
dazela (f) oðusturmak, sürtmek, aþýndýrmak
dazepireba (f) öðrenmek, ezberlemek (i) ezber
dazverva (f) pusuya yatmak, gözetlemek (i) istihbarat, haber, malumat
dazianeba (f) ziyan etmek, zarar vermek, sakat etmek (i) zarar, ziyan verme
dazogva (f) biriktirmek, tasarruf etmek (i) tasarruf
dazusteba (f) kesinleþtirmek
dazRveva (f) sigortalamak (i) sigortalama, taahüt etme, taahüt
dazRveuli (s) sigortalý
daTanxmeba (f) anlaþmak, anlaþmaya varmak (ý) antlaþma
daTariReba (f) tarih koymak
daTariRebuli (s) tarih koyulmuþ
daTesva (f) ekmek (tohum)
daTesili (s) ekilmiþ, ekili
daTvaliereba (f) gözlemek, teftiþ etmek, muayene etmek (i) gözleme, teftiþ
daTvi (i) ayý
daTvla (f) saymak (i) sayma
daTvuri (s) ayý cinsinden, ayý gibi
daTla (f) dilmek (i) dilme
daTmoba (f) vermek, teslim etmek (topraðý), vazgeçmek
daTroba (f) sarhoþ olmak, çok içmek
daTuTqva (f) haþlamak, kaynar su veya buhardan geçirmek (i) sýcak suda yada buharda
haþlama
daTqma söz vermek.
daTxovna (f) iþten çýkarmak, yol vermek, azletmek (i) yol verme, iþten cýkarma
daTxra (f) gözünü oymak
daimedeba (f) umutlandýrmak, umut vermek
daintereseba ilgi duymak, ilgilenmek (birisine)
dakaveba (f) iþgal etmek, meþgul etmek, tutuklamak, tevkif etmek tutmak
dakavSireba (f) baðlantýlý olmak, baðlantýya geçmek, baðlanmak, baðlamak
dakakuneba (f) týklatmak (kapýyý) (i) týklama
dakanoneba (f) kanunlaþtýrmak, yasallaþtýrmak (i) yasallaþma, yasallaþtýrma
dakargva (f) kaybetmek, yitmek, kaybolmak (i) kayboluþ, kaybetme
dakarguli (s) kayýp, yitik
dakepva (f) kýymak (et ve benzeri), dogramak küçük parcalara ayýrmak
dakepili (s) küçük parçalara bölünmüþ, kýyýlmýþ,doðranmýþ
dakereba (f) üzerine dikmek, yamamak (i) yamama
dakerebuli (s) üzerine dikilmiþ, yamanmýþ, yamalý
daketva (f) kilitlemek, kapatmak (i) kilitleme, kapatma
daketili (s) kilitli, kapalý
dakveTa (f) teklif etmek, sipariþ etmek, emir vermek (i) düzen, nizam, sýra, emir, yönerge
dakvirveba (f) yerine getirmek, gözlemek, teftiþ etmek (i) teftiþ, gözden geçirme
dakvirvebuli (s) gözetlenmiþ, gözlenmiþ, teftiþ edilmiþ
dakvla (f) boðazdan kesmek, (hayvaný) boðazlayarak öldürmek, gýrtlaklamak
dakvneseba (f) inlemek
dakvra (f) müzýk aleti çalmak, çarpmak, vurmak maTraxis dakvra kamçý çalmak
salamuris dakvra kaval çalmak
damkvreli (i) çalan, çalgýcý
dakideba (f) asmak
dakidebuli (s) asýlmýþ,asýlý
dakiTxva (f) sorgulamak (i) sorgu, sorgulama
dakiTxuli (s) sorgulanmýþ
dakisreba (f) üzerine atýlmak, yüklenmek
daklaknili (s) yýlankavi, dalgalý, dolambaçlý
dakleba (f) eksilmek, eksiltmek, azaltmak
daklebuli (s) eksilen, eksik, azalmýþ, az
dakluli (s) kesilmiþ, boðazlanmýþ, öldürülmüþ
dakmayofileba (f) memnun kalmak, memnun etmek, tatmin etmek, doyurmak
(i) memnun kalma, tatmin olma, doyma
dakmayofilebuli (s) memnun
dakuntruSeba hoplamak, zýplamak
dakoJrili (s) yer altýnda ve bombalara karþý takviye edilmiþ, tuzak, að
dakocna (f) öpmek
dakoWleba (f) topallamak, aksamak
dakrZalva (f) gömmek, defnetmek (i) gömme, degin
dakrZaluli (s) gömülmüþ, defnedilmiþ
dakuntuli aðýr yavaþ, aheste
dalageba (f) herþeyi yerli yerine koymak, yerleþtirmek
dalaqi (i) berber dalakoba(i) berberlik
daleva (f) içmek
dalewva (f) kýrmak, parçalamak, uymamak
dalewili (s) kýrýlmýþ, parçalanmýþ, yarýk, kýrýk
dalocva (f) dua etmek (birine), kutsamak (i) dua
dalpoba (f) çürümek, çürütmek (i) çürüme
damaarsebeli (i) kurucu, yapýcý, ortaya koyan.
damagreba (f) sertleþtirmek, saðlamlaþtýrmak, takviye etmek (i) sertleþtirme,
saðlamlaþtýrma, takviye
damadasturebeli (s) tanýklýk eden, tanýk, tastik eden
damadleba (f) iftira etmek, sitem etmek, ayýplamak, kýnamak
damakavSirebeli (s) baðlantý kurduran, baðlayýcý, birleþtirici
damakmayofilebeli (s) memnuniyet verici, hoþnut edici, tatminkar
damakmayofileblad (z) memnuniyetle
damalva (f) gizlemek, gizlenmek (i) gizleme, gizlenme
damaluli (s) gizli, gizlenmiþ, saklý
damamtkicebeli (s) inandýrýcý, tastýk ettýren.
damamSvidebeli (s) sakinleþtirici, yatýþtýrýcý
damamcirebeli (s) rezil eden, rezil, rezalet, küçük düþmüþ
damamZimebeli (s) aðýrlýk koyan, aðýrlýklý
damarTeba (f) baþýna gelmek, bulaþmak, bulaþtýrmak, baþýna getýrmek
damarileba (f) tuzlamak
damarilebuli (s) tuzlanmýþ, tuzlu.
damarcxeba (f) yenilmek, maðlup olmak (i) yenilgi, maðlubýyet, yenilme
damarcxebuli (s) yenilen, yenilmiþ, maðlup
damarwmunebeli (s) inandýran, inandýrýcý, ikna eden, ikna edici
damarxva (f) gömmek (i) gömme
damateba (f) ilave olmak, artmak, toplamak (mat.) (i) toplama(mat.)
damatebiTi (z) ilave olarak, artý, toplam olarak
damatebiTad (s) ilaveli, artýlý, toplam
damatkbobeli (s) çok sevindirici, kendinden giçirici
damatyvevebeli (s) cezbedici, çekici, hoþ
damaxasiaTebeli (s) karakteristik, diðerlerinden ayýrtedici özelliði olan
damaxinjeba (f) çarpýtmak, kýrmak, eðmek, bükmek (i) çarpýtma, kýrma, eðme
damaxinjebuli (s) çarpýk, bükük, eðri
damaxsovreba (f) hatýrlamak,anmak (i) anma
damajerebeli (s) inandýran, inandýrýcý, kna edici
dambaCa (i) tabanca
dambla (i) felç, inme, nüzül
dambladacenuli (s) felçli
damblis dasema (f)felç inmek
damdableba (f) alçaltmak, alçalmak, azaltmak (i) alçalýþ, azaltma
damdureba (f) kavga etmek, çekiþmek (i) yanlýþ anlama, anlaþmazlýk
damduRvra (f) kaynar su ile haþlamak, kaynatmak
damegobreba (f) arkadaþ olmak, arkadaþlýk kurmak
damzadeba (f) hazýrlamak, hazýrlanmak (i) hazýrlýk
damzadebuli (s) hazýrlanmýþ, hazýr
damzogveli (s) idareli, tutumlu, verimli
damzogveloba (i) idare, tasarruf, ekonomi
damzRvevi salaro (i) sosyal sigorta bürosu
damTavreba (f) bitmek, bitirmek, tamamlamak
damTavrebuli (s) bitmiþ, tamamlanmýþ
damTvrali (s) sarhoþ, içkili
damTqnareba (f) esnemek
damTxveva (f) tesadüf etmek, denk gelmek (i) tesadüf, rastlantý
damizneba (f) hedeflemek, niþan almak (i) hedef, niþan
damiznebis wertili niþan noktasý, hedef (i) birleþme, takviye
damkvidreba (f) birleþtirmek, birleþmek, takviye etmek
damkvreli (i) çalgýcý, sarsýcý mekanizma
damkvreloba (f) çalgýcýlýk yapmak, çarpma, çalma iþlevi
damkrZalavi (s) hazin, kasvetli, cenaze alayý, cenaze töreni
damxreZalavi biuro (i) cenaze iþleri bürosu
damlagebeli (i) hizmetçi, hizmetkar
damnaSave (s) kabahatli, suçlu
damokidebuli winadadeba baðýmlý cümlecik
damnaSauloba suçluluk
damokidebuleba (i) baðýmlýlýk, baðlýlýk
damokidebuliSc baðlý, baðýmlý
damokleba (f) kýsalmak, kýsaltmak
damoneba (f) esir olmak, esir almak (i) esaret, kölelik
damonebuli (s) esir, köle
damorCileba (f) gem vurmak, dizginlemek (i) gemleme, dizginleme
damorCilebuli (s) fethedilmiþ, zaptedýlmiþ
damoukidebeli (s) baðýmsýz, müstakil
damoukidebloba (i) baðýmsýzlýk, istiklal
damoyvreba ilgi kurma, alakalandýrma
dampali (s) çürük sidample (i) çürüklük
dampyrobeli dampyrobi fatih, galip
damJaveba (f) ekþimek, surat asmak, gevþemek
damrbevi (i) sinsi sinsi dolaþan (f) sinsi
damrgvaleba (f) yuvarlaklaþtýrmak (i) yuvarlak hale getirme
damrgvalebuli (s) yuvarlaklaþtýrýlmýþ, yuvarlak
damrigebeli (i) öðretmen, hoca, okul müdürü
damrigeblobiTi (s) ahlaka ait, ahlaki
damsaxureba (f) hak etmek, layýk olmak, (i) haketme, layýk olma
damsaxurebuli (s) hak eden, layýk olan
damsgavseba (f) benzemek, andýrmak (i) benzeyiþ, andýrma
damswre (f) þahitlik, tanýklýk etmek (i) þahit, tanýk
damsxvreva (f) ezmek, parçalamak, kýrmak
damsxvreuli (s) kýrýk, ezik, parçalanmýþ
damtarebeli (i) seyyar satýcý, gezginci
damsjeli (s) haklý veya haksýz çýkartan, cezalandýran, cezai
damsjeli eqpedicia ceza heyeti
damowmeba (f) þahitlik etmek
damtvreva (f) yýkmak, kýrmak
damtvreuli (s) yýkýlmýþ, kýrýk, yýkýk, kýrýlmýþ
damtkiceba (f) ispat etmek, doðruluðunu tastik etmek (i) münakaþa, muhakeme, delil, tez
damkicebuli (s) ispat edilmiþ, kanýtlanmýþ
damunjeba (i) dilsizlik, dilin tutulmasý
damuqreba (f) azarlamak, tehdit etmek (i) tehdit, azar
damuSaveba (f) topraðý iþlemek, incelikle iþlemek, özenle iþlemek (i) iþleme
damuSavebuliSc üzerinde çalýþýlmýþ, iþlenmiþ
dafrTxoba (f) korkutmak, dehþete düþürmek, dehþete düþmek
damfrTxali (s) korkmuþ, ürkmüþ, dehþet içinde
damfuZnebeli kurucu, tesis edici, oluþturucu, tayin edici
damqancveli (s) yorucu, sýkýcý,bezdirici
Dostları ilə paylaş: |