eri (i) millet, ulus
erovneba (i) millet, milliyet, vatandaþlýk, milli özellikler
erovnuli ulusal, milli
erovnuli himni ulusal marþ
erovnuli droSa (i) ulusal bayrak
erotizmi erotizm, aþk
erotika erotik, aþka dair
erudicia (i) çok geniþ ve çeþitli bilgi, okuma ve araþtýrma ile edilen bilgi
es (zm) bu
ese igi (zm) demek oluyorki, örnek olarak
eseni (zm) bunlar
esTetika (i) estetik
esTetikuri (i) estetistik
eskadroni (i) takým, sürü, bölük, tabur, alay,
eskizi (i) taslak
espaneTi (i) ispanya espaneli (i) ispanyalý
esperanto (i) esperant
espanuri (s) ispanyolca
estoneTi (i) estonya
estoneli (i) estonyalý
estonuri (i) estonca, eston dili
estrada (i) düz catý sahanlýk
etapi mesafe, aþama, derece
etiketi (i) etiket
etimologia (i) etimoloji
etimologiuri (s) etimolojik
etiudi (i) etüt çalýþmasý, taslak
etli (i) 1. kep, takke, kasket, baþlýk 2. kale, þato, hisar, (satranç kale)
euli (i) fakir, yoksul, muhtaç, zayýf, zavallý, biçare
efeqti (i) efekt, sonuç, etki, gösteriþ
efeqtiani (s) efektli, etkili, gösteriþli
efeqturi (s) efektif, etkili
eqvsdRiuri altý günlük
eqvsTiTa (s) altý parmak
eqvsi (sayý) altý
eqvsmuxliani (s) bir mýsra beyit
eqvstomeuli (s) altý ciltli
eqimbaSi (i) doktor taslaðý, þarlatan
eqimi (i) hekim, doktor
eqimoba (i) hekimlik, muayene, tedavi
eqskursanti (i) gezgin
eqskursia (i) gezýnti, seyahat
eqspeditori (i) belge, vesika, senet, delil,
eqspedicia (i) 1. acele 2. sefer, gezi heyeti
eqsperimentatori (i) deneyimli, tecrübeli
eqsperimenti (i) deney, tecrübe, deneme
eqsperimentuli (s) deneysel, tecrübeye dayanan
eqsperti (i) eksper, usta uzman
eqspertiza (i) ekspertiz, tahmin, fikir, muayene, yoklama, taktir
eqsploatacia (i) isletme istismar etme
eqsploatatori (i) iþleten, istifade eden
eqsploatatoruli (i) iþletme kabilinden
eqsponati (i) sergi (hukuk) mahkemeye veya hakimlere ibraz olunan vesika veya delil
eqsporti (i) eksport, nakliyat
eqspresi (i) ekspres, tren
eqspresionizmi (i) ekspresionizm (sanat) ifadecilik akýmý
eqspresiuli (s) anlamlý, manalý, dokunaklý, etkileyici, tesir edici
eqspromtad (z) irticalen, hazýrlýksýz olarak, ani olarak
eqspromti (s) hazýrlýksýz
eqstazi (i) dalýnç, esrime, vecit hali, ruhun yücelmesi, kendinden geçme
eqsterni (i) ekstern, dýþardan gelen öðrenci
eqstraqti (i) çýkarma, çekme, söyletme, itiraf ettirme, seçme
eqstraqtuli (s) çýkarýlabilir, çýkarýcý, çýkarsamalý
eqscesi (i) aþýrýlýk, ifrat, fazlalýk
eSeloni (i) (ask) kademe, diziliþ
eSelonis ufrosi (ask) takým komutaný
eSvi (i) fil diþi
eSmaki (i) 1. þeytan, iblis 2. kurnaz insan
eSmakuri 1. þeytani, þeytanca 2. kurnazca
eSmakoba (i) 1. þeytanlýk 2. kurnazlýk
eSxiani (s) çekici, alýmlý
eSxianoba (i) çekme gücü, çekicilik, alýmlýlýk, cazibe
eWvi (i) þüphe, kuþku, zan
eWviani (s) 1. þüpheci 2. kýskanç
eWvianoba (i) kýskançlýk, güvensizlik þüphecilik (f) kýskanmak, þüphelenmek
eWvis mitana (f) þüphelenmek
eh (ün) öyle mi? ya! eh!
v
va (ün) ey, oh, ah, of, vah, ya, acayip! hayret!
vagoni (i) vagon
vada (i) süre, müddet, vade
vadagasuli (s) vadesi geçmiþ
vadagadacilebuli (s) vadesi geçmiþ
vazi (i) üzüm kütüðü, asma çubuðu, asma
vazna (i) fiþek, foto, film kutusu
vai! vaime vay bana, vay anasýna, vah vah
vaiTu eðer, yoksa
vake (i) ova, düz alan
valdebuleba (i) ödev, görev
valdebuli (s) minnettar, mecbur
vali (i) borç, mecburiyet, ödev, görev
valuta (i) nakit para, revaç, geçerlik, sürüm
vaJi (i) 1. oðlan 2. oðul vaJiƒSvili oðul
vaJkaci (i) yiðit, mert, er
vaJkacoba (i) delikanlýlýk, yiðitlik, mertlik
vaJkacurad (z) delikanlýca, yiðitce, mertce
vaJkacuri (s) cesur, yürekli, yiðit
varami (i) talihsizlik, bedbahlýk, kaza, bela, felaket
varaudi (i) zan, tahmin, kýyas, varsayým, hipotez, faraziye
varaudiT (z) farz olunduðu gibi, güya
vargisi, vargebuli (s) uygun, münasip, yerinde
vargisoba (i) liyakat, uygun ve yerinde oluþ, uygunluk
vardi (i) gül vardnari güllük
vardisferi vardiani (i) gül gibi pembe
vardna (i) düþüþ, düþme, sükut, iniþ, yýkýlma, çökme (f) düþmek,dökülmek, yaðmak
varia (i) piliç
varskvlavi (i) yýldýz
varcli (i) hamur teknesi, yalak, derin yer
varcxna (f) saç taramak
varjiSi (i) alýþtýrma
varjiSoba (i) beden eðitimi çalýþmasý, (f) cimnastik yapmak
vasali (i) vasal, biat eden kimse, tebaa, kul, hizmetli, köle
vasaluri (s) derebeyine tabi kimse, derebeyine ait
vaqsi (i) ayakkabý, soba vb boyasý
vaSa (ünlem) yaþa! diye baðýrmak
vaSli (i) elma
vaci (i) keçi, teke (astr) oðlak burcu
vaWari (ý) tüccar
vaWroba (i) ticaret
vaWrobis saministro ticaret bakanlýðý
vaWruli (s) ticarete ait, ticari
vaxSami (i) akþam yemeði
vaxSmoba (f) akþam yemeði yemek
vedreba (f) dua etmek, niyaz etmek, yalvarmak (i) dua, niyaz, rica, ibadet yakarýþ
vedro (i) aðaç kova
veeberTela (s) kocaman, iri yarý
veziri (i) vezir
veli (i) çayýr, kýr, otlak, mera, tarla, oyun sahasý
velodromi (i) bisiklet yolu, bisiklet pisti
velosipedi (i) bisiklet
veluri (s) vahþi, yabani, medeniyet görmemiþ
veluroba (i) yabanilik, vahþilik, vahþet
venaxi (i) bað, üzümlük
ventilatori (i) vantilatör
ventilacia (i) havalandýrma
ver, vera (z) yapabilememe yardýmcý fiili
veragi (s) vefasýz, sadakatsiz, hain
veragoba (i) vefasýzlýk, hýyanet
veraviTari (zm)hiç, asla, hiçbir suretle
veravin (zm) hiç kimse
verasodes (z) hiçbir zaman, asla
veraferi (zm) hiçbir þey
verbali, zmnisebri (s) söze ait, sözlü, þifahi, kelimesi kelimesine, aynen,
versad (z) hiçbir yerdeö hiç bir yere
versaidan (zm)hiçbir yerden
versaiT (zm) hiçbir yere
versi (i) 107 km'lik rus uzunluk ölçüsü (eski)
versifikacia, leqsTawyoba (i) þiir yazma sanatý
vertikaluri (s) dikey, düþey
vercxli (i) gümüþ
vercxliswyali (i) civa
verZi (i) koç
verxvi (i) engerek yýlaný
veterinari (i) baytar, veteriner
veterinaria veterinerlik bilimi
veterinaluri veterinerliðe ait
vaci (i) keçi, teke (astr) oðlak burcu
vefxvi (i) kaplan
vefxistyaosani kaplan postlu þovalye
veqili (i) avukat, dava vekili
veqsili (i) poliçe, tahvil
veSapi (i) ejderha, canavar
vidre (zm) (e) (b) önde, önden, önce, evvel, daha önce, daha, kadar, kýyas içinde
viza vize
viTareba (i) hal, durum, husus
viTom sanki
vin (zm) kim
vinaidan (b) çünkü
vinaoba (i) kimlik bilgileri
vinicobaa (i) durum, vaziyet, hal, mesele, problem
vinme (zm) kimse, hiç kimse, her hangi biri
vinc kimki, ki o
violino (i) violin
virTagva,virTxa (i) iri fare, sýçan
viri (i) eþek viroba eþeklik
vis (zm) kime, kimi, kim
visi (zm)kimin
vitrina (i) camekan, vitrin
viRac, viRaca kimse, birisi, her hangi biri
viwro (s) dar, sýnýrlý
viwrooba (i) darlýk, incelik, sýnýrlýlýk
vleba (f) tutmak, yakalamak, zapt etmek, eli ile okþamak
vneba (i) ihtiras, tutku, aþk, þiddet
vnebiTi gvari fiilin edilgen hali
vodevili (i) vodvýl, yergili balad
vrceli (s) geniþ, engin, vasi, çok büyük, külliyetli
z
zavi (i) huzur, sükun, rahat, barýþ, hazar, sulh, saldýrmazlýk
zavis dadeba barýþ akdi yapmak
zambara (i) yay, zemberek, yaylanma
zambariani (s) yaylý, yay gibi, droebiti zavis Sewyveta (i) barýþ anlaþmasýný yenileme
zambaxi (i) zambak
zamTari (i) kýþ zamTrobiT (i) kýþýn
zangi (i) zenci
zanduki (i) sandýk, kasa
zanti (s) aðýr yürür veya hareket eder, uyuþuk, tembel
zarali (i) zarar, ziyan
zarbazani (i) top (silah)
zari (i) 1. zil, çan 2.büyük üzüntü,yas, dehþet, korku
zarmaci (s) tembel, aylak, boþ
zafrana (i) safran, crocus sativus çiçeði
zafxuli (i) yaz
zafxulobiT (z) yazýn (mevsim), yazlarý
ze, zed üstünde, hakkýnda, -de
zebunebrivi (s) doða üstü, tabiat üstü, harikulade, mucizevi
zeg (z) ertesi gün, yarýndan sonra
zegavlena (Ý) tesir etme, sözünü geçirme, nüfuz, baský, tesir, hüküm
zegani (i) daðlýk, yayla, plato
zeda (s) yukarýki, yukardaki
zedamxedveli (s) müfettiþ, kontrolör
zedamxedveloba (i) müfettiþlik
zedaperangi gömlek
zedapiri (i) yüz, düzey, satýh, üst, yüzey
zedafena (i) zenginler sýnýfý, sosyal yada ekonomik üstünlüðü olan sýnýf
zedgamoWrili benzer, hayali
zedized üstüste
zedmeti (s) artýk, fazla, daha fazla
zedmeti Rirebuleba oldugundan daha fazla deger verme
zedmiwevniT (z) tam, tamam, tamamen, aynen, kesin olarak
zednadebi (i) fatura, gönderilen mal
zednaSeni (i) ilave kat
zedsarTavi saxeli (i) sýfat
zedsiZe (i) iç güvey
zevidan yukarýdan
zeviT (z) yukarý, yukarýya, yukarýda, üzeri, üzerine
zevidan (z) yukarýdan, yukardan
zeviTken (z) yukarýya doðru
zeze dik, dik durarak
zeTi (i) yað (sývý)
zeTiani (s) yaðlý
zeTisxili (i) zeytin
zeimi (i) zafer alayý, zafer, baþarý, muvaffakiyet
zeimoba kutlamak
zeinkali (i) çilingir
zekacuri (s) insan üstü
zela (f) yoðurmak, masaj yapmak
zemdgomi (s) emir, direktif, kararname
zemoaRniSnuli (s) çok anýlmýþ, tanýnmýþ
zemoaRwerili (s) anýlmýþ
zemodan yukarýlardan
zemodasaxelebuli çok anýlmýþ, tanýnmýþ
zemoT (z) yukarýda, yukarýya
zemoTqmuli (s) ileri gelen, anýlmýþ
zemoqmedeba (i) nüfuz, baský, tesir, hüküm
zemoxsenebuli (s) çok anýlmýþ, tanýnmýþ
zepirad (z) ezberden, sözlü olarak
zepiri (s) ezber, sözlü
zerele (s) yüzeyde kalan, satha yakýn veya satýhta olan yüzeysel, üstün körü
zereled (z) görünüþte, üstün körü bir þekilde
zeSTagoneba (i) ilham etme, esinleme, vahiy etme, telkin etme
zeSTagonebuli (s) ilhamlý, esinli, telkinli
zeca (i) gök, sema,cennet
zecieri (s) göðe ait, semavi, kutsal, ilahi göksel
zewari (i) çarþaf
zvavi (i) çýð, heyelan
zverva (f) casusluk etmek, gözetlemek, keþfetmek
zvini (i) yýðýn
zvirTi (i) dalga, dalgalanma
ziani (i) ziyan, zarar
ziareba (i) cemaat, duygu ve düþüncede birlik þarap içme ve yeme ayini, iliþki, paylaþým
zidva (f) taþýmak (çekerek,asýlarak)
zizRi (i) nefret, tiksinme
zizRiT (z) iðrenerek, tiksinerek
zmna (i) fiil
zmnizeda (i) zarf
zmnisarTi (i) zarf
zmniswini(i) fiil ön eki
zmuili (f) böðürmek (i) böðürme
zne (i) huy, tabiat, mizaç
znedacenuli (i) faiþe, orospu
znedacenuloba (i) faiþelik, fuhuþ, kötü maksada veya iþe kullanma
zneoba (i) ahlak
zneobrivi (s) ahlaki
zneqa (f) kývýrmak, bükmek, eðmek, yola getirmek
zogadad (z) genellikle, genel olarak
zogadi (s) genel, yaygýn
zogadsaganmanaTleblo genel eðitim ve öðretim
zogan bazý yerde, orda burda
zogva (f) 1. ekonomi yapmak, iradareli kullanmak, masrafý kýsmak, 2. kýymamak,
canýný baðýþlamak
zogi zogierTi (z) bazý
zogjer (z) ara sýra, arada sýrada, bazan
zodi (i) külçe
zoziniT (z) yavaþ yavaþ, aðýr aðýr
zoli (i) duzensiz boylalý,çizgi
zoliani (s) intizamsýz çizgilerle boyanmýþ, yol yol
zoma (i) ölçü
zomva (f) ölçmek
zomierad (z) ölçülü olarak, ýlýmlýca, orta yollu
zomieri (s) ölçülü, ýlýmlý,orta
zomiereba ölçülülük, ýlýmlýlýk
zona (i) kuþak, yöre, bölge
zonari (i) sicim, sarma, sarýlýþ, ipliðin karýþýk dolaþmasý
zoologia (i) hayvan bilimi, zooloji
zoologiuri parki (i) hayvanat bahçesi
zoologiuri (s) hayvan bilimi ile ilgili
zooparki (i) hayvanat bahçesi
zonari (i) örgü, saç örgüsü, þerit
zrda (f) büyütmek (i) büyütme
zrdili, zrdilobiani (i) edepli, nazik, nezaketli
zrdiloba(i) nezaket, incelik, kibarlýk
zrunva (f) merak etmek, endiþe etmek, ilgilenmek, alakadar olmak, özel bir ilgi duymak
(i) ilgi, alaka,þefkat
zuzuni (f) výzýldamak, fýsýldamak, fýsýldayarak konuþmak (i) výzýltý, dedikodu, söylenti
zuTxi (i) mersin balýðý
zumfaras qaRaldi zýmpara kaðýdý
zurgi (i) 1. arka, 2. sýrt
zurgidan Tavdasxma (f) arkadan saldýrmak
zurgis Seqceva (f) baþka tarafa yöneltmek, kovmak, dönüp gitmek,vaz geçmek
zurgs ukan sýrtýn arkasý
zurmuxti (i) zümrüt
zusti (i) kesin, þüphesiz, tam, doðru
zRapari (i) masal, hikaye
zRapruli (s) efsanevi, hayali, acaip, garip
zRarbi (i) kirpi
zRva (i) deniz
zRvaosnoba (i) deniz yolculuðu, denizcilik
zRvari (i) nihayet, had, hudut, sýnýr
zRvis ZaRli (i) köpek balýðý
zRmartli (i) töngel, muþmula
zRude (i) parmaklýk, tahta perde
zRurbli (i) eþi
T
Tavgadasavali macera, baþtan geçen olay, hatýralar
Tavganwirva (i) fedakarlýk, feragat
Tavganwiruli (s) özverili, feragatli
TavdadebiT, Tavdadebulad (z) sadakatle
Tavdadebuli (s) sadýk,baðlý
Tavdadebuloba (i) baðlýlýk, sadakat
Tavdapirveli (s) ilk, birinci, baþta
Tavdasxma (i) akýn, saldýrý (f) saldýrmak,akýn etmek Tavdamsxmeli (i) akýncý
TavdauWereli (z) zaptedilemeyen, ölçüsüz
Tavdacva (i) nefsi müdafa, kendini savunma
Tavdacvis saministro savunma bakanlýðý
TavianTi (s) kendilerinin, kendileri
Tavidan (i) baþtan, baþlangýçtan
Tavidan bolomde baþtan sona kadar
Tavis droze tam zamanýnda
Taviseburi (s) özel
TavisTavad (s) kendisi, baðýmsýz olarak
TavisTavadi (s) kendi kendisi, baðýmsýz
Tavis mokatuneba (f) yalandan yapmak, kendini gibi göstermek, taklit etmek
Tavis mokvla (f) kendini öldürmek, intihar etmek (i) intihar
Tavis moyra (f) birik(tir)mek, yýðýlmak
Tavisuflad (s) özgürce, rahat duruþ (askeri)
Tavisufali (s)özgür
Tavisufleba (i) özgürlük
Tavis Sefareba (f) kendini korumak, gizlemek, siper almak
Tavis Sewirva (i) kendini feda etme, kendini kurban etme
Tavis Svela (f) kendini kurtarmak
Tavminebebuli (s) terkedilmiþ, ýssýz
Tavmoyrili (s) toplanmýþ, toparlanmýþ, bir yerde birikmiþ
Tamjdomare (i) reis, baþkan
Tavmjdomareoba (i) reislik, baþkanlýk
Tavsamtvrevi (s) þaþýrtýcý, esrarlý, anlaþýlmaz
Tavsaxuri (i) kapak, baþlýk
Tavqve (z) aþaðý, aþaðýya, aþaðýda
TavSesafari (i) kendini koruyacak, sýðýnak, barýnak, siper (askeri)
TavSesafaris ageba (f) sýðýnak oluþturmak, sýðýnak yapmak
TavSi ilk baþlarda
TaTbiri (i) meclis, divan, konsey
TanamgrZnobi (i) taraflar, sempatizan
Tanamdeboba (i) iþ verme, istihdam, memuriyet, vazife, iþ
TanamebrZoli mücadele arkadaþý, yoldaþ, muharebe arkadaþý askerlik arkadaþý
Tanamedrove (i) çaðdaþ, muasýr, asri
Tanamedroveoba çaðdaþ, modern, medeni
Tanamemamule (i) vatandaþ, yurttaþ, hemþehri
TanaSemwe (i) yardýmcý asistan
Tanrigi (i) sýnýf, kategori, rütbe
Tanxa (i) toplam, tutar, kapital, miktar, yekün
Tanxmoba (i) anlaþma, uyuþma, onaylama, mütabakat
TareSi (i) akýn, hücum, baskýn
TaRliTi (s) suni, yapay, taklitvari
TeTrgvardieli (i) beyaz muhafýz
Tematika (i) vazife
Tematikuri (s) görev icabý
Temi (i) cemiyet, topluluk
Temuri (s) sosyal, toplumsal
TvalTvali (f) izlemek, gizlice gözetlemek
Tvalis axveva
kgadataniTi mniSvnelobiTc (i) hile, aldatma, dolandýrýcýlýk
Tvalis devneba (f) gözetlemek,izlemek
TviTmaswavlebeli (i) kendi kendini eðitme el kitabý
TviTmoqmedeba (i) kendi kendine hareket etme
TviTmoqmedi (s) kendi kendine faaliyet gösterme
TviTmoZravi (s) otamatik, kendi kendine hareket eden
TviTmfrinavi (i) uçak, saieriSo TviTmfrinavi saldýrý uçaðý moieriSo
TviTmfrinavi savaþ uþaðý
TviTmsvleli (s) kendi kendini sevk eden
Tvla (f) saymak (i) sayým
Tofi (i) tüfek
Tofis srola (f) tüfeði ateþlemek
Tofxana (i) askeri techizat deposu, cephanelik
Tofiswamali (i) barut
Txrili (i) kazýlmýþ, hendek, siper
Txroba (i) ifade, demeç, rapor
i
ia (i) menekþe
iagundi (i) kýymetli taþ, cevher
iadoni (i) bülbül türünde küçük, hoþ ötümlü kuþ
iavnana (i) ninni
ialaRi (i) yaylak
ialqani (i) yelken ialqaniani gemi yelkenli gemi
iambi (i) birincisi kýsa ikincisi uzun iki heceli vezin þekli
ianvari (i) ocak (ay)
iaponeli (i) japon
iaponia (i) japonya
iaponuri (s) japonca
iara (i) yara, bere, gönül yarasý, ceriha
iaraRi (i) 1. silah 2. alet
iaraRis gawmenda (f) silah temizlemek
iaraRis dayra (f) silah býrakmak, teslim olmak
iarliyi (i) yafta, etiket, nitelendirici isim veya cümlecik
iasamani (i) leylak aðacý veya çiçeði
iataki (i) döþeme, taban
iatakqveSa (s) hasýr altý edilmiþ, gizli, mahrem
iafad (z) ucuzca
iafeturi
iafi (s) ucuz
iafoba (i) ucuzluk
iaffasiani (s) ucuz deðerde, ucuz
igav-araki (i) masal, efsane
igavTmwerali (i) masal, hikaye ve efsane yazarý
igavi (i) ramiz ve kinayeli hikaye, kinaye
igi, is (zm) o
igive ayný, benzer
igiveoba (i) özdeþlik, ayniyat, benzerlik
igini, isini (zm) onlar
idayvi (i) dirsek
idea (i) ideal, fikir, düþünce, görüþ
ideali (i) ideal, ülkü
idealizacia (i) idealizm, ülkücülük
idealisti (i) idealist, ülkücü
idealuri (s) ideal olan, ülküsel
identuri (s) tanýmlý, tanýmlanmýþ
ideologi (i) ideolog, fikir üreten
ideologia (i) ideoloji, fikirler bütünü
ideologiuri (s) ideolojik, düþünsel
ideuri (s) idealistik, ideale göre doðru olan
idilia (i) köy hayatýný idealleþtirip tasvir eden kýsa þiir veya düz yazý
Dostları ilə paylaş: |