Melek
• Allahın gözle görülmez, nurdan mahlûk, lâtif ve ulvi yaratıkları...
• Memur bulundukları işlere göre sınıflara ayrılırlar.
• Bir kısmı devamlı secde, bir kısmı rükû vaziyetinde... Bir kısmı eşya ve hadiseleri tasarrufa, bir kısmı da insanları korumaya memur... Her sınıfın isimleri ayrı ve sayılan bütün yaratılmışların üstünde...
• Nefs illetinden arınmış ve hepsi masum ve mümin... 9 Diledikleri şekillere bürünebilirler...
• Yemek, içmek, uyumak, erkeklik, dişilik gibi beşerî hallerden münezzeh... Doğmazlar ve doğurmazlar, acı ve keder çekmezler ve hiçbir zaaf eseri göstermezler...
• «Yakınlar» tâbir edilen Sultan meleklerin başında vahye memur Cebrail... Kullara rızk tayiniyle mükellef Mikâil... Kıyamette «kalk!» borusu mahiyetindeki Sûr'u üflemekle vazifeli İsrafil; ve Allah'ın emriyle can alıcı Azrail... Bunlar, melekler arası peygamberlerdir. Üstünlükte beşerî peygamberler ,melek peygamberlerden, yüksek müminler, yüksek meleklerden, alt tabaka insanlar iss alt tabaka meleklerden yukarıda... Yani mücerret insan, mücerret melekten üstün...
• Bu noktadaki sır, beşere secde emrini alan meleğin nefsten ve çileden kurtulmuş, insanın ise nefse müptelâ ve onu yenmeye davetli olmasındaki farktan geiiyor.
• Allahın göze görünmez, fakat şekil değiştirerek görünebilir, nur yerine mayaları ateş, başka mahlûkları da vardır. Bunlarsa meleklerin her ân Allahı teşbih, tenzih ve sadakat vasıfları dışında ve binbir noksan içinde süflî âlem tayfalarıdır. Şeytan ve maiyeti cinler... Bunlar doğarlar, doğururlar, ürerler, ölürler.
• Şeytan, aslında isyana geçmiş bir melek değil, apayrı bir hilkat belirtir.
•Melekte hilkat, teslimiyetin son haddiyle ve hiçbir fikir kargaşalığına düşmeksizin Allah'a bağlılık... Melek, (antitez) i olmayan imanı temsil eder.
Kitap
• Allah’ın, vahy meleğiyle peygamberlerine indirdiği kitaplar...
• Rivayete göre hepsi 104... Bunlardan 4 tanesi başlıca kitaplar... Geriye kalan 100'ü de ayrı ayrı suhuflar...
• Başlıca 4 kitap, Davut Peygambere Zebur, Musa Peygamberre Tevrat, İsa Peygambere İncil, ve topyekûn zaman ve mekânın Peygamberine Kur'ân...
• Başlıca 4 "büyük kitaptan bugün tek harfi değişmemiş, emin ve mutlak olarak elde bulunan, sadece Kur'ân... Öbürleri zamanla aşm-ve tahrifçi ellerde değiştirilmiş insan eserleri...
• Bugün elde 4 ayrı İncil nüshasının bulunması, aslının ortada olmadığına riyazi delil... Bir şey 4 olunca 1 olmak, yani mevcut bulunmak haysiyetini yitirir.
• Kur'ân'a ait mutlakiyet, onu kıyamete kadar hıfzedeceğini bildiren Allah'ın vaadiyle bugüne kadar tek harfi ve sesi üzerinde eni küçük değişiklik olmamasiyle fiilen sabit... Ve bu hususiyetiyle Kur'ân, Resuller Resulünün elinde mucizelerin en büyüğünü gösterici...
• Kur'ân bildirisiyle, bütün insanlar ve cinler biraraya gelse; onun tek kelimesine denk mâna vücude getiremezler... Kur'ân yazılı sahifeier halinde bir dağ başına inseydi, beşerî kelâm sureti içinde, insan kelâmı olmadığı belli olurdu.
• Kur'ân, genişliğine dış yüzü ve derinliğine içiyle Allah kelâmıdır, Allah ile kâim ve sonradan yaratılma (mahlûk) değildir. Kur'ân'* m nazil olduğu zamanlardaki hâdiselerle ilişkisi, onun, zaman ve mekândan münezzeh, ezelî Allah kelâmı olmasını engelleyemez. Zaman ve mekân çemberinde tutsak akıl, kendi sınırı içinde ve kendisine göre hesaplarla bu derinliğe ulaşamaz.
• Niçin şiir yazmaz olduğunu soran Hazret-i Ömer'e şâir Hassân'ın verdiği cevâp, Kur'ân'ı belirtmekte en ileri duygu: «Kur'ân indikten sonra dilimi yuttum!...»
• Kur'ân'da bütünlük ve defalık ifâde eden kısımlar «Sûren, sûrelerin yine mâna bütünlüğü içindeki bölümleri «Âyet...»
• Sûre sayısı 114, âyet sayısı da 6666... Bu rakamların gizli delâletler bakımından hepsi sır, her kelimenin ötesindeki mâna ufku sonsuz; ve bazı sûrelerin başlarındaki «Elif-lâm-mîm» gibi kelime teşkil etmeyen harfler de, Sevenle Sevilen arasında şifreler...
• Besmele, sûrelerin arasını ayırmak için nazil oldu. 9 Sûreler sıra halinde değil, karışık olarak inmiş ve sonradan Allah'ın emriyle tertibe girmiştir.
• Kur'ânı noktası noktasına büyük bir titizlikle hafızasında saklayan sahabîlerden toplayıp kaleme almak ve sahifeier üzerinde perçinleştirmek fikri Hazret-i Ebûbekr ve Ömer'den başlar ve tam gerçekleştirilmesi Hazret-i Osman'a nasib olur.
• Kur'ân tefsirine kalkışmak cüretlerin en korkuncu ve bu iş el atışların en korkulusu... En büyük tefsirci Kâinatın Efendisi ve sonra onun manevî mirasına nail büyükler...
• Hadîs meali: «Kur'ân'ı kendi anlayışına göre yorumlamak küfür...»
• Bir kimse, «ben Kur'ân'ı kendi aklımla tefsir ederim!» dese de .yorumlaması tefsircilerin en büyüklerinden Beyzavî tefsirine eş çıksa, yaptığı iş, iddiası bakımından yine küfür...
• Kur'an'da zahirî mâna ve delâletler, olduğu gibidir, muhkemdir ve hüküm değiştirici yorumlardan münezzehtir.
• Kur'ân, Kur'ân'dır, «Arapça» tavsifinden mücerrettir ve sadece Arapça üzerine indirilmiş Allah kelâmıdır.
• Kur'ân Arapçadır demlemeyeceği gibi, zahiri meallerinin şu bu lisana nakline de «o dilde Kur'ân» demek yine küfre varır. Kur’an’ın bu ölçüyle, zahiri meal ölçüsüyle dünyânın bütün dillerine nakli caiz, hattâ lâzım... Ama bu nakillere Kur'ân dememek de şart... «Tercüme» kelimesi de yersiz... Âdi delerde hinbir tercüme aslını tutamaz, ya eksik, ya fazla kalırsa, hiçbir eksikliğin semtine uğrayamayacağı Kur' ân'ı tercüme edebilmek iddiası nereye varır?
• Kur'ân, içinde mûsiki şuuru olmayan bir vecd sesiyle okunur ve asla teganni edilemez.
• Kur'ân'a dinî ölçüyle tertemiz olmadan el sürülemez ve onu İbâdet, duâ, deva, ölmüşlere ithaf şeklinde okumanın, bulundurmanın, taşımanın ayrı ayrı edeblerine ve şartlarına riâyet gerekir. Hele Kur'ân'ı üfürükçülük, âdi fal, sihir gibi kötü maksatlara âlet etmeye kalkışmak, cinayet...
• Kuran aslî telâffuziyle hiçbir yabancı harfe teslim edilemez. Kur'ânı okuyamayıp da bazı sûreleri ezberlemek isteyenlerin, onları bilenlere okutması ve ezberlemesinden başka çare yoktur. Veya harekeli Kuran harflerini öğrenmesi...
• Namazda ve niyazda Kur'ân okunur ve dinlenilirken dış mânalar üzerinde aklı çalıştırmadan o ruhu kelimelerin esrar buğusu içinde engin ufuklara salmak, veed ve haşyet noktasından Allah kelâmına gösterilecek saygı...
Dostları ilə paylaş: |