Yine ihtiyarilik alacak senetlerini reeskonta tabi tutmayıp borç senetlerini
reeskonta tabi tutmak istemeyen mükelleflere tanınmamıştır. Alacak
senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler, borç
senetlerini de aynı şekilde işleme tabi tutmak zorundadırlar. Tersi durum
için yani borç senetlerini reeskonta tabi tutmuşlarsa alacak senetleri için
bu işlemi yapmak zorunda değildirler.
Buna göre alacak senetlerini reeskonta tabi tutmak suretiyle reeskont faiz
giderlerini mali kardan indirmiş olan mükelleflerin, varsa borç senetlerini
de reeskonta tabi tutmak suretiyle reeskont faiz gelirleri olarak mali kara
ilave etmeleri gerekmektedir.
Vergi mevzuatına göre alacak ve borç senetlerinin reeskonta tabi
tutulması mükellefin isteğine bırakılmasına rağmen, 1 sıra numaralı
Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine, SPK’ ya göre reeskont
işlemleri zorunludur. Söz konusu düzenlemelere göre reeskont ayıran
mükellefler şayet vergi uygulamaları bakımından reeskont ayırmak
istemezlerse bunu geçici vergi veya yıllık beyannamede giderme
imkanına sahiptirler. Bu durumda yapılması gereken şey ticari kara
“reeskont faiz giderleri” veya “reeskont faiz gelirleri” olarak yansıtılan
ve dönem karını azaltan veya artıran bu tutarları matraha ilave etmek
veya matrahtan tenzil etmektir.
Dostları ilə paylaş: