Rehber ansiklopediSİ 1


ACITIRFIL (Menyanthes trifoliata)



Yüklə 3,06 Mb.
səhifə43/133
tarix21.10.2017
ölçüsü3,06 Mb.
#8653
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   133

ACITIRFIL (Menyanthes trifoliata)


Alm. Bitterklee, Fr. Tréfle d’ean, Ményanthe, İng. Bitter clover. Familyası: (Menyanthaceae). Türkiye'de yetiştiği yerler: Bütün Avrupa’ya yayılmasına rağmen seyrek rastlanır.

Yaprakları üç yaprakçıklı, çiçekleri soluk pembe renkli bir su bitkisi. Özellikle kuzeyde bataklıklarda, su çukurlarında, kuytu yerlerde, akarsu ve denizlerin kumlu kısımlarında rastlanır. Ovalardan, Alp Dağları yüksekliklerine kadar yetişir.

Acıyonca, üçyaprak, yosunyoncası gibi isimlerle de bilinir. 15-30 cm yükseklikte mayıs-haziran aylarında çiçek açan bir bitkidir. Yuvarlak bir ana dalı vardır. Genellikle sulak çayırlarda bulunur. Büyük ve parçalı düz yapraklara sahiptir. Parça yaprakçıkları ters yumurta şeklindedir. Beyazdan pembeye kadar renkli olan çiçekleri, en uçta sık salkım şeklinde bulunur. Çiçek tacı, nazik yıldız şeklindedir.

Kullanıldığı yerler: Sindirime yardımcı olan, iştah açıcı bir bitkidir. Karaciğer ve safra rahatsızlıklarında iyi bir etkisi vardır. Mide şişkinliği ve barsakta gaz toplanmasını önler, ateşi düşürür. Sinir sistemini teskin eder. Halk arasında sarılığa, kansızlığa karşı ve kan temizleyici olarak kullanılır. Haricen ekzamaya karşı ve karaciğer hastalıklarında tavsiye edilir.

ACTH


Alm. Nebenniere (f), Fr. Acth, İng. Acth. Böbrek üstü bezinin dış bölümünden bazı hormonların, salgılanmasını tenbih eden ve ön hipofizden salgılanan hormonun kısaltılmış adı. Aslı Adreno Cartico Tropic Hormondur (veya kısaca Kortikotropin diye de adlandırılmıştır). Zaten ismi kendisini tarif etmekte olup “Adrenal bezin-dış kısmını-tenbih eden-hormon” kelimelerinin bir araya gelmesiyle hormonun adı konulmuştur. Stress gibi daha çok kortizon salgılaması icab eden hallerde, beyin hipofize ACTH salgılatır, bu da böbrek üstü bezini tenbih edip kortizon salgılamasını hızlandırır. Normal kimselerde bu mekanizma aşırı olmaz. Çünkü ihtiyaç tamam olunca, kanda seviyesi yükselen kortizon hipofizi ACTH salgılamasını durdurması, yani ara vermesi istikametinde uyarır. Kortizon seviyesi lüzumlu kan seviyesinin altına düşünce bu defa hipofiz, beyin tarafından tekrar uyarılır ve ACTH salgılanır. Bu mekanizma herhangi bir hastalık olmadığı müddetçe bu şekilde devam eder.

ACUR (ACIR) (Cucumis flexuosus)


Alm. Anguriengurke, Fr. Concombre russe, İng. Jamaica (Jerusalem) cucumber. Familyası: Kabakgiller (Cucurbitaceae). Türkiye'de yetiştiği yerler: Batı ve Güneydoğu Anadolu'da yetiştirilir.

Bir yıllık otsu ve sürünücü bir bitki. Çiçekleri sarı olan “acır” diye de tanınan) acur bitkisinin meyveleri hıyara benzer, fakat ondan daha sert, etli ve uzundur. Meyvesi silindirik, düz veya kıvrık olup, 4-8 cm çapında 30-50 cm uzunluğundadır. Olgunlukta 100 cm'ye ulaştığı olur. Meyvenin kabuğu beyazdan koyu yeşile kadar değişen renklerde olup üzeri hafif tüylü ve uzunlamasına çizgilidir.

Türkiye’de Batı ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilen acur bitsininin, meyveleri tazeyken çiğ olarak yenilebildiği gibi yemeği de yapılır. Daha çok turşu yapımında kullanılır.

Kahramanmaraş bölgesinde, "Tüylü acur" ve "Hıta acur" olarak adlandırılan iki formu üretilmektedir.



Kullanıldığı yerler: Gençken salatalık gibi yenir. İçi oyulup iplere asılmak suretiyle kurutulan meyvesinden dolma yapılır. Turşuluk olarak da tüketilir.

ACYO (Aciyo)


Alm. Agio, Fr. Agio, İng. Agio. Para farkı. Eskiden madeni sikkelerin gerçek kıymetleri arasındaki fark bu kelime ile ifade edilirdi. Metal fiyatının düşmesi veya yükselmesi sebebiyle bir sikkenin fazlasına veya eksiğine işlem görmesinden ortaya çıkan farka “acyo” denirdi. Aynı kelime altın paranın aşınmasından dolayı kaybettiği değeri de ifade etmekteydi.

Bu kelime günümüzde ise genellikle iki ayrı manada kullanılmaktadır.

1) Döviz işlemleri söz konusu olduğunda bir paranın kambiyo değeri ile itibari değeri arasındaki fark.

2) Kredi işlemleri sırasında müşterilerden tahsil edilen faiz, komisyon ve haberleşme gelirleri.


AÇE DEVLETİ


Alm. Der Staat “Atcha”, Fr. Etat “Atscha”, İng. The state of Achin. Hint Okyanusu’nun doğusundaki Sumatra Adasının kuzey kısmında, Cihan Şahın liderliğinde kurulan bir İslam devleti.

Açe Devletinin bulunduğu Sumatra Adası, eskiden beri ticaretle uğraşanların uğrak yeri idi. Açeliler Hintli bir prens tarafından idare edilirlerdi. Miladi 12. ortasında Açe’de İslamiyet yayılmaya başladı. Şah Cihan’ın 1205’te Açe Sultanı olmasından sonra ise Açeliler, gruplar halinde Müslüman oldular.

Sultan Ali Mugayyet Şah 1507-1522 döneminde Açelilerle adaya gelen Portekizliler arasında kanlı mücadeleler başladı.

Bu mücadele, Sultan Aleeddin Riayat Şah 1537-1571 zamanında da devam etti. Aleeddin Riayat Şah, Portekizlilere karşı Osmanlı sultanından yardım istedi. Osmanlı Sultanı İkinci Selim Han, Açe’ye iki gemi top, tüfek ve top yapacak ustalar gönderdi. Büyük alim ve ilim adamı Abdurrahman Efendi, yanında bulunan Türklerle Açe’de bir köy kurarak yerleşti. Açeliler bu yardımlar ile Malakka Yarımadasının büyük bir kısmını Portekizlilerden kurtardılar. Bu tarihten sonra Açe Sultanlığı Hollandalılar tarafından işgal edilinceye kadar Kuzey Sumatra’ya hakim oldu.

1876-1877 Osmanlı-Rus Harbinde (93 Harbi) yenilen Osmanlı Devletinin eski gücünü kaybetmesinden cesaret alan Hollandalılar, 1877-1881 yılları arasında Açe’yi tamamen işgal ettiler ve binlerce müslümanı şehid ettiler. Buna rağmen Hollandalılar, hiçbir zaman Açelilere tam anlamiyle hakimiyetlerini kabul ettiremediler. Bugün Endonezya Cumhuriyetinin bir parçası durumundadır.

Açe ahalisi ziraatle uğraşır. Biber, Hindistan cevizi ve pirinç yetiştirirlerdi. Kauçuk ağacı ile yağ hurması bahçeleri yaygındı. Müreffeh bir hayatları vardı. Açe ahalisi, inanç bakımından Peygamber efendimizin bildirdiği ve Eshab-ı kiramın naklettiği Ehl-i sünnet itikadında, amel bakımından da Şafii mezhebindeydiler. Evliyaya ve alimlere hürmetleri pek fazlaydı. 1877’den sonra Hollandalılar ve İngilizler, onları doğru yoldan ayırabilmek için yıllarca mezhepsiz ve sapık fikirlerin yayılması için gayret ettiler. Bunlara karşılık Osmanlı Padişahı İkinci Abdülhamid Han, İstanbul'dan gönderdiği sandıklar dolusu kitaplarla Endonezya’da İslamiyetin bugüne kadar doğru bir şekilde gelmesini sağladı.



Yüklə 3,06 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   133




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin