Resim San'atı'nda Zihinsel ve Bedensel Özürlülüğün Ele Alınışı


Peyzaj Konulu Resimlerde Özürlü Figürlerin Durumu



Yüklə 488,38 Kb.
səhifə7/14
tarix02.11.2017
ölçüsü488,38 Kb.
#28639
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   14

2.3. Peyzaj Konulu Resimlerde Özürlü Figürlerin Durumu



Resim 23 : Sabbat'ın Büyüsü, (The Witches' Sabbat/Tekenin Çayırı Adı Verilen

Cadılar Toplantısı),1819-1823, Francisco José de Goya Lucientes, (551/8 x 1721/2''),

The Prado Museum-Madrid, Romantizm, Tuval üzerine yağlıboya.

Goya (Aragon 30.03.1746 - Bordeaux 16.04.1828), resim öğrenmeye çok küçük yaşta, Zaragoza'da ressam José Luxan'ın yanında başladı. Tutkulu bir kişiliği vardı. 1814 'te sürgüne gittiği Bordeaux'da 1828 yılında öldü. Hastalığın ve kendisiyle dünya arasına giren sağırlığın yıkımlarına karşın yaşamının sonuna kadar çalıştı. Aşırı kişiselleştirme, portrelerindeki korkunç dışavurumculuk, kösnül bakış, toplumsal nedenlerin ötesinde suç ortaklığı, düşsel kareografiye dönüşen toplumsal çözümleme, savaşın suçlanması, tarihsel sarsıntıların karabasanı ifade biçimlerini teşkil etmiştir.

"Işık ve rengin temel öğe olduğu resim tekniği, resim yapısının belirleyici öğesi olan bilinçaltına dalmayı amaçlar. Çizgiler giderek bütün yararına ortadan kalkarlar; yüzler, buruşuk maskelere, karikatürlere ya da ölü kafalara dönüşürler."50 Cömert bir kompozisyon anlayışı egemendir ama bunlardan kısa bir zaman sonra, tedirgin bir hareketlilik, şaşırtıcı bir güç resimlerini kaplamaya başlar. Goya, saray ressamıdır ama bu onun, kral ailesinin resimlerine hicivci-alaycı bir hava getirmesini engellemez. Ülkesindeki karşı devrimci tutuma gittikçe daha çok karşı çıkmıştır. Batıl inançlarla dolu, sahte sofularla sarılı, ahlâksızlığın alıp yürüdüğü bir İspanya'yı anlattığı, inceleyici yapıtları vardır. 1819'da kendi kendini mahkum ettiği sürgün yaşamının sona ermesinden kısa bir süre önce, sağır ve hasta bir halde evine döndüğünde çizdiği resimlerle karabasanlarını, korkularını, gördüğü hayalleri yansıtmıştır.

"Goya 50 yaşına doğru iki olayın etkisiyle tümüyle değişik karakterde görülmektedir. Önce 1793 yılında sağır olmuştur. Sonra, Fransızların İspanya'yı işgal etmeleri, bu işgali izleyen soy kırımlar, sefalet, sanatçı üzerinde çok olumsuz etkiler yapmıştır. Tablolarının konularını adileşmekte olan bir dünyanın, kötülüklerinin, zaaflarının mahkum edilmesi teşkil etmektedir."51

Goya, Neo-klasisizm ile Romantizm arasında, hiçbir ekole tümüyle bağlanmadan ün yapmış, başlı başına özgür bir sanatçıdır. Bununla beraber ve bir ölçüde modern sanatın öncüsü sayılır. Çünkü; Manet, Renoir, Daumier onun izinde yürümüşler, ondan esinlenmişlerdir.

Goya, Sanat Akademileri öğrenimlerini gereğince sonuçlandıramamıştır. İtalya gezisi Goya'ya İtalya sanatını tanıma olanağı vermiş, fresk tekniğini öğrenmiştir. Politik Resimler yapan sanatçının öldüğünde yaklaşık 500 tane yağlıboya çalışması, 300 tane aside yedirme baskı ve taş baskı yapıtı bulunmakta idi.

Romantik, ruhsal ve düşsel anlamda en iyi çalışmalarından biri olan "Büyücü" adlı tabloda Goya, çağının gerçeklerinin anlatımını sergilemiştir. Sembollerle resmin dilini kuvvetlendirmiş bulunmaktadır. Örneğin yandan resmedilen, büyük bir topluluğu karşısına alan keçi başlı, insan vücutlu yaratık, kötülüğü, büyücülüğü, şeytanı temsil eder. İnsanların bilinç altındaki dünyalarını, korkularını yüzlerini yansıtmıştır. Resimsel gerçeklerin, görülenin dışında olduğunu bu tablo ile çözmüştür. Figürlerin hiçbirinde konturlu çizgiye yer verilmemiş, rengi ve boyanın madde görüntüsünü değerlendirme yoluna gidilmiştir.

"Bu kompozisyon Goya'nın Madrid dışındaki bahçe içindeki evini gösterir. Bu resmin içinde Lazara Galdiano Çeşmesi değişik bir biçimde görülür. Her ne kadar bu konu manzaravari bir kompozisyona dönüştüyse de ressamın daha sonraki eserlerine nazaran daha fazla bir peyzaj içerir. Resmi çevreleyen elementler diğer resimlere göre bu elemanlar ve hatta atmosfer dahi kaybolmuştur. Dış çevre olarak ne düşünülüyorsa hepsi de buna dahildir. Bu ufuktaki formatta yaratıklar bir arada yoğun bir kalabalık arzeder. Geri plandaki bu kalabalık yaratıkların önünde yarı keçi görüntülü (şeytanı temsil eden), onun arkasında ise beyaz giysili büyücü görülür. Buradaki renklere siyah ve beyaz aralıklı olarak iç içe girmiş renk dokusu hakimdir. Renkler azalıp iki renge dönüşür. Siyah ve beyaz birbiriyle tatlıca girişip hafif bir renk ahengi oluşturur. Goya'nın bu resminde Sabbat topluluğunun iki yanında (tam boydan) oturmuş kadın figürleri vardır. Bu figürlerin yüzlerinde korkunun izleri ve bilinmeyen dünyanın gücü gösterilmekte olup, ayrıca bu resimdeki şeytanın mevcudiyetiyle insan dışı varlıkların korkunçluğu sergilenmektedir. Ayrıca bu şekillerde yaklaşık hayvan figürlerine de yer verilmesi kötülükleri canlandırmaktadır.

Bu serideki resimlerin diğerlerinde ise sert fırça darbeleri kullanılmıştır. Arzulanan gaye ile kullanılan teknik arasında tam bir denge oluşturulmuştur.

Bu şekillerin yaratılmasında küçük ayrıntılar bir araya gelmiştir. Bu husus bilhassa el parmaklarında, ayak parmaklarında ayrıca kulak ve çene çizgilerinde görülür. Sonuçta ortadaki ürkütücü bakıştaki şekillerle, bu ifadeler duygulardaki dağınıklığın en donuk noktasını gösterir."52

Bilinçaltı dünyasını kemiren, ihtirasları, batıl inançları, kinleri, endişeleri açığa vurmaktadır. Boya çabuk bir çalışma ile uygulanmıştır.

Resim 24 : The Incantation (Büyücülükte kullanılan bir kelime),1793,

Francisco José de Goya Lucientes (161/2 x 113/4''), Lârzaro Galdiano

Foundation (Vakıf),Madrid, Romantizm, Tuval üzerine yağlıboya.

Romantizmle resme konu girmiştir. Goya'nın bu çalışmasında da dram ve trajedi özelliklerine sahip bir konu işlenmektedir. Yine ince ayrıntılara rastlanır. Renk önem kazanırken çizgi bu önemi yitirmektedir. Görünenin arkasındakini resmetmeye çalışmıştır. Bilinçsel uyanma göze çarpar. Tablodaki yorum, konu üzerindeki düşüncesini yansıtır. Tabloda yine sembolik imgeler vardır. Baykuşlar, büyü bebekleri, büyü ve kötü ruhla ilgili şeyleri temsil etmektedir. Gökyüzündeki uçan erkek figürü de yine başka bir düşünceyi sembol olarak temsil etmektedir. Dönemin siyasi çekişmelerinin halkı boşluğa itmesi temasını yakalamıştır. Böylece nereye tutunacağını bilmeyen halkın dini inançlarındaki sapmaları gözler önüne sermiştir.

Goya'nın yaşadığı sıkıntılı hayat bu tablodaki gibi cadı, şeytan hayalleri, devler, öldürülen, korkutulan, büyü yapılan erkek figürlerini boyamasına neden oldu. O'nun sembolleri konuşturması kendisinin deli addedilmesine sebep olmuştur. Figürleri tüm çirkinlikleri ile resmetti. Hayatın biçimlendirdiği figürlerin anlatımında, boyanın hamur şeklini seçmiştir. Boyanın maddesel anlatımını kullandığı görülür. Tabloda biçimler, boyanın biçimlendirilme işlemleri sırasında dağılmaya başlamıştır.

"Bu resim ürkmüş, korkutulmuş bir kadının etrafındaki büyücüleri göstermektedir. Gecelik giymiş kadın önlerine diz çökmüştür. Siyahlı büyücü, büyü bebeklerinden oluşmuş bir sepet tutmaktadır. Bir diğer büyücü gizlice büyü kitabından büyülü sözleri okuyup, söylemektedir. Bir diğer büyücü ise, ışık saçan bir fenerin aydınlığında bebeğe büyü yapmaktadır. Resmin atmosferinde şafak vakti görülmektedir.Bu grubun üzerinde hilâl şeklinde bir ay görülmektedir. Uçan baykuşlarda bu kompozisyona karışmaktadır. Ayrıca bir şeytanda bu topluluktaki manzarayı tamamlamaktadır. Bitki örtüsü olmayan, baş, çöl gibi dağlık bir arazi görülmektedir.

Goya'nın en son expresyonist eserinde alışılagelmiş ürkütücü bir dokunma duygusu vardır. Büyücüler kadının etrafında yarım daire şeklinde yerleşmişlerdir. Goya burada ışık ve zıt renklerle oynayarak grubu yukarıya doğru eğimli bir düzlem üzerine oturtmuştur. Sarı renkli şeytanın ellerini ürkek kadına doğru uzatması ve açarak ona göstermesi resme korkutucu bir ifade verir.

Bu resimde Goya'nın fırça darbeleri serbest ve hızlıdır. Belli bir formu yoktur. Siyah büyücülerin silüetleri koyu çizgilidir. Bu özellik özellikle işkence yapan yarasa kanatlı figürde görülür. Yapay ışık şekillerin yüzünü hafifçe aydınlatır. Buna konuşan büyücünün üzerindeki uçarak iki kemik sallayan şeytanın yüz ifadesi de dahildir.

Goya, 1793 'de kötü bir hastalığa yakalamıştır. Bu arada küçük resimler yapmıştır. Bu duvar resimleri de şunlardır : Quinta del Sanda, Goya'nın Bahçeli Evi, Ve bundan başka 1799 'daki Caprices."53

Resim 25 : Bunalım, Edvard Munch, (72x93cm), Sembolizm, Tuval üzerine yağlıboya

Edvard Munch'un (Loiten, Norveç, 1863. Ekely, Oslo Yakınları, 1944). Babası doktordu. Norveçli bir burjuva ailesinde dünyaya geldi. Çocukluk ve yeni yetmelik yıllarını hastalık ve ölüm kararttı.

Oslo Teknik Koleji'nde bir yıl öğrenim gördü. Resim tutkusu nedeniyle, buradan ayrılıp Sanat ve Zanaat Okulu'na yazıldı.

Yapıtlarında ölüm ve ruhsal bunalım temalarını işledi. ".... Meslek yaşamına geleneksel bir tarzla başladı. Ancak kısa sürede Vincent van Gogh'un ve Paul Gauguin'in resimlerine ilgi duydu. Çevresindeki dünyayı betimlemek yerine sanat aracılığıyla iç dünyasını ve arzularını dışa vurmaya başladı. Resimlerindeki hummalı enerji ve fırtınalı duygular onu, duygusal çarpıtmalar ve abartılı renklerle en fazla anlatım gücüne ulaşmayı amaçlayan Dışavurumculuk'un kurucusu yapmıştır."54

Tam anlamıyla empresyonist renkli bir atmosfer içinde, şiirsel ve bireşimsel bir betimleme stili vardır. "İlk sergisini 1889 yılında Christania'da açılan bu sergide yüz on yapıtını sergiledi; resimlerde yer alan yüzlerin katılığında ve bu yüzleri saran atmosferde Munch'un sert mizacı belli oluyordu."55

Monet'yi, Seurat ve nebileri keşfetti. Noktacılık'ın etkisinde kaldı ve bazı tablolarını bu yönteme göre yaptı. Ama, O'nun için nasıl resim yapacağı değil de neyin resmini yapacağı önemli olduğu için bu yöntemi hemen bıraktı. Soluk alıp veren, hisseden, acı çeken ve seven canlı varlıklar olmaları gerekir.

Islakkazı, ağaç üzerine gravür ve taşbaskı yapmıştır. "1908 yılında Munch, duygusal çalkantılarının, sanatına yansıyan saplantılarının ve aşırı alkolün neden olduğu bir sinirsel bunalım tehlikesiyle karşı karşıyadır."56 Klinikten iyileşip çıkmıştır ama yapıtlarında artan bir şiddet ve uyumsuzluk gösterir. Oysa insan olarak, yatışma ve dinginliği bulmuştur.

Edvard Munch, anlayış olarak sembolistti ama üslûp bağlamında Ekspresyonizmin (Dışavurumculuk) habercisiydi. Onun belirgin nitelikleri olan umutsuzluk, boğuntu ve "hayatı değiştirmek"e gücü yetmemek duygusunu tualden yansıtmıştır.

Munch'un sanatında yer alan her şey simgesel ya da allegoriktir, aşk ve ölüm korkusu iki gözde temasıdır. Munch, hiçbir zaman kaçmaz, içinden çıkmadığı cehennemini ve gizli oturumunu resimlerken içindekileri dışa vurmuştur. Kısaca eserleri sanatçının ruhsal yaşamını yansıtmaktadır. "odada Ölü, Ertesi Gün, Erginlik Çağı, Yaşam Dansı ve bunalım bu Norveçli resim sanatçısının aynı trajik yaşam duygularının değişik resimlerle ve isimlerle konulaştırıldığını göstermektedir."57

Sanatçı, soluyan, duyan, seven, acı çeken insanların duygularını tasvir etmek, duyurmak istemiştir. Doğanın haykırışını duyuyorum demiştir. Kırmızı, yeşil, kirli beyaz ve kahverengi figürleri bükülen, kıvrılan plânlar halindedir. Kadınlar ve kadınların duygularını inceleyip, işleyen bir sanatçıdır. O'nda hep bir duygusallık ve düşünce vardır. Keskin hatları da kullanmıştır. Eserlerinde rengin yoğunluğu, konturlar ve gizemli bir duygusallık hemen göze çarpar.

Munch'un, Bunalım adlı eserinde, tuvaldeki kalın kırmızı ve mor renk kıvrımları yayan sema, konuya kendiliğinden bir ağırlık, kasvet ve melânkoli vermektedir. Tablonun solunu, seyirciye yaklaşarak dolduran figürlerin kişilikleri silik, yüzleri de atmosferi dolduran melânkoliyi güçlendirmektedir. Sağ köşedeki kadın belirgin şekilde çökük yüzü ve anlamsız bakışı ile ruhsal bunalımın ölçüsüzlüğünü dile getirmektedir.

Karşıdan görünen, sanrılı bakışlı, solgun yüzlerde aşırı yalınlığa ulaşmış anlatım biçimlerini içeren bir dışavurumcu sembolizm olarak tanımlanabilecek üslûbun tam egemen durumda olduğu bir eseridir. Bir renk fırtınasına tutulmuş gökyüzü ile yılankavi çizgili bir görünümden ortaya çıkan yüzler çok etkileyicidir.



Yüklə 488,38 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin