Resim San'atı'nda Zihinsel ve Bedensel Özürlülüğün Ele Alınışı



Yüklə 488,38 Kb.
səhifə11/14
tarix02.11.2017
ölçüsü488,38 Kb.
#28639
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14

SONUÇ


İncelemenin bu bölümüne kadar olan kısmında özürlülüğün kelime anlamı, toplumda kişilerin l^kabı haline dönüşmesi, hukuksal, politik, toplumsal tanımları, özürlülere sahip çıkan ilk kurum Hephata, zamanla gelişen diğer kurum ve kuruluşlar sizlere sunuldu. Nedir özürlülük? Kim özürlüdür? Sorusu şimdiye değin yeterince açıklığa kavuşmuş olmasa da kendi alanımızda cevap aranmaya çalışıldı.

Özürlü bireylerin sayısız problemlerle yüz yüze olduğu, bunları en aza indirmek için onlara çeşitli hakların tanındığı konusuna da değinildi. Özürlü bireylerin bu haklarının korunmasında ve yapılacak yardımlarda, acıma duygusunun örgütlenme biçimi olmalıdır. Onlara yardım kendi kendilerine yetebilir hale gelmeleri için yapılmalıdır.

Tezin I. Bölümünde varılan noktada görülüyor ki; özürlülüğe ilişkin yasal düzenlemeler dağınık, yetersiz ve çelişkiler içindedir. İnsanlığın önemli sorunlarından biri olan özürlü alanı, hukuksal, eğitsel ve örgütsel yönden, ülkemizde umursamazlığın çarpıcı örneklerinden birini oluşturmaktadır. Devlet ve halk işbirliğine olan gereksinim önem kazanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde özürlülük alanına aktarılması gereken kaynakların harekete geçirilmesi bakımından bu işbirliği kuramsal kalmayıp, yaşamın gerçekleri içine girebilmelidir. Özürlü bireylerin gelişimlerinde kişilikleri, bedensel, zihinsel-ruhsal ve sosyal yetenekleri bir bütün olarak ele alınmalıdır.

Bu aşamada, II. Bölümde yer alan ve tezin asıl konusunu teşkil eden kısım ise; resim yapan özürlüler ve resim sanatına konu olan özürlüler olmuştur. Bugün, Eğitim Merkezlerinde birçok özürlü birey resim yapmaya yöneltilmektedir. Bir başka açıdan bakıldığında ise; çok eski tarihlerden beri resim sanatının sayısız ustasına ilham kaynağı oldukları görülmektedir. Yüzyılımızda bile hâlâ güncelliğini koruyan bu konu Bienallere, Çağdaş Sanata da etki etmiş, bazı sanatçıların yapıtları bu doğrultuda yapılmıştır.

Mitolojideki Olimpus'lu 12 büyük Tanrılardan biri olan Demirci Tanrısı Topal Haphaestus'la birlikte sanatta özürlülük kavramı ortaya çıkıp şekillenmeye başlamıştır. Daha sonra Aristokrat kesiminde genellikle soytarılıkla görevli olarak bulunan asil cüceler, kör, yürüme özürlü sahipsiz kokak dilencileri, akıl hastaları, ayrıca psikolojik bunalımlar (özellikle sanatçının içinde bulunduğu depresyonun yarattığı özürle ortaya konan çalışmaları), bizzat kendisi doğuştan veya sonradan geçirdiği kazalar sonucu özürlü kalan sanatçıların kendini yaptığı tablolar, savaş gazileri ya da özürlülerin bulunduğu durumlara farklı anlamlar yüklenerek sanatçının toplumu, kurulu düzeni, dünya görüşlerini hicvetmesi gibi durumlarla Sanat Tarihi'nin gelişim süreci içinde karşılaşılmaktadır.

İncelemede görüldüğü gibi, sanatçılar, kimi zaman etraflarındaki bir dilenciyi, kimi zaman sıradan bir özürlüyü, kimi zaman da kendisinin fiziksel engelini çekinmeden gözler önüne sunmuşlardır. Bütün bunların yanı sıra zaman zaman renkleri, zaman zaman da cadı, dev, baykuş gibi sembolleri kullanarak ruhsal sıkıntılarını, zihinsel buhranlarını yansıtmışlardır.

Géricault, akıl sağlığı bozulmuş figürlere,. Tuvallerinde yer verirken, Edvard Munch, psikolojik bir hastalık - (özür) olan "Bunalım"ın resmini yapmıştır.

Artık, ideal ve güzel insan arayışlarına son verilmiştir. Zihinsel ve bedensel özürlü insanların varlığının kabul edilmesini isteyen bir görüşle, bir delinin, sanatçının ruh hâlinin veya fiziksel özürlü bir figüründe klâsik sanatçıların çalışmalarında idealleştirilen figürler ve onların yüzü kadar, artistik yönden güzel ve değerli olabildiğini bu sanatçılar, eserleri ile savunmuş ve kabul ettirmişlerdir.

Zihinsel ve bedensel özürlülerin de hayatın içinden bir parça olduklarını, hayattan ve buna bağlı olarak da sanattan ayrı düşünülemeyeceklerini kanıtlamışlardır.

Tezin teorik bölümündeki temel bilgilere dayanarak uygulamalı kısmında yapılan çalışmalardaki fikirler ele alındığında şu sonuçlar karşımıza çıkmaktadır.

Öncelikle yapılan uygulama on çalışmadan oluşmaktadır. Bunun altı tanesi cüce bir hayat kadınını konu alan seri niteliği taşımaktadır. İkisi savaşlarda özürlü kalan çocukların bulunduğu çalışmalardır. Bu tuvallerin ebatları gerçek boylardadır. Geriye kalan iki çalışmadan biri yağlı boya tekniği ile yapılmış; serbest (100x100cm ebatlarında) diğeri kavramsal tarzdadır. Bunun malzemesi ise protez bir bacaktır.

Uygulama aşamasında karşılaşılan en büyük zorluk model bulmada çekilen güçlüktür. Toplum ve özürlü bireyler tarafından bu olaya bir teşhir olarak bakılması durumu bu hale getirmiştir. Yapılan görüşmelerde bu yüzden fazla ısrarcı olunmamış, saygı duyulmuştur. İşte bütün bu imkanların sınırlılığından dolayı fotoğrafı değerlendirme yoluna gidilmiştir. Bir dergide yayımlanan yazı ve fotoğraflardan faydalanılmıştır. Seri niteliğinde olan bu altı tuvalin beşinde; transfer, yağlı boya, plastik boyanın uygulandığı karışık bir teknik seçilmiş, altıncı da ise tuval üzerine yağlı boya ve plastik boya ile uygulanmıştır. İkisinde yeniden düzenleme (rekreasyon) yöntemi de kullanılmıştır. Bu çalışmaların ana fikri farklı sektörlerde bulunan özürlülerin durumu bire bir yansıtmaktır. Sanat Tarihi'ndeki bazı örneklerde soylu sınıfta yer alan bir özürlü ile burada yer alan ve fuhuş piyasasına mensup bir özürlünün durumunu sizlere sorgulatma amacı içine girilmiştir. "Bu haldeki bir kadın ne kadar ilgi çekici olabilir? 'in kritiği yapılmaya çalışılmıştır. Son iki yağlı boya çalışmasında da insanlık tarihi boyunca varolan bir problemin yani "SAVAŞ" 'ın neden olduğu özürlülük sizlere sunulmuştur. Biri savaşta kolu kesilen, diğeri mayına basarak yürüyemez hale gelen iki çocuk konu edilmiştir. Tuval üzerine yağlı boya tekniği ile yapılan bu çalışmalarda diğer çalışmalar gibi özürlülerin varlığını direkt olarak gösterip toplumsal bir uyandırma sağlamada bir parça yer edinme arzusu olmuştur. Topluma ait bu bireyleri, toplum olarak bu hale biz mi getirmiş olabiliriz? Sorusuna da temas ederek bir cevap aramak tezin, bu uygulamalı kısmının amacı olmuştur. Konu Resim alanında çözülmeye-sorgulatılmaya çalışılmıştır.




Yüklə 488,38 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin