tesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2 (2000): 209.
161
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 325.
162
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 325.
163
Hürremî harekâtı ile ilgili bk. Sebahattin Çelik, “Abbasîler Döneminde Hurremiyye Mezhebi ve
Bâbek İsyanı”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 9/15 (Mayıs 2006).
164
Azerbaycan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü, Azerbaycan Tarihi, 2: 155.
− Asif Adilov −
~ 51 ~
II. asırda daha da çoğaldı. Yemenli kabileler, Karacadağ’dan Tebriz’e kadar
olan toprakların sahibi oldular.
165
Merâga ise Abbâsî halifelerinden Hârûnür-
reşîd döneminde halifenin kızlarının mülkü haline geldi. Bu sırada şehir, Ezd
kabilesi mensuplarınca idare ediliyordu.
166
Belâzürî’nin aktardığına göre
Azerbaycan valisi Mervan b. Muhammed Mugân ve Cilân seferinden dön-
düğü zaman Merâga kentine geldi. Merâga’nın eski ismi Akrahrûz’du. O, bu-
rada ordugâh kurdu. Merâga hayvanların ağnadığı yer manasındadır. Mer-
van ve adamlarının hayvanları burada ağnadığı için insanlar buraya Merâga
demeye başladılar. Mervan burasını imar ederek gelişmiş bir kent haline ge-
tirdi. Çünkü daha önce Merâga küçük bir köydü. İnsanlar akın ederek gelip
şehre yerleştiler. Emevîler yönetimden uzaklaşıp Abbâsî hilâfeti devreye gir-
dikten sonra bu bölge
Hârûnürreşîd’in kızlarının oldu.
167
Bölgede yer alan Merend şehri de Müslümanlar tarafından fethedilince
iskân faaliyetleri ile karşı karşıya kaldı. Rebîaoğulları’ndan
168
el-Baîs (Buays)
buraya gelerek yerleşti.
169
Bu kabilenin üyeleri Emevîler ve Abbasîler döne-
minde yeni kurulan Kûfe, Basra ve Kayrevan şehirlerine yerleştirilmişlerdi.
170
El-Baîs ve oğlu daha sonra Azerbaycan’ın Merend şehrine hâkim oldular ve
şehrin savunması için kaleler inşa ettiler. El-Baîs’in oğlu Muhammed şehre
özellikle yeni bina ve saraylar yaptırma konusuna özen gösterdi.
171
Genel olarak Müslümanların bölgeye yerleşimlerine baktığımızda Azer-
baycan’a yerleşen kabilelerin çoğunun Yemenli olduğunu görüyoruz.
165
Togan, “Azerbaycan”, 2: 96.
166
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 325; Togan, “Azerbaycan”, 2: 96.
167
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 325.
168
Rebîa oğullarının soyu Arapların Adnânîler koluna dayanır. Onlar Adnân ve Kahtân’dan
sonra Arap kabilelerinin 4 büyük kolundan birini teşkil ediyorlardı. Bk. İrfan Aycan, “Rebîa
(Benî Rebîa)”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (Ankara: TDV Yayınları, 2007), 34: 498-
499.
169
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 325.
170
Aycan, “Rebîa (Benî Rebîa)”34: 498-499.
171
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 325.
− Revvâdîler −
~ 52 ~
Bunların içinden Ezdliler ve Kinde kabileleri özellikle zikredilmelidir. Azer-
baycan’ın ilk valisi Huzeyfe b. el-Yemân, Yemenli Ezd kabilesine mensuptu.
O, aynı zamanda Hz. Peygamber’in sırdaşı olarak da meşhur olmuş bir
sahâbîydi.
172
Bölgede valilik görevi yürütenler arasında bulunan Eş‘as b. Kays
da diğer bir Yemenli kabile Kinde’dendir.
173
Kinde kabilesi Azerbaycan’ın Se-
rat şehrine yerleşen Arap kabilelerindendir.
174
Müslümanlar Azerbaycan’a geldikleri zaman Kûfe, Basra ve Şam bölge-
sinden kabileler halinde bölgeye ulaştılar. Göç eden kabileler burada kendile-
rine topraklar edindiler. Hatta bazıları yerli halktan kendileri için topraklar
da satın aldılar.
175
Abbâsîler devrinde kabileleri ile birlikte bölgeye yerleşen Revvâdîler
daha sonra bazen bağımsız, bazen de yarı bağımsız halde hanedanlık tesis
ettiler. İlk defa II/VIII. asırda Azerbaycan’a yerleşen Revvâdîler Merâga, Teb-
riz ve Vezikân gibi yerleri yönettiler ve bu tarihlerden sonra bölgede söz sa-
hibi olmaya başladılar. Revvâdîler, hilâfet devrinde Azerbaycan coğrafya-
sında ortaya çıkan feodal bir devlet olarak bölgede uzunca bir süre varlıkla-
rını sürdürdüler.
176
“Daha sonraları Revvâdîler Azerbaycan tarihinde önemli rol oynayacak-
lardı. Onların Musa Peygamber kıssasında zikri geçen Cüleydâ’nın soyundan
olduğu, Ezdîler’in en eski eşrafından sayıldığı malumdur. Bunların idare-
sinde bulunan Ahar ve Vezikân şehirleriyle, bu şehirlerin teşkil ettiği May-
mand vilayeti, Revvâdîler’e ait geniş malikânelerin merkezini oluşturdu.
Revvâdîler’den Ebû’l-Heycâ’nın Azerbaycan tarihine dair bir kitap yazdığı
172
Ebû Abdillâh Şihâbüddîn Yâkut b. Abdillâh Hamevî Bağdâdî Rûmî Yâkut Hamevî, Mu‘cemü’l-
büldân, (Beyrut: Dâru Sadır, t.y) 1: 129.
173
Hamevi. Mu‘cemü’l-büldân 1: 129; Ömer Rıza Kehhâle, Mu‘cemu kabâ’ili’l-Arabi’l-kadîme ve’l-
hadîse (Beyrut: Müessetü’r-Risâle, 1982/1402), 3: 999.
174
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 326.
175
Belâzürî, Fütûhu’l-büldân, 324-325; İbnü’l-Fakîh, Kitâbü’l-büldân, 581; Naile Velihanlı, Arap
Hilâfeti ve Azerbaycan (Bakü: Azerbaycan Devlet Neşriyatı, 1993), 40.
176
Mehemmedeli Şerifli, IX. Asrın İkinci Yarısı- XI. Asırda Azerbaycan Feodal Devletleri (Bakü: Azer-
baycan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü, 2019), 272.
− Asif Adilov −
~ 53 ~
bilinmekle birlikte bu kitap şimdiye kadar ele geçirilemedi.”
177
Sonuç olarak Müslüman kabilelerin fethedilen bölgelere yerleştirilmeleri
Hulefâ-i Râşidîn döneminden başlanarak Emevîler ve Abbâsîler zamanında
da devam ettirildi. Fethedilen bölgelere Müslüman kabilelerinin yerleştiril-
mesi bu bölgelerde onların hâkimiyet sağlamaları ve kalıcı olmaları adına çok
önemliydi. İskân faaliyetleri ile askerî amaçların yanında İslâmiyeti yaymak
da hedefleniyordu.
178
Müslümanların fethedilen bölgelere yerleştikten sonra yerli halkla iyi iliş-
kiler içinde olduğu görülmektedir. Onların yerli halkla kaynaşmaları
Revvâdîler örneğinde kendini göstermektedir. Nitekim Revvâdîler zamanla
bölgede yerli halk gibi anılmaya başlayacaktır.
179
Hatta Revvâdîlerin bölgede
yaşayan Kürt kabileleri ile karışarak melez bir millete dönüştüklerini de iddia
edenler vardır.
180
Revvâdîler’in Azerbaycan bölgesine gelişleri açıklandıktan sonra şimdi
de Abbâsîler devrinde bölgeyi idare eden Revvâdî yöneticilerine dair ulaşıla-
bilen malumat sunulacaktır.
Dostları ilə paylaş: |