− Revvâdîler −
~ 32 ~
şikliğe uğrayarak “Atropaten” adından ortaya çıktığı varsayılmaktadır. Atro-
paten ismi ise Ahamenîler’in devlet memuru, Midiya yöneticisi ve kuman-
danı Atropat’tan meydana geldi.
86
M.Ö. III. yüzyılın yarısında Atropatena Devleti’ni Artabaz isminde bir
hükümdar yönetiyordu. Onun devrinde devletin sınırları Hazar denizinden
Ermenistan ve Gürcistan’ın içlerine doğru uzanıyordu.
87
Atropatena Dev-
leti’nin hâkimiyetinde yaşayan toplulukların dilleri hakkında muhtelif tezler
ileri sürülmektedir. Tarihi kaynaklardan yola çıkarak bunların yarısının Türk
kökenli, yarısının ise Fars kökenli olma ihtimalleri güçlü görülmektedir. Azer-
baycan Türk dilinin oluşum sürecinin bu zamanlardan itibaren başladığı dü-
şünülmektedir.
88
Yukarıda da söylendiği gibi Atropat adı Azerbaycan adının eski hali ola-
rak bilinir. Ancak şimdiye kadar Atropat adı ile ilgili çalışmalarda adın ne
anlama geldiği tam olarak çözülemedi. Bununla ilgili en yaygın görüş “ateş
ülkesi”, “ateşin korunduğu yer” manasında olduğudur. Kelimenin kökeni
hakkında ise iki görüş mevcuttur. Bir grup araştırmacı Fars kökenli dediği
halde, başka bir grup ise Türk kökenli olduğunu iddia etmektedir.
89
Tarihte Atropat’ın adına ilk defa M.Ö. 331 senesinde vuku bulan Gauga-
mela savaşında rastlanmaktadır. Babasının yerine tahta çıkan Büyük İsken-
der, Asya’ya doğru yürümeye başladığı zaman bölgede Ahamenîler devleti
mevcuttu. İskender, Ahamenîler devleti ile yaptığı savaşlarda galip gelerek
bölgeyi hâkimiyeti altına aldı. Gaugamela adı verilen bu savaşta Atropat,
Mada ordularının başkumandanıydı. Atropat, yenik düştü ve bundan sonra
İskender’e bağlı olarak Mada’yı yönetmeye devam etti. İskender’in ölümün-
den sonra kurduğu imparatorluk parçalandı. Bu vakitten sonra Atropat da
86
Eliyarlı,
Azerbaycan Tarihi, 77.
87
İpek,
İlk İslâmî Dönemde Azerbaycan, 2.
88
Azerbaycan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü,
Azerbaycan Tarihi, 1: 280.
89
Mehmetov,
Azerbaycan Tarihi, 131.
− Asif Adilov −
~ 33 ~
kendi bağımsızlığını ilan etti. Onun devleti Atropatena olarak anılmaya baş-
landı.
90
Azerbaycan’da Aras Nehri’nin kuzeyindeki topraklara ise Albaniya
91
de-
nilmekteydi. Bu coğrafyaya antik çağlardan itibaren Türk dilini konuşan
grupların geldiği bilinmektedir.
92
Albaniya’nın sınırları tam olarak belirlene-
mese de çağdaş Azerbaycan ve Ermenistan Devleti’nin bulunduğu coğrafya
(Batı Azerbaycan) ve İberiya (Hazar denizi ile Gürcistan coğrafyası arasında
olan topraklar) arasında olduğuna kanaat getirilmektedir. Albaniya’nın hâki-
miyetinde yaşayan halkların dilleri hakkında farklı tezler ileri sürülmektedir.
Burada Sakasen, Mük, Uti, Garqar, Udin, Ud, Sovde, Kaspi, Gelve,
Leg isimli
gruplar yaşamaktaydılar. Bu topluluklardan bazılarının (Sakasen, Kaspi)
Türk oldukları iddia edilmektedir.
93
M.Ö. III-II. yüzyıllarda Albaniya’ya kuzeyden Massagetler gelmeye baş-
ladılar. Massagetler, Kür nehri havzasında kendilerine çarlık tahsis ettiler.
Uluslararası kervan yolları Albaniya’dan geçiyordu. Bu kervan yollarının bir
bölümünü Massagetler kontrol altında tutuyorlardı. Kaynaklarda
Albaniya’nın Transkafkasya, Güney Ön Asya, Anadolu, Suriya, Mısır ve Egey
halkları ile ilişkileri olduğu ve onlarla ticari işbirliği içinde oldukları varsayı-
lır. M.Ö. I. asırda ve M.S. I. asırda bölgede güç kazanma adına iki güçlü devlet,
Roma ve Parfiya arasında şiddetli savaşlar yaşandı. Romalılar art-arda birkaç
savaş kazanarak Albaniya’ya doğru ilerlediler ve Albanlarla savaşa girişti-
ler.
94
Albaniya Kilisesi, hem Kafkas’ın hem de dünyanın en eski kiliselerinden
sayılır. Albaniya devleti kurulduğu zaman Hıristiyanlık devlet dini değildi.
90
Mehmetov,
Azerbaycan Tarihi, 132-133.
91
Daha fazla bilgi için bk. Moisey Kalankatuklu,
Albaniya Tarihi, trc. Ziya Bünyadov (Bakü: Av-
rasiya Press, 2006).
92
Azerbaycan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü,
Azerbaycan Tarihi, 1: 280.
93
Bünyadov – Yusifov.
Azerbaycan Tarihi, 1: 157-158.
94
Azerbaycan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü,
Azerbaycan Tarihi, 1: 331-333.
− Revvâdîler −
~ 34 ~
Ancak daha sonraları Suriye Yeruselim (Kudüs) taraflarından Albaniya’ya
Hıristiyan misyonerler gelmeye başladılar. Albaniya Devleti’nde Hıristiyan-
lığın yayılması iki dönem halinde ele alınmaktadır. Birinci dönem IV. asra ka-
dar olan dönem (Süryani yanlı), ikinci dönem ise Grigor’un (Yunan yanlı) dö-
nemidir. Albaniya Kilisesi, Yeruselim Kilisesine bağlıydı. Albaniya’da Hıris-
tiyanlığı havari Varfolomey ve Faddey yaydı.
95
Albaniya hükümdarı Urnayr 313’te (925) Hıristiyanlığı devlet
dini olarak
kabul etti. Bundan sonra Hıristiyanlık, Albaniya Devleti’nde güçlendi. Putpe-
restlere ait olan mabetler ve topraklar onlardan alınarak Hıristiyan kilisesine
verildi. Urnayr ve ondan sonra gelen birkaç hükümdar putperestliği Alba-
niya’dan temizlemekle meşgul oldular. Putperestler takip ediliyor ve öldürü-
lüyordu. Tüm bunlara rağmen putperestlik bölgede kendini korumayı ba-
şardı. Hatta VII. asra kadar putperest inancına sahip kimselere rastlanmak-
taydı.
96
Dostları ilə paylaş: