Göç Terimleri Sözlüğü
35
Geri kabul (readmission)
Geri kabul anlaşması
(readmission agreement)
Gezgin işçi (itinerant worker)
Gizli göç (clandestine
migration)
Göç (migration)
Giriş damgası (entry stamp)
Giriş noktası (point of entry)
Bir kişinin (kendi vatandaşı,
üçüncü bir ülkenin
vatandaşı veya vatansız kişiler) bir Devlet tarafından
topraklarına yeniden girmesinin kabul edilmesi.
Ayrıca bkz. ‘geri kabul anlaşması’.
Düzensiz durumdaki yabancıların anavatanlarına veya
üzerinden geçtikleri Devlete geri gönderilmeleri için
Devletlerin karşılıklı olarak
izlemeleri gereken usulleri
öngören uluslararası anlaşma.
Ayrıca bkz. ‘anlaşma’, ‘ikili’ ve ‘dönüş’.
Mutat olarak belirli bir Devlette ikamet eden ancak iş
icabı kısa sürelerle başka
bir Devlete veya Devletlere
seyahat etmesi gereken göçmen işçi
(Bütün Göçmen
İşçi ve Aile Fertlerinin Korunmasına İlişkin Uluslararası
Sözleşme, 2(2)(e) Maddesi, 1990).
Ayrıca bkz. ‘sınır işçisi’, ‘göçmen işçi’.
Göç hukuku kurallarını
çiğneyerek, gizli ya da saklı
şekilde gerçekleşen göç. Ülke vatandaşı olmayan bir
kişinin, ülkeye giriş
düzenlemelerini ihlal etmesi; ya
da ülkeye yasal olarak giriş yapıp göç düzenlemelerini
ihlal edecek şekilde süresini aşarak ülkede kalması
durumunda gündeme gelebilir. Yaygın kullanılan
“düzensiz göç” terimi tercih edilmelidir.
Ayrıca bkz. ‘kayıtlı göçmen’, ‘yasadışı ülkeye giriş’,
‘düzensiz göçmen’, ‘düzensiz göç’, ‘düzenli göç’, ‘kayıt dışı
göçmen’.
Bir kişinin veya bir grup insanın uluslararası bir
sınırı geçerek veya bir Devlet içindeyer değiştirmesi.
Süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun insanların yer
Bir sınır görevlisi tarafından kişinin pasaportuna
Devlete giriş tarihi ve yerini
belirtmek üzere koyulan
işaret.
Ayrıca bkz. ‘çıkış damgası’.
Bkz. ‘kontrol noktası’.
mülteci hukuku ilkesi. Geri göndermeme ilkesi, bazı
yazarlar tarafından uluslararası
teamül hukukunun bir
parçası olarak görülürken, diğer bazı
yazarlar teamül
normunun oluşması için gerekli olan iki koşulun
karşılanmadığını öne sürmektedir.
Ayrıca bkz. ‘iltica’, ‘tamamlayıcı koruma’, ‘egemenlik’.