40 Uluslararası Göç Hukuku H Özgürlükten alıkoyma veya hapse atmanın yasallığını
test etmek için mahkeme önünde yapılan bir işlem.
Verilen bir tutuklama kararının veya getirilen bir
vecibenin hukuken geçerliliğini test etmek için
kullanılmanın yanı sıra, iade sürecinin kurallara
uygunluğunu, kefalet hakkı veya tutarını ya da ceza
hükmü veren bir mahkemenin yargı yetkisini gözden
geçirmek için kullanılabilir.
Habeas corpus (İhzar emri) (Latince) Haklı nedenlere dayanan korku (zulüm korkusu) (wellfoundedfear (of persecution)) Hareket özgürlüğü /dolaşım serbestisi (freedom of movement) Hassas grup (vulnerable group) 1951 Sözleşmesi’ndeki mülteci tanımının kilit bir
öğesidir. Korkunun haklı nedenlere dayanması, hem
öznel bir unsur (zulüm korkusu) hem de nesnel bir
unsur (korkunun tarafsız ve meşru bir temeli olmalıdır)
içermektedir. 1951 Sözleşmesi uyarınca zulüm
belirtilen beş nedenden herhangi biriyle bağlantılı
olmalıdır (ırk, din, tabiiyet, belirli bir sosyal gruba
mensubiyet ve siyasi düşünceler).
Ayrıca bkz. ‘zulüm’, ‘mülteci’. Üç temel unsurdan oluşan insan hakkı: bir ülkenin
toprakları içinde hareket özgürlüğü (Madde 13(1), İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1948: “Herkes
herhangi bir devletin sınırları dâhilinde serbestçe
dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.”), herhangi bir
ülkeyi terk etme özgürlüğü ve kendi ülkesine dönme
özgürlüğü (Madde 13(2), İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1948: “Herkes, kendi ülkesi dâhil,
herhangi bir ülkeyi terk etmek ve kendi ülkesine
dönmek hakkına haizdir.”) Ayrıca bakınız Madde 12, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi. Hareket özgürlüğüne, bölgesel düzeyde (ör: Avrupa
Birliği) Devletler arasında dolaşım serbestisine ilişkin
düzenlemeler bağlamında da atıf yapılmaktadır.
Ayrıca bkz. ‘insan hakları’, ‘terk etme hakkı’, ‘geri dönme hakkı’, ‘Schengen Anlaşması ve Sözleşmesi’. Diğer gruplara kıyasla, çatışma ve kriz zamanlarında
ayrımcı uygulamalar, şiddet, doğal ve çevresel felaketler
veya ekonomik zorluklarla karşılaşma riski daha yüksek
olan herhangi bir grup veya toplumdaki kesimler;
çatışma ve kriz dönemlerinde daha fazla risk altında
olan (kadınlar, çocuklar veya yaşlılar gibi) toplumsal
gruplar ya da kesimler.
Ayrıca bkz. ‘azınlık’, ‘azınlıkların korunması’ .