Göç Terimleri Sözlüğü 77 Siyasi düşünceler (political opinion) Sosyal sermaye transferi (social capital transfer) Soya bağlı yerleşimciler (ancestry based settlers) Soykırım (genocide) Soy (lineage) 1951 Mülteci Sözleşmesi’nin dayanaklarından ve
Sözleşmedeki zulüm sebeplerinden biri olan siyasi
düşünce ile bir kişinin ifade ettiği bir düşünceyi
savunması ya da bir düşüncenin kendisine atfedilmesi
ve her iki durumda da bunun otoriteler tarafından fark
edilmesi kastedilir. Bu sebep, şahıs tarafından ifade
edilmemiş olsa da, ifade edileceği ve ifade edildiğinde
otoritelerin buna tolerans göstermeyeceği varsayımı
nedeniyle önemlidir.
Ayrıca bkz. ‘mülteci’. Uluslararası göçmenlerin menşe ülkelerinden
getirdikleri yetkinlikler, vasıflar, bilgi birikimi,
uygulamalar ve fikirler.
Ayrıca bkz. ‘para havaleleri’. Kendi ülkeleri dışındaki bir ülkeye o ülkeyle olan
tarihsel, etnik ya da diğer bağları nedeniyle kabul edilen
yabancılardır. Bu yabancılara bu bağların doğası gereği
o ülkede derhal uzun süreli ikamet hakkı tanınır ya da
o ülkede vatandaşlık hakkına sahip olmaları nedeniyle
ülkeye kabulden kısa bir süre sonra ülke vatandaşlığı
verilir.
Ayrıca bkz. ‘yabancı’, ‘vatandaş’, ‘tabiiyet’, ‘vatandaş olmayan kişi’, ‘daimi yerleşimciler’. “Ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu kısmen
veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen
aşağıdaki fiillerden herhangi biri soykırım suçunu
oluşturmaktadır: gruba mensup olanları öldürmek;
grubun mensuplarına ciddi derecede bedensel veya
zihinsel zarar vermek; grubun fiziksel varlığını tamamen
veya kısmen ortadan kaldırmayı hesaplayarak grubun
yaşam koşullarını kasten değiştirmek; grup içindeki
doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak;
gruba mensup olan çocukları zorla başka bir gruba
nakletmek.” (Madde 2, Soykırımı Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme, 1948 ve Madde 6, Uluslararası Ceza Mahkemesini Kuran Roma Statüsü, 1998).
Ayrıca bkz. ‘uluslararası suçlar’, ‘insanlığa karşı suçlar’, ‘evrensel yetki’. Nesep ve nesil; aile, üstsoy veya altsoy.