Göç Terimleri Sözlüğü 83 Teamül hukuku, uluslararası (customary law, international) Tecavüz (rape) Teknik işbirliği (technical cooperation) Temel insan hakları (fundamental human rights) Uluslararası hukukun bir kaynağı. Bir normun “teamül
hukuku” olarak tanınması için gerekli iki kriter vardır:
Devlet uygulaması ve opinio juris (Lat.) (uygulamanın
hâkim hukuk anlayışını gerektirdiği ve bununla tutarlı
olduğu düşüncesi).
Ayrıca bkz. ‘uluslararası hukukun genel ilkeleri’, ‘uluslararası hukuk (kamu)’, ‘uluslararası hukuk sujesi’. Mağdurun vücudunun herhangi bir kısmına cinsel
organ ile müdahale edilmesi veya mağdurun anüsüne
veya üreme organına bir obje veya vücudun bir
kısmı ile zor kullanarak, zor kullanma tehdidiyle,
zorlamayla, zorlayıcı bir çevreden istifade ederek
müdahale edilmesiya da bu fiillerin gerçekten rıza
gösterme kapasitesinden yoksun bir kişiye karşı
gerçekleştirilmesi.
Ayrıca bkz. ‘cinsel istismar’. Genellikle kamu sektörü işlevlerine odaklanan, belli bir
konudaki bilgi ve uzmanlık paylaşımında (mevzuatın
ve usullerin geliştirilmesi, alt yapının tasarımı ve
uygulaması ile ilgili yardım ya da teknolojik iyileştirme
gibi) bulunan iki veya birkaç aktörün koordine eylemi.
Ayrıca bkz. ‘en iyi (etkili) uygulamalar’, ‘kapasite oluşturma’. İnsan haklarının geniş kapsamı içerisinde, insanoğlunun
onuru ve değeri, kadın ve erkeğin eşit hakları, toplumsal
ilerleme ve daha iyi yaşam standartları dikkate alındığında
bazı insan haklarının özel öneme sahip olduğu
kavramını yansıtan görüş. Bazı hakların kısıtlanamaz
(non-derogable) niteliği bu görüşü destekler. Buna
göre, 1966 tarihli Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası
Sözleşmesi‘nin 4(1) Maddesi, “ulusun hayatını ve
tehdit eden olağanüstü bir durumun meydana gelmesi”
halinde bu haklardan derogasyona izin vermekle birlikte,
Madde 6 (yaşam hakkı), Madde 7 (işkence), Madde
8(1) ve (2) (kulluk ve kölelik), Madde 11 (akitten doğan
yükümlülüğün ihlali nedeniyle hapsedilme), Madde 15
(geriye dönük cezai sorumluluk), Madde 16 (kanun
önünde kişi olarak tanınma) ve Madde 18’e (düşünce,
vicdan ve din özgürlüğü) ilişkin bir derogasyonu
yasaklar. Bununla beraber, bütün insan haklarının
aynı temelde ve aynı vurguya sahip olarak adil ve eşit
bir şekilde değerlendirilmesi ve evrensel, bölünemez,
birbirine bağımlı ve birbiriyle ilişkili görülmesi yönünde
bir eğilim vardır.
Ayrıca bkz. ‘insan hakları’, ‘azaltılamaz insan hakları’, ‘işkence yasağı’, ‘kölelik’, ‘işkence’.