Göç Terimleri Sözlüğü 29 Ekonomik göçmen (economic migrant) En yakın akraba (next of kin) Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar (economic, social, and cultural rights) En iyi (etkili) uygulamalar (best (effective) practices) Yaşam kalitesini iyileştirmek amacıyla kendi menşe
ülkesinin dışına yerleşmek üzere mutat ikamet yerini
terk eden kişi. Bu terim, genelde göçmenleri zulümden
kaçan mültecilerden ayırt etmek için kullanılırken,
aynı zamanda, bir ülkeye yasal izni olmadan ve/
veya bona fide (iyi niyetli) bir gerekçesi bulunmadan
sığınma usullerini kullanarak girmeye teşebbüs
eden kişilere atıfta bulunmak için kullanılır. Ayrıca,
istihdam amacıyla menşe ülkesinden ayrılan kişileri
için de kullanılabilir.
Ayrıca bkz. ‘sınır işçisi’, ‘göçmen işçi’, ‘mevsimsel işçi’. Bir kişiye kan yoluyla en yakın akrabalık ilişkisinde
bulunan kişi ya da kişiler.
Eşitlik ve ayrımcılık yapmama ilkeleri doğrultusunda,
kişilere ekonomik, sosyal, kültürel, maddi ve fikri
açıdan uygun refah seviyesinin sağlanmasını amaçlayan
haklar. Ekonomik, sosyal ve kültürel hakların
etkili bir şekilde uygulanabilmesi genelde Devletin
aktif müdahalesini gerektirir. Uluslararası kamu
hukukunda, bu haklar 1966 tarihli Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nde çalışma
hakkı, adil ve uygun çalışma koşulları hakkı, sendika
oluşturma ve sendika üyeliği hakkı, grev hakkı, sosyal
güvenlik hakkı, ailenin korunması hakkı, uygun yaşam
standardı hakkı, barınma hakkı, sağlık hakkı ve eğitim
hakkına ilişkin hükümlerde öngörülmüştür.
Ayrıca bkz. ‘medeni ve siyasi haklar’, ‘insan hakları’. Mevcut norm ve ilkelerin uygulanışını hem ulusal
hem uluslararası düzeyde ileriye götürmek anlamına
gelmektedir. En iyi uygulamalar, operasyonel
yönergeler, davranış kodları ya da diğer yumuşak
(bağlayıcı olmayan) hukuk kuralları haline
dönüştürülebilirler, ancak pozitif hukuk açısından
bir zayıflığa ya da erozyona yol açmamalıdırlar.
Daha ziyade yenilikçi, yaratıcı çözümler geliştiren,
göçmen haklarının uygulanması açısından olumlu etki
gösteren, özellikle göçmenlerin kendi katılımlarını
sağlayarak sürdürülebilir etki yaratan ve örnek alınma
potansiyeli bulunan uygulamalardır.
Ayrıca bkz. ‘kapasite oluşturma’, ‘bölgesel istişare süreci’, ‘yumuşak (bağlayıcı olmayan) hukuk’, ‘teknik işbirliği’.