Türkiye 'nin gelecek yıl için ekono-
mik ve siyasi açıdan riskli ülkeler ara-
sında yer aldığı öne sürüldü.
Frost and Sullivan adlı uluslararası
risk analizleri kuruluşu tarafından ya-
yımlanan 1988 yılı raporunda, siyasi
risklerin yüksek olduğu ve artma eğili-
mi gösterdiği ülkeler arasında sayılan
Türkiye, Yugoslavya, Hindistan, Mek-
sika, Güney Kore, Güney Afrika, Mısır
ve Arjantin'le aynı kefeye konuldu.
Frost and Sullivan raporunda, Türki-
ye'de ekonomik reformun geciktiği de
iddia edildi.
Yabancı ülkelerde yatırım yapmak
isteyen sanayiciler, bankalar ve devlet
kuruluşlarına yardımcı olmak amacıyla
hazırlanan Frost and Sullivan raporu,
inceleme alanında bulunan 85 ülke
konusunda siyasi, ekonomik ve sosyal
yaşamla ilgili ayrıntılı tahliller yapıyor.
NÜKLEER SANTRAL YAPIMI
Yaklaşık üç yıldan bu yana yapımı
üzerinde tartışmalar süren Mersin -A kku-
yu nükleer enerji santralı şimdilik Tür-
kiye gündeminden çıktı. Türkiye
Elektrik Kurumu (TEK) Genel
Müdürlüğü bünyesinde nükleer santra-
lın yapımım gerçekleştirmek amacıyla
1982 yılında kurulan Nükleer Santral-
lar Daire Başkanlığı da lağvedildi. TEK
tarafından ikinci nükleer santral için
geçen yıllarda yatırım programına alı-
nan Sinop ve Akkuyu nükleer santral-
larının yapımından vazgeçilmesinin ne-
denlerinden biri olarak gündemde bu-
lunan "ithal kömüre dayalı termik
santral projeleri" gösteriliyor.
Otomotivde 11 aylık üretim (adet)
1986
Değişim
1987 (%)
Otomobil
73236
96568 32
Traktör
24453
31982 31
Kamyonet
5927
6654 12
Minibüs
6596
7223 1 0
Çekici
387
132 —66
Otobüs
1712
967 -^4
Midibüs
1357
1274 - 6
Kamyon
12227
11670 — 5
OTOMOTiVDE ÜRETİM ARTTI
Otomotiv sektöründe 1987 yılının
ilk 11 aylık döneminde otomobil,
traktör, kamyonet ve minibüs üretimi
yüzde 10-32 oranında artış gösterdi.
Çekici, otobüs, midibüs ve kamyon
üretimi ise anılan dönemde yüzde 5-6
oranında geriledi. 1986 yılının ocak-
kasım döneminde 12.5 bin 945 olan
toplam araç üretimi ise bu yılın aynı
döneminde yaklaşık yüzde 20'lik bir
artışla 156 bin 470'e ulaştı. Kapasite
kullanımı ise otomobilde yüzde 103,
minibüste yüzde 72, kamyonette yüzde
36, midibüste yüzde 31, traktörde yüz-
de 28, kamyonda yüzde 26, otobüste
yüzde 25 ve çekicide de yüzde 4 oldu.
Birçok temel mala zam gelmesi
küçük sanayiciyi de zor durumda bırak-
tı. Küçük sanayiciler, özellikle kamu
kaynaklı zamların maliyetlerini arttır-
dığını hatırlatarak, "Buna karşılık, tü-
keticinin de alım gücü düştü ve talep
geriledi. Biz de zor duruma düştük"
dediler. Küçük sanayiciler, krizin bir-
çok küçük işletmenin iflas etmesine ya
da iyice küçülmesine yol açacağını da
savundular.
Zamlar, küçük ve orta boy sanayi-
ciyi özelikle dört noktada "köşeye
sıkıştırmış"durumda. Bunlardan birin-
cisi elektrik, iplik, demir-çelik gibi te-
mel hammadde fiyatlarının yükselmesi,
ikincisi ise iç piyasadaki alıcı kitlenin
özellikle bu kitlenin büyük bölümünü
oluşturan işçi, memur, emekli ve çift-
çilerin alım gücünün düşmesi. Küçük
ve orta boy sanayicileri bu iki noktaya
finansman maliyetlerinin şu sıralar
yüzde 80-100 arasında değişen kredi
faizleriyle daha da artması ve iç piya-
sa ihracat dengesini tutturabilme zorlu-
ğunu ekliyorlar. Bu arada, değişik
sektörlerin zam furyasından olumsuz
yönde etkilenme derecesinin değiştiği
ifade edilirken, özellikle tekstil, plas-
tik, şekerleme, kağıtçılık sektörlerinde
tasfiye sürecinin başlayacağı vurgulanı-
yor.
Halil örme Sanayi Yönetim Kuru-
lu Başkanı haKl Demirköy a her gün
gazetelerde yeni zam haberlerini oku-
duklarını, hesaplarını da bu yüzden
tam olarak yapamadıklarını belirterek,
"Tekstil sektöründe yer alan firmaların
tamamen ihracata yönelmesi gerekiyor
îç piyasayla kimse ayakta kalamaz.
Tüm firmaların da ihracata ayak uydu-
rabilmeleri zor. Bu yüzden bu zamlar
tasfiye sürecini başlatır"dedi.
Plastik sanayicileri de zamların
sektörde zayıf firmaların silinmesine
yol açacağı inancında. Plastik Sanayi-
cileri Derneği Başkanı Ali Yayla,
"Petkim zamlarıyla belli sayıda firma
piyasadan çekilecektir "dedi.
Hakan Plastik Sanayi sahibi Cen-
giz Hakan, "Piyasada bir ayıklanma
olacaktır. Bizim ürünlere zamlardan
sonra talep yüzde 60 düştü. Birçok fir-
ma bu durumda batacaktır. Şu anda
işçilerimizi çıkaracak değiliz ama yeni
işçi de alamayız " dedi.
NE KADAR OTOMOBiL
SATILDI? (11 ayılk satışlarda)
1986
CZIl987
00
Oyak- g^
Renault Ötosan Toplam
OTOMOBİL SATIŞLARINDA
100 BİNE DOĞRU
Otomobil satışları 1987'nin son
ayına girerken 100 bin sınırına yaklaş-
tı. Tofaş, Oyak-Renault ve Otosan'ın
bu yılın ilk 11 ayındaki satışları, geçen
yılın eş dönemine göre yüzde 32 arttı,
üç otomobil üreticisinin bu ayla bir-
likte 1987 yılı satış hedefi, 100 bin
sınırını aşmak.
1986-1987 satış rakamları incelen-
diğinde üç üreticiden Otosan'ın, satışını
arttırmada yüzde 53 ile birinci, Tofaş'
m yüzde 32 ile ikinci ve Oyak Renault'
nün da yüzde 29 ile üçüncü sırada yer
aldığı görülüyor. Ötosan, bu yıl 11
ayda 8 bin 953 adet, Tofaş 48 bin 131
ve Oyak-Renault 34 bin 335 adet oto-
mobil sattı.
Yine rakamlara bakıldığında 11
aylık toplam satıştan firmaların aldık-
ları payda da Otosan'ın önde olduğu
görülüyor. Otosan'ın toplam bu yılın
ilk 11 ayının 91 bin 422 adetlik oto-
mobil satışındaki payı yüzde 9.8 ola-
rak gerçekleşti. Satıştaki en büyük pay
yine Tofaş'ın. Tofaş'in yüzde 52.6'lık
satış payını, Oyak-Renault yüzde 37.5
ile ikinci sırada izliyor. Otomobil
üretici firmalar gelecek yıl üretim satış-
larını 150 bine çıkarmayı düşünüyor-
lar. Firma yetkilileri böylece, otomobil
bekleme süresinin de azalacağını ifade
ediyorlar.
MÜHENDiS VEMAKlNA DERGiSi CİLT: 29 SAYI: 336 OCAK 1988