RUHSAL ZEKA
İnanma Gücü : İstediğinizden emin misiniz?
Gerekçe Gücü : Niçin istiyorsunuz?
Duygu Gücü : Derin duygularla istiyor musunuz?
Israr Gücü : Sonuna kadar isteyecek misiniz?
Kanaat Gücü : Çabalarınız sonuçsuz kalsa da hala isteyecek misiniz?
Ruhsal İletişim Gücü : Evren ve içindekilerle uyum içerisinde isteyebiliyor musunuz?
İlahi İrade Gücü : İsterken evrenin Yaratıcısının kanunlarının ve iradesinin farkında mısınız?
“Gerekçeler yüzünden, iyiliklerden kötülükler, kötülüklerden iyilikler çıkacak; gerekçelerin derinliği, küçük bir işten dağlar kadar büyük sonuçlar çıkaracaktır.”
Israr sayesinde, bir damla su bir taştan güçlü olabilir. Bir kartopunun çığa dönüşmesini, suyun okyanus haline gelmesini sağlayan sadece ısrardır.
İstemek ve Kanaat Gücü
Başarmak çok ilerlemek değil az da olsa sürekli ilerlemektir. Dünya, hırs gösterenlerin sırtında, kanaat gösterenlerin ayaklarının altındadır. Dünyayı ruhunun sırtında taşıyan, dünyanın üzerinde yürüyenden güçlü olamaz.
İstemek ve İlahi İrade Gücü
Evren, kendi başlarına rastgele hareket eden zerrelerden değil, hakim bir sultanın kanun ve iradesine göre çalışan askerlerden oluşur. İnsan, evreni kuşatan ilahi iradeyi tanır da hareketlerini O’nun hikmetleriyle uyumlu yönlendirilirse, ardındaki yenilmez orduya dayanarak, evrene tek başına meydan okuyacaktır.
Ruhsal Zekanın Faydaları -
Başarıyı diğerlerine rağmen ve diğerlerine karşı olmaktan çıkarır, diğerleri için ve diğerleri sayesinde başarıya dönüştürür.
-
Sizi yaratıcınızla ve onun tüm yarattıklarıyla dost yapar; sevgi ufkunuzu evrenin en ücra köşesine kadar taşır, her şey tarafından sevilmenizi sağlar.
Ruhsal Zekanın Doğuşu
Gözlemlerimize göre, insan, başına gelecek bir trafik kazasını önleyebilir; gecenin karanlığında hırsızın kapısının önünden geçmesine gizli yöntemlerle engel olabilir. Daha doğrusu engel olunmasını sağlayabilirdi. Nazara uğrayan bir çocuğun erken son bulan hayatını düşünün.
Ayrıca dindarlığın güçlü ruhsal zeka demek olmadığını, dindarlar arasında ruhsal zekaları zayıf insanlar olabileceği gibi inançsız insanlar arasında da ruhsal zekaları yüksek kişiler bulunabileceğini belirliyoruz.
Farklı Noktalar
Oysa biz, içgüdü veya tesadüf gibi kavramları kabullenmiyoruz; bunları, yaratıcının ruhsal birikimlerimize doğuştan yüklediği anlamlar veya ruhsal süreçler aracılığıyla hayatımıza yaptığı “sıra dışı” müdahaleler olarak görüyoruz.
“Başarmadan önce inanın, yapmadan önce niçin yapacağınızı belirleyin, kazanmadan önce kazanacaklarınızdan razı olun”.
Bize göre, insan dünyada çok mutlu olabilir; ama cennetteymiş gibi kalıcı bir tatmine asla ulaşamayız.
İNANMA GÜCÜ Neden İnanma Gücü
Ruhsal zekanın en önemli aracı imandır.
Başarabileceğinize ne kadar inanıyorsanız başarma ihtimaliniz o kadar fazladır;
“İnanç, üç farklı düzeyde olabilir: Bilgi düzeyi, şahit olma düzeyi, içselleştirme düzeyi.”
Ruhsal Kalıplar
Kişisel öz, beşeri kalıplar, sosyal kalıplar, bireysel kalıplar.
“İman, inancın en güçlendirilmiş düzeyidir.”
“İman, yaratıcının sınırsızlığına ayna olmak için insanın başvurabileceği tek kaynaktır.”
İçinizdeki veya dışınızdaki iş ne kadar zor olursa olsun, onu yapabileceğinize emin olmuşsanız yapabilirsiniz.
Bilgiden Eminliğe
Bilgi ve düşünce, imanın ilimle bilinme düzeyini kanaat ve inanç şahit olma düzeyeni; iman ve yüksek eminlik, içselleştirme düzeyini ifade eder.
Sınırsızlık Aynası
Yaratıcının zekanızı daraltacağını sanıyorsanız, zekanız daraltılır. Yani kendi hakkınızda yaptığınız değerlendirme hakkınızda bir duaya dönüşür. “Ben üzüntülüyüm” demekten “Üzüntülü olmak istiyorum” duası çıkıyor.
Yapabileceğinizden ne kadar emin olursanız yaratıcının gücü o kadar desteğinizde olacaktır. Bizim gücümüze değil, bizimle olan güce dayanacağız.
Önce Emin Ol
Hayatımızda büyük izler bırakan, büyük eserler üreten herkesin, keskin ve duygulu çok büyük duaları vardır.
Arzularken, arzularınızın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda şüpheli veya kayıtsız bir durumda mısınız? Bazı dualar ve arzular müthiştir. Kilo kontrol hapları yüzünden annesinin ölümünden etkilenen ve sağlıklı bir diyet sistemi geliştirmeye kendisini adayan Mark Hudges’in duası çocuğunun tedavisi için çok büyük para kazanmak zorunda kalan mühendis Jim Jornan’ın duası kendini aşağılayanları utandırmaya adayan üniversiteli Einstein’in duası
Eğer bir gün sizde unutulmaz bir eser üretirseniz, bunu kesin bir inançla yaptığınız duanıza borçlu olacaksınız.
“Bunu yapamayacaksınız” diyen mantığı susturun, “Bunu başaracaksınız” diyen inancın sesini haykırışa dönüştürün.
Hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir.
Yenileceğinden korkan daima yenilir.(Yıldırım Bayazit)
Başarabileceğinize ne kadar az inanıyorsanız o kadar çok çalışmak zorundasınız.
Daha Az Bilinç
Bir yetenekteki eminlik düzeyi ne kadar güçlenmişse, onun gerektirdiği uyanık bilinç o kadar azalacaktır.
Dış Engellere Karşı
Görünüşe göre işi yapan sadece sizsiniz; ama öyle şeyler yapılır ki tesadüf olduğunu sandığınız o şeyler, kaderin sahibi tarafından ya size ilham edilmiş yada melekleri aracılığıyla bildirilmiş olur.
İnanç büyük direnç gösteren tabiat olaylarına bile meydan okuyabiliyorsa, basit engellere neden meydan okumasın? “Kazanamayacağınıza inandığınız” sınav için neden boşuna emek harcıyorsunuz? Dahi de olsanız, inanmadığınız sınav size kazandırılmayacaktır. Fakirliğe mahkum olduğunuza eminseniz, neden boşuna çalışıyorsunuz? Fakirliği dinle içselleştiren Hinduların, fakirliğe mahkumiyetlerinin ardındaki nedenleri görebilmelisiniz.
Gizli Destek
Eğer tereddüt ederseniz, başaracağınıza dair inancınızı sarsarsınız. Hayatın akışına teslim olmazsanız, sezgiler veya ilhamlar size böylesine inanılmaz ölçülerde destek veremez. Rastgele yaptığınız işler bile, inancınızın şiddetine göre, amaçlarınıza paralel şekillendirilecektir.
İnsanların bize ne kadar inanacaklarını belirleyen, kendimize ne kadar inandığımızdır.
Dostları ilə paylaş: |