Ruhsal zeka



Yüklə 132,08 Kb.
səhifə9/9
tarix05.09.2018
ölçüsü132,08 Kb.
#77516
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Tahripkar İnsan


Nazara karşı kendinizi, ailenizi, eşyalarınızı koruyun. Çok sevilen, insanlarda heyecan uyandıran bir üstünlüğünüz varsa, tehlikeli nazarlar üzerinize yönelebilir. Güzel bir özelliğiniz varsa, onu abartarak anlatmak veya üstünlük nedeni görmek çok aleyhinize olabilir.

Yaratıcı bazı büyük insanların acımasızca eleştirilmesine, gıybetlerinin yapılmasına izin verir. Gerçekten iyi bir insansanız sizi kötüleyen bu tür insanların kötülükleri yaratıcı tarafından hakkınızda iyiliğe dönüştürülecek, nazara karşı korunmanız sağlanacaktır.


Melek Desteği


Kendinden emin insan kıskanmayan, haset etmeyen, öfkelenmeyen, endişelenmeyen, rıza içerisinde hayatını sürdüren insandır.

Nasıl Ruhsal İletişim?


Ruhsal iletişim alanlarından nasıl yararlanacaksınız?

Bireylerin ve toplulukların yapıcı ve güçlendirici enerjilerini üzerine çekebileceğiniz gibi yıkıcı etkilerinin sizi tahrip etmesine de engel olabilirsiniz. Ruhsal etkileşimin diğer tarafında melekler ve cinler bulunduğuna göre meleklerden gelebilecek yapıcı, cinlerden gelebilecek yıkıcı etkilere karşı da konumunuzu belirlemeniz gerekiyor.


İnsan ve Pozitif


İnsanların pozitif enerjilerinin sizi desteklemesi için üç temel tutum önereceğim. Pozitif guruplara ruhsal destek gönderin; çevrenizdeki pozitif insalara destek verin; dostlarınızdan dua ve benzeri destek isteyin.

Guruplara


İnsan ruhunun özelliği şudur: Tüm evreni tarar, ilgi duyduğu anlardaki tüm mesajları çekip çıkarır ve sahibinin açık olduğu ve ilgi duyduğu inançların, mesajların aktığı kanallara açıktır.

Ruhsal iletişim, insanın sempati duyduğu topluluğu kopyalama zorlar. Sempati fanteziye dönüşürse, kopyalama hızı ve etkilenme yoğunluğu artar. Samimi dostlar arasında inanılmaz benzerlikler göreceksiniz. Bu ortaklıkların hepsi beş duyu yoluyla öğrenilmiş değildir; çoğu birbirlerinden ruhsal olarak transfer edilmiştir.

Fizik, aykırılıkların buluşmasıdır; ama ruhsal olarak benzeşmeyenler bir arada bulunmazlar. Madde, zıtlıkların birbirini çektiği ruh, benzerliklerin yakınlaştığı yapıda yaratılmıştır. Bir atomda pozitif yük negatif yükü çeker; oysa ruhsal pozitif enerji, ruhsal negatif enerjiyi iter. Bir kalpte sevginin yanında şefkatin, sadakatin, özverinin yeri vardır; ama bunların yanında nefretin, merhametsizliğin kıskançlığın yeri yoktur. Aynı manevi çatı altında ya bir grup yada diğer grup birleşecektir. Benzeşmeyen ya birbirlerinden uzaklaşırlar yada dönüşerek birbirlerine benzerler.

Bireylere


Evrene yaydığınız olumlu duygular dağlardan yankılanan ses gibi aynen size geri gelecektir. İnsan kendisi için iyilik dilediğinde yeterince içten olmayabilir; ama başkası için dilenen iyilik samimidir. En güçlü dua insanın başkasına yaptığı duadır.

İslam peygamberi (asm) “Kişi kardeşi için hayırla dua ettiğinde (görevli bir) meleğin, amin, “kardeşin için istediğinin bir misli de sana verilsin” dediğini bildirir. Dolayısıyla başkalarına yapacağınız iyilik dileği melekler aleminde de kopyalanarak size geri gelecektir.

Dağıttığınız her değer, sonuçta sizin de defterinize yazılacaktır. En büyük insanlar en çok sevilen insanlar oldular. En çok sevilmelerinin nedeni, en çok sevenler olmalarıydı.

Sizden nefret edenlere nefretle karşılık vermeyin, nefret ve öfke ruhsallığın en zayıf durumudur. Size beddua edenler haksız iseler, küfürler savurmadığınız sürece size zarar veremezler. Kötülerden zarar göreceğiniz an, nefrete sarıldığınız andır. Kimseyi sevmek zorunda değilsiniz. Sevmemeniz gereken insanlar vardır. Kötülerden gelecek zararın en doğru yolu, onları yokluğa terketmeniz, unutmanız, isimlerini, cisimlerini, bilincinizden çıkarmanızdır. Eğer yanıbaşınızda iseler kendilerini size duyurmak için çığlıklar atıyorlarsa, kulaklarınızı tıkayın; bir sinek vızıltısı duyduğunuzu sanın. Sözlerini bir kedinin miyavlamasına benzetin; ama nefret etmeyin.

Lanetinizin ilk düşmanı siz olacaksınız.

Vermekte göstereceğiniz cömertlik, alırken gösterilecek cömertliğin ölçüsünü belirleyecektir. Ailenizin bireylerinden başlayarak yakınlık derecesine göre tüm dostlarınıza dua edin; ruhsal olarak iyiliklerini, yapmakta oldukları herhangi bir işi veya geliştirdikleri bir yetenekleri varsa o konuda dualarınızı sıralayın.

Ruhsal kamuoyunu bazen tek bir insanın çığlığı belirler; ama genellikle her ortam, ortamla ilgili dilekte bulunan insanların kalpleri tarafından şekillenmektedir.

Bireylerden


Daha da etkili yöntem, bu arkadaşların hangi günler ve saatlerde kararlaştırmalarıdır. Aynı gün ve dakikaya odaklanan az dua, dağınık zamanlara yayılan çok duadan daha etkilidir.

Dolaylı Negatif


Tehlikeli olan borcunu ödeyememek değil borca karşı duyarsız olmaktır. Çaresizliğe düşmüşseniz alacaklıdan kaçmayın derdinizi anlatın tüm varlığınızı ortaya koyun, size anlayış göstermesini isteyin.

Unutulmuş borç vücudunuzun bir köşesinde bekleyen çıban gibidir. Temizleninceye kadar zarar verir. Evi arabası olduğu halde borcunu ödeyemeyen insanlar yaşıyor. Batmak istemiyorsanız, batan işyerlerinin borç – alacak ilişkilerini inceleyerek nelere dikkat etmeniz gerektiğini görün.

Dargınlıklar: Gergin olduğunuz bir anda arkadaşınızın kalbini kırmış olabilirsiniz. Terk edilmek yüzünden bunalıma giren gençler tanıdım. Eğer birisine böyle bir ıstırap çektirmişseniz, sizi her hatırlayışında duyacağı üzüntü, üzerinize bela gibi yağacaktır.

Basit gerekçelerle insanları darıltırsanız sadece yalnızlığa terk edilmezsiniz; geleceğiniz karartılır. Ya gönül kırmayın yada iletişim kurmayın. Gönül kırmamanın en önemli yolu dilinize hakim olmaktır.

İğnesini bile kaybetmişseniz yenisiyle değiştirin veya mutlaka hakkını helal etmesini, kalbinin sizden hoşnut olmasını sağlayın.

Başkalarını alay konusu yapmak, gururlananlara çok tatlı geliyor. Eleştirenler kadar eleştirilen, aşağılayanlar kadar aşağılanan insan görmedim.

Birisi bunu denedi ve oracıkta hemen aşağılandı, dışlandı. Önemli işleri olanlar başkalarını çekiştirmeye vakit bulamazlar.

Haksız Nefret: eğer haksız iseniz, nefret ve beddua, dönüp dolaşıp size gelecektir. Ayaklarınızın altına aldığınız şerefler sizi çiğnemeye hazırlanıyor.


Doğrudan Negatif


Çok dikkat çekici bir özelliğiniz varsa tehlikedesiniz. Olağanüstü iyi olanların hayatları zor geçer. Çok güzel, çok akıllı, çok zeki olmak tehlikelidir, tedbir alamazsınız. Nazara karşı hemen tedbir almazsanız, zaman geçtikçe üzerinizdeki tahribatı gelişir.

Çekici Özellik : Eğer çok dikkat çekebilecek bir özelliğiniz varsa ve çok güzel, zeki çalışkan veya başarılı iseniz, bunu insanlara büyüklük taslamak için asla kullanmayın. Herkes sizi takdir edemez. Olağanüstü bir yeteneğiniz varsa, iyice kökleşmesi için onu gizlilik toprağında saklı tutun; böylece dal budak salacaktır. Açığa çıkardığınızda ruhsal saldırıya uğrayacağını bilin. Eninde sonunda çıkacak ve bir mücadele verilecekse, bu herkes için kaçınılmaz. Bir ağacın, daha fidan iken saldırıya uğraması nerede, dal budak ve kök saldıktan sonra saldırıya uğraması nerde.

Dualar : Bazı dualar, nazar ve benzeri zararlı ruhsal enerjiden korunmanız için verilmiştir. Onlara kodlanmış anlamlara ve şifrelere bağlanan ruhani yaratıklar, ruhunuzun çevresine güçlü bir enerji kitlesiyle kaplayacaktır. Onları okuyun ve eğer çevrenizde dostlarınız varsa sizin için okumalarını isteyin, sizi seven insanlardan ruhunuza gelecek destek kendi ruhsallığınızdan üreteceğiniz destekten daha güçlü olabilir.

Cinsiyet : bayanların nazar etkisinin kaldırılmasında bayanların duası; erkelerin nazar etkisine karşı, erkeklerin duası daha etkilidir. Bazı tecrübelerin ittifak ettiği bu görüşün sırrını tam olarak çözmüş değilim. Eğer bir bayanın nazarına uğramışsanız, annenizin veya (evli bir erkekseniz) eşinizin duasını ve ruhsal desteğini isteyin. Sonuca daha hızlı ulaşacağınızı göreceksiniz.


Sakinlik


Melekler olumlu ruhsal mesajları manevi ortamda dolaştırırlar. Zaman zaman sessiz bir köşeye çekilin , iyice gevşeyin, kendinizi ve içinizden geçen olumlu hisleri, düşünceleri, ilhamları yakalamaya çalışın.

Melek ruhsallığı, tüm insanlarla sürekli ilişki halindedir. Keşfedenlerin duydukları, ilhamlar, aslında herkesin ruhuna söyleniyor, ama dünya kanallarına odaklanmaktan, ruhunuzun derinlerinde konuşan radyoları dinlemeye fırsat bulamıyoruz. İçinizi dinleyin, duyduğunuz sözlerin bazıları sizin değil, size ilham edenlerindir.

Çocukların başlarının okşanması, onların kucaklanması, onlar kadar sizi de manevi bir enerjiyle besleyecektir.

Ruhanilerin Yapıcı Etkisi


Meleklerin ruhsal desteklerinden yararlanmak için, temsilleri oldukları tabiat kanunlarının cansızlar, bitkiler ve hayvanlar üzerindeki etkisini tefekkür edin. Tabiata dokunun.

İLAHİ İRADE GÜCÜ


Kaderin sahibinin önünüze çıkardığı merdivenler, görünürde sizi durdurmak için, gerçekte sizi yükseltmek içindir.

Eğer ilahi iradenin nasıl karar verdiğini öğrenebilirsek, karar akışı içerisindeki konumumuzu kontrol edebiliriz.


Tabiat Kanunlarıyla Yansıyan İrade


Bir anne balık, korkutucu okyanusta, ağızları minicik olan yüzlerce yavrusunu dünyaya getiriyor. Toplu iğne ucu kadar küçük ağızları olan o yavruların nasıl beslenebileceklerini sanıyorsunuz? Anne balık asırlarca düşünse, bir çözüm bulabilir mi? Yavrular doğduktan sonra annelerinin vücudunun çevresine sarılıp, ona tutunuyorlar. Sonra anne balığın derisinden besleyici bir sıvı akmaya başlıyor yavrular onunla besleniyor. Rahmet oradadır. Rahmet, dondurucu kutup buzlarının üzerinde yumurtlayan elsiz penguenlerin kucağındadır.

Dolayısıyla, yeryüzünde bir hedefe ulaşmak istiyorsak, evrenin yönetiminde geçerli olan kanunlara uygun hareket etmek zorundayız. Tabiat kanunlarına uymak yaratıcı iradeye uymaktır.


Beşeri Tercihle Yaşayan İrade


Kişisel irade hem yapmak istediğini, hem de yapabilme imkanını bir arada barındırır. Hem “yapmayı isteyebilme” yeteneği, hem de “yapabilme imkanı” sınırlıdır. Ancak insan, daha çok öğrendikçe, daha çok isteyebilir hale gelir. Kendini daha çok eğittikçe de daha çok yapabilecek konuma geçer.

Dolayısıyla insanın sınırlarını aşmasının üç temel ayağı vardır ve bunlar birbirini takip eder: Daha çok bilgi, daha çok yetenek ve daha çok eylem.


Şartlı İrade


Şartlı iradeyle oluşan kaderin değişimi imkansız değildir. Ama tutum değiştirerek değil, bağlı oldukları şartları değiştirerek sonuçlarını değiştirebiliriz. Bir anlık kararınıza ve tutumunuza değil, günlere ve hatta yıllara yayılan eylemlerinize dayanır.

İnsan hayatının, insanın tüm geçmişi dikkate alınarak ilahi irade tarafından belirlenmesi durumudur. İlahi irade, her eyleme bir anlam ve karşılık verdiği gibi, eylem birikimlerine de daha farklı anlamlar ve karşılıklar verir. Bir defa ağlamanın sonucu bin defa ağlamanın sonucuyla aynı değildir.

Birbirinin aynı olan iki iyilik arasında hiçbir fark yoktur. Ancak biriktiklerinde müthiş bir farklılık oluşuyor. İşte bu farklılıklar karşılıklarını da farklılaştırıyor.

Şartlı ilahi irade uzun süre tekrar ettiğiniz ayrı eylemlere yeni boyutlar ve sonuçlar ekler. Örneğin komşusuna bir defa haksızlık yapan kişi hakkında her hangi bir dünyevi ceza verilmeyebilirken, beş yıl boyunca haksızlık yapan için kaderin sahibi tarafında ölüm cezası takdir edilebilir. Bir defa sigara içene küçük bir zarar verilirken 20 yıl sigara içene büyük hastalıklar verilebilir.

İki gün çalışan hiçbir şey kazanamazken iki yıl çalışan zengin olabilir. Bir yıl boyunca çalışması keşfetmesine yetmezken 10 yıl çalışınca keşfetmesine izin verilebilir. İki yıl zulmeden toplum yaşayabilirken 10 yıl zulmeden toplum bir musibette yok edilebilir.

Gerçek Sebep


Eğer istekleriniz, hak ettiklerinizle uyuşmuyorsa istediğiniz kadar isteyin size verelim. Kesinlikle hak ettiğinizi yaşayacaksınız. Neyi hak ettiğinizi iki konu belirler. a) Neleri istediniz, b) Neler yaptınız. İstekleriniz ve yaptıklarınız, yani amelleriniz ve kalbiniz aynı yönde ise harika, kesinlikle hedefinize ulaşacaksınız. Eğer çatışıyorlarsa ağır gelen tarafı yaşayacaksınız. O zaman alevler içerisinde isteyin ki tartıldıklarında arzularınız yaptıklarınızın gücüne galip gelsin. Eylemlerinizi tekrarlayın ki, daha fazla sonuç hak edesiniz.

Lütfen kimse üzülmesin. Bazılarının, “Ben bu zulmü hak etmedim” dediklerini duyar gibi oluyorum. Doğru, bende bir yıl boyunca öğle yemeği yiyemeyecek kadar fakir kalmayı hak etmediği düşünüyordum. Ama hiç aç kalmamayı hak etmem için o eğitimden geçmek zorundayım. Eyüp peygamber dokuz veya on iki yıl o ağır hastalığı çekmeyi hak etmiş miydi? Kader sadece misafiri olduğunuz dünyadan ibaret değildir. Bütün hayatınızın adeta bir saniyesini yaşayacaksınız burada. Neyi hak ettiğinize kesin olarak hükmetmek için acele etmeyin. Ağır sorunlar yaşıyorsanız, onların daha büyük şeyleri hak etmeniz için verildiğini de dikkate alın.

Defterinizde yazılı olanlar yaptıklarınızın yanı sıra sebep olduklarınızdır.

Kader Levhası


İnsanın derin bilinci geleceğin yazılı olduğu bu alana yükselebilir ve oradan yaklaşmakta olan gelecek hakkında sevgi veya rüya gibi yollarla bilgi edinebilir. Defalarca yaşadığım örneklerden birini sizinle paylaşmak istiyorum.

Bir peygamberin yaşadığı ilginç bir hikaye okumuştum. Yanından geçen adamın o gün gittiği yerde öleceğini görmüştür. Akşam olur. Adam sırtında odun yüküyle döner. Peygamberin Yapma Bozma Levhası’nda gördüğü gerçekle şimdi yaşanan durum arasında fark vardır. Peygamber adama “sabah yanımdan geçtikten sonra ne yaptığını sorar” adam, yolda giderken bir fakir görmüş ona yardım etmiş, sonra da adam yükünü alıp geri dönmüştür. Mesele anlaşılır ve adam yoluna devam eder. Devam ederken, peygamber odun yükünü içerisinde öldürücü bir yılanın kıvrılarak gizlendiğini, sonrada yılanın adama fark ettirmeden sıyrılarak kaçıp gittiğini görür.

Hani mutlu bir aileydiler; birbirini takip eden darbelerle sürüp gittiler. Hani gündemden düşmüyorlardı, şimdi onları kimse hatırlamıyor.

Yanıltıcı Sebep


Evrenin yaratıcısı, dikkatimize sunduğu bu tür olaylarla gerçeği görmemizi istiyor: “Görünür nedenlere aldanmayın. Onlar benim nasıl yaptığımı gösteriyorlar, niçin yaptığımı değil.”

Söylediğimiz her sözün sonuçlarını ne kadar istediğimizden emin olmalıyız. “Biriniz bir şey temenni ettiğinde, ne istediğine dikkat etsin; çünkü hangi dileklerinin kabul edileceğini bilmez” şeklindeki uyarıyı unutmamalıyız.

Hak ettiğimizden kaçamayız: “Allah kader ve kazasını gerçekleştirmek istediğinde, onlar hakkında kader ve kazası yerini buluncaya kadar, akıl sahiplerinin akıllarını alır. Hükmü gerçekleşince geri iade eder.onlarda pişmanlık duyarlar.” Olay budur. “Yükselmenin arkasında yükselmeyi hak etmiş; alçalmanın arkasında da alçalmayı hak etmiş bir ömür vardır.”

Çelişkiler


Bir işi tüm gücünüzle başarmaya giriştiğinizde güçlü bir şekilde engelliyorsanız, bunun kader açısından nedenlerinden birisi içinizde gizlediğiniz çelişki olabilir. Başarırsanız ne yapacaksınız? Başarmak lehinize mi aleyhinize mi olacak?

Bir gün hastalığı son buldu. Şöyle diyor: Okuduğum bir kitapta (Risale-i Nur) gerçek sebeple ilgili analizler beni şaşırtmış orada anlatılan kriterlere göre gerçek nedeni bulmaya çalışmıştım. Birden tehlikeli bir zaafıma karşı bir şekilde korunduğumu hissedince müthiş bir sevinç duydum ve ardından bu zaafımı yok etmek için mücadeleye girdim. İlginç şekilde kısa sürede hastalığımdan kurtuldum.

Size yukarıda aktardığım tüm bilgiler, ismi saklı bir dostumun samimi itiraflarına dayandırılmıştır. Eğer bu gencin “Ahlakını koruma ve kimseye zarar vermeme” konusundaki hassasiyeti olmasaydı, belki de bu hastalıkla korunmayacaktı ve bataklığa çakılmasına izin verecekti.

Başarı gerekçelerinizi gözden geçirin. O işi, eşi, sınavı, görevi, makamı niçin istiyorsunuz? Niçin? Kötü nedenlerinizle savaşmak için haysiyet sözleri verin ve şimdiden kendinizi değiştirmeye adanın. Pek çok insan iyi araçları kötü amaçlar için istediğinin farkında değildir. Siz evrenin her bir noktasına ciddi olursanız, her bir noktası da size ciddi olacaktır.


Yükselticiler


Karşınıza çıkan engellerin nedenleri onları aşarak yükselmenizin istemesi olabilir. Yaşadığınız her olumsuzluk kendi hatalarınız yüzünden değildir. Dahası her olumsuz görünen olayın sonucu da olumsuz değildir. Acı veren pek çok olay zevk, mutluluk ve zafer üretir.

Sıradan bir geleceğe sıradan bir yolculukla ulaşılır. Ortalamanın üzerinde bir gelecek yaşamak istiyorsanız yolculuğunuzda ortalamanın üzerinde olmalıdır.

Bir şeyi çok düşündüm: Yeryüzünde olağanüstü izler bırakan insanların çoğunluğu, hayatlarının bir yerinde büyük gerilimler yaşadılar. Neden? Ya hapis yattılar ya da yetim kaldılar, ya fakirliğe mahkum oldular ya uzun süre hastalığın pençesinde boğuştular yada inançları, düşünceleri, ırkları veya zekaları nedeniyle aşağılandılar. Yaşadıkları olaylar duygusal olarak iyice gerilmelerine yol açtı. Çilelerinin karşılığını nasıl aldıklarını görüyor musunuz? Ben sorumun cevabını buldum. Uzaklara gidecek bir ok fırlatacaksanız, yayı iyice germek şart.

Hiçbir neden yokken hasta olmuşsanız düşünün: Hastalık hayatın değerini daha iyi kavramınıza neden oluyor mu? Demek ki hayatın değerini unutmuştunuz.

Ailenizde birden huzursuzluk mu çıkmış. Acaba daha önce ne kadar önemli bir aileniz olduğunu hissedebiliyor muydunuz? Demek ki hissetmeniz isteniyormuş. Tüm olaylara bu açıdan bakabilirsiniz. Engelin diğer adı yükselticidir.

Sınırları, sınırlar sayesinde aşacaksınız. Engel yoksa engel aşılmaz. Bir şeyi talep etmenin nedeni, ondan mahrum kalmaktır. Kartal serçeyi taklit etmeseydi serçe harika uçuşunu gerçekleştiremeyecekti. Hasta olmasaydık aramızdan bu kadar doktor yetişmeyecekti. Kurtuluşa susamasaydık, aramızdan kahramanlar çıkmayacaktı. Başarıya muhtaç kalmasaydık bu kadar başarı kitabı yazılmayacaktı.

Kaderin sahibinin önümüze çıkardığı engeller görünürde bizi durdurmak için ama gerçekte bizi yükseltmek içindir.

Cezalar


Hz. Musa (as) peygamber ile Hz. Hızır (as) arasında geçen bir kesit: Hızır (as) hiçbir haklı neden yokken, bir adamın gemisine zarar vermiştir. Musa peygamber (as) adaletsiz ve haksız görünen bu eyleme itiraz etti çok geçmeden hikmeti anlaşıldı. O bölgede savaş vardı. Kral tüm sağlam gemilere el konulmasını istemişti. Birazdan askerler o gemiyi ele geçirdiklerinde hasarlı olduğu gerekçesiyle el koymaktan vazgeçtiler. İyi sonuçlar bazen kötü olayların ardına gizlenirler.

Lütfen size emanet edilenlerin değerini bilin ki elinizden alınmasın.

Kötülüğe uğramamanın ilk yolu kötülük yapmamaktır; ama tek yolu değildir.

Kişisel Kötülük


Kötülüğe uğramamanın ilk yolu kötülük yapmamaktır. Ama tek yolu değildir. Yaptığımız kötülüklerin çoğu zaman farkında değiliz. Dehşetli acılar çektiririz, umursamayız. Bir genç başarı yolunda ilerlerken heyecanını baltalayan bir söz söyleriz, farkında olmadan tüm umutlarını söndürürüz; sonra biz yükselmeye kalkarız ve kaderin sahibi bize çelme takmak üzere başka birini gönderir.

Oturup kuşun saatlerce feryat edişini dinlerken sanki bir annenin hıçkırıklarını dinliyordum. Bir kadının sözleri kulaklarımda çınladı: “Yuva yıkanın yuvası yıkılır” Bu yaptığım yüzünden bir gün benim de yuvam yıkılır mı?

Çile başarıyı besler, hastalık sağlığın değerini kavratır; üzüntü sevincin yollarını aratır. Fakirlik zenginlik arayışına sürükler. En büyük insanlar en ağır şartların arasından sıyrılan insanlar olduklarına göre, yaşadığınız şartların ağırlığı da sizi böyle bir geleceğe hazırlıyor.

Evrensel İyilik


İyiliğinizin büyük olmasını istiyorsanız, uzaktan uzağa insanları sevin ve onlar için gıyaplarında iyilik dileyin. Aynısı size yapılacak; uzaktan uzağa sizi sevecekler ve sizin için iyilik dileyeceklerdir. Sevginizin nerelere kadar uzanacağını anlamak için şu kudsi hadise de kulak verin. Haşim meydanında insanlar alevlerin ve çaresizliklerin içerisinde bir kurtarıcı ararken yaratıcının sesi duyulur. “Sırf Benim rızam için birbirlerini sevenler neredeler? Gölgemden başka gölgenin bulunmadığı bu günde, onları gölgelendireceğim”. O günü yaşadığımızda can havliyle yerimizden fırlayıp “ Onlardan biri benim” diyebilmeyi dilemeliyiz.

İslam peygamber (as) “Bir kişi hakkında kulağına uygun olmayan bir haber gelirse falan kişiye ne oluyor ki, şöyle şöyle diyorlar? Deriz. Bazılarına ne oluyor ki şöyle şöyle diyorlar? Der.” Böylece kötülüklerin arkasındaki kötülüğü gizlerdi.

Bir insana daha önce yaptığından pişman olduğunu ilan etmesinin en açık ve etkileyici yolu onun tam aksini yapmasıdır.

Pişmanlık


Karanlık ve kusurlu bir geçmiş yaşamışsak, her teşebbüsümüzde bizi engelleyen ezici bir güçle karşılaşacağız. Geçmişteki manevi borçların ve kirlerin temizlenmesi için iki pişmanlık yöntemi kullanacağız.

Ruhsal


Ruhsal pişmanlık, yapılmış bir hatayı yapmamış olmayı dilemek, bir daha o hatayı işlememeye söz vermektir. Pişmanlık ne kadar derinden ve içtense, o kadar keskin ve güçlü olacaktır. Duygunuz ve sözel pişmanlığın üzerinizde hiçbir etkisi yokken bizi gözyaşına boğacak pişmanlığın hayatınızı inanılmaz şekilde değiştirebileceğini görebiliriz.

Geçmişinizde vicdanınızı sızlatan hatalar varsa ruhsal pişmanlıklarla yetinmeyin.

İslam peygamberi (as) bu süreci şöyle anlatır. “Kul tövbe ettiğinde, Allah onun günahlarını hafaza (bilgileri koruyan) meleklerine unutturur. Aynı şekilde onun organlarına unutturur. İstediği yerdeki izlerini de yok eder. Ta ki Allah’ın huzuruna vardığında günah işlediğine dair aleyhine şahitlik edecek bir şey bulunmasın.

Çok ilginçtir; insanın yediği her şey kanında anlaşılır. Yıllar süren davranışları genetiğine bile kodlanır; yani hayatımız hücrelerimize kaydediliyor. Bir alışkanlığınızı terk ettiğinizde zaman içinde onun izlerinin hücrelerinizden silindiğini biliyor muydunuz?

İslam peygamberi (as) bu konuda müthiş bir bilgi vermiştir. “Günahından tövbe eden günah işlememiş gibidir. Günah işlemeye devam ettiği halde dil ucuyla Allah’tan af dileyen kimse de, Rabbiyle alay eden kimsedir.”

Pişmanlığınızı eyleme dökemezseniz kalıcı ve hızlı değişim üretemezsiniz. İslam peygamberi (as) “Kötülüğün peşinden iyilik yap ki onu silsin.” Derken bu süreci kast ediyordu. Kötülüğün hemen ardından iyilik yapamamışsanız, iyiliklerinizi peş peşe yapmaya gereken zaman şimdidir.



Ciddi bir sorunun çözülmesini sağlayacak en kestirme yol onun en derinlerindeki gerçek nedeni keşfetmektir. Hedefinizi yanlış yolda kullanmanıza sebep olacak bir zaafınız varsa onunla savaşın. Karşılaşacağınız bir kısım engeller yükselmeniz için gönderilmiş olabilir. Bazı sıkıntılar gizli hatalara karşılık gönderilen ön ikazlardır, sorunların büyümemesi için hemen tedbir almalısınız. Bazen de başınıza gelen bir cezadır. O zaman hangi hatanıza dayandığını keşfetmeniz gerekiyor.
Yüklə 132,08 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin