Sabit diskler


SCSI-ID’LERININ BELIRLENMESI



Yüklə 330,81 Kb.
səhifə10/11
tarix02.08.2018
ölçüsü330,81 Kb.
#66096
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

SCSI-ID’LERININ BELIRLENMESI: SCSI aygıtları için 0 ile 7 arasında bir değer belirlemek gerekir. Bu değer aygıt üzerinde bulunan Jumperlar sayesinde belirlenebilir. SCSI aygıtların numaraları (SCSI-ID) serbestçe belirlenebilmekle birlikte, SCSI-ID’lerin basit anlamda aygıt numarası olmaktan farklı işlevleri vardır. Bu numaralar eş anlamda erişim söz konusu olduğunda önceliğin hangi aygıta verileceğini gösterirler. Başka bir deyişle SCSI-ID’si 7 olan aygıt diğer aygıtlara göre önceliğe sahiptir.
SCSI-ID’si 0 olan aygıta ise diğer aygıtlar veri yolunu kullanmadıkları zaman söz hakkı tanınır. Bu nedenle SCSI denetleyici her zaman SCSI-ID 7 üzerinde çalışır.Bir SCSI-ID hiç bir zaman çift durumda bulunamaz. Bir konfıgrasyon çalışmadığında değişik SCSI-ID kombinasyonlarını denemek genelde faydalı olur. SCSI-ID’leri genelde sürücü isimlerinin (harflerinin) atanması sırasında da etkili olurlar. Sürücü isimleri belirlenirken 0 değerini taşıyan aygıttan başlanır ve yukarıya doğru ilerlenerek harfler atanır. Bu durumda birden fazla sürücü ismine sahip olan aygıtlar (örneğin birden fazla bölmeye sahip diskler ) için yüksek SCSI-ID değeri belirlemek yararlı olacaktır. Böylece bu sürücüler SCSI sabit siskten daha önde bulunmazlar. Önemli sürücüler için düşük sayıda sürücü ismi belirlemek kontrolü kolaylaştırır.
FARKLI SCSI GIRIŢLERI : Dahili SCSI bağlantısı olarak tek bir 50 pinlik giriş bulunmasına karşın, harici SCSI aygıtları için en az dört giriş bulunur. En yaygın olarak kullanılanı 50 pinlik Centronics girişidir. Örneğin Adaptec AHA-1542’de bu giriş kullanılır. Kaliteli SCSI denetleyiciler (Adaptec APA-1510/1515) ise genelde 25 pinlik DSUB girişleri kullanırlar.Ancak bu giriş genelde yazıcı girişi ile karşılaştırıldığından dikkatli olmak gerekir.
Yazıcı kablosunun buraya bağlanması denetleyicinin bozulmasına yol açabilir. Yeni denetleyicilerde sık sık SCSI-2 girişine rastlayabilirsiniz. Bu ifade biraz aldatıcı, çünkü artık her denetleyici SCSI-2’yi destekliyor.

DÖRT SÜRÜCÜ HARFI HAZIR: Birden fazla bölmeye sahip olan ve sisteme sonradan eklenen ortamların bütün bölümlerine erişebilmeniz için, genelde SCSI denetleyiciler her disk için dört sürücü ismi ayırırlar. Bu sayıyı belirlemek için denetleyicinin sürücüsü ile birlikte bir parametre kullanmalısınız. Adaptec’in sürücüsü olan ASPIDİSK.SYS ile birlikte kullanmanız gereken parametre /R. Böylece her aygıt için kaç tane sürücü ismi ayrılması gerektiğini belirleyebilirsiniz.
Eğer sadece bir bölmeden oluşan ortamlar kullanıyorsanız, 1 değerini kullanmanız doğru olacaktır. Adaptec için yazmanız gereken satır şöyle:
DEVICE=ASPIDİSK.SYS /R1
AÇILIŢTA AYGITLAR BULUNAMIYOR: Başta eski sabit diskler olmak üzere bazı aygıtlar, açılış sırasında kendilerini tanıtma işlemini tamamlamak için hazladan birkaç saniyeye ihtiyaç duyuyorlar. Eğer sisteminizde boot işlemi sırasında problem çıkıyorsa, CMOS Setup’ta gerekli ayarlamayı yaparak açılışta tüm anabelleğin test edilmesini sağlayın (Above 1 MB Memory test). Zaman kazanmak için başka imkanlarınız da var. Örneğin bazı BIOS’lar açılışta sistemin bir süre beklemesini sağlayabiliyorlar. Gerekli seçeneği aktif duruma getirdiğinizde sisteminiz boot sırasında birkaç saniye bekelemede kalıyor. Böylece SCSI aygıt kendini tanıtmak için gerekli zamana sahip oluyor. SCSI denetleyici de aygıtların bulunması sırasında bir sorun çıkarmıyor.
HATA MESAJI:HBA FALLED DIAGNOSTICS: Bu hata mesajı veriliyorsa, büyük bir ihtimalle denetleyicinin bulunduğu adresler başka bir kart, örneğin bir ethernet kartı tarafından da kullanılıyor demektir. Bu durumda SCSI denetleyicinin adreslerini kart üzerindeki jumperları kullanarak değiştirmeniz gerekir.
Diğer bir ihtimal de, ASPI sürücüsünde yapılan adres ayarlamasının SCSI denetleyicide belirlenen adreslerle aynı olmaması. Bunun için Adaptec’de /Pxxx parametresini kullanmalısınız. Örneğin SCSI denetleyici 140hex I/O adresi üzerinde çalışıyorsa, Adaptec AHA-1542C denetleyicinin ASPI sürücüsü aşağıdaki şekilde yüklenmelidir.
DEVICE=ASPI4DOS.SYS /P:140
Eski Adaptec denetleyicilerde (AHA-1542A ve 1542-b) BIOS sadece 340hex adresini destekliyor. Farklı bir adres kullanmak istediğinizde denetleyicinin BIOS’unu yeni bir sürüm ile değiştirmeniz gerekiyor.
BACKUP PROBLEMI: Backup programınız yedeklenmiş verilere düzensiz ve yavaş bir şekilde erişiyorsa, denetleyici sabit disk hızına ulaşabilmek için veriyolunu yeterli süre serbest bırakmaz. Bunun sonucunda da yedekleme ünitesi ya da disket sürücüsü yavaş yavaş çalışmaya başlar. Buradada yapılması gereken sürücü ile birlikte bir parametre kullanmak. ASPI sürücüsü olan ASPI4DOS.SYS ile birlikte kullanmanız gereken parametre /n04/f11. Bu durumda CONFIG.SYS dosyasına şu satırı eklemeniz gerekiyor:

DEVICE=ASPI4DOS.SYS /N04/F11


WINDOWS 95’DE SCSI DESTEĞI: Yazıda belirtilen CONFIG.SYS değişiklikleri sadece belli koşullarda Windows 95’de kullanılabiliyor. ASPI4DOS sürücüsünün Windows 95’de hızın artması üzerinde hiçbir etkisi olmuyor.
Gerekli parametreleri yazabilmek için DENETIM MASASI bölümünden SISTEM’i seçmeli ve SCSI aygıtı tıklayarak ÖZELLIKLER’e geçmelisiniz. Burada bulunan AYARLAR bölümünde SCSI sürücünün parametrelerini yazabilirsiniz.
SCSI NE ZAMAN GEREKLI: SCSI Aygıtlarının ve denetleyicilerin IDE ve E-IDE konfıgrasyonlara göre çok daha hızlı oldukları hikayesi sürekli anlatılır. Ancak E-IDE standartından sonra bu hikaye artık gerçeği yansıtmıyor. SCSI Aygıtlar E-IDE arabirimini kullanan aygıtlara göre bir miktar daha hızlı olsalar bile, fiyat performans ilişkisi düşünüldüğünde SCSI her zaman iyi bir seçim olmuyor. Bir çok aygıtı tek bir denetleyici üzerinden kontrol etmek istiyorsanız, SCSI ilk seçiminiz olmalıdır. Böylece yedi farklı aygıtı SCSI denetleyici üzerinden çalıştırabilirsiniz

SABIT DİSKIN PC’YE YERLEŞTIRILMESI

Günümüzde disklerin büyüklüğü 3.5 inç ile 5.25 inç, yüksekliği de 1 inçtir. Kasa içinde monte edeceğiniz yere bağlı olarak 3.5 inçlik ayrıca bir kızağa da ihtiyaç duyabilirsiniz. Sabit sürücüyü kasaya yerleştirirken çok fazla bir seçeneğiniz olmasa da eğer olanaklıysa fana yakın bir yer seçmeye dikkat etmelisiniz. Çünkü işletim sırasında sürücü az ya da çok ısı üretmektedir. Kasanın içinde sürücüyü yerleştireceğiniz bu iş için ayrılmış yerler göreceksiniz.


Sabit sürücünün kasa içindeki yerleşimide dikey, yatay veya baş aşağıya monte edilmeleri dikkat edilmesi gereken önemli noktalarda biridir. Satın aldığınız sürücünün dökümanlarında mutlaka sürücünün nasıl ve hangi konumda monte edilmesi ya da edilmemesi gerektiği yazılıdır. Bu uyarıyı kesinlikle dikkate almalısınız. Aksi taktirde dakikada 3600-7200 arasında bir sayıda dönen disklerde yanlış bir yerleşim arızaya neden olabilmektedir. Kullanılan en yaygın yöntem disk yuvası yukarıya, elektronik kısım ise aşağıya bakacak şekilde yatay olarak monte edilmesidir. Duruş pozisyonu ve yerleşimi belirlendikten sonra, sıra sürücünün fiziksel olarak monte edilmesine geliyor. Kasada disk için ayrılmış yerlere diskimizi monte ederken bazı yuvalara diskin tamamen oturduğunu bazılarında ise oturmadığını göreceksiniz. Eğer tamamen oturuyorsa diskinizi doğrudan buraya vidalamaya başlayın. Ancak oturmuyorsa diskinizle birlikte gelmesi gereken kızakları kullanmanız gerekecektir. Bu durmda diski önce kızağa vidalayın daha sonra da kızakla birlikte yerine monte etmeye çalışın. Gerekli vidalar sürücüyle birlikte geldiyse, büyük bir sorunla karşılaşmayacaksınız demektir. Değişik yerleşimleri olanaklı kılmak için sürücülerde bir çok vida deliği bulunur. Vidalar deliğe girmiyorsa zorlamamakta fayda var aksi taktirde sabit sürücünün kutusu zarar görebilir. Ayrıca bazı vida deliklerine de sadece belirli uzunluktaki vidalar takılabileceğini gözönünde bulundurursanız, eğer zorlanıyorsa muhtemelen yanlış boyutta vida kullanıyorsunuzdur. Dolayısıyla ya başka bir vida deliğini ya da başka tür vidaları denemeniz gerekecektir. Diskin kasaya yerleştirilmesinden sonra sıra kablo bağlantılarına geliyor. Burada iki kabloyu bağlamanız gerekecektir. Bunlar elektrik bağlantısını ve veri transferini sağlayan kablolardır. Bu kabloları bağlarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta veri transfer kablosunu diske bağlarken doğru yönde takılmasıdır. Diskin arkasındaki geniş yuvaya veri transfer kablosunu bağlayacaksınız. Ancak bağlarken kablo üzerindeki işaretli kısmın elektrik bağlantısı tarafına gelmesine dikkat edilmesi gerekir. Bu aşamada mutlaka diskin kitapçığına bakın. Veri transfer kablosunu yanlış bağladıysanız korkmayın diskinize hiç bir zarar gelmez, yalnızca diski çalıştıramazsınız.

Peki bu veri transfer kablosunu nereden bulacaksınız? Eğer taktığınız disk bilgisayarın ilk diskiyse kasa içinde bulunan veri transfer kablosunu kullanaksınız. Kablonun bir bağlantısını diske bağladıktan sonra diğer uçtaki bağlantısını da anakart üzerindeki kontrol kartına bağlamanız gerekir. Kontrol kartındaki yuvaya kabloyu bağlarken işaretli kısmın “1” yazılı yere denk gelmesine dikkat edilmesi gerekir. Eğer bilgisayarınıza ikinci bir disk takıyorsanız ilk diskin kontrol kutusuna bağlandığı kablodaki ikinci bir bağlantıyı diskinize bağlayacaksınız. Eğer mevcut kablo ikinci bir bağlantıyı barındırnıyorsa kabloyu değiştirmeniz ve üzerinde en az üç bağlantı yeri bulunan bir kabloyu almanız gerekecek. Bu kabloyu diskinizi aldığınız yerden edinebilirsiniz.


Veri transfer kablosu bağlama işlemi bittikten sonra kasadaki güç biriminden çıkan boş elektrik kablolarından birini de diskin arkasındaki ikinci yuvaya bağlayın. Elektrik kablosunun yanlış takılma şansı yoktur, yalnızca tek bir yönde takılabilir. Bağlantı sağlandıktan sonra, sürücülerin PC’ye tanıtılması gerekir. Bu iş için sabit sürücünün üzerinde bulunan bacakları (Jumper) bir sonlandırıcı ile birbirine bağlamanız gereklidir. Eğer yeni sürücünüz eskisinden daha hızlı ise, yeni sürücünüzü “asıl” sürücü, eskisini de “ikinci” sürücü olarak tanımlayabilirsiniz. Bu tanımlamayı yapmak için sürücünüzün üzerindeki CSM yazılı yerin altındaki bacakları ayarlayacaksınız. Sizi ilgilendiren M master yani birinci diski, S ise slave yani yardımcı diski işaret eder. Yeni sürücüyü “Master” ve eskisinide “Slave” durumuna getirin. Aynı işlem SCSI sürücüleri için de geçerlidir. Ancak SCSI sürücüsünü kullanabilmek için SCSI controller olarak adlandırılan bir karta ihtiyacınız olacaktır. SCSI sürücüyü birinci sürücü yapmak için ID numarasını 0’a, ikinci olarak kullanacaksınız da 1’e getirin. Son olarak sürücünün BIOS-SETUP’ta tanımlanması ve isteğe ve ihtiyaca göre bölümlere (partition) ayrılması ve biçimlenmesi (format) işlemleri yapılacaktır.
Bir manyetik kafa ne kadar küçük ve disk yüzeyine olan mesafesi ne kadar az olursa etkileye bilecegi manyetik yük alanı da o kadar küçük olur. Buna baglı olarak, disk yüzeyine yazabilecegi veri miktarıda o kadar çok olur. Manyetik kafa, kutupları arasında ufak bir mesafe olan "U" şeklindeki mıknatıslara benzetilebilir. Iki zıt kutup arasındaki mesafe daha yüksek bir veri yoğunluğu elde etmek için küçük tutulmuştur. Mesafenin küçük tutulması, disk yüzeyinde çok küçük bir alanın akım tarafından etkilenmesini sağlar. Buda ,veri yoğunluğunu artırır. Manyetik kafanın elle monte edilebilecek büyüklükte olması için iki zıt kutup arasındaki boşluk enlemesine değil uzunlamasına tasarlanmıştır. Bunun neticesinde manyetik yük alanları nokta şeklinde değil çubuk şeklinde olur ve ize parelel olarak dizilir.
Sürücülerde birden fazla manyetik kafa bulunmasına rağmen aynı anda sadece bir tanesi aktif olabilir. Kontrol ünütesi sadece tek bir okuma işlemini verilerini değerlendirebilir. Eger aynı anda birden fazla okuma işleminin verilerini değerlendire bilen bir kontrol ünütesi kullanılsayydı, yinede verimde bir artış saglanmazdı. Çünkü, asıl yığılma verilerin kontrol ünütesinden hafızaya gönderilmesi esnasında olur.
MANYETIK KAFA TASARIMI
Mühendisler veri yogunluğunu arrtırmak ve manyetik kafanın üşmesi durumunda disk yüzeyine daha az zarar verilmesi için daha küçük ve daha hafif manyetik kafalar tasarlamışlardır. Sonuçta üreticiler ğittikçe artan bir oranda Whitney-teknolojisini kullanmaya başladılar. Bu teknoloji, çok hafif manyetik kafalar için düşünülmüş olan bir askı sistemidir. Bu sayede sürücüler, çok küçük sütunları andıran manyetik kafalar kullanarak, inch başına 1,000 izlik bir veri yoğunluğuna ulaşırlar.

Şu anda bilim adamları veri yoğunluğunu inch başına 1,500 ize çıkaracak olan birleşik (composite)manyetik kafalarla ve 2,000 ize çıkaracak olan ince-teyp (thin-film) manyetik kafalarla uğraşıyorlar. En son teknoloji ise, çok hassas manyetik kafaların imalatında kullanılan ğaz karışımı teknolojisidir.


MANYETIK KAFA RAYLARI(head actuatots)
Bir manyetik kafa rayı, manyetik kafanın disk yüzeyinde hareket etmesini sağlar. Bu konuda en çok kullanılaniki teknik şunlardır: Rulolu ray tekniği ve adımlama motorlu ray tekniği. Birinci teknik ikincisinden daha hızlı ,sağlam ve sessiz olmakla birlikte, aynı zamanda daha da pahalıdır. IBM firmasının kullandığı sürücülerdeki manyetik kafalar, adımlama motorlu manyetik kafa rayları kullanır. Ancak 80286 veya 80386 gibi daha hızlı bilgisayarlarda genelde daha hızlı bilgisayarlar için tasarlanmış rulolu manyetik kafa rayları kullanılır. Önce adımlama motorlu manyetik kafa tekniğini inceleyelim.

(ADIMLAMA MOTORLU MANYETIK KAFA RAYLARI

STEPPER-MOTOR ACTUATORS)

Adımlama motorlu raylar, kademeli olarak her seferinde sadece birkaç derece dönen motorlardır. Iki yöne doğru istenilen mesafe kadar hareket etmeleriyle tanınırlar. Bu kademeli dönme hareketleri bir kayış sayesinde yatay hareketlere dönüştürülür ve manyetik kafanın disk üzerinde gidip gelmesi sağlanmış olur. Disket sürücüleri temelde bu tekniği kullanırlar. Mekanizmanın attığı her adım manyetik kafayı bir iz ileriye atar ve bunu yaparken deçok hafif bir ses çıkarır. Manyetik kafa birkaç iz birden atlatılırsa, çoğu bilgisayar kullanıcısının disket sürücülerinden tanıdıgı tırmalayıcı bir ses çıkar. Bu teknigin kullandığı hard diskler de bu ses çıkarırlar; ancak, hard diskin içinde bulunduğu metal kutu bu sesi absorde eder.


RULOLU MANYETIK KAFA RAYI

(VOICE-COIL ACTUATORS)
Bu raylar farklı bir teknikle çalışır. Bunlar manyetik kafayı diskin merkezine doğru çeken ve ucunda bir mıknatısı bulunan incecik bir metal tel ile çalışırlar. Manyetik kafa, kendisini sürekli disk merkezine doğru çeken askılı bir mekanizma ile donatılmıştır. Metal telin ucundaki mıknatısın manyetik yükü dengelendiğinde, kafa kendi kendini diskin dışına doğru çeker. Mıknatısın manyetik yükünün hassas bir şekilde ayarlanması, manyetik kafanın istenilen ize gitmesini sağlar.
Adımlama motorlu manyetik kafa rayı, kafayı uzaktaki bir ize götürecekse bunu adım adım yapar. Ancak, rulolu manyetik kafa rayı bu işlemi bir hamlede yapar. Mıknatısın yükünün birazcık değiştirilmesi, manyetik kafanın istenilen konuma gitmesini sağlayacaktır. Sonuç olarak, rulolu manyetik kafa raylarının adımlama motorlu raylardan yaklaşık olarak iki kat daha hızlı çalıştıkları söylenebilir.
IKI TEKNIK ARASINDAKI FARKLILIKLAR
Bu sürat farkı karşılıgında belli bir bedel ödemek gerekir. Rulolu raylar daha komplike oldukları için, daha pahalıdır. Adımlama motorlu raylar, istedikleri ize metal bantlar yardımıyla adımlarını sayarak ulaşırlar. Aslında, aşırı ısınmalardan dolayı bu metal bantların hassasiyetlerini kaybetme ihtimali varsa da, bu bantlar yinede güvenilirdir. Rulolu raylar ise, bir süre sonra hedeflerini şaşmaya başlar ve bu yüzden ayar gerektiriler. Adımlama motorlu ray sistemi, bir anlamda açık bir döngü (open loop) teşkil eder. Zira kontrol ünütesi motora hangi konuma gidecegini bildirdikten sonra kafanın doğru konumlandığını var sayar. Buna karşın rulolu ray sistemi ise kapalı bir döngü (closed loop) teşkil eder. Yani kontrol ünütesi sürekli, kafanın doğru konumlanıp konumlanmadıgını kontrol eder ve şüpheli konumlarda hemen hatayı düzeltmeye çalışır.

KAFAYLA ILGILI ÖZEL VERILER(SERVO DATA)
Rulolu ray sistemi, manyetik kafanın dogru konumlanıp konumlanmadıgını diskin her yerinde bulunan kafa ile ilgili özel bilgiler sayesinde denetler. Normalde bu veriler izlerin arasına yerleştirilmiştir. Mantetik kafa özel alıcıları sayesinde bu manyetik konsantrasyonları algılar. Eğer sinyaller ço güçlenirse manyetik kafanın izin merkezinden uzaklaştığı anlaşılır ve rulolu ray, kafayı ona göre konumlandırır. Bazı sürücüler, diskin bir yüzünü tamamen bu veriler için rezerve edilmiş "tanımlanmış servo yüzeyleri" (Dedicated servo surface veya DSS) olarak kulanılırlar (Verilerin izlerin arasına yeleştirilmesinden farklı olarak). Bu tip sürücülerde iz yoğunluğu aralarına kafa ile ilgili özel verileri sığdırmayacak kadar fazladır. Bazen ilanlarda kafa sayıları tek rakamlı olan sürücülere raslanır. Işte bu sürücüler tüm bir disk yüzünün bu verilere ayırmışlardır.
MANYETIK KAFA RAYLARININ VERIMLILIĞI
Adımlama motorlu rayların , kafayı bir izden diğerine hareket ettirmek için ortalama 65 ile 100 milisaniye (saniyenin 65 veya 100 Binde biri) kadar, rulolu rayların ise 30 ile 40 milisaniye (yani yaklaşık iki katı daha hızlı) kadar zaman harcadıklarını bilmeniz yeterli olacaktır. Ancak teknoloji gittikçe ilerliyor. Üreticiler, bir taraftan hızı 40 milisaniye olan adımlama motorlu raylar üretmeye başlarken öteyandan hızı 20 milisaniyeye kadar ulaşan rulolu rayları piyasaya sürmeye başladılar.
DURMA SÜRESI (SETTLING TIME)
Arasıra, hard disk değerlendirilmelerinde başka bir kavram daha görülür. Bu kavram, manyetik kafanın işlemini bitirdikten sonra tekrar harekete hazır hale gelene kadar ne kadarlık bir süre geçtiğini, yani manyetik kafanın titreşiminin durması için gerekli olan süreyi veren “durma süresi” kavramıdır. Bu süre normalde 5 ile 10 milisaniye arasında oldugu için, ortalama süresi (average seek time) içinde hatırı sayılır bir yeri vardır. Ancak, bazı üreticiler ürünlerini daha iyi tanıtabilmek için bu süreyi ortalama arama süresine katmazlar. Ama, genelde dikkate alınmaktadır.
IZDEN IZE ARAMA SÜRESI

(TRACK TO TRACK SEEK TIME)
Pek gerekli olmayan kavramlardan bir tanasi, bir izden digerine geçmek için harcanan arama süresi kavramıdır. Genelde bu degerler 2 ile 3 milisaniye arasında degişir ve hard diskin durma süresi dahilinde kalır. Bununla birlikte, birkaç izi birden atlamak için gereken süre, bir izden digerine geçmek için harcanan sürenin toplamına eşit olmak zorunda değildir.
ORTALAMA BEKLEME SÜRESI

(AVERAGE LATENCY)

Diğer bir gereksiz kavram ise, ortalama bekleme süresi kavramıdır. Bu kavram, manyetik kafanın, belli bir bitin altından geçmesi için beklediği süreyi tanımlar. Bu süre ortalama olarak bir dönüş süresinin tam yarısına eşittir. Hard disklerin haricinde kalan tüm sürücülerde, bu süre 84 milisaniyedir. Bu değer, saniyenin ancak bir kısmı kadardır. Eğer veriler düzensiz olarak okunup yazılırsa, bekleme süresi ğittikçe artar ve sürücünün verimi azalır.


DÜŢMELERIN TEŢHISI(BUMP DETECTION)
Düşmelerin teşhisi kavramı ilk olarak “plus Development Corporation” şirkatinin hard kart sürücülerinde sunulan ve kısa bir süre sonra diğer üreticiler tarafından da benimsenen bir özelliktir. Hard diskli makinalar bir çrpmaya maruz kalırlarsa, manyetik kafa büyük bir olasılıkla başka bir ize zıplar. Bu, veri okunması esnasında olursa, kontrol ünitesi işletim sistemine bir hata mesajı iletir. Işletim sistemi ise, okuma işlemini tekrarlamaya çalışır. Manyetik kafa disk yüzeyine degmedigi sürece veri kaybolmas da görülmez. Ancak çarpma veri yazılırken olursa ve kafa başka bir ize zıplarsa gittigi izde yazma işlemine devam eder ve orada bulunan verileri bozar. Bozulan veriler genelde başka bir dosyaya ait oldukları için, bu verileri kurtarmak maksadıyla yapılan ikinci bir denemenin de faydası olmaz daha önce de gördüğümüz gibi, rulolu raylar sürekli olarak manyetik kafanın konumu hakkın da bilgi edinirler. Plus Development Corporation şirketi, bu tekniği, manyetik kafanın izden en ufak bir sapması karşısında hemen durumu algılayan süper hızlı optik algılayıcılarla uygulamıştır. Bu sayede, manyetik kafa daha komşu bir ize ulaşmadan, bu optik alıcılar, elektronik bir sinyal ile, yazma işleminin kesilmesini saglarlar. Veriler yazma işlemi boyunca kontrol ünitesinin buffer’ında mevcut oldukları için, yazma işlemi, manyetik kafa kontrol ünitesi tarafından tekrar konumlandıktan sonra tekrarlanır. Ancak, bu emniyet sistemi sadece rulolu raylarda bulunur. Adımlama motorlu raylarda böyla bir olanak yoktur.
MANYETIK KAFANIN PARK EDILMESI

(HEAD PARKING)
Gördüğünüz gibi, düşmelerin asıl sebebi, kontroldan çıkmış manyetik kafalardır. Tabiatıyla, bilgisayar kaaplı iken bu tür düşmeleri engellemek için manyetik kafayı veri saklayan alanlardan uzak tutmak gerekir. Birçok çeşidi olan bu işleme “park etmek” denir. Çoğu durumda, manyetik kafa “emniyet pisti” (landing strip) olarak adlandırılan özel bir silindire konumlandırılır. Genelde, bu; sürücünün en içte kalan silindiri olur. Tahmin edeceginiz gibi bu silindir, kullanımı boyunca bir çok darbeye maruz kalmaktadır. Ancak buna rağmen, üreticiler buradan kaynaklanabilecek kirlenme gibi sorunları kabul etmemektedirler. Yinede bazıları manyetik kafayı disk yüzeyinden tamamen uzaklaştırmak, hatta bir tür kafese kilitlemek ve bu yolla hem kendisine hem de disk yüzeyine zarar vermesini engellemek gibi bir takım tedbirlere başvurmuşlardır.
OTOMATIK PARK ETMEK
Istınasız bütün hardiskler manyetik kafanın park edilmesi olanagını sağladıkları halde, ancak son yıllarda manyetik kafanın otomatik olarak park edilmesi yöntemi kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde, bilgisayar kapandıktan sonra sürücü kafayı park yerine doğru kendiliğinden hareket ettirir. Bu işlem çok da kolay değildir. Özellikle adımlama motorlu raylarda bu çok zordur,zira bilgisayar kapandıktan sonra bu işlemi tamamlamak için geriye çok az enerji kalır. Çok zekice bir yöntem, sürücü motorunu jeneratör olarak kullanmak ve böylece diskin dönmesi esnasında saklanan enerji ile bu son hareketi yapmaktır. Diğer bir otamatik park yöntemi ise, manyetik kafayı oldugu yerde kilitler ve böylece bilgisayarın taşiması esnasında kafanın sarsılıp diske zarar vermesini engeller.
Rulolu ray kullanan sürücelerde otamatik park iţlemi daha kolay gerçekleştirilir. Mıknatısın manyetik alanı, manyetik kafayı diskin merkezine dogru çekerken, küçücük yaylar kafayı aksi yöne dogru cekmeye çalışırlar. Bu sürücülerde, manyetik kafa bilgisayar kapandıktan sonra yaylar yardımıyla diskin peşine doğru çekilir. Ama yinede manyetik kafayı kilitleyecek son bir işlem daha gerekir.
MANUEL PARK ETME
Otomatik park etme olanagına sahip olmayan hardisk sürücülerinin manuel olarak park edilebilmeleri gerekir. Bazı garip hard disk sürücülerinde, kullanıcı, bu işlem için bilgisayarın içinde bulunan bir kolu elle çekmek zorundadır. Ama genelde manuel park etmekten anlaşılması gereken şey, bu park işlemini gercekleştiren küçük bir yardımcı programın calıştırılmasıdır. Bu tür bir programı, ya üretici firma tarafından hard disk kullanıcısına verilen bir diskette, yada üretici tarafından formatlanan hard diste hazır olarak bulabilirsiniz.
IBM’nin SHIPDİSK isimli yardımcı programı, işletim sistemi disketi ile birlikte sunulur.Çoğu üretici, park programlarını aynı ismi vermiştir. Bu proğramı SHIPDİSK yazarak çalıştırabilirsiniz. Park işlemi bittikten sonra program size kafaların park edildiğine dair bir mesaj verir. IBM AT’lerde ise SHUTDOWN olan bir park programı sunulur. Isim farkı olmasına rağmen programlar aynı işlemi yaparlar; ancak ikincisi, ekranda işlemi grafiksel olarakta gösterir.
Park edilen kafanın bu konumdan kurtarılması gerekmemektedir. Bilgisayarı açtığınız an manyetik kafa kendiliğinden birinci ize doğru hareketlenir birinci ize yönelmesinin sebebi , buralarda makinanın çalışması için gerekli bilgilerin bulunmasıdır .
PARK ETME NE ZAMAN GEREKLIDIR?
Hard diskli makinanın her an bir çarpmaya maruz kalabileceği düşünülürse, diskin park etme işlemiyle korunması gerekir. Eğer makinanız park işlemini kendi başına gerçekleştirmiyorsa, her seferinde bu işlemin tekrarlamanınız gerekmez. SHIPDİSK ve benzeri programlar, hard diskin bir yerden başka bir yeretaşınması esnasında zarar görmemesi için yazılmışlardır. Burada belirtelimki, bu taşıma işlemi kapsamına, aynı büroda bir masadan diğerine yapılan taşmalarda dahilidir. Portatif bilgisayarlar ve laptop’ların hepsinde hard diskler otomatık olarak park edilirler.

Ancak işin ilginç yanı üreticilerin, tam ,parlatılmış alaşımlı disklerin çok kullanıma başlandığı günlerde, otomatik par etme işlemini standart hale getirmiş olmalarıdır. Bu tür alaşımlı diskler manyatik kafa düşmelrine karşı çok dayanıklıdırlar. Bu, hafif manyetik kafalar kulanmalarından ziyade, Whitney teknolojisini kulanmalarından kaynaklanır. Buna rağmen üreticiler parlatılmış alaşımlı disklerden meydana gelen hark disklerde otomatik park işlemini kullanmakta ısrar ediyorlar. Bunu yapmaların sebebi, tedbirli olmak ve şirketlerinin kazançlarından sorumlu olan kişilerin morallerini yüksek tutmaktır.


Yüklə 330,81 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin