SAFE HOUSE (DÜŞMANI KORURKEN)
PRODÜKSİYON NOTLARI
Aksiyon-gerilim türünün son örneklerinden Safe House’un (Düşmanı Korurken) başrollerinde Oscar ödüllü aktör Denzel Washington ( American Gangster “Amerikan Gangsteri”, The Book of Eli ”Tanrının Kitabı”) ve Ryan Reynolds (Green Lantern “Yeşil Fener”, X-Men Origins: Wolverine) yer alıyor. Washington bu filmde CIA’e ihanet eden ve Güney Afrika’ya vardıktan sonra istihbarat birliğini serseme çeviren tehlikeli bir ajan rolünde. Eski ajan getirildiği güvenli evde paralı askerler tarafından saldırıya uğrar ve oradan kaçmasına yardımcı olmak, kendini kanıtlamak için fırsat bekleyen çaylak ajana (Reynolds) düşer. Uzman manipülator sözde hamisiyle oyuncak gibi oynarken, genç ajanın ahlaki değerleri sınanmakta, idealizmi yerle bir olmaktadır. Onları öldürmek isteyenlerin kim olduğunu buluncaya dek birlikte hayatta kalmak zorundadırlar.
Efsanevi ajan Tobin Frost (Washington) neredeyse 10 yıldır yakalanmamayı başarmıştır. CIA’in eğittiği en iyi saha ajanlarından biri olan kıdemli istihbarat üyesi, bu süre zarfında birliğe ihanet etmiş ve çok önemli askeri bilgileri devlet düşmanlarına satmıştır. Birleşik Devletler’e bölücü örgüt hücrelerine yardımdan başlayıp en kışkırtıcı devlet sırlarını en yüksek ücreti verene satmaya varıncaya kadar verdiği zarar, artık ölçülemez bir hal almıştır. Şimdi de bugüne dek ele geçirdiği en tahrip edici bilgiyle sahalara geri dönmüştür.
Matt Waston’sa bir önceki yılı Cape Town’da pasif görevde can sıkıntısıyla geçirmiştir. Tam yetkili bir saha ajanı olmak isteyen çaylak ancak sadık ajan, kendini kanıtlamak için bir fırsat beklemektedir. Sorumlusu olduğu güvenli evin ilk ve tek konuğu, olup olabilecek en tehlikeli en eski ajanlardan biri çıkınca, Weston iş başına geçer.
Frost ifadesi alınmak üzere güvenli eve getirilir getirilmez peşindeki paralı askerler tarafından saldırıya uğrar ve Weston’ın güvenli evi kuşatma altına alınır. Canlarını zor kurtaran tecrübeli ajan ve çaylak muhafızı artık bu adamların teröristler tarafından mı yoksa içeriden birileri tarafından mı gönderildiği öğrenmek zorundadır. Frost’u yeni bir güvenli eve götürmek için çok az bir zaman vardır ve çaylak Weston’ın hem dünyanın en becerikli suçlusu hem de kendisi ortadan kaldırılmadan önce kime güvenebileceğine karar vermesi gerekir.
Bu filmde Washington ve Reynolds’a çok yetenekli bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor. Aralarında CIA Şube müdürü Catherine Linklater rolünde Vera Farmiga (Up in the air “Aklı Havada”, The Departed”Köstebek”), ajan David Barlow rolünde Brendan Gleeson ( Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 1, “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 1”, The Guard), CIA Operasyonlardan Sorumlu Müdür Vekili Harlan Whitford rolünde Sam Shepard (Black Hawk Down “ Kara Şahin Düştü”, The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford”Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikasti”), kalpazan Carlos Villar rolünde Ruben Blades (All the Pretty Horses”Vahşi Aşk”, Once Upon a Time in Mexico”Bir Zamanlar Meksika’da”) , Matt’in kız arkadaşı ve tıp doktoru Ana Moreau rolünde Nora Arnezeder (Paris 36, The Words) ve kıdemli istihbarat ajanı Daniel Kiefer rolünde Robert Patrick bulunuyor.
Aksiyon-gerilim türüne ait bu yapımın uluslararası oyuncu ekibindeyse İrlandalı aktör Liam Cunningham (Clash of Titans “ Titanların Savaşı”, The Whistleblower ”Muhbir”) M16 ajanı Alec Wade; İsveç doğumlu oyuncu Joel Kinnaman (Ejderha Dövmeli Kız, Snabba Cash “Kolay Para”) CIA Güvenli Ev Sorumlusu Keller; ve Lübnan asıllı Fres Fares ( Snabba Cash “Kolay Para”, For A Moment, Freedom “Özgürlük”) eski eski paramiliter asker ve şimdiki paralı asker Vargas rolleriyle karşımıza çıkıyor.
Safe House’un yönetmeni aynı zamanda Snabba Cash’in de yönetmeni olan ünlü yazar/yönetmen Daniel Espinosa. Çekimler Güney Afrika, Paris ve Washington’da gerçekleştirildi. Aksiyon-gerilim türüne ait bu eserin senaryo yazarıysa David Guggenheim. Senaryo, çekilmemiş en iyi film senaryoları kara listesine düşmeye yaklaştığı an kıymete binmiş. Filmin yapımcısıysa Bluegrass Films çatısı altında iş yapan Scott Stuber (Couples Retreat “Arızalı Çiftler”, The Kingdom “Krallık”, Battleship)
Espinoza’ya kamera arkasında bir grup yetenekli ve ödüllü sinema sanatçısı eşlik ediyor. Bunların arasında Görüntü Yönetmeni Oliver Wood (The Bourne Ultimatum, The Bourne Supremacy); Kurgu’da Richard Pearson (United 93, Quantum of Solace); Akademi Ödülü sahibi Sanat Yönetmeni Brigette Broch (Moulin Rouge, 21 Grams); ve Kostüm Tasarımcısı Susan Matheson (The Town “Kasaba”, Friday Night Lights) da var.
Denzel Washington, Scott Aversano (The School of Rock “Hababam Rock”), Adam Merims(Breach”İhanet”), Alexa Faigen, Trevor Macy (The Strangers) ve Marc D. Evans (The Raven) filmin İdari Yapımcıları arasında.
YAPIM HAKKINDA
Sığınak bulmak: Safe House başlıyor
Yapımcı Scott Stuber’ın David Guggenheim’in senaryosundan etkilenmesi için okuduğu birkaç sayfa yeterliydi. Bu senaryoda yatan fırsatı gören Stuber, pazara düşüp çekilmemiş en iyi film senaryosu kara listesine düşmesinden birkaç ay önce metni satın aldı. Stuber’ın yorumu şöyle: Bu işte pek çok materyel okumanız gerekir; makaleler, kitaplar ve tabii senaryolar. Kimi zaman bu okuduklarınızda filme dönüştürülebilecek altın fırsatlar yakalarsınız. David’in Safe House senaryosunun en güzel yanı daha ilk halinde bile tam bir film gibi okunabiliyor olmasıydı. Okurken filmi ve karakteri hayal ettim ve şanslıydık ki hepsini gerçek kılabildik.
Guggenheim geçmişte başka senaryolar da kaleme almış ancak hiçbirinde bir sonraki adıma geçilmemiş. Kendisi şöyle diyor: 10 yıl kadar bir süre US Weekly için çalıştım, neredeyse 12 yıldır da senaryo yazıyorum. Bu senaryoları satmama hep bir adım kalmıştır; ne zaman bir tanesinin bu defa kesin satılacağını düşünsem, hep elimde kalmıştır. Safe House sonraki adıma geçebildiğim ilk senaryo oldu. 1 yıl içinde kendimi iş yerimde çalışırken filmin setinde çalışmaya başlamış buldum.
Safe House’un kendine bir yuva bulması senaristi çok heyecanlandırmış. Şöyle diyor: tatmin edici bir casus hikayesi yazmaya çalıştım, hayata geçirildiğini görmekten keyif alacağım türden. Aslında ilk çocuğumun doğumundan önce tamamlamış olmak istiyordum zira o geldikten sonra çok zor olacağının farkındaydım. Sonra, senaryo Şubat ayının ilk haftasında satıldı, kızımsa 24 Şubat’ta dünyaya geldi. Yani tam zamanında.
Guggenheim bize hazırlık safhası hakkında bilgi veriyor: Pek çok filmde bir güvenli ev söz konusudur ancak filmin özgün çıkış noktası asla güvenli evin kendisi değildir. Ben işe güvenli ev için çalışan birini inceleme fikriyle başladım, yani güvenli evden sorumlu kişiyi. Sonra bu fikir idealist, saf bir güvenli ev sorumlusunu tecrübeli bir eski ajanla aynı saflara getirmeye kadar ilerledi. Bu film bir anlamda yol filmi çünkü A noktasından B noktasına ulaşmaya çalışan iki adam söz konusu, güvenli evin birinden diğerine ulaşmaya çalışıyorlar. Yani kafa kafaya gelmiş bu 2 karakterin istenildiği gibi oynatılabileceği sınırsız bir yol. Bu karakterlerin olaylara bakış açıları tamamen farklı olduğu gibi kariyerlerinde de farklı noktalarda bulunuyorlar.
Stuber bu dinamiği türün özelliğinde bir nüans olarak kullanmış. Şöyle diyor: Film aksiyon-gerilim türüne ait denildi ama benim ilginç bulduğum şey bu 2 karakter arasındaki paradigma oldu; eski ajan ve çaylak arasındaki. Tobin Frost karakterinin sevdiğimiz yanı çok boyutlu olmasıydı, derinliği olan biri ve karanlık bir ruhu var. İdeolojisinden vazgeçmiş, ülkesinden de. Artık menfaatçi biri olmuş ve dünyanın da böyle olduğuna inanıyor. Oyunu kurallarına göre oynamayı reddediyor.
Bir de Matt Weston var, kendisi dünyanın iyi ve adil bir yer olduğu görüşünü savunuyor. Ancak yolculuk boyunca durumun hiç de böyle olmadığının farkına varıyor. İnsan yaşlandıkça, hangi yoldan gitmeyi seçerse seçmiş olsun, hem politika hem de adil olmayan şeyler olduğunu görür. Buna rağmen doğrularına sahip çıkmayı seçebilir mi? Güvenilirliğini ve şerefini korur mu? Bu filmde ortaya çıkan soru Matt’in bu yolculuğa devam edip etmeyeceği ve dürüstlüğüyle insanlığını korumayı başarıp başaramayacağı.
Stuber’a göre karakter odaklı bir casus-gerilim hikayesine hem aksiyonu hem de hikayenin nüanslarını yansıtabilecek bir yönetmen gerekirdi. Yapımcı, İsveçli yönetmen Daniel Espinoza’nın çok beğenilen filmi Snabba Cash’i (Kolay Para) izlemiş ve sonuçtan çok etkilenmişti. Stuber şöyle anlatıyor: filmin hareketli doğası çok bağlayıcıydı. Daniel elindeki küçücük bütçeyle işi İsveç’te çıkarmıştı ve beni kendine çekmeyi başardı. Bana büyük ve sinematografik bir yapıt olarak yansıdı. Daniel başkalarını da olumlu etkileyen, hoş bir adamdır. Çok gezer ve bir çok yabancı dil bilir. Kişiliği ve ruh halini konuşturur, kralın hikayenin kendisi olduğunu bilir. Filmin öğrencisi olur ve oyuncuları onu çok sever.
Espinosa Safe House’a nasıl ilgi duyduğunu anlatıyor: “benim geçmişim daha çok Avrupa ekolüne dayanır. Snabba Cash benim için aslında bir deneme oldu çünkü karakter ve iç dünyaya olan ilgimin kuvvetli tempoya sahip bir filmde nasıl bir kontrast yaratacağını görmek istemiştim. Bu süreçte denediğim şeyin kuvvetli yanlarımı tamamladığını fark ettim ki bunların oyunculuk ve karakterin iç dünyasının hikayesi olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra karakterler için arketip bir yolculuğu barındıran ve yüksek bir temposu olan bir şeyler aramaya başladım. Safe House’u okuduğumda, bana pek çok anlamda Unforgiven’ın aksi gibi geldi. Bu filmde de dünyanın artık yozlaşmış olduğunu bilen yaşlı bir savaşçı, ve onun yanında iyi niyetin ne olursa olsun var olacağı romantik gibi romantik bir görüşe sahip silahlı soyguncu vardı. “
Yönetmen, Guggenheim’ın hikayesinin doğrusal anlatımını niçin beğendiğini anlatıyor: “Tek bir olayla başlıyor, sanki herkesin peşinde olduğu bir suçlunun kendi ayaklarıyla karakola girmesi gibi. Burada soru onun nasıl yakalanmış olduğu değil; onu oraya gelmeye zorlayan dış güçlerin neler olduğu. Filmin 2 başkarakteri, peşlerine düşülmesiyle beraber birbirlerini tanımaya başlıyor ve aralarında bir ilişki kuruluyor. Bu bir arkadaşlık ilişkisi değil, daha çok bir akıl hocası-hami, tutuklu- polis ilişkisi.”
Espinosa filmi yönetme fikrini sindirme sürecinde, filmin özündeki formülü bozmamaya ve tempoyu hikayeyle karıştırmamaya özen göstermek gerektiğini anlamış: “ izleyici bu filmi bir aksiyon ya da casus filmi olarak yorumlayabilir ama ben bunların tam anlamıyla hikayeyi anlatan formüller olduğuna inanmıyorum. İyi hikaye anlatımlarında her şey karakterin yolculuğuyla ilgilidir. Yüksek tempolu bir filmden söz ediyor olsak en basitinden arketip bir ikilem söz konusudur. Burada da Cain ve Abel örneği var ve izleyici aralarında bağlantı kurabiliyor. Öte yandan, bu filme aksiyon-gerilim derseniz de yanıldığınızı söyleyemem. Açıkçası bu filmin en hoşuma giden, dünyayı şahsi ideallerinin çizimlerine uydurmaya çalışan kişilerin kayba uğrayacaklarını da yansıtması oldu.”
Espinosa motivasyonunu oldukça basit bir noktaya kadar indirgeyebiliyor: “bu film bana sektördeki en büyük yeteneklerden bazılarıyla tanışma ve birlikte çalışabilme fırsatı da verdi. İsveç’den gelmiş genç bir adam için bu oldukça sıradışı bir durum.”
Tek düşmanın ben değilim: Aksiyon-gerilimde kast
Safe House’un kastı yapılırken Stuber ve Espinosa yorucu yüzlerden kaçınmaya önem vermişler. Stuber bunun mantığını açıklıyor: “karakter olmadan aksiyon sıkıcıdır. Senaryo çok kolay okunuyordu çünkü her şey yüksek bir tempoda ilerliyordu. Oturup bu karakterleri tanımaya çalıştığınızda da her birinin bir derinliği olduğu anlaşılıyordu. Bu anları yansıtabilecek ve karakterlerin hissettiklerini izleyicilere de hissettirebilecek oyuncular bulmaya çalıştık.”
Yapımcı ve yönetmen hayallerindeki kast hakkında tartışırlarken, CIA’in hain ajanı Tobin Frost karakteri için akıllarına Denzel Washington geldi. Teklifi sunmak üzere o sırada Broadway’de sahneye konmuş olan Fences adlı oyunda rol almakta olan aktörü davet ettiler. Stuber birlikte yedikleri yemeği anlatıyor: öğle yemeğimizin sonuna geldiğimizde Denzel ayağa kalktı ve aynen şöyle dedi: pekala, bu işi yapacağız. Sonra da çıkıp gitti. Ne olacak şimdi, diye düşündüm. Menajerine haber mi verecekti? Tamamen anlaşmış mıydık? Bundan emin olmak zorundaydım, o yüzden Denzel’in ajansını aradım ve şu cevabı aldım: kendisiyle görüştük, telefonu yeni kapatmıştık. Seninle ve Daniel’le o filmi yapmaya karar vermiş. Bu an, sektörde nadiren yaşanacak o en müthiş anlardan bir tanesiydi.”
Programında yapım öncesi hazırlıklarla örtüşen bir boşluk bulan Washington, projeyi incelemek ve geçmiş 9 yıl boyunca Birleşik Devletlere ihanet eden ajan karakterini incelemek üzere yapımcılarla bir araya geldi. Ünlü oyuncu 4 ayrı kıtada vatana ihanetten aranan adam rolünü kendisi için cazip kılan etkenleri anlatıyor: Daniel’in Snabba Cash filmini izleme fırsatım olmuştu ve bunu benzersiz, diğerlerinden çok farklı bir film olarak yorumlamıştım. Bu nedenle onu bir yapımcı olarak çok ilgi çekici buldum. Scott, Daniel, David ve ben oynayacağım karakteri geliştirmeye çalıştık. Safe House benim için eskiden de uyguladığım çalışma yöntemlerini yeniden kullanmak için iyi bir fırsat oldu. Karaktere ve hikayenin kendisine ağırlık verdim.”
Washington rolüne hazırlanırken tam bir kendini verme moduna geçmişti. O zamanı şöyle anlatıyor: çok fazla CIA araştırması yapmak istemedim çünkü Tobin Frost artık CIA’den değildi. Hatta CIA’yle ilgili her şeyden nefret ediyor olduğu için ben onun karanlık yüzünü keşfetmek istedim. Scott bana okumam için harika kitaplar verdi, bunlardan biri de Yan Komşum Bir Sosyopat’tı. Bu kitap oynayacağım karakteri geliştirme safhasında benim için tam anlamıyla yol gösterici oldu. Tobin’in de sosyopat olduğunu hissettim. İnsan sosyopatlık söz konusuysa şiddet de söz konusudur diye düşünür ama aslında sosyopatların çoğu saldırgan değildir. Sadece kazanmak ve manipüle etmek isterler. Ben onun müthiş bir yalancı olduğunu düşündüm, çok da iyi bir arabozucuydu ve bunlar CIA için uygun özelliklerdi.”
Yapımcılar aktörün projedeki çalışma etiklerine çok değer verdiler. Espinosa şöyle diyor: Denzel bir usta. Bugün dek tanıdığım tüm oyunculardan daha çok çalışıyor. Filmi yapmaya karar verdiğinde, derin bir araştırmaya girişti ve neredeyse çekimler başlayıncaya kadar yılın yarısını karakterine çalışarak geçirdi. Sete geldiğinde nasıl bir durumla karşı karşıya olursa olsun canlandırdığı karakter olarak tepki veriyordu. “
Washington rolü kabul ettikten sonra sıra ekip Matt Weston karakterini canlandıracak oyuncuyu aramaya başladı; yani güvenli evin sorumlusu karakterini. Espinosa’ya göre hikayenin en belirleyici özelliği Frost’la Weston arasındaki kontrast ve geçirdikleri evrim. Yönetmen şöyle ifade ediyor: Matt sayısız hayali olan bir adam. Kız arkadaşıyla sağlam bir ilişki sürdürebileceğine ve normal bir hayatı olabileceğine inanıyor . Aynı zamanda her anlamda etkin, gelişmiş bir CIA saha ajanı olma amacını gerçekleştirmeye de çok yaklaşıyor. Seçmiş olduğu iş alanında insanın güçlü, etik ve ahlak sahibi bir insan olabileceği fikrine sıkısıkıya bağlı. Onun için gri alan diye bir şey yok. Oysa Frost bu mefhumların çok ötesinde bir yerlerde.
Aradıkları en uygun Weston karakterini aktör Ryan Reynolds’da buldular. Stubber o anı hatırlıyor: Denzel’in karşı rolünde oynayacak aktörün buna hazır biri olması gerekiyordu. Ben Ryan’ı uzun süredir tanıyordum ve böyle bir zorluğa hayır demeyeceğinden emindim. Daha da önemlisi o zaten böyle bir mücadeleye girmeye gönüllüydü.”
Reynolds ekibe katılmak konusundaki heyecanını anlatıyor: “ her şeyden önce hikayenin kendinden çok etkilendim. Bu aynı zamanda Daniel’le birlikte çalışma fırsatı anlamına geliyordu, kendisi sıra dışı ve ne yapacağı hiç belli olmayan bir yapımcı. Daha önce tanıdığım hiç kimseye benzemiyor, birlikte çalıştıklarımdan da farklı biri. İnanılmaz derecede bilgili, sezgileri kuvvetli, entelektüel biri. Bu ona aklımın hiç almadığı sokaktaki adam hissini veren bir karışım. Gün gelip bir bar kavgasına karışabilir ama ismini söyleyeceğiniz herhangi bir kitabı da büyük olasılıkla okumuştur. Elbette bunlar Denzel’le birlikte çalışıyor olmasının yanı sıra sahip olduğu artılar. Ondan çok şey öğreneceğiniz gibi Denzel’den de çok şey öğrenirsiniz, onunla zaman geçirmek, birlikte çalışmak oyuncuyu daha iyi bir oyuncu yapar.”
Oyuncu, Weston’ın hayatının ilgi çekici ikilemini yakalamış. Güvenli evin sorumlusu çevreye sağlık görevlisi olduğunu söylüyor. Yorumu şöyle: canlandırdığım karakterin koca bir yalanı yaşıyor olmasından çok etkilendim. Kendine yalan söylüyor ama içinde bulunduğu durumdan gurur duyuyor. Ona bu duyguyu yaşayan pek çok etken var. Yaptığı şeyin doğru olduğuna inanıyor olsa da aslında işin karanlık, bel altından vuran bir yanı da var ki hiçbir şey yapmıyor olsa bile sırf bu karanlık yan yüzünden sevdiklerine yalan söyleyip bunun karşılığını alıyor. Bu durumdan çok çekmiş.”
Reynolds canlandırdığı karakterin değişimini anlatıyor: “Matt’in gelişimi tartışmaya açık. Hatta bazı açılardan gerileme sayılır. Filmin ilerleyişi süresince daha önceleri karşı çıktığı kimi yollara başvurmayı tercih eder hale geliyor. İzleyici olarak bakıldığında, Matt’in de tıpkı Frost’tan tıpkı onu etkileyip yoldan çıkmasına neden olan kişiden etkilenmesi gibi etkilendiğini düşünüyoruz. Frost’un yaptığı şeylerden biri Matt’e CIA’in gerçekte ne olduğunu, dahil olduğu karanlık operasyonlardan bazılarının aslında çok daha iyi bir amaç için yapıldığı söyleminin yalan olduğunu göstermek. Bu durum Matt’i çok etkiliyor ve gün gelip kendinin de bu hale gelebileceğini görüyor. Bu gelişmeden sayılır mı bilmiyorum ama değiştiği kesin.”
Washington da Weston’ı oynayan adamdaki de bu gelişmeyi gördü ve Reynolds’ın değerli bir rakip olacağına karar verdi. Onu şu şekilde övüyor: “Ryan çok iyi bir oyuncu, gerçekten çok çalışıyor ve elektriğimiz de tuttu. Rolü açısından çok yerinde olduğunu düşündüğüm saf bir tarafı var.”
Safe House’un başrol oyuncuları belirlendikten sonra yapımcılar bu serüveni kağıttan beyaz perdeye taşıyacak oyuncu yetenekli bir oyuncu ekibi kurma işine girişti. Stuber şöyle diyor: filmin aksiyon filmi olması karakterlere özen göstermeye gerek olmadığı anlamına gelmez. Ajansımız Vera Farmiga, Sam Shepard, Brendan Gleeson, Liam Cunningham ve Robert Patrick gibi harika oyuncularla dolu. Fares Fares ve Joel Kinnaman da önemli oyuncular ve Daniel’le daha önce de çalışmışlardı. Ayrıca Denzel’in Frost’una nefis bir karşı sürüm karakterini canlandıran çok yetenekli Ruben Blades de kadroda. Nora Arnezeder Paris’ten gelmiş taze bir yetenek, Matt’in kız arkadaşı Ann karakterine müthiş bir duygusallık kattı. “
Adını her ne kadar ancak 2006 yılında piyasaya sürülen The Departed (Köstebek) filmiyle duyurabilmişse de aktrist Vera Farmega aslında sinema ve televizyon dünyasında sevilen bir isim. Konu Vera’yı role yerleştirmek olunca yönetmen Guggenheim’in dik kafalı erkek CIA ajanını memnuniyetle kadın yapıvermiş. Espinosa bunu şöyle açıklıyor: Vera döneminin belki de en ilginç aktrislerinden biri. Saf, doğal bir yeteneği ve kendine göre karmaşık yanları da var. “
Farmiga canlandırdığı kaçak karaktere niçin ilgi duyduğunu açıklıyor: “ Geçen yıl 2 filmde rol aldım ve her ikisinde de karakterler aslında erkekti. Sonra isimleri değiştirildi. Source Code’daki karakter erkekti ve Safe House’da da CIA Afrika bölgesi müdürü şef Linklater’i canlandırıyorum. Kadroya dahil olunca Linklater’ın başına bir Catherine eklendi. “
Bu role ilgi duymasını sağlayan birkaç etken söz konusu olmuş. Şöyle açıklıyor: hayatta pek çok şey gridir ve mutlak olan pek az şey vardır. İyi adamlar ve kötü adamlar olarak sınırlandıramazsınız, insanlık müthiş bir karışımdır aslında. İşte beni söz konusu role çeken de bu oldu; iyi adam ve kötü adam diye bir şey olmaması fikri. Hem bunu, hem de casusluğu heyecan verici bir yöntemle keşfediyoruz. “
Bu filmde öne çıkan karakterlerden biri de CIA ajanlarından David Barlow, yani Matt Weston’ın rapor verdiği üstü. Keskin zekaya sahip, değişken ve dahi Barlow; tıpkı İrlandalı oyuncu Brendan Gleeson gibi. Savaş öncesi çağda geçen Cold Mountain filmindeki “Güneyli” karakterinden tutun da geçtiğimiz yüzyılda geçen Into The Storm filminin unutulmaz karakterlerinden Sir Winston Churchill karakterine tüm rollerde inandırıcılığı tartışılmaz bir oyuncu.
Gleeson bize Barlow karakterinden söz ediyor: “CIA’de özel bir noktada bulunuyor. Yüksek düzeyde saha operasyoncusuymuş, kendi birimini,kendi operasyonunu kendi yönetirmiş. Saha ajanlarının çoğuna yapıldığı gibi o da masa başı işine sürülmüş ve her şeyi ofisten yönetmesi istenmiş ki bu durum kendisinin hiç hoşuna gitmemiş. Buna rağmen Barlow’un kendine has sorun çözme yöntemleri var. Öyle kolay kolay teslim olmayan bu adamın zihin dünyasına girmeyi çok istedim. O çok pratik biri; yapılması gereken herhangi bir şeyin nasıl yapıldığıyla değil, öyle ya da böyle yapılmış olmasıyla ilgileniyor. “
Barlow’un üstünü Sam Shepard canlandırıyor. Oyuncunun uzun bir geçmişe sahip tiyatro ve beyazperde çalışmaları, Western filmlerinin yalnız kahramanları oynayarak kariyer yaptıkları zamanlara dayanıyor. CIA ‘in Operasyonlardan Sorumlu müdür yardımcısı Harlan Whitford rolünde izlediğimiz Shepard her yönüyle bir CIA adamı ve sahadaki başarısı içerideki ast-üst ilişkisinde de aynen devam ediyor. Shepard şöyle diyor: “Karşılıklı oturup konuştuğumuzda Daniel’i çok sevdim, geçmişi beni çok etkiledi. Denzel zaten her zaman kaliteli işleri tercih ettiğinden, benim için de mutlaka iyi olacaktır diye düşündüm.”
Aktör filmin çekimlerine başka CIA ajanlarının hayatlarını araştırarak gelmiş. Şöyle açıklıyor: Valerie Plame Wilson çok iyi arkadaşımdır; New Mexico’daki Santa Fe Enstitüsünde birlikte çalışmıştık. Bana okumam için birkaç kitap verdi, hepsi de çok ilgimi çekti. Böylece bu insanların genel olarak nasıl bir hayat yaşamak zorunda olduklarını öğrenebildim. “
Kanunların karşı tarafına geçtiğimizdeyse eski devrimcilerden Carlos Villar’ı görüyoruz. Bu önemli kalpazan rolü için yapımcılar yetenekli Ruben Blades’i seçmişler. Washington bu aktör ve müzisyenin projeye nasıl dahil olduğunu anlatıyor: “Villar rolünü kimin oynaması gerektiğini konuşurken aklıma Ruben geldi ve bu fikir Daniel’in de çok hoşuna gitti. Ruben bu karaktere zenginlik ve bir kültür kattı. “
Frost’un eski arkadaşı bu ikili ajan bizden çok daha fazla şey biliyor. Washington şöyle anlatıyor: izleyici Villar’la tanıştığında, Tobin’in yaşamındaki eğimli çizgiyi görür gibi oluyor.
Blades ekliyor: “Villar da hareketin içinde olan biri ama neler çevirdiğini Tanrı bilir. Fakat onun bir ailesi var ve geçimlerini sağlıyor. Yani sürekli bela saçan, sıradan Latin tiplerden değil. Adamın ruhu var. Villar bir sabah uyandığında bu gidişle geçmişinin geleceğinden daha aydınlık kalacağını fark edip aile kurmuş biri. Kalan zamanını keyifli geçirmeye karar vermiş ama yine de sahte belge yapmaya devam ediyor. Ailesi onun için önemli, yani bu anlamda yeniden doğmuş olduğu söylenilebilir.”
Bu karaborsa uzmanının evi, kalıcı ve geçici oluşumların bir arada bulunduğu Cape Town’un banliyölerinden biri olan Langa kasabasında. Şehrin dışına atılmış olan bunun gibi yerleşim yerleri aslında ayırımcılık zamanından kalma ama Villar için tam bir sığınak demek. Frost Villar’ın evinde güvende olacağını düşünüyor ama ne yazık ki bu da çok uzun sürmüyor.
Varlığına bağımlı olunan tek karakter Frost değil. Matt Weston’ın hayatının aşkı Ana Moreau da böyle biri. Kendisi Cape Town’da sağlık görevlisi olarak çalışan bir Fransız. Ana karakterine hayat veren oyuncu Nora Arnezeder. Espinosa’nın onun sahneleri için belirlediği çerçeveyi ve onu doğaçlama çalışma yapmaya özendirmesini cesaret verici bulmuş. Şöyle diyor: “ benim için İngilizce konuşarak oynamak çok yeni bir durum. Ancak bu iyi bir şey çünkü içinizden geldiği gibi yaptığınız her şey yenidir. Kendimizi oynadığımız karakterlere sokmamız gerekir. Daniel’e küçük bir kızken verdiğim partiden söz etmiştim, o partiye sadece 2 kişi katılmıştı. Daniel tamam, dedi, bunu kullanacağız. Böylece kendimi kilit bir sahne oluşturmuş olduk.”
Stuber Ana’nın Matt’in hayatında oynadığı rolü anlatıyor:” Matt başlangıçta güvenli evde çalışan bir çaylaktır ve kurumda yol almaya çalışmaktadır. Aynı zamanda Ana’ya aşıktır. Bu ikisini dengede götürmeye çalışmaktadır ancak hayatınızı işgal eden ikincil bir gerçeklik varsa bunu her zaman yapamayabilirsiniz. Ryan da Nora da bu ilişkiye yepyeni boyutlar kazandırdılar, ilişkilerinin bir derinliği, duygusallığı oldu.”
Çetin ceviz CIA ajanı Daniel Kiefer’ı canlandırmak üzere seçilmiş aktör beyaz perdedeki yerini uzun süredir koruyan ve aksiyon filmlerinin sevilen simalarından. Stuber şöyle açıklıyor: Denzel’la yapılacak bir sorgulama sahnesi vardı ve onun karşısında duracak kişinin muhteşem olması gerekiyordu. Hem gözünü korkutabilmesi hem bir tür akıl oyunu oynayabilmesi şarttı. Robert Patrick bunların hepsini başardı. O çok iyi, ruhu olan bir oyuncu”
Patrick suyla işkence yönteminde uzmanlaşmış bir sorgucu rolünü canlandırmanın son derece rahatsız edici olduğunu anlatıyor. İlk talimatı şu oluyor: “güvenlik kameralarının hepsini kapatın.” Aktör ekliyor: filmdeki çalışmam çok yoğundu. Daniel, Kiefer’ın ülkeye verdiği zarar yüzünden Frost’a ne kadar kızgın olduğunu göstermek istiyordu. Canlandırdığım karakterin ekibinden güvenlik kameralarının kapatılmasını istediği sahnede Frost’un ağzından bilgi almayı başardık. Daha sonra, güvenli ev saldırıya uğradığında hız bir anda sıfırdan 600’e çıktı. Gerilim,şiddet ve kaos tavan yapmıştı. Kanımızdan adrenalin fışkırıyordu. Daniel sadece koşturup askercilik oynamamızı değil, o gerilimin gerçekliğini, içinde bulunduğumuz durumun tehlikesini yüzümüzde görmek istiyordu. Ben bunu yapmaktan çok keyif aldım. “
Yardımcı roller kadrosunda yer alan İrlandalı aktör Liam Cunningham bu filmde karşımıza M16 ajanı Alec Wade olarak çıkıyor. Ejderha Dövmeli Kız filminden tanıdığımız İsveç’li aktör Joel Kinnaman ise bir başka güvenli evin sorumlusu Keller rolünde. Lübnanlı oyuncu Fares Fares ise eski paramiliter zalim Vargas’ı canlandırıyor ve bu karakter Frost’u ortadan kaldırmak söz konusu olduğunda hiçbir engel tanımıyor. Kinnaman ve Fares daha önce de Espinosa’yla çalışmış, yönetmenin bir önceki filmi Snabba Cash’de kilit rollerde oynamışlar.
Profesyonel güvenli ev sorumlusu: Setteki Analist
CIA’in gerçek operasyonlarının aksiyonunu birebir yansıtan böylesi bir filmde inandırıcılık her şey demekti. Bu nedenle Espinosa özel bir danışmana başvurdu; eskiden CIA’de çalışan Luis Falcon’a. 5 yıl kadar polis memuru olarak görev yaptıktan sonra 1980’li yıllarda CIA Yöneticilerinden Willaim Joseph Casey tarafından işe alınmıştı. Casey o dönemde ulusun farklı noktalarından topladığı elemanlarla Casey’nin Polisleri adı altında bir ekip kurmuştu.
Tıpkı Weston gibi Falcon da tam donanımlı bir eleman olmadan önce güvenli ev sorumlusuydu (Not: CIA çalışanlarına AJAN olarak hitap edilmez) Önce Latin Amerika’da sonra Avrupa, Güneydoğu Asya ve 2 ayrı Ortadoğu savaş bölgesinde görev yapmıştı. McClarty Ortaklığına katılmadan önce yaklaşık 30 yıl CIA için çalışmıştı. Falcon şöyle anlatıyor: sayısız gizli göreve çıktık. Hedefin ne olduğuna göre değişirdi. Uyuşturucu satıcısı da oldum, silah tüccarı da oldum, yabancı bir gazeteci bile oldum. “
“Luis bizim için müthiş bir kaynaktı ve filmin yapımında çok iyi bir müttefik oldu” diyor Stuber. “CIA bünyesinde rolü olan tüm oyuncularımızın gerçeği yansıtabilmesini istedik. Repliklerin ve aksiyonun yanı sıra Luis tasarım ekibiyle birlikte çalışıp güvenli evin ve diğer kilit ögelerin yaratılmasına yardımcı oldu.”
Espinosa ise şöyle düşünüyor: “ Luis geçmişte güvenli ev sorumlusu olarak çalışmış, yani onunla bu konu hakkında konuşmak çok enteresan oldu. Bir o kadar da rahatsız ediciydi aslında. Ben daha önce hiçbir CIA personeliyle bu kadar yakın olmadım, bu nedenle onun psikolojisine girebilmek ve dünyaya bakış açısını anlamak muhteşem oldu. Yüksek tempolu Amerikan aksiyon klasiğinden gelen ve bir anlamda gerçekçi bir geçmişi olan bir film yapıyorsanız, işi sağlam bir temele oturtmak için Luis gibi bir adama kesinlikle ihtiyacınız vardır. “
Falcon güvenli evlerin sadece beklenmedik durum planlarında kullanılmadığını söylüyor: “Bu evlerin farklı tipleri olur. Tek odalı stüdyo tipi olanlar da var, Safe House’de göreceğiniz gibi olanlar da. Bunlar her biri kendine özel operasyonel amaçlara göre seçilir ya da inşa edilir. Kurallardan biri de tek seferde tek kişi bulundurmaktır ve bir güvenli evi 1 yıldan fazla kullanmamaya özen gösteririz. Operasyonel güvenlik koşulları nedeniyle söz konusu güvenli evleri sık sık değiştirmemiz gerekir. “
Danışman, Tobin Frost gibi adamların çok sayıda olmasa da var olduğunu kabul ediyor: “ bizim için en korkutucu şeylerden biri Frost gibi adamların gerçekten var olabilmesi. Saha görevlisi olarak hepimiz çok ince bir hat üstünde yürürüz. Herhangi bir organizasyondan bilgi sızdırmak, yalan söylemek ve insanları kandırmak konularında eğitiliriz. Ancak isteğimiz bu becerileri sadece düşmanlarımızın üstünde kullanmaktır. Şahsi çıkar sağlamak ya da şahsi ilişkileri manipüle etmek amacıyla kullanamayız. Bu güveni intikam ya da çıkar sağlamak amacıyla sarsanlar olmadı değil. Ama neyse ki bunun cezasını görmeyenlerin sayısı bir elin beş parmağını geçmez, ya da en azından ben oralardayken durum böyleydi. Nadiren olur ama eğer biri yoldan çıkmışa bunun nedeni genellikle paradır.
İzleri Yok Etmek: Çekim mekanları:
Guggenheim’ın senaryosuna göre Safe House filminde olaylar Rio De Janeiro’da geçiyorduysa da, yapımcılar bu işi Güney Afrika’da yapmayı gündeme getirince senarist bunu da memnuniyetle kabul etti. “ Bu bence harika bir fırsattı çünkü çekimleri Cape Town’da yapılmış çok sayıda Amerikan filmi yok. Hikayenin geçtiği mekanı değiştirdiğimizde senaryonun da üstünden geçtik ve gereken her şeyi Güney Afrika’ya göre değiştirdik. Kasabada yapılması gereken çekimleri Langa’da gerçekleştirmek gerekti ki bu inanılmaz oldu. Stadyumda geçen sahnelerde Dünya Kupası için inşa edilmiş olan Green Point stadyumunu kullandık. “
Öncelikli sahnelerin çekimlerin bir kısmı Paris ve Washington’da gerçekleştirilirken, ikinci kısım Güney Afrika’da gerçekleştirildi.
Cape Town’da Fotoğrafçılık
Cape Town’a yukarıdan bakıldığında güzel bir kentin kusursuz küçük bir modeli gibi görünüyor olmasına herkes çok şaşırmıştı. Muhteşem manzaralı Table Mountain, eteklerinde kurulmuş ve neredeyse Avrupa’daymış gibi görünen köye müthiş bir fon oluşturuyordu. Ekip uçaktan indikten sonra buranın tam bir eritme potası gibi olduğunu gördü. Espinosa şöyle açıklıyor: “ Kentin içinde farklı sosyal katmanlar söz konusu. Filmdeki karakterlerin serüven boyunca bu farklı katmanlarda dolaşırken izlemenin sinematografik açıdan müthiş bir fırsat olacağını düşündüm.”
Filmi Cape Town’da çekmek mekanın sağladığı avantajlar açısından çok çekici olsa da, bu kararın alınmasının asıl nedeni senaryoda yatıyor. Stuber şu şekilde açıklıyor: “Weston ücra bir noktada güvenli ev sorumlusu olarak görev yapmaktaydı. Şayet CIA’in varlığının ağırlıkla hissedildiği Batı Avrupa gibi bir yerde olsaydı, çevresi saha elemanlarıyla dolu olurdu. Cape Town’u inceledik ve en çok hoşumuza giden yanı farklı görüntülere sahip olağanüstü güzel bir yer olmasıydı. Hem şehir manzarası, hem otobanlarla dolu boş yollar, hem de Table Mountain yakınlarında tepeler bulmak mümkündü. Kırsal alan da çok güzeldi; okyanus, dağlar ve Afrika’ya has bitki örtüsüyle kaplıydı. Ancak ulaşımı zordu, hikayeye ve gerilim sahnelerine uygun set yaratmak kolay olmadı.”
Washington ekibiyle hemfikirdi. Şöyle ifade ediyor: kasabada çekim yaptığınız zaman gerçek bir doku ve duygu elde ediyorsunuz, Cape Town’un en güzel yanlarından biri de bu. Çeşitlilik söz konusu; kırsal alanlardan kente kadar, okyanustan dağlara kadar ne ararsanız var.” Aktörün burada çekilen ilk filmi değil. Şöyle anlatıyor: “25 yıl önce Afrika’da çalışmıştım; Zimbabwe, Zambia ve Mozambik’te Universal’in işi Cry Freedom (Özgürlük Çığlığı) buralarda çekilmişti. Kuzenim ve benim için çalışan diğer arkadaşlar bu ülkenin güzelliğinden neredeyse büyülenip bazı yetimhanelerle irtibata geçip oralardaki çocuklarla çalışmalar yaptı. Güvenlik elemanlarımdan Sal yüzlerce çocuğa oyuncak ve dondurma götürmüştü. Gördüklerinden çok etkilenmişti.”
Sanat Yönetmeni Broch Cape Town’da film çekmeyi büyük bir değişiklik olarak yorumlamıştı. Şöyle diyor: “ Daha ilk keşif gezisinde harika bir izlenim edindik; çok güzel ve inanılmaz bir yerdi. Cape Town aslında küçük sayılır, ama filmde tüm güzelliğiyle oldukça büyük bir metropol gibi gösteriliyor. Bu güzelliğin çoğu insanlarından kaynaklanıyor. Kasabalarda yaşayan insanlardan çok güzel tepkiler aldım; hepsi gülümsüyor, meraklı ve öğrenmeye istekliler. Onların arasında olmak tam bir ayrıcalıktı.”
Broch ekibini Cape Town sınırları içinde bir yerden bir yere götürecek bir seyahate çıkmıştı. Şöyle anlatıyor:“ Bu iş senaryodan kaynaklanan bir çıkış noktasıyla başlar. Ben mekanlardan başlarım. Söz gelimi Matt’in güvenli evinin oluşumunda bulduğumuz bir yerden esinlendik ve bu yeri güvenli evin dışı olarak kullandık. Ancak ilham oradaydı; mekanın tarihinde ve yapısındaydı.”
Keşif gezisi sırasında bulunan yerlerden birinde artık kullanılmayan eski bir hastane bulunuyordu ve bu tam da Weston’ın sahte kimliğiyle uyuşuyordu çünkü binanın dışında eskiden ne olduğunu belirten hiçbir yazı ya da işaret bulunmuyordu. Bu da ekibi ilk güvenli evin tasarım aşamasına götürdü, geçici çözüm olarak Cape Town’un en eski sinemalarından biri olan 3 Arts Theatre’da çekimler için özel bir alan yaratıldı. Bu alanın inşasının tamamlanması ekibin yaklaşık 3 ayını aldı.
Dostları ilə paylaş: |