Saha Çalışması Raporu ve Okul Ziyaretleri Raporu Bölüm 2 Faaliyet Lideri: Sn. Vesna Janevski



Yüklə 181,96 Kb.
səhifə2/8
tarix03.04.2018
ölçüsü181,96 Kb.
#46710
1   2   3   4   5   6   7   8

KONTEYNER KULLANIMI


İzmir-Konak Sosyal Hizmet Merkezi Eğitim Uzmanı ile yapılan görüşmede okulun kamusal arazide olduğu, bu alana yapılmış olan konteyner için kamu kurumu tarafından projelendirme yapılmasının gerektiği; Belediye ya da bir başka kuruluş tarafından kamusal arazide projelendirme yapılamayacağı açıklanmıştır. Yetkin kurumun onayının gerekli olduğu; MEB tarafından il müdürlüklerine yazılacak resmi bir yazı ile il müdürlükleri tarafından yapılacak projelendirme sonrası konteynerlerin iç donanımının yapılabileceği ifade edilmiştir. Konteyner iletken bir yapıda olduğu için elektrik donanımının riskli olduğu İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’na göre mevzuata uygun olarak projelendirme yapılmasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle de İzmir ilinde elektrik donanımı mevzuata uygun olarak yapılmayan konteynerlerin elektrik bağlantılarının kesildiği ifade edilmiştir.

Öğrencilerin heterojen olduğu okullarda, okul yönetiminin istekli olması durumunda konteynerin etkin kullanılmış olduğu gözlenmiştir. Güvenliğin söz konusuolduğu okullarda güvenlik endişesinin yanı sıra okul idarecilerinin yılgınlığı nedeniyle de konteyner kullanılmamıştır.

İlkokullarda din kültürü ve yabancı dil haricindeki dersler sınıf öğretmenleri tarafından verilmektedir. İlkokullarda bu dersler haricinde norm kadro bulunmadığı için resim ve müzik derslerinin verilebilmesi mümkün olmamaktadır.

Bazı pilot okullar tarafından konteynere ihtiyaç bulunmadığı, konteynerin Roman STK, Belediye vb. kuruluşlara hibe edilmesi ya da kullanımlarına verilmesi önerilmiştir.

Konteyneri ihtiyaç olarak görmeyen okullardaki konteynerin gezici hale getirilip mahalle aralarında ebeveyn ve çocuklara yönelik eğitim ve etkinlikler için kullanılması önerilmiştir.

Okul ziyaretleri sırasında velilerin okul çıkış saatlerinde çocuklarını okul dışında bekledikleri gözlenmiştir. Konteynerin iç donanımı yapılarak kütüphane/bekleme odası ve diğer etkinlikler için kullanılabilmesi mümkün olmakla beraber Edirne Meriç ilkokulunda olduğu gibi okul içinde veliler için kütüphane ve bekleme odası tahsis edilmesinin okul-aile işbirliği açısından daha iyi bir çözüm olacağı değerlendirilmiştir.


  1. ÇOCUKLAR VE GENÇLER


Ziyaret edilen pilot okullar içinde, Romanların yoğun olarak yaşamakta olduğu özellikle İzmir Tepecik, Balıkesir-Edremit Hamidiye Mahallesi ve Tekirdağ Aydoğdu mahallesinde sorunlar ciddi boyuttadır. Ailelerin çoğu parçalanmış aile olup her aileden 1-2 kişi cezaevindedir. Ebeveynleri cezaevinde olan çocuklar 400 TL karşılığında manevi aileye verilmekte olup bu çocuklarda davranış bozukluğu gözlenmektedir. Parçalanmış ailelerin ASPB tarafından sık sık ziyaret edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Romanların yoğun olarak yaşadığı olduğu mahallelerde suça karışma, fuhuş, madde kullanımı ve ticareti vb. sorunlar ciddi boyuttadır. Uyuşturucu kullanımı 13-14 yaşa inmiştir. Taşımalı eğitim vb. sistemler düşünülerek sosyal gruplaşmayı önlemek için Roman çocukların farklı okullarda Roman olmayan çocuklarla birlikte eğitim görmeleri gereklidir.

Aydoğdu mahallesinde öğretmen kendini “gardiyan” gibi hissetmektedir.

Tekirdağ Aydoğdu mahallesi, mahalle ziyaretinde öğretmen sağ elinin son üç parmağının 13 yaşındaki bir öğrencisinin kapıyı çarpması sonucu kırıldığını, bir tırnağının düştüğünü söylemiş, deforme olmuş parmaklarını göstermiştir. Mahallede birlikte dolaştığımız çocuğun parmaklarını kırmış olduğunu, çocuğu mahkemeye verdiğini ancak hâkimin herhangi bir ceza vermediğini söylemiştir. Öğretmen tarafından, parmaklarının kırılmasına sebep olan 13 yaşındaki erkek çocuğunun istismar mağduru olduğu, babası tarafından çalıştırıldığı belirtilmiştir. Çocuğun durumu çok üzücü olmakla beraber istismara uğrayan ve şiddet yoluna başvuran çocuğa öğretmenlik yapmanın da öğretmen açısından çok güç ve sarsıcı olacağı değerlendirilmiştir.

Bu yerleşimlerdeki okullarda Roman aileler de çocuklarını okutmak istememektedirler.

Tekirdağ, 13 Kasım İlkokulunda 9 yaşındaki kız çocuğu okuyan Roman baba, mahalle gezisi sırasında okul müdürüne “seneye kızımı bu okulda okutmayacağım, başka okula alacağım” demiştir. Okul müdürünün “kızın öğretmenini mi sevmiyor?” sorusuna “Hayır, kızımın öğretmeni çok iyi. Kızım da öğretmenini çok seviyor. Dersleri de çok iyi. Ancak bu okulun adı kötüye çıkmış. Bu yüzden kızımı bu okuldan alacağım” demiştir.

Romanların yoğun olarak yaşadığı mahallelerde kızlar 13, erkekler 15 yaşında evlendirilmektedir.

Tekirdağ Aydoğdu mahallesinde bir kız çocuğu “Okula gidiyor musun” sorusunu “Evet, ben okula gidiyorum ve okumaya devam edeceğim” diye yanıtlamıştır. Öğretmenin “Sen okula devam etmiyorsun. Okulu terk ettin. Yalan söylüyorsun” demesi üzerine kız çocuğu “ben nişanlıyım” demiştir. Kaç yaşında olduğu sorusunu ise “13 yaşındayım” diye cevap vermiştir. 9-10 yaşlarındaki erkek çocuğu ise ona “yalan söylüyorsun, sen nişanlı değilsin” demiştir. Bu görüşmede 13 yaşındaki kız çocuğu, itibarlı görünmek için kendini önce “okullu” sonra “nişanlı” olarak göstermek istemiş ancak yalanlanması nedeniyle kısa süreli mutluluğu da elinden alınmıştır.

Erken evliliğin önüne geçmek için uygun olmayan yaşam koşullarının değiştirilmesi gereklidir. Bir oda içinde ergen çocuklarla birlikte yaşamak mahzurlu olduğu için de erken evlendirme yoluna gidilmekte; erken yaşta koruma amaçlı evlendirilmektedir. Erkek çocuklar 15-16 yaşında çalışmaya başlamakta, eve ekmek getiren erkek çocuk evlendirilmektedir.

Mevsimlik işçilik nedeniyle öğrenciler okulu erken terk edip geç başlamaktadırlar. Mevsimlik tarım işçiliğine katılan çocukların okula devamlılığının sağlanması ve okul terklerinin önlenmesine yönelik tedbirlere ihtiyaç bulunmaktadır.

İlkokul öğrencileri için ortaokul öğrencileri olumsuz örnek oluşturabildiğinden ilk ve orta öğretimin ayrı binalarda olması gereklidir.

Roman öğrenciler için halı saha, müzik aletlerinin olduğu müzik sınıfları gereklidir.

Roman çocukların gezilere götürülerek farklı yerleri görmelerinin sağlanmasına gerek bulunmaktadır. Ancak bu tür gezilerde medya tarafından kullanılan dile dikkat edilmesi gereklidir.

Edirne Meriç ilkokulu öğrenci gezisi medyada “Roman çocuklar AVM’ye götürüldü” şeklinde yer bulmuştur. Öğrenciler medyada kendilerinden “Roman çocuklar” olarak söz edilmesinden duydukları rahatsızlığı dile getirmişler; öğretmenlerine neden diğer çocuklardan benzer şekilde söz edilmediğini sormuşlardır.



  1. Yüklə 181,96 Kb.

    Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin