1386 Hadisi Ahmed (V, 357, 360)'da rivayet etmiş olup ifadeler ona aittir. Nesai (I, 259), Tirmizi (II, 128) -hasen olduğunu belirterek-; İbn Mace (I, 443-444), İbn Hibban (730), Hakim (I, 361), Tayalisi (808) ve el-Hilye adlı eserinde Ebu Nuaym (IX, 223) rivayet etmiş olup, Hakim de şöyle demiştir: "Hadis Müslim'in şartına göre sahihtir." Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir. Ancak bu hususun böyle olması tartışılabilir bir konudur. Özellikle Nesai'nin isnadlarından birisi Buhari'nin şartına göre sahihtir. Ayrıca Abdullah b. Mesud (r.a)'ın rivayet ettiği hadiste buna şahittir.Bu hadisi Taberani, el-Evsat ve el-Kebir'de rivayet etmiş olup, ricali sika (güvenilir) ve sahih hadisin ravileridir. Mecmau'z-Zevaid (II, 325)'de olduğu gibi
1387 Hadisi Ahmed (6582, 6646), el-Fesevi, el-Marife (II, 520)'de Abdullah b. Amr'dan iki rivayet yoluyla, Tirmizi iki rivayet yolundan birisinde rivayet etmişlerdir. Hadisin Enes'den, Cabir b. Abdullah'tan ve başkalarından gelen başka şahidleri de vardır. O halde bu hadis rivayet yollarının toplamı ile hasen ya da sahihtir.
1388 Hadisi Tirmizi (III, 17)'de rivayet etmiş ve sahih olduğunu belirtmiştir; İbn Mace (II, 184), Ahmed (IV, 131) sahih bir sened ile. Daha sonra (IV, 200)'de Ubade b. es-Samit'in rivayet ettiği bir hadis olarak (IV, 200)'de Kays el-Cüzami'nin rivayet ettiği bir hadis olarak rivayet etmektedir ki her ikisinin de senedi aynı şekilde sahihtir.
1389 Hadisi Nesai (I, 289) ve ondan el-Kasım es-Serakusti, Garibu'l-Hadis (II, 165/1)'de rivayet etmiş olup, senedi de sahihtir
1390 Hadisi Müslim (VI, 49) ve Beyhaki (IX, 169)'da Ebu Hureyre'den rivayet etmişlerdir. el-Müstedrek (II, 77)'de bu hadise şahidlik edecek başka rivayetlerde vardır.
1391 Hadisi Müslim (VI, 51), Ahmed (II, 522)'de Ebu Hureyre'den rivayet etmişlerdir. Bu konuda Ömer (r.a)'dan gelen bir rivayet Hakim (II, 159) ile el-Beyhaki tarafından da rivayet edilmiştir
1392 Hadisi Ebu Davud (I, 391), Hakim (II, 78), Beyhaki (IX, 166)'da Ebu Malik el-Eşari'den diye rivayet etmişler. Hakim sahih olduğunu belirtmiştir. Ancak hadis sadece zayıftır. Etraflı bilgi için bk. Silsiletu'l-Ahadiysi'd-Daife, 5360
1393 Hadisi Buhari (X, 156-157), Tayalisi (2113), Ahmed (III, 150, 220-223 ve 258-265)'de rivayet etmişlerdir
1394 Hadisi Buhari (X, 157-158), Beyhaki (III, 376), Ahmed (VI, 64, 145, 252)'de rivayet etmişlerdir
1395 Hadisi İmam Ahmed (IV, 185), Taberani el-Kebir'de (Mecmu', VI, 55/2)'de Hafız'ın (X, 159)'da belirttiği gibi hasen bir sened ile Utbe b. Abd es-Sülemi (r.a)'dan rivayet etmişlerdir. Bu hadisin el-İrbad b. Sariye (r.a)'dan gelen bir şahidi de bulunmaktadır. Bunu Nesai (II, 63), Ahmed (IV, 128-129), Taberani (73/2)'de rivayet etmiş olup, yine Hafız (İbn Hacer) bunun hasen olduğunu belirtmekte ise de şahid olarak değerlendirilmesi halinde hasen bir hadistir.Yine bu hususta Ebu Hureyre'den gelen bir rivayet vardır
1396 Hadisi Müslim ve başkaları rivayet etmiş olup "beşinci" alamet sözkonusu edilirken tamamıyla geçmişti
1397 Hadisi Nesai (I, 289), Tirmizi, (II, 160) hasen olduğunu belirterek, İbn Hibban Sahih'inde (no: 728, Mevarid), Tayalisi (1288), Ahmed (IV, 262) -sahih bir sened ile- rivayet etmişlerdir
1398 Hadisi Buhari (VI, 33-34), Müslim (VI, 51), Tirmizi (II, 159), Ahmed (II, 325 ve 533)'de, Ebu Hureyre'den gelen bir rivayet olarak zikretmişlerdir
1399 Hadisi Ahmed (IV, 201, V, 323), Darimi (II, 208), Tayalisi (582)'de rivayet etmiş olup senedi sahihtir. Hadisin ayrıca Müsned'de (IV, 315-317, 328) ile İbn Asakir, Tarih (VIII, 436/2)'de başka rivayet yolları da vardır. Bu hususta Saffan b. Umeyye'den gelen bir rivayet Darimi, Nesai (I, 289) ile Ahmed (VI, 465-466)'de yer almaktadır. Ukbe b. Amir'den gelen rivayet ise Nesai (II, 62-63), Buhari, Tarih (III, 1/58)'de yer almaktadır. Raşid b. Hubeş'den gelen rivayet Ahmed (III, 289)'da yer almakta olup, hadisin senedindeki raviler sikadırlar. el-Münziri, et-Terğib (II, 201)'de: "Senedi hasendir" demektedir.
2 en-Nihaye'de şunları söylemektedir: "Kadın karnında yavrusu bulunduğu halde ölürse demektir. Bakire olarak ölendir diye de söylenmiştir. Çünkü "el-cum'" mecmu (toplanan şey) anlamındadır... Yani eğer kadın kendisinden ayrılmayan hamilelik ya da bekaret ile bulunan bir şey ile birlikte (bu halde) ölürse... demektir." Derim ki burada maksat kesinlikle hamileliktir. Buna delil ise onuncu alamette geçen "hamile olduğu çocuğu onu öldürürse" lafzının zikredildiği hadisi şeriftir.
1400 Hadisi Malik (I, 232-233), Ebu Davud (II, 26), Nesai (I, 261), İbn Mace (II, 185-186), İbn Hibban, Sahih (1616-Mevarid), Hakim (I, 352), Ahmed (V, 446)'da rivayet etmişler ve Hakim: "Senedi sahihtir" demiş, Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir. Taberani (4607)'de Rebi el-Ensari'den yıkıntıyı sözkonusu etmeksizin buna yakın merfu bir rivayet kaydetmektedir. el-Münziri -ve ona uyarak el-Heysemi (V, 300)- şöyle demektedir: "Hadisin ravileri ile sahih'de ihticac edilmiştir." Ahmed (IV, 157)'de, Ukbe b. Amir'den gelen merfu bir rivayeti şu lafızla zikretmektedir: "Zatu'l-cenb'den ölen kimse şehiddir." Senedi şahidler arasında kullanıldığı takdirde hasendir. Bu cümle daha önce beşinci fıkrada kaydettiğimiz Ebu Hureyre hadisinin bazı yollarında zikredilmiştir. Bunu Ahmed (II, 441-442)'de rivayet etmiştir. Hadisin senedinde Muhammed b. İshak vardır. Tedlis yapan bir ravidir ve burada onu anâne (an lafzını kullanarak) ile nakletmiştir. Az önce geçen Cabir b. Atik hadisinde de bu ifade yer almaktadır
1401 Mecmau'z-Zevaid (II, 317) ile (V, 301)'de şunları söylemektedir: "Hadisi Taberani el-Evsat'ta, Selman'dan rivayet etmiştir. Senedinde Mendel b. Ali vardır. Hakkında çok şeyler söylenmiştir. Sika kabul edildiği de olmuştur." Raşid b. Hubeyş hadisi bunun lehine şahidlik etmektedir. Burada Ahmed ondan kaydettiği bir rivayette "ve verem hastalığı" fazlalığını zikretmiştir. Bu rivayetin ravileri sika oldukları söylenmiş ravilerdir. el-Münziri önceden de geçtiği gibi hasen olduğunu belirtmiştir. Yine bu hadisin Mecmau'z-Zevaid'de, Ubade b. es-Samit'ten gelen bir diğer şahidi daha vardır. Üçüncü bir şahidi de Ebu Nuaym'in Ahbaru Asbahan (I, 217-218)'de kaydettiği Aişe (r.anha)'dan gelen hadistir
1402 Buhari (V, 93), Müslim (I, 87), Ebu Davud (II, 285), Nesai (II, 173), Tirmizi (II, 315) sahih olduğunu belirterek, İbn Mace (II, 123), Ahmed (6816, 6823 ve 6829)'da hepsi de ikinci rivayet ile kaydetmişlerdir. Ancak Buhari ve Müslim birinci rivayetteki gibi zikretmişlerdir. Bu aynı zamanda Nesai, Tirmizi ve Ahmed (6822)'in de bir rivayetidir. Hepsi bunu Abdullah b. Amr'dan nakletmişlerdir. Yalnızca İbn Mace bunu Abdullah b. Ömer'den diye rivayet etmiştir
1403 Hadisi Müslim (I, 87), Nesai (II, 173), Ahmed (I, 339, 360) bir başka yoluyla ondan rivayet etmişlerdir
1404 Hadisi Nesai, Ahmed (V, 294-295)'de rivayet etmiş olup, fazlalık ona aittir. Senedi Müslim'in şartına göre sahihtir
1405 Hadisi Ebu Davud (II, 275), Nesai, Tirmizi (II, 316) sahih olduğunu belirterek, Ahmed (1652 ve 1653), Said b. Zeyd'den diye rivayet etmiş olup, senedi de sahihtir
1406 Hadisi Nesai (II, 173-174)'de Süveyd b. Mukarrin'den, Ahmed (2780) İbn Abbas'tan rivayet etmiş olup, eğer Sad b. İbrahim b. Abdu'r-Rahman b. Avf ile İbn Abbas arasında inkita (rivayetteki zincir kopukluğu) yoksa senedi sahihtir. Çünkü el-Alai, Camiu't-Tahsil (s. 180)'de İbnu'l-Medeni'den naklettiğine göre bu zat (Sad b. İbrahim) ashabdan herhangi bir kimseden hadis dinlemiş değildir fakat iki yoldan biri diğerini pekiştirmektedir. Birinci rivayette ise İbn Hibban dışında kimsenin sika kabul etmediği ravi(ler) de bulunmaktadır
1407 Hadisi Müslim (VI, 51), Nesai (II, 63), Tirmizi (III, 18), Hakim (II, 80), Ahmed (V, 440-441)'de Selman el-Farisi'nin rivayet ettiği bir hadis olarak zikretmişlerdir. Taberani de (6179)'de bu hadisi rivayet etmiş olup, ayrıca: "Ve kıyamet gününde şehid olarak diriltilir." fazlalığını zikretmektedir. Fakat Mu'cem (V, 297)'de kaydettiği rivayetin senedinde el-Heysemi'nin tanımadığı kimseler bulunmaktadır. el-Münziri de et-Terğib (II, 150)'de hakkında hiçbir şey söylememektedir
1408 Hadisi Ebu Davud (I, 391), Tirmizi (III, 2)'de sahih olduğunu belirterek rivayet etmişlerdir. Hakim (II, 144), Ahmed (VI, 20)'de (hepsi) Fedale b. Ubeyd'den rivayet etmişlerdir. Hakim: "Buhari ve Müslim'in şartına göre sahihtir" demiştir
1409 Ahmed (V, 391)'de Huzeyfe'den şöyle dediğini kaydetmektedir: "Peygamber (s.a) göğsüme dayanıp şöyle buyurdu ...." diyerek hadisi zikretti, senedi sahihtir. el-Münziri (II, 61)'de: "Bir sakıncası yoktur" demiştir. Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Bari (VI, 43)'de şehadetin sebeblerini ve özelliklerini sözkonusu ederken şunları söylemektedir: "Ceyyid rivayet yollarından toplam olarak bunların yirmi hasletten fazla olduğunu tesbit ettik."
1410 Hadisi Malik, Muvatta (II, 14), Ebu Davud (I, 425), Nesai (I, 278), İbn Mace (II, 197), Hakim (II, 127), Ahmed (IV, 114, V, 192) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. Hakim de: "Buhari ve Müslim'in şartına göre sahihtir demekte ise de bu ifade su götürür. "et-Talikatu'l-Ciyad ala Zadi'l-Mead ile el-İrva (726)
1411 Hadisi Ebu Davud (II, 166)'da rivayet etmiştir. Onun rivayet yoluyla İbn Hazm (V, 158), Ahmed (VI, 167)'de rivayet etmiştir. Ahmed'in senedi hasendir. Hafız İbn Hacer'in el-İsabe'de belirttiği gibi İbn Hazm da: "Bu sahih bir haberdir" demektedir. doğrusu Hafız'ın söylediğidir. İbnu'l-Kayyim, Zadu'l-Mead (I, 233)'de İmam Ahmed'den: "Bu münker bir hadistir" dediğini nakletmektedir. Bunun "ferd bir hadis" olduğunu kastetme ihtimali de vardır. Çünkü bu sıhhati bilinen kimi hadisler hakkında onun söylediği nakledilmiş bir ifadesidir.Şunu da bilelim ki Peygamber (s.a)'ın oğlu İbrahim'in namazını kıldığına dair gelen rivayet bu hadisin subutunu olumsuz olarak etkilemez. Çünkü bu her ne kadar birkaç yoldan gelmiş ise de ondan sahih olarak nakledilmiş değildir. Bütün yollar ya mürsel olmakla illetlidir yahutta oldukça zayıf olmakla. Nitekim bu hususu Nasbu'r-Raye (II, 279-280)'de etraflı bir şekilde görmek mümkündür. Ahmed (III, 281)'in rivayetine göre Enes'e şöyle sorulmuştur: Rasûlullah (s.a) oğlu İbrahim'in namazını kıldı mı? Enes bilmiyorum demiştir. Bunun senedi sahihtir. Eğer üzerine namaz kılmış olsaydı, bu husus Allah'ın izniyle Enes'e gizli kalmazdı. Çünkü ona on yıl hizmet etmiştir
1412 Hadisi Müslim (VIII, 55), Nesai (I, 276), Ahmed (VI, 208)'de rivayet etmişlerdir. Lafız Nesai'ye ait olup, isnadı sahihtir. Bütün ravileri sika olup, Müslim'in ravileridirler. Sadece Nesai'nin hocası Amr b. Mansur hariç o da sika ve sağlam bir ravidir
1413 Hadisi Nesai ve başkaları sahih bir senedle rivayet etmiştir
1414 Hadisi Tahavi, Maani'l-Asar (I, 290)'da rivayet etmiştir. Senedi hasendir. Ravilerin hepsi sika ve tanınan ravilerdir. İbn İshak da burada açıkça tahdis lafzını kullanmıştır.Bunun ayrıca pek çok şahidi de vardır
3 Ondan başkası üzerine bağımsız olarak namaz kılmayı kastetmiş olmak ihtimali vardır. Onun ile birlikte başkası üzerine namaz kılmasını gerektirmemektedir. Bundan önceki hadiste görüldüğü gibi. Bu iki hadise karşı daha önce kaydedilen Cabir'in rivayet ettiği Peygamber (s.a) Uhud şehidleri üzerine namaz kılmadı şeklindeki hadis ile karşı çıkılamaz. Çünkü bir şeyi isbat eden onu nefyedene takdim edilir. Etraflı bilgi için Neylu'l-Evtar'a bakınız.
1415 Hadisi Buhari (III, 164, VII, 279-280, 302), Müslim (VII, 67), Ahmed (IV, 149, 153-154)'de rivayet etmişlerdir. Anlatım Buhari'ye aittir. Birinci, ikinci, altıncı ve yedinci fazlalıklar Buhari'nindir. İkinci, beşinci ve ondan sonraki fazlalıklar Müslim'e aittir. Birden dörde kadar ki fazlalıkları Ahmed kaydetmiştir. Hadisi Beyhaki (IV, 14)'de rivayet etmiştir. Üç ve beşinci fazlalıklar dışındaki bütün fazlalıklar onda vardır. Ayrıca Tahavi (I, 290)'da rivayet ettiği gibi Nesai de (I, 277) rivayet etmiştir. Darakudni (s. 197)'de muhtasar olarak rivayet etmiş, birinci fazlalık Darakudni'de de vardır
1416 Hadisi Müslim (V, 121), Ebu Davud (II, 233), Nesai (I, 278), Tirmizi (II, 325) -sahih olduğunu belirterek-, Darimi (II, 180), Beyhaki (IV, 18-19) da rivayet etmişlerdir. İbn Mace de (II, 116-117) muhtasar olarak rivayet etmiştir
1417 Hadisi Ahmed (V, 299-300-301), Hakim (I, 364)'de rivayet etmişlerdir. Hakim: "Buhari ve Müslim'in şartına göre sahihtir" demiş, Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir. Hadis dedikleri gibidir
1418 Hadisi bu haliyle Ebu Davud (II, 65), Müslim'in şartına göre sahih bir senedle rivayet etmiştir. Müslim (III, 66)'da muhtasar olarak rivayet etmiştir. Aynı şekilde Nesai (I, 279), Tirmizi (II, 161), İbn Mace (I, 465), Hakim (I, 364), Beyhaki (IV, 19), Tayalisi (779), Ahmed (V, 87, 91-92, 94, 96-97, 102, 107)'de rivayet etmişlerdir. Tirmizi de şöyle demektedir: "Bu hasen bir hadistir. İlim ehli bu hususta ihtilaf etmişlerdir. Kimileri: Kıbleye doğru namaz kılan herkesin ve kendisini öldürenin de namazı kılınır demiştir. Bu Süfyan es-Sevri ve İshak'ın görüşüdür. Ahmed ise: İmam (müslümanların halifesi) kendisini öldürenin cenaze namazını kılmaz, fakat imamdan başka birisi kıldırır demiştir."
1419 Hadisi Buhari (III, 368-369, 374), Ahmed (IV, 47 ve 50)'de rivayet etmiş olup, fazlalıklar ona aittir. Nesai de bu hadisin üçüncü şahıs ile ilgili bölümünü (I, 278) rivayet etmiştir
1420 Hadisi Nesai (I, 378), Tirmizi (II, 161), Darimi (II, 263), İbn Mace (II, 75), Ahmed (V, 297, 300, 302, 304, 311) -anlatım ona ait- rivayet etmişlerdir. Hadisin senedi Müslim'in şartına göre sahihtir. Başkalarının rivayetlerinde Ebu Katade'nin gidip borcu ödemesi, sonra da Peygamber (s.a)'ın namazını kıldırmasından sözedilmemektedir.
1421 Ebu Davud (II, 85), Nesai (I, 278), Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir senedle rivayet etmişlerdir. Cabir'den bir başka fazlalık ile başka bir rivayet yolu daha vardır ki daha önceden geçmiş bulunmaktadır.
1422 Hadisi Buhari (IV, 376, IX, 425), Müslim (V, 62), Nesai (I, 379), İbn Mace (II, 77), Tayalisi (2338), Ahmed (II, 290, 399, 453)'de rivayet etmişlerdir. Anlatım Müslim'e aittir. İki fazlalık Buhari'ye ve bunların ilki de sadece Ahmed'e aittir. Hadisin sadece Peygamber (s.a)'ın sözlerinden olan bölümünü: Tirmizi (III, 178) -sahih olduğunu belirterek-, Darimi (II, 263), Tayalisi (2524), Ahmed (II, 287, 318, 334-335, 356, 399, 450, 464, 527) buna yakın ifadelerle nakletmişlerdir. Ayrıca bu Müslim'in de bir rivayetidir. Buhari de aynı şekilde yakın lafızlarla (VIII, 420, XII, 7, 22, 40), Ebu Hureyre'den pekçok rivayet yolundan yakın lafızlarla zikretmiştir.
1423 Hadisi Buhari (III, 91-92), İbn Mace (I, 466) -anlatım ona ait- rivayet etmiş olup, Müslim'de (III, 55-56)'da muhtasar olarak rivayet etmiştir. Aynı şekilde Nesai (I, 284), Tirmizi (II, 148), İbnu'l-Carut, el-Münteka (266), Beyhaki (III, 45-46), Tayalisi (2687), Ahmed (no: 1962, 2554 ve 3134)'de rivayet etmişlerdir. Birinci fazlalık onlara ve Buhari'nin bir rivayetinde (III, 146-147, 159)'de bulunmaktadır. Son iki fazlalık Buhari'ye ve Beyhaki'ye, son fazlalık ise Müslim ve Nesai'ye aittir.
1424 Hadisi Buhari (I, 438-439-440, III, 159), Müslim (III, 56), Ebu Davud (II, 68), İbn Mace (I, 465), Beyhaki (IV, 47)'de rivayet etmiş olup, anlatım İbn Mace ve Beyhaki'ye aittir. Tayalisi (2446), Ahmed (II, 353, 388, 406)'da Sabit el-Bünani'den, o Ebi Rafi'den, o Ebu Hureyre'den diye rivayet etmişlerdir
4 Nebevi mescidin doğu tarafıdır. Bugün kuzeyden güneye doğru mescid boyunca kadınlar kapısı tarafındaki alandır.
1425 Hadisi Beyhaki (IV, 48)'de sahih bir senedle rivayet etmiştir. Nesai de (I, 280-281)'de muhtasar olarak zikretmektedir.
1426 Hadisi Buhari (III, 90, 145, 155, 157), Müslim (III, 54)'de rivayet etmiş olup lafız ona aittir. Ebu Davud (II, 68-69), Nesai (I, 265, 270), İbn Mace (I, 467), Beyhaki (IV, 49), Tayalisi (2300), Ahmed (II, 241, 280, 289, 348, 438-439, 479, 529) Ebu Hureyre'den çeşitli yollardan rivayet etmişlerdir.
1427 Bu hadisi Ebu Davud ve Beyhaki sahih bir isnadla rivayet etmişlerdir. Nitekim Beyhaki de -el-Irakî'nin Tahricu'l-İhya (II, 200): "İbn Mesud'un rivayet ettiği bir hadis de buna şahidlik etmektedir." Bu hadisi Tayalisi (346) rivayet etmiştir. Ayrıca Ahmed'in Müsned'inde (V, 290-292) başka şahidleri de vardır.
5 Nevevi, el-Mecmu (V, 253)'de belirttiğine göre bu haber hayali haberlerdendir. Daha sonra el-Ala b. Zeydel'in rivayet ettiği yerin Peygamber (s.a)'ın katlanıp dürülmesi sonucunda gidip Tebuk'te Muaviye b. Muaviye'nin namazını kıldığına dair rivayeti zikretmekte ve bunun zayıf bir hadis olduğunu, aralarında Buhari ve Beyhaki'nin de bulunduğu hadis hafızlarının bunu zayıf kabul ettiklerini belirtmektedir.
6 Bunlar içlerinde küfrü gizleyip, dışa karşı müslüman olduklarını gösterenlerdir. Küfürleri şeriatın bazı hükümlerini tenkid, onları basit gören ifadeleriyle bunların şeriate aykırı olduklarını iddia etmeleri ile dışarıya sızar. İşte bu gerçeğe yüce Allah şu buyruğuyla işaret etmektedir:"Yoksa kalblerinde hastalık bulunanlar Allah'ın kinlerini asla meydana çıkarmayacağını mı sandılar? Eğer dilersek onları elbette sana gösteririz. Sen de onları muhakkak simalarından tanırdın. Yine de sen onları -andolsun- söyleyişlerinden de bilirsin. Allah yaptıklarınızı bilir." (Muhammed, 47/29-30) Bu gibi münafıklar çağımızda pek çoktur. Allah yardımcımız olsun.
7 Bununla: "Rasûlullah'ın yanındakilere infak etmeyin ta ki dağılıp gitsinler" sözü ile: "Eğer Medine'ye dönersek elbetteki en şerefli ve kuvvetli olan en hakir olanı oradan mutlaka çıkaracaktır." (el-Münafikun, 62/7-8) diye söyledikleri sözlerin nakledildiği buyruklara işaret edilmektedir.
8 Hafız İbn Hacer (Allah'ın rahmeti üzerine olsun), Fethu'l-Bari (VIII, 270)'de şunları söylemektedir:
"Ömer (r.a)'ın onun münafık olduğunu kesin bir ifade ile söylemesi, onun şahid olduğu hallerine binaen idi. Peygamber (s.a)'ın onun sözlerini kabul etmeyip, üzerine cenaze namazı kılması ise zahiren müslüman olduğu hükmünün gereğini yaptığından ve hükmün zahirini esas kabul ettiğinden dolayı idi. Ayrıca bu yolla onun oğluna da ikram edilmiş oluyordu. Böylelikle bu uygulamanın uygunluğu ve onun kavmini ısındırmak maslahatı ile ortaya çıkabilecek mefsedetin önlenmesi de gerçekleşmiş oldu. Peygamber (s.a) işin başında müşriklerin eziyetlerine sabrediyor, affedip geçiyordu. Daha sonra müşriklerle savaşmakla emrolundu. Yine İslamı açığa vuran kimselere karşı affedip bağışlaması devam etti. İsterse içinde gizlediği bundan farklı olsun. Bu da onların kalblerini ısındırmak ve kendisinden uzaklaştırmamak maslahatına binaen idi. Bundan dolayı şöyle buyurmuştur: "İnsanlar Muhammed ashabını öldürüyor diye konuşmamalı." Fetih tahakkuk edip de müşrikler İslama girince kâfirler sayıca azalıp, zelil olunca münafıklara karşı herşeyi açık söylemekle ve onları acı gelen hakkın hükmünü kabul etmeye mecbur etmekle emrolundu. Bilhassa bu durum (Peygamberin namazını kılması) münafıklar üzerine namaz kılmasını açıkça yasaklayan buyruğun ve bunun dışında onlara karşı yüksek sesle söylemesi emrolunan hususların nüzulünden önce idi. İşte bu açıklamalar ile yüce Allah'a hamdolsun ki bu kıssa ile ilgili olarak görülebilecek müşküller ortadan kalkmaktadır."
9 Derim ki: Onun cenaze namazını kabrine gömülmesinden sonra kılmıştır. Onun emri üzerine kabrinden çıkarıldı ve ona gömleğini giydirdi. İleride 94. meselede geleceği gibi.
1428 Hadisi Buhari (III, 177, VIII, 270), Nesai (I, 279), Tirmizi (III, 117-118), Ahmed (no: 95)'de, Ömer (r.a)'dan rivayet etmişlerdir.
10 Ebu Cehil ve İbn Ebi Umeyye'yi kastediyor.
11 Bu hadiste âyetin nüzul sebebinin bundan önceki hadiste anılan sebebten başka bir sebeb olduğu anlaşılmaktadır. Aralarında bir tearuz yoktur. Çünkü birden çok âyet-i kerime ile ilgili olarak görüldüğü üzere nüzul sebebinin birden fazla olması mümkündür. Bu görüşü Hafız İbn Hacer Fethu'l-Bari (VIII, 412)'de desteklemektedir.
1429 Hadisi Buhari (III, 173, VII, 154, VIII, 274, 410-411), Müslim, Nesai (I, 286), Ahmed (V, 433), İbn Cerir, Tefsir (XI, 27) -anlatım ona ve aynı şekilde Müslim'e aittir. İkinci fazlalık bazı nüshalarda Müslim'e aittir. Hafız Kurtubi'nin zikrettiği üzere buna Buhari'nin ve başkalarının bu manadaki rivayeti de tanıklık etmektedir.
1430 Bu hadisi Nesai (I, 286), Tirmizi (IV, 120) -hasen olduğunu belirterek-, İbn Cerir (XI, 28), Hakim (II, 335), Ahmed (771, 1085) -anlatım ona ait- rivayet etmişlerdir. Senedi hasendir. Hakim: Senedi sahihtir demiş, Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir.
12 Beyhaki, Sünen (IV, 30)'de bunlardan iki hadis rivayet etmektedir. Birisi İbn Mace'de (I, 498, 500)'de yer almaktadır. İmam Ahmed de (V, 81) üçüncü bir hadis daha zikretmektedir. Hafız İbn Hacer, et-Telhis (V, 187)'de hadis hakkında bir şey söylememiştir. Ravileri Ebu Useyn dışında Müslim'in ravileri olup, sikadırlar. el-Beğavi: "Sahabiliği olup olmadığını bilmiyorum" demiştir. Bu hususda başka hadisler de vardır. Bunları Hafız İbn Hacer anılan eserde rivayet ettikten sonra şunları söylemektedir: "İbn Dıhye dedi ki: Sahih olan müslümanların kimse onlara imam olmadan tek tek namaz kıldıklarıdır. Şafiî de bunu kabul etmiş ve şöyle demiştir: Bu Rasûlullah (s.a)'ın -anam babam ona feda olsun- azameti ve onların onun üzerine kılınan namazda imamet görevini tek bir kişi üstlenmemesi hususundaki yarışlarından ötürü idi." Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
1431 Hadisi Hakim (I, 365) rivayet etmiştir. Ondan naklen de Beyhaki (IV, 30-31) nakletmiş ve Hakim şöyle demiştir: "Bu hadis Buhari ve Müslim'in şartına göre sahihtir. Kadınların cenaze namazını kılmalarının mübahlığı hususunda bu garib bir sünnettir." Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir. Derim ki: Hadis sadece Müslim'in şartına göre sahihtir. Çünkü senedinde İmare b. Uhuzeyye bulunmaktadır. Buhari ondan ancak talik yoluyla hadis rivayet etmiştir. Hadis ile ilgili olarak el-Heysemi Mecmau'z-Zevaid'de (III, 34) şunları söylemektedir: "Hadisi Taberani, el-Kebir'de rivayet etmiş olup, ravileri Sahih ravileridir." Bu hadisin Enes'ten gelen bu manada bir başka şahidi de vardır. Bunu İmam Ahmed (III, 217) rivayet etmiştir.
1432 Bunu Müslim (III, 53), Nesai (I, 281-282), Tirmizi -sahih olduğunu belirterek- (II, 143-144), Beyhaki (IV, 30), Tayalisi (1526), Ahmed (VI, 32, 40, 97, 231)'de Aişe'nin rivayet ettiği bir hadis olarak ve ilk kaydedilen lafız ile rivayet etmişlerdir. Müslim, Nesai, Beyhaki ve Ahmed (III, 266), Enes'ten gelen bir hadis olarak İbn Mace (I, 453), Ebu Hureyre'den gelen bir hadis olarak diğer lafız ile rivayet etmişlerdir. Senedi Buhari ve Müslim'in şartına göre sahihtir.