SAKLAMBAÇ OYNAYAN DAMLA
Soğuk ve yağışlı bir sonbahar günüydü. Gökyüzünün gri rengi ,günü bitirmek üzere yerini karanlığa bırakıyordu . Yağmur bulutları taşıdıkları damlaların yükü ile ağır ağır sağa sola dağılıyorlardı.Okul servisi günün yorgunluğuyla sokağa girdi. Su birikintilerine giren tekerlek sesleri mahallenin sessizliğini bozdu.
Damla sevimli yağmur botları ile servis arabasından hızlıca indi. Koşar adımlarla apartmana girdi. Kapıyı annesi açtı."Hoş geldin Damlacım" diyerek çantasını aldı,sevgiyle kucakladı.Biraz sohbet ettikten sonra yarım kalan yemek hazırlıklarını bitirmek üzere mutfağa gitti.
Damla hayal dünyası renkli,hassas sevimli bir kızdı. Ara sıra çevresindekilere anlattığı hikayeler hep ilgi görüyor, dinleyenleri neşelendiriyordu. Damla okulda çok yorulmuştu kafası da çok karışmıştı. Öğretmeninin su ile ilgili anlattığı şeyleri düşünüyordu. "Dünyamızın suyu azalıyor" sözleri çıkmıyordu aklından. Pencerenin kenarına yaklaştı gökyüzünü izliyor, düşen yağmur damlalarının seslerini dinliyordu.
Yorulduğunu fark edince kanepede dinlenmeye karar verdi. Çok uykusu gelmişti.”Yemek hazır olana kadar biraz uyuyayım “diye düşündü.Cama vuran yağmur damlaları melodik sesler çıkarıyordu. Tam uykuya dalacaktı ki bu sesleri bozan ,konuşmayı andıran sesler duydu. Bu sesler “ Damla duy bizi" diyordu. Damla şaşkın ve endişeli bir şekilde dışarı baktı “ Kimsiniz?” diye sordu ama yine aynı ses. Sesi iyice dinleyince pencerenin dışarısından geldiğini anladı. Cama yaklaştı ama kimseyi göremedi. Cam kenarında “ kim konuşuyor?” diye sorunca iri bir yağmur damlası:
-Beni görebiliyor musun?”
Damla korku ve şaşkınlıkla:
-Evet ama sen konuşamazsın ki. Hayali sesler duyuyorum galiba dedi.
Su damlası:
-Hayır,ben gerçekten konuşuyorum. Sen beni duyabildiğine göre sana derdimizi anlatabiliriz, değil mi?” Damla ne diyeceğini şaşırdı “Anlat bakalım! Neymiş derdiniz?” Su damlası başladı anlatmaya. “Aslında bunu damla arkadaşlarıma da anlatabilirdim ama bizi bir insanın dinlemesi gerekiyor.” Su damlası böyle söyleyince Damla daha da meraklandı.
- Bak. İnsanları anlayamıyorum. Kendileri için, hayatın devamı için, bu kadar önemli olanı, yani suyu har vup harmansavuruyorlar.Dünyadaki canlılar için suyun ne kadar önemli olduğunu unutmuş gibiler ,en küçük canlı organizmadan, en büyük canlı varlığa kadar,herkesin suya ihtiyacı var. Vücudumuzdaki kan dolaşımının olabilmesi, vücudun zararlı maddelerini atabilmesi, için hep suya ihtiyaç vardır." Damla dikkatle dinliyordu. Su damlası heyecanlı şekilde konuşmaya devam etti:
-Dünyamızın 3/4 'ünü su kaplamaktadır.Dünyadaki suların ancak %2.5'i tatlı sudur.Bunun da %70'i buzullarda, toprakta, atmosferde, yeraltı sularında bulunur ve kullanılamaz durumdadır. Bu yüzden su israfı yapmamaları gerekiyor. Sanki su hiç bitmeyecekmiş gibi sınırsızca harcamamalılar. Bir solukta bunları söyleyen su damlası:
-Damlacım doğa yeniden su üretemez. Geri dönüşen su milyonlarca yıl önceki suyun aynısıdır. Ben de o sulardan bir damlayım. Uzun yıllar dönüşüp durdum. Bu döngülerde çok şeye tanık oldum.Dünyadaki suyun tehlikede olduğunu görüyoruz. tüm arkadaşlarımızla.
Tamam, insanlar suyu kullanacaklar. Fakat biraz fazla kullanıyorlar. Ne birazı? Çok fazlasını Demek istediğim şu. Bir el yıkamak için koca bir gölü bitirmek mi lazım? İnsanlar bir diş fırçalarken dakikalarca musluğu açık bırakıyorlar.. Gereksiz yere defalarca sifon çekiliyorlar, arabalarını yıkarken hortumla boşa giden suya acımıyorlar. Her insan günde 4 bin litre su harcıyor.
Bu nasıl iş? Damla “Haklısın ama bunları neden bana anlatıyorsun? Ben ne yapabilirim ki? Kimse beni dinlemez. Ben küçük bir çocuğum .”
“ Biliyorum ama sen ve biz suyu boşa harcama konusunda bir şeyler düşünebiliriz.”
Damla “ Tamam ben de üzerime düşen görevi yaparım.” dedi
Damla hala bu olanlara inanamıyordu. Ne yapabilirdi ki? Düşünceli bir şekilde odasına gitti yatağının kenarına oturdu.
Yine sesler gelmeye başladı . “ Dünyamızın suyu bitiyor! Dünyamızın suyu bitiyor!!” Sesler çoğalıyordu.Odasındaki pencereye doğru ilerledi cama vuran su damlalarını fark etti. Büyük küçük tüm damlalar cama vurarak konuşuyor her birinden ayrı ses geliyordu.
-Ama bizi boşa harcıyorlar.
-Dünyadaki su gün gün azalıyor!
-Canlılar yok olacak!
-Neden yapıyorlar bunu?
-Bizi tüketmek, kendilerine zarar vermek hoşlarına mı gidiyor?
Lütfen, hem bizler için hem de insanlık için bize yardım et!
Damla bu sözlerden çok etkilenmişti. Şaşırmadı “ Tamam sizi anlıyorum telaş yapmayın. Elimden geleni yapacağım ” dedi.
Bir an durdu Damla “Şey. İyi de ben ne yapabilirim ki? Daha küçük bir kızım. Kimse beni ciddiye almaz
”Damlalar “Olsun. Sen yine de bir şeyler düşün. Tamam mı?” Damla bu konuyu öylesine etkilendi ki rüyasında bile çözüm arıyordu.
Ertesi gün. Bu konuyu öğretmenine ,Annesi ve babasına anlattı Babası“Kızım yine güzel bir hikaye bulmuşsun”dedi.
Damla ertesi gün Kimse bana inanmadı Size dememiş miydim?
Su Damlası “ Hemen pes etme
Damla: “Hep beraber bir yol bulacağız.” Su damlaları “ Hadi ne duruyoruz. Düşünmeye başlayalım.” Hep beraber düşünmeye başladılar. Tam o sırada Damla'nın aklına bir şey geldi. Damla “ Buldum. Madem insanlar su tasarrufu yapmıyorlar,
bizde onlara suyun ne kadar önemli olduğunu hatırlatacak bir oyun oynarız., Suyun kıymetini anlarlar, hem de tasarrufa başlarlar.” Damlalar “ peki bu nasıl olacak?”diye sordular hep bir ağızdan.
Damla:
- Suyu saklayacağız.dedi gülümseyerek.
-Nasıl olacak bu? diye sordular su damlaları.
“ Su damlası, sen diğer damlalarla konuşup saklanacaksınız. Suyun hiçbir yere ulaşmamasını sağlayacaksın.
Su damlaları, siz suyun akmasını zaten engelleyebilirsiniz. Su akmayacak. Nereye gidersiniz bilemem. Buharlaşın,bulutlara saklanın mesela. İnsanların aklı başına gelince geri dönersiniz. Ama bunları yaparken doğadaki diğer dostlarımızdan yardım isteyelim Güneş kardeş çok sıcak olsun, su hemen buharlaşsın. Daha sonra rüzgar su damlalarını soğutur. Tekrar sular düşer. Yani yağmur yağar. Tamam mı?
İnsanları susuz bırakıp suyun önemini öğreteceksin.” Damla “Evet. Hadi işe koyulalım.”
Dostları ilə paylaş: |