Birinci ve İkinci Dünya savaşı arası dönemde Dünya ekonomisinin genel durumu
Sosyalist ekonomik modelin temel özellikleri ve uygulanması (1917 Devrimi)
1929 Dünya ekonomik bunalımı ve bunun etkileri
İkinci Dünya savaşı sonrasında ortaya çıkan ekonomik bloklaşmalar (IMF, Dünya Bankası, OECD, AET, COMECON V.S.)
Azgelişmişliğin ortaya çıkışı ve nedenleri
İkinci Dünya savaşı sonrasında iki süper güç (ABD ve SSCB ekonomileri)
SSCB’nin çöküşü, nedenleri ve sonuçları
Güneydoğu Asya’da meydana gelen ekonomik gelişme (Asya kaplanları)
Küreselleşme ve yeni ekonomik düzen
Sanayi Devrimi Sonrasında Dünyada Ekonomik Gelişmeler Sanayi Devrimi Sonrasında Alt Dönemler
1815-1848 alt dönemi (Sanayi Devriminin Fransa’ya sıçradığı dönem)
1848-1914 alt dönemi (Sanayi Devriminin diğer ülkelere yayılması)
1914-1940 alt dönemi (Dünyada ekonomik bunalım dönemi)
1945 ve sonrası dönem.
Temel Özellikler
Sanayi devrimi sıçramaya başlamıştır.İlk olarak 1830’da Fransa’ya sıçramıştır..
Zaman içinde diğer ülkelere de yayılmıştır. Almanya,Amerika,Rusya,Japonya
Sanayi Devrimi ile birlikte artık kapitalist ekonomik sistem oturmaya başlamıştır.
Sanayi Devrimi ile birlikte XVII ve XVIII yy sömürgecilikte bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Bağımsızlık hareketleri hızlanmıştır. .
Sanayi Devrimi ile birlikte zaman içerisinde Batı Avrupa’dan başlayarak Doğu Avrupa’ya doğru feodalite ortadan kalkmıştır.Toprakta çalışanlar özgür hale gelmiştir.
Öteden beri Avrupa’da ve bazı yerlerde kullanılan metal paralar yerini kağıt paraya bırakmıştır.Kağıt para kullanımı kapitalist ülkelerde giderek yaygınlaşmış ve tüm Dünyaya yayılmıştır.
Kredi kurumları ve bankalar oluşturulmuş ve sanayinin gelişmesi sağlanmıştır. Merkez bankaları kurulmuştur.
Ulaşım alanında gelişmeler sağlanmıştır.Hızla kanal yapımı gerçekleştirilmiş, demiryollarının kilometrelerce uzatılmıştır. Böylece Dünya ekonomisi merkezden çevreye doğru hızla yayılmaya başlamıştır.
Özellikle Sanayi Devrimi yapan ülkelerde hızlı nüfus artışı söz konusu olmuştur. Daha çok sağlık koşullarının iyileştirilmesi bunda etkili olmuştur.
1815-1848 Alt Dönemi
İNGİLTERE
Nüfus önemli bir artış göstermiştir.
Güney İngiltere’den Orta İngiltere’ye göç başlamıştır.
Yeni kentler oluşmuştur.
Tarımsal üretimde gelişmeler yaşanmış, üçlü rotasyon devreye girmiş, doğal gübre kullanılmaya başlamış, bilimsel çalışmalar artmış, kara saban yerine demir saban devreye girmiş, koloniler oluşturulmuş, Orta Amerika’da (Bermuda) şeker kamışı plantasyonları kurulmuştur.
KUZEY Amerika kolonilerinden patates, pirinç gibi tarımsal ürünler Avrupa’ya taşınmıştır.
Sanayi kesimi nüfusu hızla artmıştır (1801’de % 29,1, 1821’de % 38,7, 1851’de % 42,2)
Toplam mal üretiminde sanayiinin payı giderek artmıştır. Üretim tekstil ağırlıklıdır.
Üretim bölgelerinden tüketim bölgelerine taşıma yapabilmek için ulaşım sistemleri geliştirilmiştir.
Su kanalları, demiryolları inşa edilmiş, lokomotifler geliştirilmiştir.
FRANSA
Fransa’da finans-kapital birikimi sağlanmış, ev ve atölye tipi imalat önemli seviyelere ulaşmıştır.
Fransa söz konusu dönemde ünlü Fransız Devrimine yakalanmıştır (1789).
Fransız devrimi üç sınıf arasındaki çelişkiden doğmuştur. 1-Soylular (Noblesse) sivil yönetim, yüksek rütbeli askerler v.s., 2-Ruhbanlar, 3-Halk
Fransa’da toplam nüfus ve bunun içindeki faal nüfus hızla artmıştır.
Sanayi kesimi nüfus oranı 1781-1790’da % 16 iken, 1835-1844’de % 25,8 olmuştur.
Endüstriyel üretim artmıştır.
Endüstriyel gelişim 19. Yüzyılın ilk çeyreğinde 1830’larda hızlanmıştır.
Belfort, Malhouse, Lyon, Paris çevresinde sanayi temerküz merkezleri gelişmiştir.
Sanayi üretimi İngiltere’den daha geridedir.
İngiltere gibi Fransa’da da ulaşımda önemli gelişmeler olmuştur.
Soylu kesim (Toplam nüfusun %2’sini oluşturur.Tarım topraklarının %25’ine sahiptirler.)
Ruhban kesimi (Toplam nüfusun %1’ini oluşturur.Tarım topraklarının %10’u kilisenin tasarrufu altındadır)
Halk kesimi
Büyük Burjuva (Sanayiciler, ticaretle uğraşanlar, bankerler).
Küçük Burjuva (Memurlar, doktorlar, avukatlar, serbest meslek sahipleri)
Köylüler (Toplam nüfusun %97’sini oluştururlar, toprakların % 55’ine sahiptirler)
1848 – 1914 Dönemi Temel Özellikler
Sanayileşme yeni ülkelere sıçramıştır. (Amerika, Almanya, Japonya, Rusya)
Yeni ekonomik ilişkiler ortaya çıkmıştır.
Tarımdan sanayiye geçiş hızlanmıştır.
Toprak sahiplerinin ellerinde bulundurdukları siyasi otorite tamamen kaybolmuştur. Feodalite çökmüştür.
Zenci kölelik kaldırılmıştır.
Sosyal sınıflar birtakım haklar kazanmaya başlamışlardır.
Sanayide temerküz ortaya çıkmıştır (Odaklaşma veya büyümenin sanayide meydana gelmesi). Küçük işletmeler büyük işletmelere doğru gelişmiş, kartel ve tröst gibi dev işletmeler oluşmuştur.
Yeni bir takım teknik buluşlar meydana gelmiştir (Benzinli motorlar, elektrik motoru, dinamo bulunmuştur). Elektrik enerjisi yakın mesafelere (10 – 15 km) kadar taşınabilmiştir.
Tarımda büyük işletmelere geçiş söz konusu olmuştur. Plantasyon ve küçük işletmelerin toplulaştırılması bunda etkili olmuştur.
Zaman zaman ekonomik bunalımlar ortaya çıkmıştır.
Dünya nüfusu çok hızlı bir artış sürecine girmiştir.
Avrupa’dan milyonlarca insan Amerika’ya göç etmiştir (Yaklaşık 9milyon kişi).
AMERİKA
1876’lara kadar İngiltere tüm kuzey Amerika’yı kolonize etmiştir (13 Koloni).
Üç önemli bölge:
New England (Rhode Island, New Hempshire, Massachussets v.b): Nüfusun büyük bölümü küçük çiftçidir. Kentlerde tarım aletleri, tekstil, yün, keten üretimi önemlidir.
Güney koloniler(K. ve Güney Carolina, Georgia, Virginia v.b):Büyük Plantasyonlar bölgesi(Tütün, mısır, pirinç, şeker kamışı, pamuk plantasyon kuşakları)
New Jersey (Pensssylvania, New York, Delaware): Tahıl yaygındır. Kendi tarımsal işletmelerinde çalışanlar yaygındır.
İngiltere bu koloni bölgelerini kendi sömürge-pazar alanı olarak görmüştür.
İngiltere, Amerika’da yüksek fırın ve haddehane inşaatını yasaklayan bir yasa çıkarmıştır.
Anavatan gemilerine büyük ayrıcalıklar sağlamıştır (Navigation Act).
Bu bölgelerde ekonomik kısıtlamalara gitmek istemiştir.
13 koloni temsilcileri 1765’te New York’ta toplanarak bazı yasaları (Vergi ile ilgili) iptal etmiştir.
Koloniler ile İngiltere arasındaki karışıklıklar-çatışmalar devam etmiş, 1775’te bağımsızlık savaşları meydana gelmiştir.
1776’DA Jefferson’un kaleme aldığı ünlü “Bağımsızlık Bildirisi” kabul edilmiş, böylece koloniler İngiltere’den ayrılarak ayrı bir devlet olan “Amerika Birleşik Devletleri” kurulmuştur.
Savaş ABD lehine sonuçlanmış ve 1783’te Versailles barış antlaşmasında İngiltere bu durumu kabul etmiştir.
İki milyon Kızılderili ile sorunlar yaşanmış, daha sonra Kuzey Amerika topraklarını İspanyollar, Fransızlar, Hollandalılar kolonize etmişlerdir.
Yeni Dünyaya Afrika’dan 17. Yy.’da 2,750.000, 18. Yy’da 7 milyon, 19. Yy’da 4 milyon zenci köle getirilmiştir. Bunlardan milyonlarcası yolda ölmüştür.
Amerika’da tarımda makineleşme ortaya çıkmıştır. Çok kısa sürede pulluk, biçer-döver, dövme makineleri geliştirilmiştir.
Pamuğun yanı sıra mısır üretimine de ağırlık verilmiştir.
Makineleşme ile birlikte tarım alanları giderek gelişmiştir.
Sanayi alanında ciddi bir gelişme olmuştur.1865 – 1919 yılları arasında Amerika sanayisi asıl gelişimini yapmıştır.
1920 – 1940 arasında ise Amerika sanayide altın çağını yaşamıştır.
Amerika’da sanayi pamuklu dokuma alanında ve Amerika’nın doğu kesiminde başlamıştır (Massachusetts).
Pamuklu dokumaya koşut olarak yünlü dokuma da gelişmiştir.
Sanayide elektrik enerjisinin devreye girmesi çok önemli olmuş, büyük fabrikalar bundan yararlanmıştır.
Demir sanayisinde yeni gelişmeler olmuştur.Kok kömürü ile çalışan ilk yüksek fırın yapılmıştır.
İngiltere’de ve Fransa’da olduğu gibi Amerika’da da kanal ve su yolu yapımı hız kazanmış, demiryolu ağı genişlemiştir.
ALMANYA
Sanayileşme 19. yy’ın ortalarına doğru 1830-1850’lerde ortaya çıkmıştır.
Almanya’nın sanayileşmesinde kömür önemli bir rol oynamıştır.
Sanayi alanında ilk hareketler Ruhr Havzasında başlamıştır.
Avrupa’da en çok kömür havzasının bulunduğu yer bu havzadır.
Bu havza Almanya’nın gelişmesinde motor görevi oluşturur.
Lorraine havzası (demir-çelik) bakımından zengindir.
Lorraine ve Ruhr Havzalarının varlığı Almanya’nın sanayisi geliştirmiştir.
1880’de Krupp firması pik demir üretiminde üretim lisansını almıştır.
Böylece Almanya I.Sanayi Devrimi öncesi demir-çelik üretiminde İngiltere’yi geride bırakmıştır.
Hamburg ve çevresi gemi sanayiinde de önemli gelişmeler göstermiştir.
Deniz ticareti filoları geliştirilmiştir.
Elektronik ve kimya sanayii alanında gelişmeler yaşanmış, Siemens, AEG gibi ünlü markalar yaratılmıştır.
Tekstil alanında da önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Diğer ülkelerde olduğu gibi demiryolu yapımına ağırlık verilmiştir.
RUSYA
19. Yy’da ekonomi tarıma dayalı iken bazı değişmeler meydana gelmiştir.
Buhar makinesi Rusya’ya girmiş, böylece ev ve atölye sanayii fabrika tipi üretime dönüşmüştür.
Tarım alanında Rusya Avrupa’nın buğday ambarı haline gelmiş, sanayileşmiş ülkelerin besin talebi Rusya’daki ticaret burjuvazisini güçlendirmiştir.
Mekanik sanayii 1830-1850 döneminde gelişmiştir.
Dokuma sanayiinde hızlı bir gelişme olmuştur.
Hızlı bir makine dış alımı söz konusu olmuş, Batı Avrupa’dan tekstil makineleri, buhar makineleri getirilmiştir.
Besin sanayiinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
1850’lerde demir-çelik sanayii geliştirilmiştir.
Kömür, petrol gibi hammadde bolluğu Rusya’nın gelişmesinde etkin bir rol oynamıştır.
1860 – 1910 Dünya toplam endüstriyel üretimi 6 kat artarken Rusya’da bu artış 10 kat olmuştur.
Rusya sanayileşmeye geç başlamış fakat üretim olarak Dünya geneline göre hızlı bir devingenlik göstermiştir.
1837’de ilk demiryolu yapımı gerçekleştirilmiştir.
Bu gelişmeler Rusya’da siyasal bir rejim değişikliğine yol açmıştır (1917).
JAPONYA
En geç sanayileşen ülkedir. Sanayileşme girişimleri 19. Yy’ın ikinci yarısında başlamıştır.
Japonya’da toprak ve enerji kaynakları çok azdır.
Doğal kaynaklar (Demir) sanayileşmeye temel oluşturmuştur..
Batı Avrupa’ya pek çok memur gruplar göndermişlerdir.
Özellikle gelişmiş ülkelerden uzmanlar getirtilmiş ve bunlar Japonya’da görevlendirilmiştir.
Maden ocaklarının açılmasında Fransa, demir üretiminde İngiltere, ipekçilik, dokuma ve eğirmede İtalya, çelik, çimento, kimya ve bira üretimindeki fabrikalar Almanya gibi ülkeler tarafından kurulmuştur.
Japonya’da diğer ülkelerden tamamen farklı bir sanayileşme gerçekleşmiş, dışa dayalı bir yapılanma oluşmuştur.
Sanayileşme devlet öncülüğünde-kontrolünde gerçekleşmiştir. Buna oryantal sanayileşme adı verilmektedir.
Japon insanının hırslı ve çalışkan olması Japonya’nın giderek sanayi alanında güçlenmesinde etkili bir faktördür.
Diğer ülkelerde olduğu gibi Japonya’da da demiryolu yapımı hız kazanmıştır.
1914 – 1940 Dönemi I.DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA DÜNYADAKİ EKONOMİK GELİŞMELER
1. Dünya Savaşından önceki Dünya sanayi üretimindeki durum:
% 35.8 ABD tek başına
% 15.7 Almanya
% 14 İngiltere
% 6.4 Fransa
% 5.5 Rusya egemendir.
I. DÜNYA SAVAŞI
Savaş önemli bir yıkım meydana getirmiştir.
Kayıplar
Asker kayıpları : I.Dünya Savaşında yaklaşık olarak 8.8 milyon insan kaybedilmiştir. Dünya böylece önemli bir ölçüde iş gücünü kaybetmiştir.
Ekonomik kayıplar : 186 milyar dolar ekonomik kayıp söz konusudur. En büyük maddi kayba uğrayan ülkelerden birisi Almanya’dır.
Ülkelerin durumu
İngiltere: Alan olarak 7milyon hektarlık kazanç sağlamıştır. Nüfusta 36 milyon artış gözlenmektedir.
Fransa: Alan olarak 910 bin km² kazanç sağlamıştır. Nüfusta 10 milyon artış gözlenmektedir.
Almanya: En büyük yıkıma uğrayan ülkelerin başında gelmiştir. 3 milyon km² alan kaybetmiştir.
Amerika: En kazançlı ülkedir. Avrupa’yı savaş malzemesi bakımından beslemiştir. Dönem içinde ABD sanayi alanında yüksek oranda gelişme göstermiştir. ABD savaştan en karlı bir güç olarak çıkmıştır.
Rusya’da Sosyalist düşünce uygulama alanı bulmuştur.
Amerika’nın savaş sırasında Batı Avrupa’ya verdiği krediler çok kısa bir süre içerisinde Amerikan sanayisinin canlanmasında etkili olmuştur.
Savaş sonrasında Amerikan sanayisinde Avrupa’daki yıkım nedeniyle (Avrupa’daki ekonomik gerileme, fakirleşme ve dış borç) bir durgunluk meydana gelmiştir.
Savaş sonrası dönemden 1- 2 yıl sonra ABD tekrar toparlanmıştır. Ancak bu kez de çok büyük bir ekonomik kriz meydana gelmiş ve tüm Dünyayı etkisi altına almıştır (1929 Dünya Ekonomik Bunalımı).
SOSYALİZM VE SOSYALİST UYGULAMA KARL MARX
Filozof, tarihçi, ekonomist, sosyolog.
Başlıca yapıtları: Kapital, Komünist Manifesto, Ekonominin Eleştirisi, Artı Değer Kuramı, Felsefenin Sefaleti, Alman İdeolojisi.
Marx 1818’de Almanya’da Trier’de doğdu.
Ailesi Musevi'dir. O doğmadan önce din değiştirerek Hıristiyan olmuşlardır.
Marx, Bonn ve Berlin Üniversitelerinde hukuk okumuştur.
Akademik kariyere girmeyi düşünür, fakat gazeteciliğe başlayarak politika ile ilgilenir.
1840 yılında ailesiyle beraber İngiltere’ye gider ve Londra’ya yerleşir. Komünist Manifesto dışındaki büyük çalışmalarını Londra’da yazmıştır.
Londra yaşamı yoksulluk içinde geçer.
Engels’in yardımlarıyla yaşar.
1883’de Londra’da ölmüştür.
Marx düşüncelerini, Engels’in maddesel ve moral teşviki ile 1847 yılından itibaren yazar.
1859’da Kapital’in tomurcuklarını taşıyan Ekonominin Eleştirisi kitabı ortaya çıkar.
Marx’ın en önemli yapıtı Das Kapital’dir. 4 ciltten oluşan bu yapıtın ilk cildi Marx hayatta iken 1867’de yayınlanmıştır.
Engels, 2. cildi 1885, 3. cildi 1894’de yayınlanmıştır.
4. cilt 1904-1910 yılları arasında Karl Kautsky tarafından yayınlanmıştır.
KARL MARX’IN DÜŞÜNCE VE KURAMLARI
Marx, bütün insani ve sosyal olayları ekonomik temellere dayandırmıştır (Tarihsel maddecilik). Bütün çağlarda ekonomik değişmeler siyasal değişmelerden önce meydana gelmiştir.
Bu düşünceye ilişkin tartışmalar bitmemiştir.
İlk çağlardaki kölelik kurumunu, orta çağın feodal sistemini, kapitalist sistemin sömürü düzenini her çağın üretim tekniği vücut vermiştir. Bu bir tarafa bırakılamaz.
Her toplumsal oluşmanın temelinde ekonomik etkenler bulunmaktadır.
SINIF SAVAŞIMI KURAMI
Manifesto şöyle der: Şimdiye kadar olagelmiş bulunun bütün toplumların tarihi sınıf savaşımları tarihidir
Özgür insan - köle
Romalı soylu – halk
Lord – köle
Usta – gündelikçi kalfa
Ezen – ezilen
Bunlar birbirleriyle sürekli çatışma halindedirler.
Çağımızda sınıf çatışmaları sadeleşmiş, iki kampa ayrılmıştır.
Burjuvazi ve proleterya.
Marx’a göre bir kısım insanlar tarih boyunca hile ve şiddet yolu ile, başkalarının emeklerini sömürerek üretim mallarını ellerine geçirmişlerdir.
İlk birikim, ilk kapitalist sınıf böyle oluşmuştur.
Burada zeka ya da beceriklilik önemli rol oynamamıştır.
DEĞER KURAMI
Ricardo’nun değer kuramından yararlanmıştır.
Emek değerine önem vermiştir. Bu düşün ya da beden emeği olabilir.
Emek değerinden bahsederken, ortalama koşullar içinde, ortalama beceri ve ortalama çalışma yoğunluğunun esas alınması gerektiğini savunmuştur.
Bir malın üretimindeki geçmişteki emeklerin de hesaba katılması gerektiğini belirtmektedir.
ÜCRET KURAMI
Emek gücü emekçi tarafından satılır, kapitalist işveren tarafından da satın alınır.
Bu emeğin bir değeri vardır.
Bu değer, işçiyi yaşatacak kadar gerekli olan malların ya da geçim araçlarının (hizmetlerin) değeridir.
Bu durumda, günlük, haftalık, aylık ve mevsimlik ihtiyaçların değeri, bir yıllık emek değerine eşittir. Yıllık değer 365’e bölünerek günlük emek değeri bulunur (Günlük ücret, günümüzde asgari ücret).
365A + 52B + 4C
ARTIK DEĞER KURAMI A - B = C
A= Bir çalışma gününde işçi tarafından üretilen malların toplam değeri.
B= İşçinin ve neslinin bir günlük geçimi için gerekli malların toplam değeri.
C= Artık değer.
(A= Saat olarak çalışma gününün süresi, B=Bir günlük geçim için gerekli olan saatlerin süresi, C= Artık değer yaratılan saatler, şeklinde de düşünülebilir.
SERMAYE BİRİKİMİ KURAMI
Sermaye birikimi kapitalist düzenin yasasıdır.
Sermaye birikimi tüketimden kısarak olmaz.
Kapitalistler başlangıçta şiddet, zor ve hile yollarına başvurarak köylünün toprağına el koymuşlar, diğer sosyal servetleri ellerine geçirmişlerdir.
Bir kez buna ulaşınca kişisel egemenliklerini genişletmişlerdir.
İlk birikim bu yollardan başlamıştır.
Artık değer de buna eklenerek emek gücüne ve üretim mallarına sahip olunmaktadır.
Kapitalistler daha fazla servet ve güç sahibi olmak için biriktirirler.
SOSYALİST UYGULAMA
1917 SOVYET DEVRİMİ
UYGULAMALAR
1917 Devriminden sonra, Tüm Rusya Sovyetler Kongresi’nde, yönetimin Sovyetlere geçtiği ilan edilmiştir.
En önemli düzenlemeler, toprak dağıtımı ve işçilerin denetimi ile ilgili konulardır.
Toprak kararnamesi ile, büyük toprak sahiplerinin mülkiyeti kaldırılmıştır.
Manastır ve kilise toprakları yerel toprak komitelerine devredilmiştir.
27 Kasım 1917’de İşçi Denetleme Kararnamesi kabul edilmiştir. Buna göre işletmelerde, üretimde ve satın almalarda işçilerce denetim öngörülmüştür.
20 Kasım 1917’de Devlet Bankasına el konulmuş, 27 Aralıkta da tüm özel bankalar millileştirilmiştir.
Dış borçların ödenmesi reddedilmiştir.
15 Aralık 1917’de Ulusal Ekonomi Yüksek Konseyi kurulmuş, bu konseye ekonomiyi düzenleme görevi verilmiştir.
Demiryolları, ticaret filoları ve işletmeler millileştirilmiştir. Asıl millileştirme 1918 Hazirandan sonra meydana gelmiştir.
Ekim-Şubat 1917 arasında Sovyet yönetimi Kuzey ve merkez sanayi bölgesinde, Urallar’da, Blarusya’da, Donbas’ta, Bakü, Orta Asya ve Uzakdoğu’da kurulmuştur. Bu dönemde bazı ayaklanmalar bastırılmıştır.
1918-1920 SAVAŞ KOMÜNİZMİ DÖNEMİ
Millileştirmeler işverenlerin endişe ve tepkileri, üretimde düşüşleri meydana getirmiştir.
Fiyatlar artmıştır. Bu duru üzerine sert ve etkin önlemler alınmıştır.
İç savaşın başladığı 1918’de demiryolları tahrip edilmiş, köprüler uçurulmuştur.
Erzak dağıtım örgütü kurulmuştur.
Köylünün tüketim fazlalarına devlet el koymuştur. Hayvanları kesme, ürünleri saklama gibi tepkiler ortaya çıkmış, bu durum daha sert tedbirlerin alınmasını gerektirmiştir.
1918-1920 SAVAŞ KOMÜNİZMİ DÖNEMİ
14 Şubat1919 kararnamesiyle toprakların Sovkhozlar ve kooperatifler aracılığı ile işletilmesi kararlaştırılmıştır.
Kooperatifler 1918’de 1579 iken 1919’da 6189 olmuştur. 3000 adet Sovkhoz kurulmuştur.
1920’de ülkenin elektrifikasyonu için Devlet Elektrifikasyon Komisyonu kurulmuştur.
Savaşın sürdüğü 1921’lere kadar sanayi ve tarımda büyük tüketim açıkları ortaya çıkmıştır.
Enerji ve hammadde yetersizliği nedeniyle fabrikalar kapanmıştır.
Yoksulluk ve bıkkınlık artmış, ayaklanma eğilimleri giderek büyümüştür(En büyük ayaklanma Kronştad)
NEP DÖNEMİ
1921’de Yeni Ekonomi Politikası (NEP) uygulamaya konmuştur.
Bu dönem kapitalizmden sosyalizme geçiş dönemidir.
Zorunlu çalışma yükümlülüğü ve angarya kaldırılmıştır.
Ücretli iş gücü çalıştırılmaya başlamıştır.
Herkese eşit ücret verilerek üretim özendirilmek istenmiştir.
Sanayide benzer üretim yapan alt kollar tek bir merkezde toplanarak “Tröst” adıyla örgütlenmiştir. Bunlar sendikalarla birleştirilmiştir.
Ağır sanayide büyük birleşmeler kurulmasına önem verilmiştir.
1921’de GOSBANK kurulmuştur. Rubleyi düzenleyip denetleme yetkisi bu bankaya verilmiştir.
Tarım kesiminde Kolkhozlar ve Sovkhozlar kurulmasına bu dönemde de devam edilmiştir.
NEP DÖNEMİ:KOLHOZLAR
KÖY TARIM KOMÜNÜ. Toprak, emek ve üretim araçları ortaktır. Üretim ve gelir bölüşülür. İhtiyaca göre bölüşüm esastır.
TOZ’ lar. Toprak ve emek ortaktır. Üretim araçları kişilerin mülkiyetindedir. Üretim, üretim araçlarına sahip olma durumuna göre paylaştırılır.
ARTEL. Toprak, emek ve üretim araçları ortak kullanılır. Fakat tüm üretim araçları Artel’e aittir. Ancak, üretim geliri yalnızca emeğe göre belirlenir. Ortalama kişisel kullanımlar için belirli büyüklükte toprak parçaları kişilere verilmektedir.