Sariyer belediye mecliSİNİN, 2012 DÖnemi ekim ayi toplantilarinin birleşİMİne ait kaset çÖZÜMÜ 01. 10. 2012

Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Başkanım bak, bunu söylemeyin

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: O resimlediğin bina 40 yıllık, lütfen sözümü kesmeyin ben sözünüzü kesmedim, o resimlediğiniz bina 40 yıllık. Şimdi, vatandaşın çatısı mı bakın, biz ortada mağduriyeti kaldırmak ve de özellikle de suistimali kaldırmak, yani " vatandaş gitsin zabıtayla işini çözsün" laflarını ortadan kaldırmak için bir komisyon kurduk. Hangi vatandaş olursa olsun, hangi yurttaş olursa olsun , gelip kendisi müracaat edebiliyor. Gelip burada çatım var ben çatımı yapmak istiyorum. Arkadaşlar gidiyorlar fotoğraflıyorlar. Ve komisyon karar veriyor. Eğer talep edilen gerçekten onun niyeti şeklindeyse yani, vatandaş yaşayacak çatısı akıyor efendim çatı suyu betona akıyor şeklinde ise biz zaptımızı veriyoruz.Ama sıfırdan bina yapacak ise buna da izin vermiyoruz arkadaşlar, yani bunun diğer insanların Sarıyer'deki en büyük talebi de bu. Şimdi niye talebi bu, vatandaş diyor ki!Ya ben daha önce karı koca iki çocuktuk, çocuklar küçüktü şimdi kızı everdim hadi bekliyoruz oğlanı everdim iki göz ev daha lazım, diyor. Şimdi bunları yapamıyoruz. Bakın şu anda bütün mahallelerde çok yoğun istinat duvarları yapıyoruz bakın, özellikle yaptık. Ve şu anda durdurduk. Neden? Ya bu duvarlar yarın lazım olmayacak bize, Derbentte yapılan duvarlar üç gün sonra çöpe gidecek yazık günah değil mi ama biz o duvarı yapmak zorundayız çünkü 8- 10 tane evi tutuyor. Şimdi bunlar çok ekstra paralar ekstra harcamalar ve bir başka yerden tasarruf ettiğimizi burada kullanmak durumunda kalıyoruz içimiz gidiyor. Şu anda kale surları gibi yapılan duvarlar var. Yaptığımız duvarlar var. E bunlar doğru değil aslında ama yapmak zorundayız. Yapmak zorundayız. Yani şimdi yasaya baktığınızda bir işletme ruhsatını, ruhsatı olmayan bir binaya vermemek lazım. E şimdi gel de gecekondu mahallesinde açılan bakkala ruhsat verme, yani şimdi bölgemiz zor bir bölge ve bu zorluğu da hep beraber ancak aşabiliriz. Sevgili dostlarım, şimdi şu başından beri özelliklede söylendiği için ve de bundan sonra umarım, inşallah söylenmez şu işten çıkarılanlar meselesine gelmek istiyorum. Arkadaşlar biz kimliğinden dolayı bir tane arkadaşı işten çıkarmadık bugüne kadar. Bunu ben, sayın il başkanı Aziz beye de söyledim. Türbanlılar işten atılıyor. Bugün numarataj çalışmaları yapılıyor. Numarataj çalışmaları içinde gezen ekibin içinde üç tane arkadaşımız kapalı bizi hiç rahatsız etmiyor. Bugün Derbentte çalışıyor şu anda. Bakın, bir saniye arkadaşlar, lütfen, ben yani şey konularına özellikle girmek istemiyorum şimdi açıklama getireyim o işin başlangıcında çıkarıldı denen kapalı insanlar AK Parti'li olduğu için işten çıkarıldı denilen arkadaşlar, belediyede çalışmıyorlardı o arkadaşlar, seçim kazanılırsa işe alınırsınız diye iki aydır bir firmanın taşeronun işçileri gibi bulunduruluyordu. Ve o seçimin hemen sonrasında da o firmanın sözleşmesi bitti. Yani olay budur.(anlaşılamadı) bunun için niyetler çok önemli herkesin niyetiyle gülme şekli aynı olmalı. 198 kişi o(anlaşılamadı) arkadaşlar, ben size bir şey söyleyim siz sahaya çıkarsınız. Yarın seçim var. Sahaya çıkarsınız. Bunları konuşursunuz vatandaşa. Buradan konuşup 16 gündem maddesini görüşülmesini engellemeyin yani bütün olay bu. Şimdi ben size belediyeye alınan vede çalıştırılan çalıştırılmadan maaş ödenen zarflarla para gönderilen insanlara bir örnek vereyim mi? 1100 kişiye Sarıyer belediyesi, burs veriyor. Bu bursların kaç tanesi(anlaşılamadı) şimdi, arkadaşlar, bir şey söyleyeceğim, lütfen sözümü kesmeyin. Lütfen sözümü kesmeyin ben orda arkadaşların her türlü şeyine rağmen ve grup olarak İstanbul'da meşhursunuz biliyor musunuz? Meclis çalışmalarını engellemek konusunda. Çok meşhur bir grupsunuz biliyor musunuz? Özellikle de siz arkadaki üç kişi, şimdi dolayısıyla dağıtılan 1100 kişinin yemek listesinde olmayanlara yemek verilmesi mi? Bunların hepsi var arkadaşlar. Şimdi bunları geleceksiniz ben sizlerin yerinde olsam başkan mahallelerde bunu konuşuyorsa bunun karşılığında ben de ekip kurar. Bunları yalanlamak konusunda evrakları alır, "ya başkan yalan söylüyor, öyle bir şey yok." diye dolaştırırım. Geçmiş dönemde meclis üyesi olan kaç kişi var içinizde? Hamdi bey var. Fuat bey var. Fuat bey, siz bilirsiniz ya bu burs ve yemek olayını, burs ve yemek olayını biliyor musunuz? Kimlere verildiğini.(anlaşılamadı) peki bir şey daha söyleyeceğim. Bu konuyu geçiyorum.(anlaşılamadı) vebal olayına yine gelince ona sen de karar veremezsin ben de veremem biliyor musun? Yok, vatandaşta vebal'e karar veremez. Vebale yaratan karar verir. Yurttaş ve vatandaşın vereceği kararda ayrıdır. Şimdi geliyorum, ya sen şunu niye anlamıyorsun, biliyor muydunuz? Şunu seçim zamanı yedi tane aracın makine ikmale veya parka anahtarları ile beraber bırakıldığını binek aracı biliyor muydunuz?(anlaşılamadı) bakın

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Ben de diyorum ki sorular hakkında ne gibi şeyler yaptınız?

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Bakın hayır, hayır, lütfen oturur musunuz?(anlaşılamadı) şimdi bu yedi kişinin işin kötü tarafı ne biliyor musunuz? Bu yedi kişinin kimliğinin belli olmaması. Şimdi devlette birisi üzerine zimmetli araç vardır. Teslim etmenin de yolu vardır. Gelir anahtarı teslim eder. Zimmetini imzalar zimmeti üstünden kalkar ve biter olay bu araçlar niye bırakılmış.(anlaşılamadı) şu meşhur militarist tavır nikah binası meselesine geliyorum. Yağ ben kamu kurumuyum, burası benim babamın çiftliği değil. Ve devlette yasalarla sahiplenmiş bir yer burası. Yetki alanlarımda belirlenmiştir, yetki sınırlarımda belirlenmiştir. Büyükşehir’in de yetki alanları yetki sınırları belirlenmiştir. Ama Büyükşehir’e bu yapı kaçakta olsa, olmadığını göstereceğim size. Kaçakta olsa gece yarısı atmış tane zabıtayla orda bir bekçiyi etkisiz yapıp oradaki malzemeyi kamyona doldurup götürmeye yetkisini vermemiştir yasa Büyükşehir’e.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Savcılığa suç duyurusunda bulunun, savcılığa suç duyurusunda bulunun

Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Halil bey, lütfen Halil bey dinleyelim

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ:Yine cami yine kılıf meselesine geldik. Şimdi bir şey söyleyeceğim. Beyler, sizler Sarıyerlisiniz bu binaya sahip çıkın , bak Sarıyerlisiniz bu binaya sahip çıkın. Burada hafta sonu nikaha gelenleri görüyoruz. Nikah muamelesi yapan insanların %50si evraklarını alıp gidiyor buradan. Neden? nikah kıyılacak yer olmadığı için. Onun için sahip çıkın. Gelelim izin meselesine, ben büyükşehirden ruhsat almak zorunda değilim. Ruhsatı verecek yer bir kurum, büyükşehir böyle yerlere ruhsat vermez. Büyükşehirden izin meselesine gelince de

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Statik plan dedik başkanım, ruhsat demedik

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: (anlaşılamadı) statik planlara geliyorum. Şimdi, arkadaşlar bilmediğiniz bir şey daha var. Ya o binanın üstüne , dört katlı bir bina yapılacak şekilde kolon prizleri bırakılmış şekilde(anlaşılamadı) bir saniye yine müdahale ediyorsunuz.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: İmza sizin başkanım

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Ya kardeşim imzanın içeriğini oku imza senin deme orda Kadir beyin eline tutuşturduğunuz tapunun, tapuyu adamcağıza sallattınız ama tapunun ne olduğunu, belirtmediniz adama ya benim yanımda konuşuldu bunlar arkadaş ya lütfen. El ayak sallama ben bir şey anlatmaya çalışıyorum burada sen de aksini ispat et. Burada şunu bilmek gerekiyor. Bunları siz biliyorsunuz aslında. Yaptığınız manevra. Şimdi o yazıyı iyice bir okuyun. Anlamadığınız kelimeleri ya bir yere sorun, sözlükten baktığınızda bulabileceğinizi sanmıyorum. Bir bilene sorun o size cevaplasın. Bu bina planlarıyla, projeleriyle statik projesi dahil olmak üzere, üzerine gelebilecek yük analizi de yapılmış şekilde ilgili firma tarafından, müteahhit firma tarafından projelendirilmiştir. Metro istasyonunun yapılması karşılığında buraya büyükşehir dört katlı bir Kültür Merkezi ve Evlendirme binası yapacaktı. Doğru mu?

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Doğru

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Ben, sayın Genel Başkana Kadir beye söyledim. Evet, belki yanlış söyledim ama belki o da olur. Şimdi Kadir beye, sayın başkanım burada böyle bir söz var bu ne zaman yerine gelecek dedim. Çok net bir şekilde dedi ki bizim bütçemiz uygun değil. Siz yapın dedi. Biz de kabul ettik. Ve yola çıktık.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: 2009 da (anlaşılamadı)

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Ankara'ya gideceğim de bu konuşmayı da bitirmeden gitmeyeceğim.(anlaşılamadı) Yanlış bilgi veriliyor size.(anlaşılamadı)

Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Arkadaşlar, dinler misiniz lütfen arkadaşlar, lütfen dinleyin Cemil bey başkanım buyurun.

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Özellikle yanlışlık sözü sizlerin yanlışınız böyle bir şey yoktur. Bunu tekrar söylüyorum araştırın. Orda statik uyumsuzluk veya metro ile uyumsuzluk söz konusu değil. Bunu da bir araştırın. Çünkü, bakın Sarıyer'de böyle bir binanın izni Sarıyer belediyesinin müracaatı, Büyükşehir’in görüşüyle Koruma kuruluna gider. Koruma kurulu, tekrar biz acaba kendimiz mi evrak düzenledik diye bakar ve büyükşehirden tekrar görüş sağlar. Büyükşehirden aldığı görüş doğrultusunda onaylar veya onaylamaz. Şimdi Büyükşehir’in o koca platförde onayı var. Koruma kurulunun onayı da var.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Ama dört kat değil

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: İki kat zaten iki kat olmasını Halil bey, 2 kat olmasını biz istedik.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN:Koruma kurulu reddedecek diye

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: O senin görüşün nerden biliyorsun? Reddedeceğini(anlaşılamadı) şimdi dolayısıyla koruma kurulunun verdiği onay doğrultusunda projeler hazırlandı. Ruhsatlandırıldı ve sonrasında ihalesi yapıldı. Yer tespiti yapıldı. Ve işe başlanmak üzereyken Büyükşehir bize baskın yaptı. Ben size bir şey söyleyim mi? Şimdi ben sizin algılayamayacağınız bir şeyi size söylemek istiyorum. Hanımefendi sizi ayırıyorum hanımefendi olduğu için. Ben nezaketen 17 ay Büyükşehir’e metalurji konusundaki nezaketimi bildirerek bekledim. Ve hiçbir zaman hiçbir toplumda hiçbir belediyede ne Büyükşehirde ne AKP'nin diğer belediyelerinde veya AKP'nin diğer birimlerinde hiçbir zaman da kabul etmedim. Hiçbir şekilde

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Kabul etmediğimiz için mi

Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Arkadaşlar, lütfen (anlaşılamadı) arkadaşlar, yerinize oturun arkadaşlar.(anlaşılamadı)

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Cumhuriyet halk partili meclis üyesi arkadaşlarım(anlaşılamadı)

Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Arkadaşlar, lütfen yerinize oturun.

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Dinlemeyi öğreneceksiniz ben sizi nasıl dinlediysem

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Sayın Başkan sözünüzü lütfen geri alın, lütfen geri alın

Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Arkadaşlar, Halil bey, Halil bey oturun (anlaşılamadı)

Mec. Üyesi Hüseyin COŞGUN: Sayın başkanım Sarıyer zabıtasının yaptığı yanlıştan dolayı

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Lütfen ya. Şimdi dolayısıyla her şeyinin yasal olduğu herkes tarafından bilinen eğer sizler bilmiyorsanız öğrenmenizi öneriyorum sayın Kadir Topbaş tarafından da bilinen ve bizzat telefonda başkan bir hafta on gün bizim Genel Sekreter'in geçirmiş olduğu kazadan dolayı konu onun yetkisinde eylemin başı odur. Bir hafta on gün bekleyin. Beklemenizin de hiç bir zararı yoktur. Faydası olacaktır dediği için tekrar bekliyorum. Şimdi bunun ötesinde bugüne kadar ben özellikle hani Sarıyer kamuoyunu Sarıyer kamuoyunun bu güne kadar herhalde yapılmış kamu binalarının en sağlamıdır. İşlem bakımından ve hiçbir işleminde de eksiklik yoktur. Ve bunları da özellikle böyle bir dönemde başımız derde girmesin diye inanın her şeye çok dikkat ediyoruz. Burada dikkat ettiğimiz gibi, yani ben oraya eğer bu bina ruhsatsızsa bu bina kaçaksa yasada bir Belediye Başkanı'nın yasal olmayan kaçak olan bir binayı yapması halinde, mevzuat çok açıktır. Orda tariflenmiştir o mevzuata göre, gerekli cezalandırılması yapılır. Ama hiçbir şekilde binayı evet, o kelime çok önemli binayı engellemek konusunda çaba içerisine girmesine gerek yok. Ve ben size bir şey söyleyim mi? Teröristliğe gerek yok. Militan olmaya da gerek yok. Elde çok net yasalar var. Biz bu binanın buraya yapılması konusunda her türlü çaba içinde olacağız. Ve gerekirse ben orda açlık grevine de başlarım arkadaşlar. Anlıyor musunuz? Ve yaparım bunu niye biliyor musunuz? Çok haklı binalar ve bu toplum için şu anda yaptığımız her şeyi de toplum için yapıyoruz. Ve bugüne kadar yaptıklarımdan sadece Belediye Başkanı olduğumdan beri değil, ta başından beri hakkı verdiğinden beri yaptıklarımdan onur ve gurur duyuyorum. Toplum için yaptıklarımdan, sizler bilemeyebilirsiniz, bu önemli değil. Dolayısıyla orda böyle şov yapıp çantayı eline alıp evrak sallayarak gitmek değil orda nöbet falanda tutulmuyor. İnsanlar merak içinde. Orda hepimiz gittik günlerce çay içtik. Yine içiyoruz. Bu sabah bir kahvaltı yaptık. Kahvaltı birilerine hemen ihbar edildi. Aa bak bunlar yine kalabalıklaştılar burada, o yaptığımız kahvaltıda neydi biliyor musunuz? Büyükşehire bu Derbent çalışması sırasında, yardımcı olunsun net olsun diye tespit çalışmalarına başladık. Yani numarataj çalışması beş mahallede bitti, altıncıyı Derbentte yapıyoruz ki özellikle elde net bilgiler olsun. Yani, nedir? kaç ev var. Kaç tane oturan var. Sakatı var mı? O var mı? Bu var mı? Şimdi yapılan çalışma o ve sabah çalışan arkadaşlara bir kahvaltı verdik orda. Ve 45- 50 kişi civarında vardık. Numarataj olayına geleyim mi? Mahallelerde numarataj çalışması yapılıyor. Bunu Sarıyer'in, bugüne kadar yapması gerektiği ama yapmadığı çok önemli bir eksiklik elimizdeki bilgilerin doğruluğunu bilmiyoruz ne kadar insan yaşıyor. Bilmiyoruz sayım meselesi ayrı. Ne kadar engelli var, bilmiyoruz. Ne kadar insanın özellikle eğitim seviyesi nedir? Bilmiyoruz tüm bunların tespitini ve en önemlisi binaların cinslerini tespit ediyoruz. Yarın bize deprem çalışmalarında yardımcı olması açısından. Ben sizin yerinizde olsam bu yapılan çalışmanın boş evrağını alır soruları bir incelerdim. Çok önemli, çünkü orda binanın cinsini belirliyoruz betonarme midir gece kondu mu dur nedir? Çelik bina mıdır hepsi var orda? Ve biz bu işi ihale yapmak istedik. İhaleyle alalım diye biraz önce de(anlaşılamadı) 4 milyon liranın üzerinde gidebilecek bir parayı şu anda maliyetinin tamamının bitmesi halinde 1milyona varmayacağını size söylüyorum. Personeli çalıştırarak ve dışarıdan da bununla ilgili ekstra personel almadık. Şu anda belediyenin çeşitli birimlerinden, çeşitli müdür arkadaşlardan personel alarak(anlaşılamadı) şimdi hani ne yapıldı diye bugün burada faaliyet konularını konuşacak değiliz ama bunları bilgi edinmeniz anlamında söylüyorum. Şimdi geliyorum Derbente sizi çok daha yakından bilgilendiren biz bunun gayreti içerisindeyiz şu anda arkadaşlarla özellikle detayları öğrenmek anlamında bir uğraşı ve çaba içindeyiz. Bence yapılması gereken çünkü yarın orda yıkım kapının ağzına geldikten sonra çözülebilecek şeyler değil bunlar. İnsanlara biraz önce Osman beyinde hatırlattığı gibi Derbentlinin orda yaşayan insanlara bir hak verildi ise bir haksa, bu burada bunu geçen ay şeyde de söyledim kat mülkiyeti anlaşmalarının verilmesi çok somut bir adımdır. Ve bu o zaman Derbent halkına direk bir çözümdür. Şimdi bunun mutlaka yapılması lazım. Kim yapacak? Bunu Büyükşehir Belediyesi ile yurttaş arasında olacak. Veya arada yurttaş değil, onların tutmuş olduğu kooperatif yani tüzel kişilik arasında bunun yapılması o zaman vatandaşın kendini güvende hissetmesine neden olacaktır. Ve vatandaş da o günki gibi 1300 tane dilekçeyi vermeyecektir.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Bunun dışında başka bir problem var mı? Başkanım

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Şimdi daha bilemiyoruz onu bilemiyoruz yani

Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR: Bu sizi tatmin eder mi?

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Bir saniye bir dakika şimdi burada yapılan protokol, gördünüz mü? o protokolü Mehmet bey, hayır bir dakika bir şey söylüyorum

Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR: Yok, protokol yapılacak çünkü

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Hayır, hayır, şimdi vatandaşla protokol yapmak ben de onu anlatmaya çalışıyorum. Şu anda yapılmış olan ve Büyükşehirden de onay almış protokolün içeriği sadece Büyükşehir’in oradaki kooperatifle anlaşması

Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR:Bu kadar tamam

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Şimdi bunun genişletilmesi ve vatandaşa ne yapılacağı yani bu binaların dönüştürülmesi sırasında vatandaşın nerde kalacağı, kalma masraflarının nasıl olacağı, inşaat süresinin ne zaman dolacağı ve kendisinin (anlaşılamadı) ne şekilde sağlanacağı bunlar karşılıklı(anlaşılamadı) Mehmet bey bakın, bu işin uzmanları büyükşehirdeki

Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR: Barınma hakkına bütün herkesin söylemlerde seçim döneminde barınma , onu geçtik dükkan onu geçtik engel çıkarta çıkarta vatandaşın kazanılmış haklarını(anlaşılamadı)

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Ya şimdi, arkadaşlar, bakın arkadaşlar Mehmet Bey sadece konut olarak almayın orayı, şimdi orada konutu olmayan ama dükkan sahibi olan insanlarda var ne yapacağız? Bunları mağdur mu edeceğiz? Hayır, öyle değil işte bak yasa öyle söylemiyor. Tamam mı? Şimdi dolayısıyla planlarda korunması atlanılan, atlanılan işyeri ve konut olayının da dikkate alınması gerekliliği özellikle uyarıldı yani biz hukuk komisyonuna gittiğinde. Bunun için burada ki bu işin bu şekilde finallenmesi en son noktaya getirilmesi halinde bu bütün mahallelere sadece Sarıyer'deki değil, benzer durumda Türkiye'nin her yerindeki mahallelerde çok örnek bir çalışma olacaktır. Bu konuda da eğer bizim de emeğimiz geçtiyse emeğimizle de gururlanırız.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Başkanım, yani özüne karşı değilsiniz(anlaşılamadı)

Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Arkadaşlar, arkadaşlar ya arkadaşlar, dinleyin sonuna kadar dinleyin ya Halil bey

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Cemil bey, Cemil bey gitti niye gitmeseydi iyi olurdu.(anlaşılamadı) O zaman duyuyorsa özellikle belirteyim. Ya şu Büyükşehir planından dönerse(anlaşılamadı) " Derbent halkı aman fazla sesinizi çıkarmayın buralara geldik. Bak daha da fazla sesinizi çıkarırsanız işte büyükşehir plandan dönerse yahu" dedi korkuttu. Eyvah eyvahı üç kere söyleriz o zaman. Eyvah eyvah eyvahı üç olur o zaman. Gerçekten, çünkü neden biliyor musunuz? Dolayısıyla insanları bu şekilde korkutmak yerine medeni dünyada yaşadığımız gibi hakkı hukuku en kırsal özellikle kul Hakkı'nın özellikle insan Hukuk Hakkı'nın en önde tutulması gerektiği gibi insanların haklarını karşılıklı anlaşmalarla sözleşmelerle ve de en önemlisi de ortak razılığın bu çok önemli ortak razılığın sağlanması ile olur. Şimdi bir taraftan çok güzel alkışlıyoruz Derbent olayı olurken, bir tarafta da başka bir mahallede benzer konumda olan insanlarımız topraklarını bilmem ne parasına onlara satmaya arada bir çelişki yok mu? Sizce? Yani Ferahevler de aynı şekilde şimdi şeyde olacak, işte Vakıfbahçe dediniz Vakıf bahçe de olacak, insanlara işte konut verileceğini biliyoruz. İşte bunun belli bir kısmının belli bir paraya sayılacağını biliyoruz, gerisinin taksitle ödeneceğini biliyoruz peki bir çelişki yok mu? Sizce ? Ortada? yani bu tip çalışmalar bir bütünlük içinde yapılmamalı mı? Yapılması gerekmez mi? Bahsetmeye çalıştığımız odur. Şimdi onun dışında

Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR: Var mı? Örnek projeniz başkanım(anlaşılamadı)

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ:Var işte Derbente var(anlaşılamadı) ben size bir şey söyleyim mi? Sarıyer'in çevresine nereye olursa olsun(anlaşılamadı) bir dakika arkadaşlar, nereye olursa olsun gerekeni yapan ve de gerçekten örnek olması gereken bir bölge olduğunu özellikle belirteyim. Yani konu o onu yapmış bunu yapmış falanı filanı değil, çok net ben Kadir beyle de birkaç gün sonra görüşeceğim. Deniyor ki nikah dairesini Kadir bey yapmak istiyor. Hoş geldi sefa geldi, ihalesinde yapılmış hazır hakedişi direk müteahite ödedim ve oraya da Büyükşehir tarafından yapılmıştır. Gurur ve şeref duyarım. Mesele onun bunun yapması değil arkadaşlar. Doğru değil mi yani? Zaten Büyükşehir’in yapması gerekiyordu burayı, Büyükşehir’in yapması gerekiyordu. O istasyon yerinin verilmesinin karşılığı Büyükşehir’in yapması gerekiyordu. İhalesi de yapıldı. Anahtar, yani kapı anahtarının nasıl ve ne zamanda çevrileceğini bütün çalışmalarda bitirilmiş vaziyette, her türlü planlaması var. Ve bunların çok net bir şekilde oldu onu da büyükşehir olsun biz hiç karışmayalım. Ama orda bir bardak çay içelim. Belediyemize yapılıyor ve çok gururlanırız ve ayrıca da bize denirse ki açılışa da gelmeyin açılışa da gelmeyiz. Şimdi notlarıma bir saniye, bakıyorum başka konuşacak bir şey var mı? Şimdi mahallelerdeki çalışmaları yadırgamayın Hisar üstü dahil olmak üzere çünkü Sarıyer’de bugüne kadar olmayan şeyler yapılıyor yağmur suyu

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: kanallarının önemini size daha önceki konuşmalarımda, özellikle çok belirttim. Yağmur suları ve gerçekten maliyeti çok yüksek olmasına rağmen yapıyoruz yapmak zorundayız.

Mec. Üyesi Halil CANARIKAN: Üç ay önce yapılmalıydı.

Belediye Bşk. Şükrü GENÇ: Asfalt tamirleri yapıldı orda. Evet, şimdi(anlaşılamadı) şimdi bölge biraz öncede söylediğim gibi çok çapraşık çupraşık olduğu için vatandaşın ikide bir evini su basmasını çözümü doğru olmayan bir yöntem evinin önüne asfalt döküp kaldırıyoruz ki adamın evini su basmasın ve bu ekstradan ve de içim sızlayarak üzüntülerimi bilmenizi istiyorum. Sebep vatandaş. Şimdi dolayısıyla değerli arkadaşlarım, bizler mutlaka söz hakkımız olacak ve mutlaka konuşacağız ama bunu dışarıda konuşmayalım gelip bunu konuşalım. Bütün meclis üyesi arkadaşlarımın benim kadar yetkisi vardır. Gidip orda her türlü evrağa çok rahat bir şekilde ulaşabilir. Ve üstelik, özellikle de arşivleri dijital hale getirdik. Kontrol da çok kolay bakması da çok kolay lütfen bunu yapın ama yani ben bilemiyorum tabi dışarıda bu şekilde tartışıldığında birilerinin de çok hoşuna gidiyor bu şekilde tartışılması maalesef toplumda öyle yani çok güzel bir klasik söz var ya diyor ya" köpek adamı ısırdığında haber olmuyor ama adam köpeği ısırdığında" haber oluyor. Şimdi biz bu durumdayız ya kavga çıkmayan bir yerde kameralar dönmüyor oraya. Şimdi biz hiçbir zaman kavga içinde olmadığımızı da özellikle belirtmek istiyorum. Yani etmedikte bugün kadar ve etmeyeceğiz de çünkü bizim enerjimizi alıyorlar yani bizim yapmamız gereken çok önemli şeyler var. Başka Sarıyer yok. Başka İstanbul yok. Herkesin sorumluluklarını bilmesi gerekiyor. Dünyanın en güzel memleketi ve herkes sorumluluğunu yerine getirsin. Bugün biz iktidarsak biz sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Sizde muhalifseniz muhalefetseniz muhalefet olarak sorumluluklarınızı yerine getireceksiniz bu işin doğrusu odur. Bak bu bina damlıyor niye damlıyor bilmiyorum. Şimdi bu yanlış klima, klimadan damlıyor. Bir dakika. Şimdi dolayısıyla, değerli arkadaşlarım, sevgili öncelikle meclis üyesi arkadaşlarım, sevgili misafirler not aldım ama özellikle de girmeyeceğim. Ama zaman zaman eksik varsa yani bizde eksik varsa bu eksiklerin giderilmesi anlamında tekrar bakıp kontrol edeceğim. Onun dışında polemik yaratılmasın diye tekrar bu konulara girmiyorum. Hepinize teşekkür ediyorum, iyi akşamlar diliyorum. Ama ben söyledim bakın Hüseyin bey benim alakam yok dedi, o söylediğim şeyi geri aldım.

Mec. Üyesi Hüseyin COŞGUN: Kalsın kayıtlarda kalsın öyle kalsın.

Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Arkadaşlar başkanım, daha önce de izah etti. Ayla Hanım daha önce ilçe başkanımız için söylediği dil sürçmesinden dolayı söylediğini. Her iki konuşmalarında bizim geçen konuşmalarında kayıtlardan çıkarılmasını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler kabul etmeyenler oy birliğiyle kabul edilmiştir.