Tatil günlerini geride bıraktığımız şu günlerde tekrar birlikte olmanın ve aramıza yeni katılan çocuklarımızla tanışmanın keyfini yaşıyoruz…
Öğrendiklerimizi, yaşadıklarımızı, mutluluklarımızı her ay çıkaracağımız bülten aracılığıyla sizlerle paylaşmak amacındayız…
Bültenimizin içinde bir ay boyunca öğrendiğimiz şiirler, şarkılar, oyunlar, geziler ve etkinliklerimiz olacaktır…
Internet sitemizden bültenlerimizi, aylık yemek listemizi, gezilerimizi takip edebilirsiniz…
Her ay bu sayfada buluşmak ümidiyle…
Sarmaşık Çocuk Evi Ailesi
1. HAFTA: OKULUMUZ
ŞARKI
OKULUMA BAŞLADIM
Okuluma başladım hergün erken kalkarım
Önce yüzümü yıkar saçlarımı tararım
kahvaltımı yaparım dişleri fırçalarım
Elbiseleri giyip hemen okula koşarım
Öğretmenim çok tatlı melek mi melek
Arkadaşlarımda var hepsi bir çiçek
Oyunlarla şarkılarla biz eğleniriz
Öğretmenim biz seni pek çok severiz
TEKERLEME:
Kalemim yok
Silgim yok
Okulda kaldım
Haberim yok
Leblebi aldım
Burnuma kaçtı
Hapşu!
PARMAK OYUNU:
MIRNAV KEDİLER
Mırnav mırnav pis kediler
Biri çıkmış üst odaya
Biri inmiş alt odaya
Biraz sonra buluşmuşlar
Fısır fısır konuşmuşlar
Ben bir fare yakaladım
Ben tabakları yaladım
Of demişler çok yorulduk
İşte koltuk
Hemen koşmuşlar oraya uyumuşlar bir arada
1-2-3 Uyanın miskin kedileer!
BİLMECELER:
kutu kutu odalar
içinde ne güzel
oyuncaklarkitaplar
oyun oynar
şarkı söylerler
öğretmenler çocuklar
(okul)
başlatır o heceden
çıkarır hep yüceden
nede tatlı sözü var
-öğretmen-
'yaz' derim yazar,
'çiz' derim çizer
resim yapmayı
çok çok sever
-kalem-
ağaç değil yaprağı var
güneş değil ışık saçar
-kitap-
2. HAFTA
ŞARKI:
El insanda,
Dil insanda,
İnsan nerede?
Bil bakalım, bil bakalım.
Dağ dünyada,
Ev dünyada,
Yıldız gökte,
Dünya nerede?
Bil bakalım, bil bakalım.
Dünya gökte
Gök nerede
Bil bakalım, bil bakalım
BEN KİMİM
PARMAK OYUNU:
Aşağıda ağzım (el ile ağız gösterilir)
Yukarıda gözlerim ( gözler gösterilir)
iki yanımda kulaklarım var benim ( kulaklar gösterilir.)
ortada burnum ( burun gösterilir)
benim işte böyle mutlu güzel bir yüzüm var( yüz gösterilir)
BİLMECELER:
İki kardes uğrasır birbirini göremez
( gÖz )
ben giderim o gider, göğsümde tık tık eder
( kalp )
biz biz idik otuz iki kız idik ( dis )
3. HAFTA:
KURBAN BAYRAMI
DENEY:
Parmak izi
Saç telini inceleme
Renk oluşumu
Nasıl nefes alırız?
DRAMA
-Şişman kral ve hafif prenses
-Vücudum
-Elma kurdu
ZIP ZIPLA
Çocuklar oyun alanında, aşağıda gösterilen sözleri tekerleme gibi söylerler ve belirtilen devinimleri tekerlemeye uyarak yaparlar.
Zıp zıp zıpla ( tek ayakla zıplanır )
Hop hop hopla ( iki ayakla hoplanır )
Top top topla ( Son iki hece
de yere çömelinir. )
BİLGİSAYAR:
VÜCUDUMUZ
DUYU ORGANLARIMIZ
OLUŞUMLAR
EĞİTİCİ ŞARKILAR
MÜZİK
.
CARL ORFF
Alman besteci ve müzik eğitimcisi Carl Orff 1895-1982 yılları arasında Münih’te yaşadı. Münih Müzik Akademisi’nde müzik eğitimi gördü. 1924 yılında Dorothee Günter ile beraber Günther Jimnastik, Dans ve Müzik okulunu kurdu. İlke olarak ritim, hareket ve emprovizasyona serbest ve içgüdüsel yaklaşımı benimsedi. Sahne oyunları ve koro yapıtları arasında en bilinenleri Carmina Burana ve Catulli Carmina' dır.
ORFF-SCHULWERK
Orff-Schulwerk bir düşünceyi, hikayeyi, yaşantıyı beden diliyle, hareket ederek, devinimle, dansla, sözle, şarkıyla, müzikle, enstruman kullanarak anlatımdır. Orff-Schulwerk “yaparak-yaşayarak öğrenme” bakımından en etkili yaklaşımlardan biridir.
Çalışmaların içeriğinde, bedenin hareketlerle hazırlanması, konuşmaların kullanılması, seslerin ritimlendirilmesi, bu ritimlerin müzik haline gelmesinde bir dizi yaratıcı süreç vardır. Ders esnasında çocuklar arkadaşlarıyla konuşur, şarkı söyler, dans ederler. Soru-cevap, birleştirme ve keşif oyunlarıyla iletişim kurarlar. Kendileri ve çevrelerinden algıladıklarıyla, öğrenme ortamında bir seyirci değil aktif birer katılımcı olurlar.
Orff-Schulwerk’te bütün duyu organları etkin bir şekilde kullanılır. Çocuğun dikkat, algı, dinleme, konuşma, bedenini kullanarak anlatma ve yorumlama gibi iletişim becerileri gelişir. Böylece çocuk kendi fikir ve düşüncelerini hareket, ritim ve müzik gibi farklı yollarla ifade etmede gelişir. Grupla yapılan bir etkinlik olduğundan, işbirliği yapma, iletişim kurma becerilerini güçlendirir.
Orff-Schulwerk etkinliklerinde çocuklara fikir verip hayal gücü uyandırılır. Seslerle oynama, deneme, yanılma ve diyalog içinde müzik yapmak, zamanı ve ritmi saymadan hissettirmek, çocukların etkinliğe kendilerinden bir şeyler katmalarına izin vermek önemlidir.
Carl Orff da müziği yaratıcı bir sanat olarak düşünmüş, çocukların nesneleri birbirlerine vurma gereksinimlerinden etkilenmiş, severek ve kolayca öğrenebilecekleri, doğal gelişimlerine uygun çeşitli enstrumanlar tasarlamıştır.
Orff-Schulwerk’in çocuğun gelişimine etkileri, çocuğun müziksel becerilerinin geliştirilmesi ve müzik eğitimi yoluyla müzik dışı becerilerinin de geliştirilmesi olmak üzere düşünülmelidir.
Okula Adaptasyon
Okula alışma süreci, her çocukta farklı olabilir. Bazılarında bu süreç çok uzun sürerken bazılarında hızlıca tamamlanır. Bu dönemde kaygılar artış gösterir ve ağlamalar çok sık şekilde görülebilir.
Her şeyden once anne babanın çocuklarını okula başlatma konusunda hazır olduklarından emin olmaları gerekmektedir. Çünkü ebeveynler çocuğunu okula başlattıkları için suçluluk duyuyorsa, çocuğun da bunu hissedebileceğini unutmamak gerekir. En ufak bir güvensizlik çocuğun kaygısını şiddetlendirebilir.
Okula başlamadan okul hakkında konuşmak, orda yapılabilecek etkinliklerden, öğreneceği şeylerden bahsetmek önemlidir.
Okula başlayacağı gün, sizin de çocuğunuzun da stressiz bir günde olmasına özen gösterilmeli, çocuk böyle bir durumda duygusal olarak rahat olmalıdır.
Çocuğunuzun hastalık döneminde olmamasına önem gösterin, çünkü hastalık döneminde çocuklar fazlasıyla huysuz olurlar.
İlk günlerde çok uzun süre okulda tutmayın, okulda uzun süre kalması sıkılmasına sebep olabilir. İlk gün için birkaç saat yeterlidir.
Anne çocuğun yanından ayrılırken döneceğine söz vermeli ve gidiş sahnesini çok uzatmadan oradan ayrılmalıdır. Dönüşteyse verdiği sözü tuttuğunu çocuğa hatırlatmalıdır. Bu davranış birkaç kez tekrarlandığında alışılan bir durum haline gelir.
Çocuğunuzu okula götürecek kişi, sizler ya da büyükanne, büyükbaba dışında kolayca ayrılabileceği bir kişinin olması süreci kolaylaştıracaktır. Yanında olmadığınızda da, çocuğunuzun mutlu ve güvende olacağına dair onu bilgilendirin.
Başlangıç olarak arkadaşlarına değil, öğretmenlerine alışması oldukça önemlidir. Çünkü öncelikle bir yetişkine güven duyması gerekir. Öğretmenine alıştığını hissettiğinizde yavaş yavaş uzaklaşabilirsiniz.
Okula gelmemek için çeşitli düşünceler geliştirebilirler. “ Okulu sevmiyorum, okula gitmek istemiyorum “ gibi cümleler kurma, ağlama krizleri, evden çıkarken fiziksel olarak bir yerinin ağrıdığını ifade etmesi, okula gitmemek için geliştirilen çabalardır.
Her çocuğun okula tepkisi farklıdır. Bazı çocuklar okula ilk gün geldiğinde hemen alışır gibi gözükebilir ve tepkisini daha sonra gösterebilir. Bazıları ise okulun ilk gününden tepki gösterip daha sonra uyum sürecine girebilir. Bu gibi durumlara ailenin hazırlıklı olması gerekir.
Kendinizden emin olup tutarlı olmak bu sürecin daha kolay aşılmasına yardımcı olur.
BAŞAK BURCU ÇOCUĞU (23 Ağustos-22 Eylül)
Başak burcu çocukları huzurlu, sessiz ve sakindirler. Arkadaş canlısı, güvenilir, becerikli, titiz ve düzenli bebeklerdir. Bu çocukları büyütmek ve yetiştirmek kolaydır ve zevklidir. Çok dikkatli ve hiç bir detayı atlamayan Başak'lar okul hayatlarında başarılı olurlar, yüksek kavrama gücüne sahiptirler, her şeyin farkındadırlar ve hiç bir şeyi kaçırmazlar, çok iyi gözlemlerler.
Çok ciddi ve çok fazla soru sorarlar, her şeyi merak ederler, hayvanları çok severler. Başaklar çok vericidir, her zaman yararlı olmayı isterler ve etraflarındaki insanlar için bir şeyler yapmaktan çok hoşlanırlar.
TERAZİ BURCU ÇOCUĞU (23 Eylül - 22 Ekim)
Terazi burcu çocukları sevgi dolu şen ve neşelidir. Terazi çocukları problemsiz ve kolay büyürler. Uslu, söz dinleyen, yemek problemleri olmayan, huzurlu çocuklar olarak bilinirler. Sakin ve gürültüsüz bir ortamda kendi kendilerine çok rahat kalabilirler. Sakin ve huzurlu bir ortamda olmayı tercih ederler. Gürültü ve yüksek sesle konuşmalara bile tahammül edemezler. En büyük özellikleri çok kararsız olmalarıdır, seçim yapmaları çok zordur. Yanlış karar vermekten korkarlar. Seçim yapmak zorunda kalmak onları strese sokar.
Terazi çocuklarını büyütmenin kolay olduğu düşünülür, ama orta yolu bulmakta yardıma ihtiyacı olabilir. Terazi çocuğu etrafındaki insanlarla anlaşma, barış ve işbirliği içinde olmak ister, insanlara değer veren saygı duyan bir kişiliği vardır. Beraber olduğu insanlarla iyi geçirmek için çaba harcar. Terazi güzel bir dünya ister ve diğer insanlar üzerinde olumlu izlenimler bırakmaya dikkat eder. Ebeveynlerinin desteği, takdir ve sevgisi ile birlikte ileride çok başarılı olacak ve kişiliklerini kazanacaklardır. Küçük yaşlarında kabiliyeti olan konuları açığa çıkarmak ve bu yönde onları desteklemek gerekir.
Dostları ilə paylaş: |