Sayın grup üyesi



Yüklə 73,45 Kb.
tarix28.08.2018
ölçüsü73,45 Kb.
#75322

Sayın grup üyesi,


Alt grubumuzun ön rapor taslağını sunuyorum. Yeni görüş ve değişiklik önerileriniz varsa 04.03.2009 saat 13.00’a kadar bildirmenizi rica ederim. Ön raporun son hali 05.03.2009 perşembe günü İstanbul Valiliği’ne ulaştırılacaktır.
Saygılarımla,
Cavit SAVCI

İstanbul, 03.03.2009


Sayın M. Vedat Müftüoğlu

Vali Yardımcısı

İstanbul Valiliği

Konu: İFM strateji belgesi, Altyapı çalışma grubu, finans alt grubu ön raporu.

T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından yürütülmekte olan İstanbul Uluslararası Finans Merkezinin Strateji Belgesi hazırlık çalışmaları çerçevesinde İstanbul Vali Yardımcısı Sn. Vadat Müftüoğlu Başkanlığında 06.02.2009 tarihinde yapılan toplantı sonrasında oluşturulan 13.02.2009 tarihli yazı ekinde tebliğ edilen;

“İstanbul Finans Merkezi Stratejisi Belgesi Alt Yapı Çalışma Grupları Finans Alt Yapı Grubu” konu ile ilgili olarak yaptığı çalışma ve değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki ilk görüşleri oluşturmuştur.

Müsteşarlığın söz konusu yazı ekinde oluşturduğu belirtilen çalışma gruplarından Altyapı Çalışma Grubunun Amacı; “İFM yerinin belirlenmesi, şehir içi ulaşım, havayolları, telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri altyapısı, İFM’ye ve buna yönelik destek hizmetlerine ilişkin bina yapımı gibi İFM altyapısına ilişkin konularda strateji belirlenmesidir.”

şeklinde açıklanmıştır. Altyapı çalışma grubunun daha sonra Valilikçe grup içinde;


1) FİNANS Grubu

2) ULAŞIM Grubu

3) HABERLEŞME VE BİLİŞİM Grubu


-1-
olarak adlandırılmak suretiyle görevlendirilmesinden amaçlananın; Finans Grubunun böylesine kapsamlı bir projede ve oluşumda yerleşkenin genel olarak mimari ihtiyaç programı ve yanısıra ulaşım, haberleşme ve bilişim ihtiyaçlarının gerek güncel gerekse geleceğe dönük olarak ifade edilmesidir.

YER BELİRLEME

Müsteşarlık yazısı ekinde yer alan çalışma grupları tanımlamalarından her ne kadar, İFM yerinin belirlenmesinin alt yapı çalışma grubu tarafından yapılacağı söyleniyor ise de, 06.02.2009 tarihli çalışma grubu toplantısında

yer seçeneklerinin üç bölge etrafında toplandığı belirtilmiş, 13.02.2009 tarih ve 13088 sayılı Valilik yazısında ayrıca yer almıştır. Bu bölgeler Maslak, Ataşehir, Kartaldır. Mevcut bu üç alternatiften doğru seçeneğe ulaşabilmek için Finans Merkezi olarak adlandırılan bu çok boyutlu projenin temel ihtiyaç ve argümanlarının ana hatlarının ihtiyaç programı çerçevesi içine alınması gerekmektedir. Buna göre böyle bir merkezi tanımlarken;
i) Kurumlar, kuruluşlar, işyerleri,
ii) Sosyal yaşam


  • Barınma

  • Eğitim

  • Sağlık

  • Kültür, eğlence, alışveriş,

  • Güvenlik v.b.

unsurlar proje mimarisinin ana unsurlarını oluşturmaktadır.



Mimarisinin ana hatları belirlenmiş bir Finans Merkezi projesinde alt yapı ihtiyaçları;


  • Ulaşım (Karayolu, havayolu, deniz ulaşımı)

  • Enerji

  • Bilişim

  • Haberleşme

gibi her birinin önemi diğerinden daha az olmayan başlıklar altında değerlendirilmelidir.
Ana planda üç lokasyon seçeneği ile müzakereye açılan İFM, yukarıda da bahsedilen; i) iş yaşamı, ii) sosyal yaşam; iii) alt yapı unsurları dikkate alındığında;
-2-
Binalar:


  • Yerleşkede yer alacak binaların projeleri de bir bütünlük içinde ele alınmalıdır. Binaların yerleri, konumları, büyüklükleri konusunda ilgili kurum ve kuruluşların uzun vadeli ihtiyaç programları göz önünde bulundurulmalıdır.




  • Binalar 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olarak inşa edilmektedir.




  • Binaların yapımında, bugün Avrupa’da yeni binalarda kriter haline gelen “Yeşil Bina” konsepti temel standart olmalıdır.




  • Binalar mümkün olduğu kadar güney yönüne bakmalı ve güneş enerjisinden ve ışığından maksimum fayda sağlanmalıdır. Cephe kaplamaları fotovoltaik güneş panellerinden seçilmelidir (BIPV-Building Integrated Photo-Voltaic Systems). Çevre ve bahçe aydınlatmalarında güneş enerjisinden faydalanılmalıdır.




  • Binalarda kullanılan tüm malzemeler, (cam ve izolasyon malzemeleri dahil) geri dönüşüme olanak tanıyan, tasarruf amaçlı, çevreye zararı olmayan nitelikte seçilmelidir.




  • Binaların enerji dağıtımı, binalar arası yeraltı galerileri aracılığıyla sağlanmalı, gerilim düşümlerini önlemek amacıyla bina bazında dağıtımlar, 10 kV gibi orta gerilim enerji seviyelerinden yapılmalıdır.




  • Yerleşkede yer alacak kurum ve kuruluşların işlerinin yüksek kritiklik düzeyi yüzünden, kesintisiz, güvenilir, kolay yönetilebilir, yedeklenebilir sistemler kurulmalı, tümleşik enerji ve bina otomasyon sistemleri ile yönetilen akıllı binalar tasarlanmalıdır. Dizel generatör grupları, dinamik ve statik kesintisiz güç kaynakları gruplarıyla desteklenen sistemler, 2n+1 ve Tier-4 gibi yüksek güvenilirlik derecesi sağlayacak şekilde uluslararası standartlara uygun olarak projelendirilmelidir.




  • Tüm binaların ısıtma-soğutma-havalandırma sistemlerinin seçiminde ısı geri kazanımı özelliğine dikkat edilmeli, enerji tasarrufuna olanak tanıyan teknolojik imkanlardan faydalanılmalıdır. Tüm seçimlerde CO2 emisyon oranını minimuma indirecek çözümler üretilmelidir.


-3-


  • Bina ısıtmalarında toprağın ısısından faydalanılabilecek ısı pompaları sistemleri uygulamaları düşünülmelidir. Ayrıca tüm binaların merkezi sistemle ısıtılması projelendirilmelidir.




  • Suyun korunması ve tasarrufu amaçlı biyolojik su arıtma, ters ozmos ve deniz suyu arıtma tesisleri planlanmalıdır.




  • Çöp ve atıkların geri dönüşümü için tesisler kurulmalıdır. Çöp ve atıklardan enerji üretecek tesisler projelendirilmelidir.

Yerleşkede bulunmasının gerekli olduğu düşünülen imkanlar:




  • Tam teşekküllü hastane, acil servis ve poliklinik binaları




  • İlköğretim okulu, lise ve gerekli olması halinde üniversite/fakülte binaları




  • Anaokulu, çocuk yuvası ve kreş binaları




  • Belediye ve muhtarlık binaları




  • Karakol binası, güvenlik kontrol noktaları




  • İtfaiye binası




  • 5 yıldızlı otel, apart oteller




  • Kiralık ofis binaları, villa tipi konukevleri, toplu konutlar, yurtlar




  • Kültür Merkezi (sinema, tiyatro, konser, sergi ve müze salonları)




  • Kütüphane binası




  • Alışveriş Merkezi (mağazalar, restoranlar, kafeler, eczane, kitabevi, kuaför, terzi, gazeteci, kuru temizleme, çiçekçi vb.)




  • Süpermarketler




  • Kapalı Spor Salonları, fitness center, spa, hamam, sauna vb.




  • Stadyum


-4-


  • Açık spor alanları (basketbol, tenis vb. sahaları), Golf kulübü, golf sahası




  • Sosyal Tesisler (kapalı ve açık yüzme havuzları)




  • Kapalı ve açık otoparklar




  • Kiralık araba merkezleri




  • Parklar, bahçeler, çocuk bahçeleri, oyun alanları




  • Koşu ve yürüyüş parkurları, bisiklet yolları




  • Banka şubeleri, ATM’ler




  • Cami ve diğer ibadet yerleri




  • Teknik destek bakım onarım merkezi




  • Benzin istasyonları




  • Uzun vadede havaalanı terminalleri




  • Helikopter ve hava taksi pistleri




  • Metro ve tren istasyonları




  • Otobüs durakları




  • Su arıtma tesisleri binaları




  • Çöp değerlendirme merkezleri




  • Türk Telekom A.Ş. telefon santrali binası




  • TEDAŞ İndirici merkez sahası




  • Kojenerasyon tesisi sahası




  • Rüzgar ve güneş enerjisi santralleri sahaları



-5-


  • Yeraltı galerileri, yeraltı yakıt depoları, yeraltı su depoları




  • Kanalizasyon, rögar ve atıksu sistemleri inşaatları

Enerji Altyapısı:




  • Bu ihtiyacın nasıl bir kaynaktan karşılanabileceği, bir doğalgaz kombine çevrim santralinin veya kojenerasyon tesisinin otoprodüktörlüğü ve/veya küçük ölçekli bir hidroelektrik santral gereksinimi olup olmadığı TEDAŞ ve ETKB ile kararlaştırılmalıdır.




  • Söz konusu enerjinin temininde “kesintisizlik”, kritik bir önem arz etmektedir. Bu nedenle Finans Merkezi’ne enerji temininin Türkiye elektrik enerjisi enterkonnekte sisteminin en az iki farklı kaynağından yapılması ve aralarında kesintisiz geçişlerin sağlanması gerekmektedir.




  • Kyoto programının Türkiye tarafından da imzalanmış olduğu göz önünde bulundurularak, rüzgar ve güneş enerjileri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusuna özen gösterilmelidir. Türkiye rüzgar ve güneş haritalarında yapılacak etüdlerden çıkacak verilerle, elektrik enerjisini destekler mahiyette rüzgar ve güneş santrallerinin kurulmasının olanakları araştırılmalıdır.

Yukarıda açıklanmaya çalışılan ihtiyaç programı ve mimari konseptin hangi adresi işaret ettiğini görebilmek açısından belirtilen seçeneklerin değerlendirilmesi kısaca aşağıda açıklanmaktadır.




A-) ATAŞEHİR SEÇENEĞİ

Bu seçenekte tahsisi düşünülen toprak büyüklüğünün 300.000 m² dolayında olduğu ve bu alanın da ancak bankacılık ve finans sektörünün Kamu bölümüne ayrılabileceği düşünüldüğünde ki; buna ilişkin kimi zamanlarda deklare edilmiş ve basında yer almış bilgiler mevcuttur, bu yaklaşımın tek başına İFM olarak adlandırılabileceği bir projeyi tanımlaması düşünülemez. Zira bu durumda merkezin diğer ana unsurunu teşkil eden özel sektör banka ve kuruluşları ile İMKB, TSPAKB gibi kuruluşlar giderek Maslak-Büyükdere ekseninde gelişerek yer almaktadır.

İFM Ataşehir seçeneğinin analizinden ortaya çıkan tablo çift lokasyonlu bir tablodur ve merkezileşme mantığı ile uyumlu gözükmemektedir. Bu durum İstanbulun bütünü için söz konusu olan başta ulaşım gibi en önemli sorunlar dikkate alındığında üzerinde dikkatle durulmayı gerektirmektedir.
-6-

B) MASLAK SEÇENEĞİ

Bu seçenek Maslak Büyükdere güzergahında son onbeş yıldan bu yana kendiliğinden önemli gelişmeler göstermektedir. İMKB, büyük bankalar, TSPAKB, aracı kuruluşlar bu bölgede yerleşmiş ve yerleşmeye devam etmektedirler. Bu oluşumun (a) Seçeneğinde yer alabileceği düşünülen sınırlı sayıdaki MB, ZB, Halkbank, BDDK, SPK gibi daha çok kamu kurum ve kuruluşlarının büyük ölçüde gelişme gösteren Maslak seçenegine eklenmesi ile İFM ni tamamlayarak bütünselleşebileceği düşünülebilir.


Bu seçeneğin geliştirilmesine ilişkin olarak akla gelen soru Ataşehirde yerleşmesi düşünülen kuruluşların Maslak Seçeneğinde nerede konumlanacağıdır.
Ekteki plandan görüleceği üzere bu ihtiyacı en iyi şekilde karşılayabilecek olan Baltalimanı – Armutlu Vadisidir.

Bu vadide yalnızca İTÜne tahsisli bir milyon metrekareye yakın alan gecekondu bölgesi olarak işgal altındadır. Keza İstanbul Belediyesine ve Hazineye ait yüzlerce dönüm alan beraber düşünüldüğünde 1.500.000 m² dan fazla bir alanın yeniden mimarisi söz konusudur. Maslak, İstinye, Baltalimanı, TEM, Etiler, Levent bağlantı yolları üzerinde ve yakınında yer alan bu bölgenin bir seçenek olarak değerlendirilmesi halinde;


. Mevcut finans kuruluşlarına eklenecek diğer kamu ve özel finans kuruluşları ve bunların ileriye dönük projektif gelişmeleri merkez ihtiyacına büyük ölçüde yanıt verebilecektir.
. Gerek yakın civarda gerekse bu bölgede mevcut ve oluşturulacak ikamet ve yaşam alanları barınma, ihtiyacına yanıt verebilecektir.
. Merkezin sosyo kültürel ihtiyaçları Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş, Sarıyer ilçelerinde zaten mevcut olan faaliyet alanlarına söz konusu vadide yenilerinin eklenmesi ile istenen düzeylere gelmiş olacaktır.
. Keza bu bölge, ilköğretimden yüksek öğretime kadar her düzeyde eğitim olanağı tanıyan eğitim kurumlarına sahiptir. Merkezin çalışanları ve ailelerinin çocukları için eğitimin kuşkusuz hayati önemi vardır.
Mevcut eğitim potansiyeline ek olarak merkezin faaliyet alanı kapsamında mesleki ve teknik eğitim olanakları sağlayacak yeni oluşumlar ihtiyacın tamamlanması için yeterli olacaktır.

-7-

. Nihayet söz konusu bölge çalışanları, ziyaretçileri ve yaşayanları açısından yenilerinin de ilavesiyle sağlık ihtiyaçlarına yanıt verebilecek özelliklere sahiptir.


Ataşehir ve Maslak seçeneklerinin mukayesesinden varılan sonuç odur ki, Ataşehir İFM sıfırdan başlayarak oluşturulacak olup, üzerinde herhangi bir yapılaşma bulunmayan fakat sınırlı bir toprak büyüklüğüne ve sınırlı sayıda kültürel, eğitim, sağlık ve ulaşım olanaraklarına sahiptir.

Bunun yanısıra Maslak seçeneğinde yukarıda zikredilen olanakların zaten büyük ölçüde hem mevcut olduğu hem de gelişme kabiliyetine sahip olduğu söylenebilir. Bu seçeneğin en önemli sorununun söz konusu alanın işgalli olmasıdır. Projenin, başlangıç aşaması için yeteri kadar boş yer olduğu bu yerlerin de yeni açılan ve açılmakta olan ulaşım yollarının civarında olduğu görülmektedir. Merkezi projenin ileriye dönük oluşum sürecinde işgal alanlarının zaten kentsel dönüşüm planı çerçevesinde değerlendirimesi projeyi bir cazibe merkezi yapmakla kalmayıp, İstanbul için modern şehircilik anlayışına getireceği büyük katkı ile kentin büyük sorunu olmaya devam eden çarpık yapılaşmaların özellikle İstanbul’un en güzel yerleri sayılabilecek Boğaz bölgesindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldıracaktır.


İFM bir yandan uluslararası ekonomik sosyal kültürel bir cazibe projesini hayata geçirirken, diğer yandan varolan çarpık yapılaşmayı zaman içinde ortadan kaldırmış olacaktır.

C) KARTAL SEÇENEĞİ

Bu seçeneğin değerlendirilmesine ilişkin eldeki verilerin yeterli olduğu söylenemez. Bilinen tek ana verinin burası için kapsamlı bir kentsel dönüşümün hazırlığının yürütülmekte olduğudur. Bir finans merkezi için burada ayrılabilecek alanın büyüklüğü bilinmemekle birlikte, sıfırdan oluşturulacak bir proje olması nedeniyle en azından bu yönüyle Ataşehir seçeneği ile benzerlik göstermektedir.

Ulaşım, bilişim ve iletişim altyapı gruplarının bu seçeneğe ilişkin değerelendirmeleri tercih kriterlerinin netleşmesinde etkili olacaktır.
Sonuç olarak;


  1. İFM bir merkez olarak düşünülecek ise bu merkezin çalışma yaşamı sosyal kültürel yaşamı, eğitim, sağlık, alışveriş, eğlence vb…. ihtiyaçları ile ulaşım (yeraltı, yerüstü, deniz, hava ulaşımı) bilişim, iletişim, güvenlik ihtiyaçlarına birinci sırada yanıt verebilecek seçenek Maslak, Baltalimanı, Armutlu vadisi olarak görülmektedir.




  1. İFM’nin çift merkezli bir konsepte sahip olması düşüncesi söz konusu ise bu takdirde Ataşehir/Maslak iki merkezli yaklaşımı öne çıkmaktadır.

-8-
Konu ile ilgili olarak diğer bir yaklaşım da İstanbul’a bir Finans Merkezi yerine İstanbul’u Finans Merkezi olarak değerlendiren düşünce sistematiğidir. Çok odaklı Finans Merkezi yaklaşımı bilişim/iletişim altyapısını öne çıkaran, felaket senaryolarına karşı duyarlı ve tedbirli (deprem, saldırı, terör vs..) bir konsepti ifade etmektedir.
Başta finans merkezi tanım ve kavramından amaçlananın ne olması gerektiğinden hareketle ifade edilmeye ve analiz edilmeye çalışılan seçenekler üzerinden oluşturulmak istenen nihai kararlar için kamu ve özeldeki başlıca aktörlerin geniş müzakere sürecine ihtiyaç bulunmaktadır.
Bir ön rapor olarak arzedilmekte olan görüşlerimizin ortak toplantıda tartışılmasını müteakip ortaya çıkacak yeni düşünce ve görüşler çerçevesinde varsa eksiklerinin tamamlanarak ve yeni istenenlere yanıt bulmak üzere çalışma takvimine uygun olarak hareket edileceği saygıyla arzolunur.
Cavit SAVCI

Altyapı Çalışma Grubu

Finans Alt Grubu Başkanı

EKLER:


. Üye görüşler.

. Bahreyn Finans Merkezi.(www.bahrain financial centre)



. Seoul-Yeouido (Güney Kore) Finans Merkezi.


-9-
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi Altyapı Çalışma Grubu

-Finans Alt Çalışma Grubu-
TSPAKB Görüşleri
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi Altyapı Çalışma Grubu 6 Şubat 2009 tarihinde ilk toplantısını düzenlemiştir. Çalışma grubunun bu toplantısı ile İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesinin ilgili taraflara tanıtımı ve katılımcıların tanışması amaçlanmıştır. Altyapı çalışma grubunda değinilen konular yerleşim, ulaşım ve haberleşme gibi temel başlıklar olmuştur.
Kanımızca uluslararası bir finans merkezi olmak için gereken bazı asgari şartlar da bulunmaktadır. Bu başlıklar ve toplantıda görüşülen konular ile ilgili görüşlerimiz aşağıda sıralanmıştır.


  • Doğal afetlerden uzak olması:

Bilindiği üzere, İstanbul önemli bir deprem tehlikesi altındadır. Bu konuda gerekli çalışmalar yapılarak, olası depremin kent üzerindeki etkilerinin minimize edilmeli, ilgili alınan tedbirler kamuoyuna da duyurulmalıdır.


  • Güvenilir, istikrarlı enerji kaynakları olması:

Günümüzde güvenilir ve istikrarlı enerji kaynaklarının önemi artmıştır. İstanbul’da son yıllarda özellikle su konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Öte yandan, elektrik kesintileri çok sık olmasa da yaşanabilmektedir. Bu konularda ilerleme sağlanmalı ve konuyla ilgili olumsuzlukların İstanbul’un bir finans merkezi olası önünde engel teşkil etmesi engellenmelidir.


  • Güvenli olması:

Güvenlik zafiyeti, bir şehrin en önemli varlığı olan itibarını olumsuz etkilemektedir. Bir şehrin güvensiz olduğuna dair bir izlenim oluştuğunda, bu algının düzeltilmesi çok uzun yıllar almaktadır. Şehrin turizm gelirleri düşmekte, iş hayatı canlılığı azalmaktadır. Kısacası, bir şehrin güvenliği ile ekonomisi iç içedir. Yurtdışından yatırımcıların bölgeye çekilmesi için güvenlik konusunda endişelerinin bulunmaması gerekmektedir. İstanbul’un bu konudaki uluslararası istatistiklerde daha iyi sıralara yükselmesi hedeflenmeli ve konuyla ilgili olumlu gelişmeler İstanbul’un tanıtımında kullanılmalıdır.


  • Uygun konut, iş ve yaşam alanları olması:

Plansız yapılaşmanın trafik sorunu ile olan ilgisi dışında, doğrudan konut ve iş alanlarının bulunabilirliği ve maliyeti üzerinde de etkisi olmaktadır. Gerek ofis olarak kullanılmak üzere, gerekse çalışanların ikameti için uygun kalitede ve kolay ulaşılabilir alanların bulunması ciddî bir avantaj olmaktadır. Ayrıca, geniş bir çeşitlilikte kültürel faaliyet ve eğlence alanları olması da yabancı yatırımcıların İstanbul’a çekilmesi için önemlidir.
Bu kapsamda, ofis ve konutların yerinin, genel arazi kullanım kararlarını, politika ve stratejilerini belirleyen çevre düzeni planını esas alması gerekmektedir. Nitekim, İstanbul’un 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı geçtiğimiz günlerde belediye meclisinde kabul edilmiş olup, yakında yürürlüğe girecektir.
Ofis ve konutların yerleşim seçimi esnasında çevre düzeni planı esas alınmak kaydıyla, kanımızca İstanbul Finans Merkezinin belirli bir coğrafya ile sınırlandırılmaması gerekmektedir. Halihazırda İstanbul’da faaliyet gösteren pek çok finansal kurum bulunmaktadır. Bu kurumların İstanbul’da farklı bir noktaya taşınmasının planlanmasına ihtiyaç olmadığı kanaatindeyiz.
Öte yandan, İstanbul’un bölgesel bir finans merkezi olması çerçevesinde faaliyete geçecek yeni kurumlar, çevre düzeni planı çerçevesinde kendilerine bir lokasyon seçeceklerdir.
İstanbul Finans Merkezi kavramı şehir içinde belirli bir bölgeyi değil, tüm İstanbul’u kast etmesi gerektiği görüşündeyiz. Bu kapsamda, simge bir bina inşasına vs. de gerek olmadığı görüşündeyiz.


  • İyi bir ulaşım altyapısının olması:

Altyapı Çalışma Grubu çatısı altında oluşturulan “Ulaşım Alt Çalışma Grubu” ulaşım altyapısının ihtiyaçları hakkında bir çalışma yürütmektedir.
Bilindiği üzere, İstanbul’un konut ve iş alanlarındaki plansız yapılaşma, trafik sıkışıklığına yol açmaktadır. Trafik sıkışıklığı ise iş alemi açısından, gerek iş görüşmeleri gerek çalışanların işe ulaşımı açısından zaman kaybı anlamına gelmektedir. Zaman kaybı, verimlilik kaybı anlamına geldiğinden, iş yapmanın maliyetini artıran bir faktördür. Şehrin yapılaşmasına yönelik planlar paralelinde, toplu taşıma sisteminin iyileştirilmesi, özellikle metro sisteminin genişletilmesi hedeflenmelidir.


  • Gelişmiş bir telekomünikasyon altyapısı olması:

Altyapı Çalışma Grubu çatısı altında oluşturulan “Haberleşme-Bilişim Alt Çalışma Grubu” telekomünikasyon altyapısının ihtiyaçları hakkında bir çalışma yürütmektedir.
Bununla beraber, takas ve saklama sistemine ilişkin yurtdışı ile entegrasyonun sağlanmasına yönelik çalışmalar da alt çalışma grubunun kapsamında değerlendirilebilir.
SONUÇ VE ÖNERİLER

Finans Alt Çalışma Grubunun çalışma alanını, finans sektörünün kurumsal altyapısı ile ilgili konuların bu alt grupta tartışılması olarak netleştirmek gerektiğini düşünüyoruz. Altyapı başlığında değinilen sorunlar geniş bir perspektifle ele alınması gereken konular olup bunların çözümü geniş bir destekle ve kapsamlı ulusal politikalarla sağlanabilecektir.


İstanbul’un on yıl içinde bölgesel bir finans merkezi olması amacı çerçevesinde, altyapı çalışma grubu olarak yukarıda anılan ana başlıklardaki sorunların tespit edilerek, ilerleme sağlanması yönünde bir strateji oluşturulması gerektiği kanaatindeyiz. Çalışma grubu tarafından stratejik amaçların belirlenmesiyle beraber, bu amaçlara uygun hedeflerin tespit edilmesi gündeme gelecektir.
Finans Alt Çalışma Grubuna, borsalar, takas ve saklama sisteminin uluslararası entegrasyonuna ilişkin geliştirme önerileri gibi konuları görüşmek üzere Takasbank ve MKK’nın dahil olması, ayrıca diğer alt çalışma gruplarına katkı sağlaması için TSPAKB bilgi işlem bölümünü temsilen bir kişinin, Altyapı Çalışma Grubu/Haberleşme-Bilişim alt grubuna katılması faydalı olacaktır.





From: Murat Sever [mailto:msever@bddk.org.tr]
Sent: Tuesday, February 24, 2009 1:54 PM
To: Cavit Savci
Subject: BDDK - İFM altyapı grubu görüş ve öneriler

Sayın Cavit Savcı Bey,


20.02.2009 tarihli e-postanızda tarafımdan İFM altyapı çalışma grubu, finans alt grubu üyesi olarak görüş ve önerilerim istenmiştir. İlk olarak belirtmek isterim ki, İFM altyapı çalışma grubuna sadece bilişim alanında katkı sağlayacağım düşünülerek Kurumum adına tarafıma sorumluluk verilmiştir. Bu seçimdeki varsayım finans ile ilgili konularda Kurumum tarafından diğer çalışma gruplarına sağlanan katkıdır. BDDK her çalışma grubuna bir uzman tahsis ederek projeye verdiği önemi ortaya koymuştur. 06.02.2009 tarihinde İstanbul’da yapılan toplantı neticesinde üç adet alt grubunun kurulacağı; İstanbul Valiliği, İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü’nden gelen 13.02.1009 tarih ve 13088 sayılı yazıda ise Finans alt grubunda olduğum belirtilmiştir. Bu durum üzerine İstanbul Valiliği, İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü’nden proje ile ilgili uzman ile irtibata geçilmiş ve haberleşme-bilişim alt grubuna kaydırılmam konusunda görüşlerim iletilmiştir. Katılımcının bilgi alanı ve tecrübesi gözetilmeksizin bu şekilde yapılan tasnifin çalışma grubuna yapacağı katkıyı önemli ölçüde düşürmektedir.
Yukarıdaki bilgiler kapsamında, görüş ve önerilerim aşağıda belirtilmiştir:


  • Teknolojik anlamda altyapı oluşturulurken, ileride birleşmesi muhtemel olarak görülen düzenleyici kuruluşların birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu konudaki çalışmalar “Düzenleyici ve denetleyici Çerçeve” çalışma grubunda ele alınmaktadır. Muhtemel birleşme süresi boyunca mevcut teknolojik altyapının radikal biçimde değiştirecek, pahalı yatırımlardan kaçınılması, böyle projeler varsa askıya alınması birleşme sonrası kullanılmama, atıl duruma düşme gibi boşa yatırımların önlenmesinde önem taşımaktadır.




  • İstanbul’un deprem kuşağı üzerinde yer alması İFM kapsamında yapılacak olan teknolojik altyapının kuvvetle muhtemel deprem tehditini göz önünde bulundurularak tasarlanması gerektiğini zorunlu kılmaktadır. İFM kapsamında faaliyetlerini sürdürecek olan finansal kuruluşlar için en büyük zorluk iş sürekliliğini sağlamak olacaktır. Kuruluşlar, iş sürekliliği ve felaket kurtarma planlaması yaparken en büyük kısıt teknolojik altyapı olmaktadır. İletişim altyapısının birbirinden bağımsız ve birbirinin yedeği alternatif kaynaklardan sağlanması kuruluşların olağanüstü durumlarda işlerine devam edebilmelerine imkan sağlayacaktır. Olağanüstü durumlar için kullanılacak bir “felaket kurtarma ve iş sürekliliği merkezi” altyapısının şimdiden tasarlanması kuruluşlar açısından İFM’yi daha cazip hale getirecektir.

Saygılarımla,

Murat SEVER

BDDK – Bilgi Yönetimi Dairesi

Bankacılık Uzmanı (Bilişim)

+90 312 455 6

Altyapı Çalışma Grubunda ulaşım ve haberleşme alt gruplarının ihtiyacı ve projeleri belirleyebilmeleri için finans alt grubunun bir finans merkezinin altyapı ihtiyaçlarının neler olabileceğini ortaya koyması gerekmektedir. Bu doğrultuda finans alt grubu öncelikle muhtemel bir finans merkezinin tek bir binada mı yerleşik olacağına veyahut İstanbul genelinde mi yer alacağına karar vermeli; daha sonra böyle bir merkezin verimli ve etkin bir şekilde işletilmesini teminen ne tür altyapıya ihtiyaç duyulacağını belirlemelidir. Finans grubunun bir araya gelerek öncelikle bu konulara netlik kazandırması gerektiği düşünülmektedir.

Emre Başaran

Uzman

DPT Müsteşarlığı



İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü

Tel:294 6303




İMKB,3 Mart 2009


Sn. Cavit Savcı dikkatine:

İstanbul’un Uluslararası Finans Merkezi (IFM)olmasına yönelik Altyapı Çalışma Grubu’nun Finans Alt Grubu ‘nun 27 Şubat, Cuma günü İMKB’de yapılan toplantıda görüşülen konularla ilgili görüşlerim;


1. Uluslararası Finans Merkezi olabilmek için neyin hedeflendiğinin tanımının yapılması gerekir. Ancak, yapılacak bu tanım çerçevesinde , ana ve ara hedefler belirlenip, bu hedeflere nasıl erişileceğine dair stratejiler ve alternatif çözüm arayışlarına girilebilir. Örn. Bu bölgenin Finans Teknolojileri Merkezi olması, bu bölgenin Finans Eğitim Merkezi olması, bu bölgenin, bölgesel finans Merkezlerinin diğer finans merkezlerine erişimin sağlandığı merkezi bir ‘hub’ olması (örn FEAS bölgesi borsalarının Avrupa/Amerika Finans merkezlerine bağlantısının sağlanması gibi) , telekom merkezi olması, vb vb hedeflere ayrıştırılması gerekir ki, her bir hedef için gereksinimler ouluşturulabilsin
2. IFM için fiziki lokasyonların önemli olmadığını düşünüyorum. Hatta IFM’nin tek bir fiziki lokasyonda oluşturulmasının iş sürekliliği açısından riskli olacağından hareketle (Dünya Ticaret Merkezi örneği), IFC’nin, mevcut seçilmiş alanlarla, mevcut yapılandırılmış alanlar ve potansiyel diğer alanlar arasında sanal/fiziksel (Ulaşım, telekom (görüntü ve ses) ) bağlantılarla ve birbirine yedek olabilecek şekilde yapılandırılabilmesi mümkündür.
3. Mevcut çalışma gruplarının amaclarını irdelediğimed, hiçbirinin UFM olunması için bir vizyon oluşturma amacı taşımadığını görüyorum. Öncelikle böyle bir çalışma grubunun oluşturulmasına ağrılık verilmesi gerekir. Ki Mevcut Durum Analizi yapan Çalışma Grubu (9) da çalışmalarını tamamladığında mevcut durum ile vizyon arasındaki farklar (Gap analizi) çıkarılabilsin ve bu farkların da giderilmesine yönelik çalışılabilsin.
4. İMKB’nin, Türkiye borsa/piyasalarına tek bir teknoloji merkezinde hizmet verilebilmesi önerisinin hayata geçirilmesi, böyle bir merkezin, bölgesel borsalara da hizmet edebileceği gerçeğinden yola çıkarak, IFC’yi tetikleyici bir unsur olacaktır. Ayrıca, böyle bir merkezde, ve yan sanayiinde (İTÜ ve diğer üniversitelerin teknoloji parklarında ilginç yazılım ve ileri teknoloji ürünleri geliştirilmektedir) Ulusal bir piyasa yazılımının geliştirilmesi, Türkiye’nin eğitimli genç nüfusunun Yazılım sektöründe değerlendirilerek ve teşvik edilerek uluslararası finans yazılımları ve teknolojileri geliştirmelerine önayak olacaktır (Üniversite, finans, teknoloji elele!! Hindistan, 150.000 USD bir bütçe ile sadece bir firmanın ve bir üniversitenin öncülüğünde başladı bu işe, Türk insanı herşeyden önce anlaşılabilir yabancı lisanı ile bugün bile ‘uluslararası yardım masalarının’ hizmet aldığı bir bölge olmuştur
Ssonuç olarak;


  1. İFM, birden fazla lokasyonda yer almalıdır, lokasyonlar arası erişim (fiziki/sanal) hızlı ve etkin olmalıdır (örn ulaşım ve telekom hizmetleri), her bir lokasyon bir diğer lokasyonun iş sürekliliğini sağlayabilecek şekilde konumlandırılmalı ve yapılandırılmalıdır




  1. İFM binalarında, birbirleri ile yakın iletişimde olması gereken kurumlar (kendi işlevleri açısından olduğu kadar finans kurumlarının gerektiğinde işlemlerini tek bir merkezi lokasyondan tamamlayabilmelerine yönelik olarak hizmet büroları /temsilcilikleri aracılığı ile hizmet sunabilmeleri vb teminen planlama yapılması..BU tarz iş süreçleri tespit edilip öncelikle iş süreçleri optimize edilmeli ve akabinde iş sürecinin hızlı tamamlanabilmesi için farklı kurumlardan işlem yapılması gerekiyorsa farklı kurumların temsilciliklerinin bir merkezde toplanabilmesi.. Ancak ana kurumların mevcut lokasyonunu terkmelerinin zorunlu tutulmaması.




  1. Finans Eğitim Merkezi alt hedeflerden biri olarak benimsenecek olursa, eğitim merkezinin işletilmesine yönelik olarak konaklama hizmetleri, kültürel hizmetleri de düşünülerek yapılaşmanın sağlanması

Cavit Bey, şimdilik bu kadar. Umarım yardımcı olur.


Saygılar
Canan Güven OKAN
Yüklə 73,45 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin