İstihdam dostu büyüme ile giderek güçlenen bu temel yaklaşım, ülkemizi gerek sermaye gerekse nitelikli beyinler için bir çekim merkezi haline getirirken, sağlıklı ve donanımlı bireylerden oluşan bir toplum hedefimize de hizmet etmektedir.
Ekonomi vizyonumuzu geçtiğimiz 8 yılı aşkın sürede tutarlı, etkili ve başarılı bir şekilde hayata geçirdik. Bu yeni ve kapsayıcı ekonomik modelimizin daha iyi anlaşılması için AK Parti öncesi dönemlerin hatırlanmasında büyük yarar vardır. Geçmiş ile mukayese edildiğinde, hemen her alanda olduğu gibi ekonomide de çarpıcı bir dönüşüm görülmektedir.
Verimsiz koalisyon yapıları ve kısır çekişmeler ile geçen 1990’lı yıllar, ülkemizin “kayıp yılları” olmuştur. 1994, 1999 ve nihayet 2001 krizi ile anılan bu yıllarda; büyüme durmuş, işsizlik, enflasyon, faizler ve borç yükü hızla artmıştır. Yine aynı dönemde yolsuzluklar makro dengeleri sarsacak boyutlara yükselmiş, halkımızın geleceğe dair umutları kaybolmuş, uluslararası alanda itibarımız yitirilmiştir.
Halkımız, Kasım 2002 Seçimleri’nde bu tablodan sorumlu gördüğü tüm siyasi aktörleri ve bu aktörlerin temsil ettiği eski siyaset anlayışını devre dışı bırakmıştır. Kasım 2002 seçimleri ile güçlü bir şekilde tek başına iktidara gelen AK Parti’ye çok önemli bir misyon yüklemiştir. “Milli iradeye, temel haklara ve çoğulculuğa dayalı yeni siyaseti ve bu siyaset zemininde ekonomiyi yeniden inşa etme” misyonu…
AK Parti hükümeti göreve başladıktan hemen sonra siyasi istikrar hızla güçlenmiş, seçimlerden önce tüm ayrıntılarıyla ilan etmiş olduğu çok kapsamlı bir ekonomik programı uygulamaya başlamıştır.
2003-2007 döneminde, yıllık ortalama yüzde 6,9 oranında ekonomik büyüme gerçekleştirilmiştir. 2002 yılında yüzde 10,2 olan AB tanımlı genel yönetim bütçe açığının GSYH’ya oranı 2007 yılında yüzde 1’e düşürülmüş, AB tanımlı genel yönetim nominal borç stokunun GSYH’ya oranı ise yüzde 73,7’den yüzde 39,4’e inmiştir. 2002-2007 döneminde tüketici fiyatları yıllık enflasyonu yüzde 29,7’den yüzde 8,4’e düşmüştür. Türkiye’nin 2003-2007 deneyimi mali disiplinin, güçlü büyüme performansının ve enflasyondaki düşüşün eş zamanlı olarak gerçekleştirilebileceğini ortaya koymuştur.
Uyguladığımız politikalar 2007 Temmuz seçimlerinde halkımızın büyük teveccühüne mazhar olmuş, yaklaşık 5 yıllık dönem sonunda seçmen çok daha yüksek bir oy oranı ile “durmak yok yola devam” demiştir.
Partimiz 2002 ve 2007 seçim beyannamelerinde verdiği sözleri tutmuş, siyasi liderliğine, kadrolarına ve programına duyulan güveni boşa çıkartmamıştır. Sadece krizlerin yaralarını sarmakla kalmamış, bir daha benzer krizler yaşanmaması için gerekli olan tedbirleri kararlılıkla almıştır.
Tüm bürokratik engellemelere, demokrasiye yönelik tehditlere, parti kapatma davasına ve haksız ithamlara rağmen; önceki dönemlere göre bugün ülkemiz çok daha istikrarlı ve itibarlı, insanımız çok daha müreffeh ve özgür, ekonomimiz çok daha rekabetçi ve güçlüdür.
Dostları ilə paylaş: |